Startup Village Jülich
Künye
Mimari Tasarım
Julius Taminiau Architects
Proje Yeri
Jülich, Almanya
Tamamlanma Tarihi
2024
Toplam İnşaat Alanı
1000 m²
Fotoğraflar
Norbert Wunderling & Julius Taminiau
Julius Taminiau Architects tarafından Almanya’da tasarlanan Startup Village Jülich, bir çalışma alanından çok daha fazlasını sunuyor; değişim için bir katalizör oluştururken toplum odaklı inovasyonun gücünün bir kanıtı olarak öne çıkıyor.
Startup Village, kömüre bağımlı ekonomiden yerel ekonomiye geçişin bir parçası olarak geliştirilmiş. “Enerji dönüşümü” hedefli, yedi hektarlık bir iş parkı olan Brainergry Park için canlı bir eklenti olarak tasarlanmış. Bu renkli ve dinamik tasarıma sahip köy, parkın daha resmi, ortogonal ve beyaz tonlu mimarisine kontrast oluşturuyor.
Startup Village, altıgen bir ızgara üzerinde düzenlenmiş olup esnek bir altyapı sunarak büyümeyi ve adaptasyonu destekliyor. Projenin tamamlanan ilk etabı için gelen tepkiler oldukça olumlu olup, kiralanabilir tüm birimler müşteriler tarafından ilgi toplamış. Bu başarı, 2025-2026 yılına kadar tamamlanması beklenen projenin ikinci aşamasının önünü açıyor.
Izgaradaki her hücre, yeni kurulan şirketler için uygun fiyatlı çalışma alanları olarak tasarlanmış olan modüler ofis birimleri içeriyor. Apple ve Microsoft gibi şirketlerin “garaj” olarak adlandırılan başlangıç formlarına çok benzeyen bu alanlar, dönüştürücü fikirler için çıkış noktası görevi görüyor. Bir arada gruplandırılan bu “garajlar”, çeşitli sektörlerden girişimlerin bağlantı kurabileceği, iş birliği yapabileceği ve beklenmedik yeniliklere ilham verebileceği canlı bir köy ortamını teşvik ediyor.
Jülich’in Rönesans kalesinden esinlenen Startup Village, bu mimari mirası yeniden yorumluyor. Orijinal kale bir koruma kalesi olarak dururken, Startup Village ise bir karşılama ve kucaklama alanı olarak tasarlanmış. Geniş bir kamusal merkez olan ana bina, ızgaraya sorunsuz bir şekilde entegre olurken büyük ölçeği ve merkezi yerleşimi onu topluluğun kalbi olarak işaretliyor. Geniş sürgülü pencereleri ve açık hava oturma alanlarıyla bina, etkileşime davet ederek Startup Village’ın açıklığını ve kapsayıcılığını pekiştiriyor. Renkli modüler birimler, yakındaki köy evlerinin canlı tonlarını yansıtarak Startup Village’a yerel cazibe ve görsel sıcaklık katıyor. Ana binada yeşil bir çatı bulunurken araziye özenle entegre edilmiş yeşil alan ve yaprak döken ağaçlar doğal yaz gölgelendirmesi sağlıyor ve projenin çevresel etik anlayışını güçlendiriyor.
Sonuç olarak proje inovasyon, doğa ve topluluğun birlikte geliştiği bir “arı kovanı” ortamı olarak tanımlanıyor. Renkli modüllerin, yeşilliklerin ve özenli tasarımın bu uyumlu entegrasyonu, insanların hem resmi hem de gayriresmi ortamlarda bir araya geldiği, bilgi alışverişinde bulunduğu ve birbirlerine ilham verdiği sıcak bir ortam yaratıyor. Burası fikirlerin yeşerdiği, bağlantıların kurulduğu ve sürdürülebilir bir geleceğin tohumlarının atıldığı bir yer olarak tasarlanmış.
Tasarım, sürdürülebilirliğe öncelik veriliyor. Her modül öncelikle yerel kaynaklı ahşaptan üretilmiş ve enerji verimliliği için yüksek oranda yalıtılmış. Tutkal yerine ahşap çiviler yapıları bir arada tutarken, büyük pencereler doğal çapraz havalandırma sağlayarak mekanik soğutma ihtiyacını azaltıyor. Yeşil çatılar ve bol miktarda bitki örtüsü biyolojik çeşitliliği teşvik ediyor, doğal soğutma sağlıyor, yağmur suyunu tamponluyor ve havayı filtreleme görevi görüyor. Meydanın içine ve çevresine yeşillik ekleyerek, alanın ekolojik ayak izini artıran biyolojik çeşitliliğe sahip bir biyotop oluşturması hedefleniyor.
Startup Village Jülich bir çalışma alanından çok daha fazlasını kapsıyor. Değişim için bir katalizör ve toplum odaklı, sürdürülebilir inovasyonun gücünün bir kanıtı olarak öne çıkıyor.