Stadyumlarda Çevresel Performansın Değerlendirilmesi

Y. Mimar Ayşe Duman*
Doç. Dr. Levent Arıdağ**

Çevre sorunlarına duyarlı, doğaya zarar vermeyen, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma çabası tasarım dünyasını ekolojik tasarım (eko-tasarım) üretmeye yöneltir (Senem, Arıdağ; 2016: 15). Ryn ve Cowan (2007: 41-43), eko-tasarımı rüzgâr, güneş, küçük ölçekli hidro-elektrik ya da biyo-kütleyi kullanan bir yapı olarak tanımlar. Güneş enerjisiyle birlikte tasarım yapılır. Eko-tasarım geri dönüştürülecek malzemeyi ve süreci önemser. Yapıları doğada yeniden dönüştürülebilen esnek, onarım kolaylığı olan dayanıklı sistemler olarak görür. Ürettiği atık az ve eko-sistemin dönüştürebileceği kadardır. Kapsamlı, bilimsel ve çoklu disiplinlere dayalı bilgiyi entegre eder, çözümler yerde gelişir. Yerin malzeme ve teknoloji ile ilgili geleneksel bilgisine saygı duyar, yerel ekonomiyi ve biyo-çeşitliliği destekler. Çalışma ölçekleri arasında entegrasyon vardır. Büyük ölçek küçüğün, küçük ölçek büyüğün yansımasıdır. Bütün sistemler ile birlikte çalışarak iç bütünlük ve tutarlılık üretir. Eko-tasarım yapay sistemlerin doğal sistemlerle bütünleşmesini sağlama, biyo-bütünleşme (Yeang; 2012), temelde insan tasarımlarını doğadaki geniş örüntüler, akışlar, süreçler ve fiziksel koşullarla özenli ve uyumlu bir şekilde iç içe geçirme sürecidir. Kaynaktan üretime, kullanımdan yıkıma ve sonunda ekosistemler ve biyosfer içinde özümsenmeye kadar uzanan süreçte yapılı çevrenin doğal çevreyle uyumlu ve kusursuz bütünleşmesidir. Küresel çevre sorunları ve gelişme problemlerine çözüm olarak desteklenen, bütüncül, stratejik ve planlı bir yapılaşma şeklidir. Doğa ve doğal süreçlerin dahil edildiği böyle bir yapılaşmanın sonuçları, doğanın dinamik süreci de göz önüne alındığında, zaman içerisinde ortaya çıkar, özellikle kentlerde, doğal alanların varlığının az olması nedeniyle bu süreç daha da yavaş ilerler (Gürbüz, Arıdağ; 2013).

“Günümüz kentlerinin ele alınmasında peyzajın hızla değişen kapsamı, peyzaj şehirciliği yaklaşımını ortaya çıkaran biçimlendirici etkendir. Temelinde, bizim kültürel imgemize egemen olan dikey yoğun kent yerine, çoğu yönden peyzaja vurgu yapan bir kent fikri yer alır. Bir yaklaşımın ötesinde; kentleri anlama, analiz etme ve tasarlamada disiplinler üstü bir alan olarak öne çıkmaktadır. Bu yeni melez alanı yaratmak için; kent planlama ve peyzaj mimarlığı, planlama ve tasarım arasındaki boşluğu birleştirme girişiminde bulunur. Böylece kentler, yapısal durağan bir modelden çok, ağların oluşturduğu bir süreç modeli olarak yeniden ele alınmaktadır” (İlke, İlke; 2017: 203). Ağların ve çevreye duyarlılığın üretiminde çevresel performansın artırılması önemlidir. Çevresel performansı yüksek yapılar, tasarım alanının içinde bulunduğu kent eko-sistemiyle dost ve simbiyotik bir senaryo ile sağlanabilir (Duman, Arıdağ; 2017). Coğrafi Bilgi Mimarlığı (Guallart, 2008) söylemleri yeryüzünde oluşan tüm bu süreçler ve senaryolarla ilgilenir.

Coğrafi Bilgi Mimarlığı

Coğrafi Bilgi Mimarlığı söylemlerine göre “Ağ Örgüleri” başlığı altındaki tüm parametreler ve “Çevre” başlığındaki “Topografya” parametresi (Guallart, 2008) ölçeklendirilerek analizlerin kuramsal çerçevesini oluşturur. Ölçeklendirme; Kent, Semt, Yakın Çevre ve Yapı ölçeği olarak 4 bölümde ele alınmıştır.

Tablo 1’de ölçeklendirme sınırları ifade edilmiştir. Kent ölçeği; yapının semtini ve çevresindeki semtleri içermektedir. Semt ölçeği; yapının ilçe sınırlarını kapsamaktadır. Yakın çevre ölçeği; ilçe sınırlardan bağımsız, stadyumu merkez alan 5.000 metre çaplı daireyi referans almaktadır. Böylelikle yakın çevreye ait odak noktaları kentsel merkezler, bağlantılar, ana arterler ve yeşil alanlar algılanmaktadır. Yapı ölçeği ise; yapının kendisi ve çevresindeki sert zemini, yaya yolları ve sistemin peyzajıdır.

Sistem matrisi; Coğrafi Bilgi Mimarlığı söylemlerinden “Ağ Örgüleri”ne bağlı olarak kent ölçeğinde; ağ-kamusal alanlarla ilişki (netting), çoklu hız-ulaşılabilirlik (multi-velocity), ikon-adresleme (icon), semt ölçeğinde; kentsel geri-dönüşüm-çevre programlarla ilişki (urban re-cycling), yakın çevre ölçeğinde; insanileştirme-yaya ve yeşil süreklilikle ilişki (humanizing), yeniden kentleşme-açık kamusal alan ilişkileri (re-urbanizing), topografya-uyum zıtlaşma ve birlikte ilişkileri çerçevesinde (topographying), yapı ölçeğinde; yeniden programlama-farklı zamanlarda çeşitli gruplar tarafından kullanım (re-programming) ve güneş-güneş enerjisinden aktif olarak faydalanma parametreleriyle birlikte stadyum yapılarının çevresel performansları diyagramlar çerçevesinde incelenerek sistem matrisi elde edilmiştir.

Coğrafi Bilgi Mimarlığı söylemlerinden “Ağ Örgüleri”; ağ, çoklu hız, ikon, kentsel geri-dönüşüm, insanileştirme, yeniden kentleşme, yeniden programlama, topografya ve güneş parametrelerini kapsar.

Ağ: Şehirler, tıpkı bir bilgisayar ağı gibi bölgeye-toprağa bağlanır. Belirli düğümlere doğru akışları yönlendiren süreçleri saptama kapasitesi, lojistik, fiziksel ya da bilgilendirici hareketlilik ve bölgelerin gelişimiyle, merkezlerin yönetimiyle bağlantılı olan özellikler önemlidir. Noktalar arası bağlantılar hafızayı yaratmaktadır. Bölgeler, politik kararlarla oluşturulan çeperlerin üstünde sosyolojik açıdan kendi sınırlarını yaratır. “Ağ”ı oluşturan düğüm noktaları ise birbirlerine benzemezler. Bağlantı yolları, gereksinimden doğar ve kurucu parçaların kimliği üzerinden kendi sınırlarını çizerek bölgeleri oluşturur. Bu parçalar arasındaki iletişim ve bağlantı yolları organizmanın sınırlarını oluştururken bir “Ağ” meydana getirir ve faz tamamlanır (Şekil 1).

Burada kent ölçeğinde; stadyumun müzeler, kültür merkezleri, parklar, alışveriş merkezleri gibi kamusal alanların ağ örgüsünün içinde ya da dışında yer almasına göre incelenir.

Çoklu Hız: Hız, zaman ve mekânı ilişkilendiren bir parametredir. Bilgi toplumunda, yaşanılabilir alan tasarımı, zaman ve mekânın birlikte düzenlenmesidir. Kendine yeten bir çevre yüksek hızda yaşanılabilir şekilde tasarlanmalıdır. Şehrin, tarımsal, endüstriyel ve dijital hız katmanları üst üste getirilerek çoklu hız oluşur (Şekil 2). Bu parametrede, kent ölçeğinde yapının ulaşılabilirliği, metro, kara, deniz ulaşımıyla birlikte ele alınmaktadır.

İkon: İşlevsel ikonlar, şehir ritmini de kurarlar. Bunlar şehir ilerleme hızının simgeleridir. Bu bağlamda ikonik yapı, ait olduğu fiziksel çevrenin yoğunluğu olurken biçimi ve yüklendiği anlamlar doğrultusunda da çevresindeki yapılardan farklıdır (Şekil 3). Burada, yapının kentle ilişkisi adresleme üzerinden incelenir. Bölgeyi tanımlarken stadyum referanslı adresleme, ikon parametresinin konusudur.

Kentsel Geri-Dönüşüm: Şehirler, bulunduğu alana göre büyüme gösterir. Yerleşim yerlerindeki önemli ölçütler, ticaret alanlarına yakınlık, suya, gıdaya erişim, deniz ile olan bağlantı ve savunma kapasitesidir. Şehirler birer organizmadırlar, sosyal çevredeki strüktürel değişimlere yanıt verme biçimlerine göre bu organizmalar evrimleşir, ilerler ve inişe geçerler. Bu organizmalardaki kamusal alanlar, çözümü iyi planlanan dinamik cazibe merkezleridir. Doğru noktalara konumlandırılması gereken bu merkezlerin toplumun gereksinimlerine yanıt verebilmesi gerekmektedir (Şekil 4). Bu gereksinimlerin sürekli değişip gelişeceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Merkezlerin çoklu-işlevsel olması göz ardı edilemeyecek bir bağlam olur.

Bu parametre, semt ölçeğinde yapının çevresindeki programları etkilemesi, stadyum inşa edildikten sonra bölgede yeni programların oluşmasıyla ilişkili incelenir.

İnsanileştirme: Şehirlerdeki tarih, enerji, işlevselliğin birikimi, insanoğlu tarafından yaşamı daha iyi organize etmek için oluşturulmuş yapay bir ekosistemdir. Bunu görme yetisini kaybetmemek için insanoğlunun yaşanılabilir bir çevrenin nasıl yaratabileceğini belirlemede yol gösteren yapısal reflekslere ve insanın kentte yaşama hakkıyla ilgili bilgiye gereksinimi vardır (Şekil 5).

Semt ölçeğinde yapının çevresindeki yeşil alanın kullanıcıya hizmet etmesi ve yapıya yaya, toplu taşımayla ulaşım, toplu taşımadan sonra stadyuma varış en çok 400-500 metre alınarak incelenir.

Yeniden Kentleşme: Şehirlerdeki kamusal alanlar, orada yaşayan insanların nicelik ve nitelik bakımından etkileşimini gösterir. Bu yerler kentsel zeka ağı oluşumunu güdüler ya da kısıtlar. Kamusal alan asıl olarak evin uzantısıdır. Her şehir ve toplum yaşam şekliyle doğrudan ilişkili olarak bir kamusal alana sahiptir. Şehri yeniden kentleştirme, yer kullanımında yeni yöntemleri olanaklı kılar. Bunlar sırasıyla o semtteki yaşamın ve kendi içinde sosyal etkileşimin değiştirilmesidir (Şekil 6).

Kamusal alanların kentleşme süreci ve kullanıcıyla ideal ilişkisi, alanların yeri, nasıl kullandığına bağlıdır. Bu ilişki, bilişsel gereksinimler ve aidiyet çerçevesinde karakteristik tutumları, özgün kültürel yaklaşımları yansıtan bir davranışta olmalıdır. Bölgede yaşayanların sosyo-kültürel açıdan yaşam tarzlarını yansıtan kamusal alanların, yeniden programlanması ya da yeni teknikler ve yöntemlerle yeniden oluşturulması, orada yaşayan toplumun yaşamını, eylem ve etkileşimini değiştirmesinde büyük ölçüde etkilidir.

Kentlerin mekânsal yönünü tanımlayan fiziksel çevre unsurlarından olan kamusal alan, yeniden kentleşme süreci için temel gereksinimdir. Bu parametrede, zemindeki yaya akışı ve yeşil alan içindeki programlar incelenir.

Topografya: Topografya, yerin formundan oluşan geometrilere dayalı yeni mimari modelin tanımıdır. Yeri tarım yoluyla uygun hale getirmek için gerekli olan ağların ya da matrislerin oluşturulması, bilgisayar içinde topografya inşa etme sürecine benzemektedir. Yüzyıllar boyu insanoğlu, çevrenin geometrisi ve coğrafyasını hassas bir şekilde kontrol altında tutarak gezegeninin büyük bir bölümünü yiyecek üretmek amacıyla tarım alanına dönüştürmüştür. Peyzaja değer katan katmanların üst üste gelerek manipülasyonu onu harekete geçiren paradigmalardır. Topografya; insan, yapı ve yer üçlüsü için önemli bir araç ve arakesit olurken peyzaj ve mimarinin ortak çalışma alanı olmaktadır (Şekil 7).

Topografya program çerçevesinde değerlendirilir. Topografyayla ilişkili; program zenginliği ilişkinin olduğunu, tek bir programın topografyayla ilişkisi, ilişkinin zayıf olduğunu belirtir. Bu parametrede, topografyaya gömülme ya da topografyanın devamı niteliğinde tasarım yaklaşımları aranır.

Yeniden Programlama: İşlevsel düğüm noktalarının bir araya gelmesi, bir alanın geçici kullanımını üretir ve şehrin ritmine dönüşür. Şehir ritmi, aktivitelerin mekânsal ve zamana bağlı olması durumudur. Şehir programlaması, sosyal entegrasyonu etkileyerek, açık alan etkinliklerini ve potansiyel insan ilişkilerini olanaklı kılar. Şehrin sosyal bağları ve ekonomik etkinlikleri ölçeğinde bir değişim olduğu zaman, bir şehir bilinci yaratılır. Farklılaşan gereksinimler çerçevesinde kamusal alanların yeniden programlanması, toplumun deviniminin temel etkenidir.

Bu parametrede, stadyumların farklı zamanlarda çeşitli yaş grupları ve kendi programı ve müsabaka günleri dışında konser, ofis, sergi, kafeterya, restoran ve müze gibi kullanımları incelenir.

Güneş: Güneş, dünyanın en önemli ve sürdürülebilir, yenilenebilir, doğal ve sürekli füzyon reaktörü olan enerji kaynağıdır. Toplayıcı-depolayıcı-dağıtıcı sistemler aracılığıyla stadyumun desteklenmesi ve yüksek verimli toplayıcılar ve güneş pillerinin kullanılması “aktif güneş sistemleri” olarak tanımlanmaktadır (Şekil 8). Burada stadyumun güneş enerjisinden aktif olarak faydalanma ilişkisi incelenir.

Marmara Bölgesi’ndeki Stadyumlar

Marmara Bölgesi’nde 2000 yılından sonra inşa edilen 25.000 kişi kapasitesi ve üzerinde dört adet stadyum vardır. Bu stadyumlar; Atatürk Olimpiyat Stadı (76.092), Türk Telekom Arena (52.600), Vodafone Park (41.903) ve Timsah Arena (43.877)’dır. Araştırma kapsamında bu dört stadyum incelenmektedir.

Türk Telekom Arena; kamusal alan ağının içinde olamamasına karşın, çevresindeki yapılardan programının farklılığı ve müsabaka günleri dışında da kullanılmasından dolayı bulunduğu bölgeyi adresleyerek çevresel performansını yükseltir. Fakat İstanbul’da olmasına karşın deniz ulaşımını sağlayacak bir bölgede olmaması çevresel performansını negatif etkiler. Stadyumun inşasından sonra çevresinde ağırlıklı konut üretildiğinden inşa edilen yapılarla alandaki yeşil alan kurgusu zayıflamaktadır. Atatürk Olimpiyat Stadı’nda olduğu gibi kentin gereksinimi olan dönüşümün neresinde olduğu sorusunu da beraberinde getiren stadyumun, kentsel geri-dönüşüm üzerindeki etkisi yeni bir problemi ortaya koyar. Bunların yanında güneş enerjisinden aktif olarak faydalanmadığından yapının performansı düşmektedir.

Vodafone Park; çevresinde birçok tarihi yapı, park ve diğer kamusal alanlar olmasına karşın bölgesini adresleyebilmektedir. İstanbul’un olanağını da kullanarak performansını çoklu hız bağlamında artırır. Kentsel geri-dönüşümde çevresini etkilemeyerek yakınındaki parkların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Çevresindeki yeşille ilişki kurarak sporla birlikte yeşili; konser ve geçici sergi alanları olarak sürekli kullanımıyla desteklemektedir. Yaya ve toplu taşımayla hızlı ulaşım sağlanmasıyla stadyum, kentte yaşayanların müsabaka günleri dışında da kullanmasını sağlamaktadır. Böylelikle kentle güçlü bir bağ kurmaktadır. Topografyayla girdiği ilişkide, çevresindeki tarihi yapıların en yüksek kotundan daha fazla yükselmeyi tercih etmeyerek çevresel performansını yükseltir. Çatıdaki fotovoltaik paneller güneşten faydalanmayı sağlar (Tablo 2-3).

Timsah Arena; çevresindeki kamusal alan ağıyla ilişkili olmasına karşın bölgesini; takımının simgesi, timsah figüründen ve çevresindeki yapılara göre ölçeğinin daha büyük olmasından dolayı adresleyebilmektedir. Stadyuma toplu taşımayla ya da yaya olarak ulaşılabilir olması, kentte yaşayanların odak noktası olmasını sağlar. İki yeşil koridorun çeperinde kalması çevresindeki programları etkileşimini kısıtlamakta kentsel geri-dönüşüm parametresini olanaklı kılmamaktadır. Bunun yanında yeşil koridor ve rekreasyon alanlarıyla süreklilik sağlanması çevresel performansı artırır. Stadyumun topografyayla ilişkisi zayıftır. Yalnızca kot farkı kullanılarak otopark yerin altına alınmıştır. Güneş enerjisinden aktif olarak faydalanmamaktadır. Bu nedenler sistemin performansını düşürmektedir (Tablo 2-3).

Kamusal alan olarak stadyumlar, yapılı çevrenin evrimleşmesine yol açan kentin simgesi haline gelen, bölgede yaşayan insanların günlük yaşamlarının bir parçası, sosyo-kültürel anlamda gelişim ve değişimler için odak noktası olma potansiyeline sahiptir.

Bu araştırmada ortaya konulan çevresel performans parametreleriyle analiz yapabilen karar destek sistemlerin geliştirilerek çevresel performansa dayalı tasarım stratejilerinin bina yapım sürecine entegrasyonu sağlanabilir. Bu karar ve stratejiler şunları içerebilir:

  • Kentin sosyal ve kültürel yaşamının zenginleştirilmesi anlamında stadyum yapıları kamusal alan içinde olmalı ya da kentin çeperini beslemelidir.
  • Müsabaka zamanlarında insanlar büyük topluluklar olarak bir yerden başka bir yere hareket ettiğinden dolayı stadyumların şehirdeki yeri çok önemlidir. Stadyumun deniz, hava ve kara yolu ulaşımına olanak veren yakınlıklarda yer alması, buradaki insan hareketinin kenti olumsuz yönde etkilemeden ulaşımının sağlanması gerekir. Bu nedenle yerinin belirlenmesinde peyzaj ve şehir planlama disiplinlerinin birlikte çalışması önemlidir.
  • Kent ölçeğindeki yapıların topografyayla ilişkisi çeşitli güçlükleri içinde barındırır. Buna karşın topografyayla kurulacak ilişki topografyanın devamı niteliğinde, tıpkı doğadaki yükseklikler ve alçaklıklar gibi düşünülebilir.
  • Büyük insan gruplarını bir araya getirebilen yapılar olarak stadyumların müsabaka dışında da kullanımları kent yaşamına katılması açısından önemlidir. Tasarım aşamasında yeniden programlanabilir olması düşünülerek sergiler, sağlık, çocuklar için yazın spor okulları, açık hava sineması gibi yeni ve olası etkinliklere olanak vermesi sağlanabilir.
  • Yatırım maliyetinin fazla olmasından dolayı güneş enerjisinden aktif olarak faydalanan fotovoltaik paneller tercih edilmemesine karşın, zaman boyutunda yapı kendini finanse edebilir, hattâ çevresine elektrik verebilir.

Notlar

1. www.guallart.com

2. https://idoartkarenrobinson.com

3. http://www.arkitera.com/

4. http://v3.arkitera.com

5. http://www.platform-ad.com

6. https://www.archdaily.com/

Kaynaklar

  • Duman, A.; Arıdağ, L.; “Çevresel Performansa Dayalı Tasarım Yaklaşımlarına Göre Marmara Bölgesi’nde Stadyum Yapıları”, 2. Uluslararası Mühendislik Mimarlık ve Tasarım Kongresi Bildiri Kitabı (Özet), (462-463), Kocaeli, 2017.
  • Guallart V.; “Geo Logics-Geography Information Architecture”, By Actar, Barcelona, 2008.
  • Gürbüz, R.; Arıdağ, L.; “Sürdürülebilir Peyzaj Tasarımı için ASLA ve LEED Kriterlerinin Karşılaştırılması”, Beykent Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt:6/2, (77- 92), 2013.
  • İlke, V.; İlke, E. F.; “Peyzaj Mimarlığı, Şehircilik ve Parametrik Üslup Etkileşiminin Kentsel Tasarıma Yansımaları” Uluslararası Hakemli Tasarım ve Mimarlık Dergisi/10, (202-218), 2017.
  • Ryn, S.; Cowan, S.; “Ecological Design”, Island Press, London, 1996.
  • Senem, M. O.; Arıdağ, L.; “Ekolojik Tasarım Yaklaşımları Bağlamında Türkiye’de Proje Yarışmaları” Uluslararası Hakemli Tasarım ve Mimarlık Dergisi/9, (14-34), 2016.
  • Yeang, K.; “Ekotasarım, Ekolojik Tasarım Rehberi”, YEM Yayın, 1. Baskı, İstanbul, 2012.
  • http://www.guallart.com/projects/ecobarrio-tropical-neighbourhood Erişim Tarihi: 11.12.2017.
  • http://www.guallart.com/projects/sociopolis Erişim Tarihi: 11.12.2017.
  • https://idoartkarenrobinson.com/tag/beijing-national-stadium/ Erişim Tarihi: 11.12.2017.
  • http://www.arkitera.com/haber/24215/zaha-hadidin-kartal-planlari-kabul-edildi-peki-surec-nasil-ilerledi_ Erişim Tarihi: 11.12.2017.
  • http://v3.arkitera.com/tools/watermark.php?src=UserFiles/Image/ig/Yarisma_Projeleri/imp/209.jpg Erişim Tarihi: 11.12.2017.
  • http://www.guallart.com/projects/cristobal-de-moura-street Erişim Tarihi: 11.12.2017.
  • http://www.platform-ad.com/cultural-matrix-city-of-culture-of-galicia-by-eisenman-architects/ Erişim Tarihi: 11.12.2017.
  • https://www.archdaily.com/22520/taiwan-solar-powered-stadium-toyo-ito/825461948_3522948460-fcb27e5565-o Erişim Tarihi: 11.12.2017.

*Ayşe Duman, Y. Mimar

Beykent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı

**Levent Arıdağ, Doç. Dr. (Sorumlu Yazar)

Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü