Sosyal Sürdürülebilirlik Rehberliğinde Kentsel Dönüşüm

Nihal Zengin, Öğretim Görevlisi
Leyla Y. Tokman, Prof. Dr.

Kentsel dönüşüm sürecine paydaşların katılması sosyal sürdürülebilirliğin sağlanabilmesinde önemlidir. Kentsel mekanda yaşanan ekonomik, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlara, mevcut ve muhtemel sorunlara çözüm üretebilmesinde ortaklık ve katılım önemlidir. Sorunlara anlık müdahaleler ve parçalı çözümler şeklindeki uygulamalarda çevresel, sosyal ve ekonomik anlamda ayrışmalar görülmektedir. Bu noktada sürdürülebilirliğin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Günümüzde sürdürülebilir insan yerleşmelerinin oluşturulmasında uluslararası sertifikasyon programları kullanılmaktadır. Programlar ile tasarlanan binanın veya yerleşmenin çevre ile olan ilişkisi değerlendirilmektedir. Binanın veya yerleşmenin insan ve çevre üzerinde muhtemel gelişecek etkilerinin belirlenmesiyle daha sürdürülebilir, yaşanabilir, ulaşılabilir ve erişilebilir bir tasarımın ortaya çıkması amaçlanmaktadır. Sertifikasyon programlarından LEED (Leadership in Energy and Environmental Design-Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik) sosyal sürdürülebilirlik açısından da öne çıkanlar arasındadır.

Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik

Kentsel dönüşümün yaşandığı “kent” kavramı farklı disiplinlinler tarafından tanımlanmaktadır. Sosyal, ekonomik, tarihi, kültürel ve siyasi özellikleri içinde bulunduran yerleşmelerdir (Başaran, 2008). Bir kent tanımlanabilir göstergelerle kendine özel bir doku oluşturduğunda okunabilir olmaktadır (Lynch, 2010). Böylelikle bir kentin yolları ve sınırları kolayca bulunabilmekte, bölgesi ayırt edilebilmekte ve kendi içerisinde bir bütün oluşturabilmektedir. 

Süreç içerisinde farklı dönemlerde katmanlaşarak oluşan kentler, bazen yıkım bazen ise tükenme sorunları ile karşı karşıya kalmaktadır (Sharghi, Jahanzamin, Ghanb & Jahanzamin, 2018). Kentsel dönüşüm bu sorunlara çözüm olarak görülmektedir. Kentsel dönüşüm, köhneleşmenin ve çöküntünün olduğu kentsel alanlarda ekonomik, çevresel ve sosyal durumun değerlendirilerek iyileştirilmesi amacıyla ortaya sunulan plan ve eylemleri içeren bir süreçtir. Dönüşümü kapsamlı ve bütüncül bir eylem ve vizyon planı olarak tanımlayan Roberts, (2000) kavramın beş temel amaca hizmet ettiğini savunmaktadır. Bunlar: Toplumsal problemlerin kentin fiziksel durumuyla ilişkilendirilmesi, kentsel dokunun fiziksel değişimine cevap verilmesi, kentsel yaşam kalitesinin, refah seviyesinin artırılması ve ekonomik kalkınmanın sağlanması, kaynak olarak görülen arazinin etkin ve verimli kullanılmasıyla kentsel yayılmanın önüne geçilmesi, politik gücün ve toplumsal koşulların bir ürünü olarak kentteki politikanın biçimlendirilmesidir (Roberts, 2000). 

İlk kez 1987’de Ortak Geleceğimiz (Our Common Future) olarak bilinen Brundtland Raporu’ndaki sürdürülebilirlik kavramı; “günümüz nesillerinin ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme hakkı tehlikeye atmadan karşılama” olarak tanımlanmıştır (WCED, 1987). Sürdürülebilir süreç, kaynakların etkin, verimli ve çevre dostu kullanılması olarak açıklanmaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı çevresel, ekonomik ve sosyal olmak üzere üç boyuttan meydana gelmektedir. Sürdürülebilirlikte hedef, uzun vadede üç boyutun aynı anda ve aynı yönde istikrarlı ilişkisini kurabilmektir (Zengin, 2021). 

Kentsel Dönüşüm Projelerinde Sosyal Sürdürülebilirlik 

Sosyal sürdürülebilirlik, farklı disiplinlerde tanımlanmaktadır. Sachs (1999:27) demokrasi ve eşitliğin temel değerlerine oturan bir kavram olarak tanımlamaktadır. Sosyallik, vatandaş olma bilinci, sivil katılım ve kimlik gibi unsurlar sosyal sürdürülebilirlik için önemlidir (Pares ve Sauri, 2007). Barbier (1987) ve Konning (2002) ise sosyal sürdürülebilirlikte önemli noktaları sosyal adalet, eşitlik ve kültür gibi toplumsal değerlerin korunması olarak tanımlamaktadır. Littig ve Griessler (2005:72)’e göre, toplumsal kalitenin sağlanması için gereklilik, doğa ve toplum arasındaki ilişkinin de belirleyicisidir. Asgari seviyedeki sosyal ihtiyaçların uzun vadedeki gelişimine müdahale olmayacak şekilde karşılanabilmesi sosyal sürdürülebilirlik olarak tanımlanmaktadır (Biart, 2002:72). Toplumun her kesiminin yaşam standartları yükseltilmeli, farklı grupların birbiri ile sosyal etkileşimi sağlanmalıdır (Polese ve Stren, 2000: 15-16). Kavrama, güçlü toplum (Baines ve Morgan, 2004), yaşam kalitesi ve mutluluk (Colantonio, 2009:7), refah seviyesi ve aidiyet duygusu (Dempsey ve diğ., 2006) gibi unsurlar eklenerek günümüzde kullanılmaktadır. UNCSD tarafından geliştirilen sosyal sürdürülebilirlik göstergeleri nüfusun artış hızı, doğum kontrolü, toplumdaki suç oranı, kentsel şiddet, kişi başına düşen insan yerleşmeleri, okur-yazar oranı, 5 yaş altındaki çocuk ölümleri, temiz suya erişebilme, bulaşıcı hastalıklar, işsizlik, yoksulluk, kadınların topluma katılımının sağlanması olarak özetlenebilir. (UNCSD, 2007).

Sosyal sürdürülebilirlik kentsel dönüşüm ile sentezlendiğinde, refah seviyesine ulaşılması, iyi ilişkiler kurulması ve toplum bilincinin oluşması beklenmektedir. Sosyal sürdürülebilirlik, katılım ve adalet duygusunu aşılamakta ve diğer iki boyutla birlikte çalışarak bütüncül olmasına zemin hazırlamaktadır (Rogers ve diğ., 2006:44).  Kentsel dönüşümde sosyal sürdürülebilirliği sağlamak için izlenen yolların sonucunda oluşan çıktılar mutlu olma hali, sosyal anlamda kaynaşma, aidiyet duygusu, kimlik ve kültür, sağlıklı konut, güvenlik, eğitim ve sağlık imkanı, işgücü ve demografik yapıdaki değişimlerdir (Colantonio ve Dixon, 2009:4). 

Ana amacı kamu yararı olan kentsel dönüşümde, alanda yaşayanların siyasi bakış açıları, alışkanlıkları, okur-yazar oranı, okula kayıtlı olma ve ekonomik durumları gibi unsurlar alanın sosyal yapısının tanımlanmasında önemlidir. Öncelikle yaşayanların ihtiyaçlarının belirlenmesi ve paydaşların tanımının doğru yapılması gerekmektedir. Sürdürülebilirliğin toplum kaynaklı olduğunu belirten Tekeli (1996:28)’ye göre, sosyal yapı ve kültürel alışkanlıklar iki önemli unsurdur. Bireyi kentsel mekana bağlayan, aidiyet duygusu oluşturan unsurlardan en önemlisi mekanı tanımlayan ve kimliğini oluşturan unsurlardır. Aidiyet duygusunun oluştuğu kentsel mekanlar orada yaşayanlar için anlamlıdır. Aidiyet ve farkındalık sosyal sürdürülebilirliğin sağlanmasında bir göstergedir.

Tasarlanan bina veya çevrede sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için bina derecelendirme programları geliştirilmiştir. Binaların çevresiyle birlikte ele alınması, yapım aşamasında ve sonrasında çevreye en az zararın verilmesi hedeflenmektedir. Amerikan Yeşil Bina Konseyi tarafından 2000 yılında geliştirilen LEED sertifikasyon programı, yapı sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanmasını amaçlamaktadır. LEED, tüm bina tiplerinin sertifikalanmasına olanak sağlayan, değerlendirme ölçütleri en kapsamlı sertifika sistemidir (Tablo 1). Bu sertifikaya sahip olan bina ve çevrelerde enerji tasarrufu sağlanmakta, kaynaklar etkin ve verimli kullanılmakta, atık miktarı az ve geri dönüşümü sağlanmakta ve yaşam kalitesi artmaktadır (LEED, 2021). 

Tablo 1: LEED Değerlendirme Ölçütleri (Gültekin ve Bulut, 2015).Table 1: LEED Assessment Criteria (Gültekin ve Bulut, 2015).

Tablo 1: LEED Değerlendirme Ölçütleri (Gültekin ve Bulut, 2015).

Konum ve ulaşım kriterinde toplu taşımaya kolay erişim, bisiklet yolu imkanları, rekreasyon alanlarına ve kamusal alana erişim, akıllı yer seçimi, konut-işyeri yakınlığı, kompakt gelişim, karma kullanım sunan yerleşmeler gösterilmektedir. Tasarımın esnek ve kapsayıcı olması, ortak kullanım alanlarının varlığı tasarımda yenilikçiliği belirtmektedir. Dinlenme mekanları, açık alanlar, doğrudan dış mekan erişimi sürdürülebilir araziler kapsamında ele alınmaktadır. Mahalle olgusuna dikkat ederek sosyo-kültürel yapının sürdürülebilirliği de bu sertifika sistemi ile derecelendirilmektedir. Tasarıma daha çok insanı dahil etmeyi amaçlayan kapsayıcı tasarım, sürdürülebilir bina ve yerleşmelerin oluşmasında önemlidir. Sosyal sürdürülebilirliğin temelini oluşturan katılım ve ortaklık, özellikle dezavantajlı grupların tasarıma dahil edilmesiyle daha kapsayıcı olmaktadır. Doğa ve toplum arasındaki ilişki ve ortak mekanlarda sosyalleşme imkanı sosyal sürdürülebilirliğin sağlanmasındaki diğer ölçüttür. 

LEED kentler ve topluluklar için dört ana kriter üzerinden rehberlik sağlamaktadır (Tablo 2).

Tablo 2: LEED’ in Kentler ve Topluluklar İçin Sağladığı Rehberlik Hizmetleri(URL-1).Table 2: Guidance Services Provided by LEED for Cities and Communities (URL-1).

Tablo 2: LEED’ in Kentler ve Topluluklar İçin Sağladığı Rehberlik Hizmetleri(URL-1).

Dönüşüm sürecinde genellikle alanda yaşayanlar göz ardı edilmektedir. Sonuç olarak kimlik değişimleri, sosyal hafızanın silinmesi, geçmişin yok edilmesi, rutin yaşam düzeninin değişmesi gibi olumsuz ve istenmeyen durumlarla karşılaşmak muhtemeldir. 

Ankara’da uygulanan Portakal Çiçeği Vadisi ve Dikmen Vadisi projeleri ilk kentsel dönüşüm projeleridir. Kamu ve özel sektör işbirliği ile uygulamaya geçmiştir. Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ana ilkesi yoğun gecekondu bölgesinde kamulaştırma olmadan, vadide oluşacak değerin arsa sahipleri arasında eşitlik ve uzlaşma yolu ile paylaşılmasıdır. Proje için kurulan şirkette uygulamadan sorumlu olan belediye bürokratları ve özel sektör girişimcilerinin temsilcileri katılım ilkesi kapsamında yönetim ve denetleme kurullarında görevlendirilmiştir. Ankara’ya kentsel standardı yüksek çağdaş bir alan kazandırılması, belediyenin herhangi bir kaynak ayırmadan kendi kaynağını kendi yaratan bir proje fikri ile yola çıkması, alanın %70-80’inin yeşil alan olarak düzenlenmesi temel hedeflerlerdir. Proje alanı büyüklüğü sebebiyle iki kısma ayrılmıştır. 1.kısım 1994 yılında tamamlanırken, 2.kısım alandaki mülkiyet problemleri sebebiyle henüz tamamlanamamıştır (URL-2). Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesinde gecekondu alanlarının kaliteli çevre ve konut üretilerek iyileştirilmesi, kendi kendini finanse eden mekanizmalar ve katılımcı planlama yaklaşımları çerçevesinde kentsel teknik ve sosyal altyapının ıslah edilmesi ve kente yeşil bir koridor kazandırmak amaçlanmıştır. Projeye halkın katılımı kurulan karar kurullarıyla sağlanmıştır. Projenin ilk etabı 2000 yılında tamamlanmıştır. Gecekonduda yaşayanlar dönüşüm sonrasında gökdelenlerde yaşamak istememiş, hatta mülklerini satanlar da olmuştur (Özden, 2016:311-314). Mülk sahipleri başka bölgelerde gecekondu üretme yolunu seçmişlerdir. Bu durum projenin amacına ulaşamadığının, halkın yerinden edildiğinin ve farklı bir alanda sorunların doğacağının göstergesidir. 

İstanbul Tarihi Yarımada’da uygulanan Sulukule Kentsel Dönüşüm Projesi olarak bilinen, resmi adı Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri Yenileme Alanı Projesi sosyal dışlanmanın, yerinden edilmenin, soylulaştırmanın ve mekansal ayrışmanın somut olarak yaşandığı bir projedir. Mahalleler, çöküntü alanlar olduğu gerekçesiyle 5366 sayılı “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılması” başlıklı kanun ile 2005 yılında yenileme alanı kapsamına alınmıştır (İslam, 2009). Turizmin teşvik edilmesi, durgun ekonominin canlandırılması, günün konforuna uygun konutlar, dükkanlar, kültür merkezi, okul ve otel yapımı amaçlanmıştır. Yaşayanlara üç seçenek sunulmuştur. Yapılacak yeni evlerden veya yeni dükkanlardan satın almak ya da kamulaştırma kapsamında belirlenen mülk değerini kabul ederek alanı terk etmektir. Yeni konut veya dükkanlardan satın alanlar eski ile yeni arasındaki maddi farkı kapatabilmeleri için uzun vadede borçlandırılmıştır (Uysal, 2012:141).

19 Ekim 2006’da Bakanlar Kurulu tarafından acele kamulaştırma kararı alınmış, bina yıkımları başlamış ve yaklaşık 500 aile 40 kilometre uzakta bulunan Taşoluk TOKİ konutlarına yerleştirilmiştir (Yalçıntan ve Çavuşoğlu, 2011). Aileler yüksek kira bedellerini, faturalarını ödeyememiş ve yeni sosyal hayata uyum sağlayamamıştır. Eğlence mekanlarında çalışanlar işlerinden ayrılmak zorunda kalmış ve işsizlik başlamıştır. Somut olmayan kültürel miras yok edilmiştir. Kiracılar, kontratının olmamasından dolayı yerinden edilmiştir. Sosyal sürdürülebilirliğin çıktılarından mutlu olma hali sağlanamamıştır. Ayrıca aidiyet duygusu ihmal edilmiş, kaynaşma sağlanamamış, kimlik ve kültür hiçe sayılmıştır. Alanı terk edenler ve yeni gelenler arasında maddi farklılıklar bulunmaktadır. Eski mahalle/sokak kültürü bitmiştir. Sonuçta, sosyal sürdürülebilirlik adına neredeyse bütün göstergeler ihmal edilmiş, mekânsal ayrışma yaşanmış, halk yerinden edilmiş ve başarısız bir dönüşüm gerçekleşmiştir.  

Kolombiya’nın Medellin kentinde suç oranlarının artması, güvenliksiz alanların oluşması ve kentsel yayılmanın başlaması sebebiyle kentsel dönüşüm 2004’de başlamıştır. Kentin stratejik noktaları belirlenerek fiziksel ve sosyal altyapının iyileştirilip geliştirilmesi, birbirinden kopuk olan mahallelerin birleştirilmesi, suç oranının düşürülmesi, şiddetin bitirilmesi, sosyal adaletin sağlanması, kamusal alanların arttırılıp konut alanlarının iyileştirilmesi ve halkın ulaşabileceği sosyal tesisler kurulması özetle sürdürülebilirlik amaçlanmıştır. Gece  kondu dokusuna dokunulmadan yeşil alanlar arttırılmış, bisiklet ve yaya yolları yapılmış, karbon salınımının azaltılması için özel araç kullanımı azaltılmıştır. Öncelikle mevcut kültürün korunması hedeflenmiştir (Purde, 2016). Yerinde çözümler ve katılımcı uygulamalar ile başarılı bir dönüşüm yapılmıştır.

Makalede incelenen kentsel dönüşüm projelerinde sosyal sürdürülebilirliğin sağlanmasında alınan kararlar Tablo 3’de özetlenmektedir.

Tablo 3: Kentsel Dönüşüm Projelerinde Alınan Kararlar. Yazar tarafından, Özden (2016:311-314), URL-2, Uysal (2012:141), Purde (2016) kaynaklarından yararlanarak hazırlanmıştır.
Table 3: Decisions Taken in Urban Transformation Projects. Prepared by the author, using the sources Özden (2016:311-314), URL-2, Uysal (2012:141), Purde (2016).

Proje/ Tarih Avantaj Dezavantaj
Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi (1.Etap 1994) Katılımcı, işbirlikçi, eşitlik ilkesi, 

%70-80’i yeşil alan, kamulaştırmadan dönüşüm.

Mülkiyet probleminin çözülememesi sonucu 2.etabın tamamlanamaması.
Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi (1.Etap 2000) Kaliteli çevre ve konut, kamulaştırmadan dönüşüm, katılımcı, yeşil alanın artması. Yerinden edilme, yüksek katlı konutlarda mahalle sakinin yaşayamaması, soylulaştırma, başka bir alana yerleşme, aidiyet duygusunun ihmali.
Sulukule Kentsel Dönüşüm Projesi (2006) Ekonominin canlandırılması, Konforlu konutlar. Uzun vadeli borçlandırma, yerinden edilme, soylulaştırma, işsizlik, mutlu olma hali sağlayamama, aidiyet duygusu ihmali, kimlik ve kültürün yadsınması. 
Medellin Kentsel Dönüşüm Projesi (2004) Fiziksel ve sosyal altyapının iyileştirilmesi, mahallelerin birleştirilmesi, suç oranının azaltılması, şiddetin bitirilmesi, sosyal adaletin sağlanması, sosyal tesislerin kurulması, özel araç kullanımının azaltılması, mevcut kültürün korunması, yerinde çözümler, katılımcı uygulamalar.

Sonuç

Kentsel dönüşüm projelerinde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için kavramı oluşturan çevresel, ekonomik ve özellikle sosyal boyutun aynı anda aynı yönde istikrarlı ilişkisinin kurulması gerekmektedir. Dönüşüm projelerinde dikkate alınmayan fakat sonrasında toplumda büyük sıkıntılara yol açan sosyal sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi adına öneriler şu şekildedir:

Alanın mevcut ve gelecekteki durumu ile ilgili alınacak karar sürecine o alanda yaşayanların, sivil toplum, meslek odaları, kamu kurum ve kuruluşları gibi farklı kesimlerden gelen temsilcilerin, mülk sahibi ve kiracıların katılması, ortaklıkların kurulması,  eşit ve kaliteli konut hakkının sunulması, kaliteli kamusal ve yeşil alanların oluşturulması, güvenlik, sağlık ve eğitim imkanlarına eşit ulaşımın sağlanması, emeklilik hakkı, ekonomik destek, dezavantajlı grupların desteklenmesi ve kaynaştırılması, aidiyet ve farkındalık duygusu ile alanla ilgili önerilerin alınması, dönüşüm sürecinin şeffaf olması, alanda yaşayanlara bilgi verilmesi ve görüş alınması için toplantıların yapılması, farklı yerleşmelerde kentleşmenin doğurduğu farklı sorunlara karşı aynı yöntemle çözüm yolu bulunarak ortaya çıkan tektipleştirmeden uzak durarak, yere özgü yerinde çözümler yapılmalıdır.

Sürdürülebilirliğin bir seçim değil aksine artık bir zorunluluk olduğu düşünüldüğünde, başarılı bir kentsel dönüşüm projesi için sürdürülebilirlik kavramını oluşturan üç boyutun aynı anda ve aynı yönde istikrarlı ilişkisinin kurulması gerekmektedir. 

Kaynaklar

  1. Baines, James, Brown Morgan. (2004), “Sustainability Appraisal: A Social Perspective” In Sustainability Appraisal. A Review of International Experience And Practice, DalalClayton B And Sadler B, (Eds), First Draft of Work in Progress, International Institute For Environment and Development, London.
  2. Barbier, Edward. B. (1987). “The Concept of Sustainable Economic Development”, Environmental Conservation, Sayı: 14, (2), ss. 101-110.
  3. Başaran, İ. (2008), Kent, Kentleşme ve Kentlileşme, Kent ve Yerel Yönetim, 1. Baskı, İstanbul: Okutan Yayıncılık,
  4. Biart, Michel (2002). “Social Sustainability As Part of The Social Agenda of The European Community”, in Ritt, T. (Ed.): Soziale Nachhaltigkeit: Von der Umweltpolitik zur NachhaltigkeitArbeiterkammer Wien, Information enzur Umweltpolitik 149, Wien, ss.5–10.
  5. Colantoino, A., Dixon, T. (2009). Measuring Socially Sustainable Urban Regeneration in Europe”, Oxford Institute for Sustainable Development (OISD), Oxford Brookes University, Oxford.
  6. Colantoino, Andrea. (2009).Social Sustainability: A Review And Critique of Traditional Versus Emerging Themes And Assessment Methods, Oxford Brookes University, UK.
  7. Dempsey,N., Bramley,G., Power,S., Brown,C.(2006). “What is ‘Social Sustainability’ and How do Our Existing Urban Forms Perform in Nurturing it?”, Paper Presented at the ‘Sustainable Communities and Green Futures’ Conference, Bartlett School of Planning, University College London, London.
  8. Gültekin, A.B., Bulut, B. (2015). Yeşil Bina Sertifika Sistemleri: Türkiye İçin Bir Sistem Önerisi. 2nd International Sustainable Buildings Symposium, ISBS 28-30 May 2015, Ankara, http://www.isbs2015.gazi.edu.tr/belgeler/bildiriler/813-823.pdf
  9. İslam, T.(2006). Merkezin dışında İstanbul’da Soylulaştırma. Sempozyum.
  10. Koning, Juliette. (2002). Social Sustainability İn A Globalizing World: Context, Theory And Methodology Explored. InMore on MOST: Proceedings of an Expert Meeting, Rinsum HJ van, Ruijter A de, Kazancigil A, Alagh YK, Genov N, Koning J, Siebers H. Unesco Centre: Amsterdam.
  11. LEED (2021). Green building leadership is LEED, https://new.usgbc.org/leed 
  12. Lıttıg, B.& Grıessler, E. (2005). “Social Sustainability: a Catchword Between Political Pragmatism And Social Theory”. International Journal of Sustainable Development, Sayı: 8 (1-2), ss. 65-79.
  13. Lynch, K. (2010), Kent İmgesi, İ. Başaran (Çev.), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları (Orijinal çalışma basım tarihi 1960).
  14. Özden, P.P. (2016). Kentsel Yenileme Yasal-Yönetsel Boyut planlama ve Uygulama, İmge Kitabevi Yayınları, 2.Baskı, Ankara.
  15. PARES, March; SAURI David (2007) “Integrating Sustainability in A Context of Economic, Social, And Urban Change”, Krueger, R. ve Gibbs, D. (eds) “The Sustainable Development Paradox. Urban PoliticalEconomy in the United Statesand Europe”,The Guild for Press: New York, ss.160-191.
  16. POLESE, Mario, STREN,Richard.(2000). “SocialSustainability of Cities: Diversityandthe. Management of Change”. Toronto: University of Toronto Press, ss.3-38.
  17. Purde, A. (2016). Suç Başkentinden “Mucize Şehre”: Medellin’de Yapılan Kentsel Dönüşüm Projelerinin Genel Özellikleri ve PRIMED Projesinin Kentsel Dönüşüm Hukukuna Hâkim Olan İlkeler Açısından Değerlendirilmesi. http://www.tlck.org.tr/wpcontent/uploads/2016/10/TLCK.5.1.B020.pdf   erişim tarihi: 15.12.2021.
  18. Roberts, P. (2000) The evolution, definition and purpose of urban regeneration. Peter Roberts ve Hugh Sykes (der.) Urban Regeneration. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. 9-36.
  19. Rogers, P. P., Jalal, F. K. &Boyd, A. J. (2006). An Introduction To Sustainable Development, Harvard UniversityPress, London.
  20. SACHS, Ignacy. (1999). Social Sustainability And Whole Development: Exploring The Dimensions of Sustainable Development. In Sustainability And The Social Sciences: A CrossDisciplinary Approach to Integrating Environmental Considerations into Theoretical Reorientation, Egon B, Thomas J. (eds). London:ZedBooks.
  21. Sharghi, A., Jahanzamin, Y., Ghanb, A., & Jahanzamin, S. (2018). A STUDY ON EVOLUTION AND DEVELOPMENT OF URBAN REGENERATION WITH EMPHASIS ON THE CULTURAL APPROACH. The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication – TOJDAC, 271-284.
  22. Tekeli, İ. (1996). Habitat II’nin İçeriğinin Geliştirilmesi Üzerine Düşünceler, Habitat II Konferansı Yazıları, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Ankara, 1996 (a), 15.
  23. UNCSD 2007.. Indicators of Sustainable Development: Guidelines and methodologies. https://sustainabledevelopment.un.org/content/docume nts/guidelines.pdf Erişim Tarihi: 25.11.2021.
  24. URL-1: https://www.usgbc.org/leed/rating-systems/leed-for-cities  Erişim Tarihi:20.01.2022
  25. URL-2: https://kentselstrateji.com/ankara-portakal-cicegi-vadisi-kentsel-donusum-projesi/ Erişim Tarihi: 15.12.2021.
  26. Uysal, E. Ü., (2012). Sulukule: Kentsel Dönüşüme Etno-Kültürel Bir Direniş, İdealkent Sayı:7, s:136-159.
  27. World Commission on Environment and Development (WCED). (1987). Our common future. Oxford: Oxford University Press.
  28. Yalçıntan M, Çavuşoğlu E,. (2011). ”Sulukule’den Arda Kalan:Yenileme Sürecinin Öğretileri Ve Yenilikçi Muhalefet Pratikleri”, Toplumbilim Dergisi, sayı:26.
  29. Zengin, N. (2021). Sürdürülebilirlik Bağlamında Kentsel Dönüşüm Uygulamaları: Mersin İli Akdeniz İlçesi Örneği, Yüksek Lisans Tezi, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi.