Atelier d’More tasarımı olan Sleeping Lab·Arch binasının akışkan formdaki mekanlarının doğal ışıkla karışımı, insan, mimarlık ve doğa üçlüsünü birbirine yakınlaştırmayı hedefliyor.

Çin’nin başketinin arka bahçesi sayılan Zhangijawan şehrine bağlı Huangmuchag beldesinde yer alan 2 katlı kagir-betonarme yapının restore edilerek konaklama tesisine çevirme projesi, aynı cephe düzenine sahip binaları olan beldeye farklı ve yenilikçi bir bina kazandırmış.

Binanın çevresinde kayda değer bir manzaranın bulunmaması, bu açığı kapatacak yaratıcı ve ilgi çekici bir iç bahçe tasarlama gereği doğurmuş. Böylelikle kullanıcıların gözlerini kamaştıracak iç manzara sıfırdan yaratılmış. Binanın geniş pencere açıklıkları, iç mekanda bahçe manzarasının sürekli sunulmasına olanak verirken bahçeye eklenen ışıklar, iç ve dış ambiyansı birbiriyle bütünleştirerek, deneyim açısından, bahçenin iç mekanın bir parçası haline gelmesini sağlıyor.

100 m²‘lik dikdörtgen bahçenin, yarı açık küçük bahçeciklere bölünmesiyle bir iç avlu yaratılmaya çalışılmış. Böylece, bu çok katmanlı mekan altında misafir odaları, çay odası ve dış duvarlarla bahçenin arasında bir takım etkileşimlerin yaşanmasına imkan sağlanmış.

Mekanda titiz, aynı zamanda serbest biçimde akan ve oluşturduğu geometrik kompozisyon vasıtasıyla yapının gerginliğini arttıran çeyrek daire geometrisi, binanın iç tasarım dilinde esas alınmış. Doğadan esinlenilen akışkan ve organik formuyla ön cephedeki çıkıntı, insan, mimarlık ve doğa üçlüsünü birbirlerine yakınlaştırmayı hedefliyor. Cephedeki beyaz renk tercihi, binaya soyut ve heykelimsi bir karakter kazandırdığı gibi binayla dış duvarın arasındaki sınırı görünmez kılıyor. Ayrıca yapının akışkan formdaki mekanlarının doğal ışıkla karışımı, insanların hayal güçlerini kışkırtan bir atmosfer meydana getiriyor.