İş hayatında “yeni normal” diye nitelendirilen şartların, pandeminin de etkisiyle çok hızlı bir şekilde hayatımıza girmesiyle konvansiyonel çalışma alışkanlıkları önemli değişimler geçiriyor. Nitelikli ve kurumsal ofis tasarımlarında elde ettiği 10 seneyi aşkın tecrübesiyle Mimar Çağıl Akçurin liderliğindeki REDA, Kurumsal Ev çatısı altında global ve ulusal ölçekteki ofislere yeni normaldeki çalışma alışkanlıklarına uyum sürecinde danışmanlık ve ürün tedarik hizmeti veriyor.

Çalışma alışkanlıklarındaki bu değişimin etkisi ve bu etkiye çalışanlarının verdiği tepkiler doğrultusunda kurumsal şirketleri bu geçişe hazırlayan Kurumsal Ev, verdiği danışmanlık hizmetinde şirket geribildirimleri ve araştırmalar yardımıyla kurumlara bilgi sağlıyor, gerektiğinde uzaktan ve hibrit çalışan ekipleri için çalışma düzenekleri ve istasyonları kuruyor.

Verdikleri hizmette sürdürülebilirliğin anahtar kelime olduğunu belirten Kurumsal Ev kurucusu Çağıl Akçurin, çalışma alışkanlıkları ve ofis tasarımlarının son 70 senesi incelendiğinde, aşağı yukarı 10 senelik dilimlerde bu alışkanlıkların ve tasarımların değişimlere uğradığını vurguluyor ve ekliyor: “Bu alışkanlık ve tasarımlar özelinde statik bir olgudan bahsetmiyoruz; sürekli değişime uğrayan bir olgudan bahsediyoruz. Bu anlamda, yakın dönemde hayatlarımızda iz bırakan pandemi gibi bir etkiye, çalışma alışkanlıklarının ve ofis tasarımlarının tepki vermemiş olması düşünülemez. Bu doğrultuda Kurumsal Ev’in şansı, halihazırda ağırlıklı olarak kurumsal şirketler ile çalışan çatı şirket REDA dolayısıyla sahip olduğu know-how ve bu sayede aldığı geribildirimler oluyor.”

Ssahip olduğu bu know-how ve geribildirimlere yapılan araştırma, anket ve analizleri de ekleyen Kurumsal Ev, şirketlerin kendi gelecekleri, çalışanlarının onlardan neler bekledikleri, bu beklentiler doğrultusunda mevcut çalışma alışkanlıklarını ne şekilde revize edebilecekleri konusunda fikir sahibi olmalarını sağlıyor ve çalışma alışkanlıklarını sürdürülebilir kılmada şirketlere mevcut ve yakın dönemli çalışma alışkanlıkları konusunda ışık tutarak yol gösteriyor.

Kurumsal Ev’in hizmet aşamalarından ilki olan bu analizin ve stratejik planlamanın ardından şirketlerin talepleri doğrultusunda “uzaktan çalışan ekiplerin uzakta çalıştıkları alanın tasarımı ve düzenlenmesi” safhası geliyor. “REDA olarak başlangıçta her çalışanın bir odasını dönüştürmek üzere yola çıktık. Sonra fark ettik ki herkesin evinde böyle bir alan yok. Bunun üzerine alan kaplamayan, gerektiğinde “ofisten çıkma” algısı uyandıran, çalışanın evine göre özelleştirilebilen, bu özelliklerle de beraber masa başı çalışma ergonomisine uygun bir çalışma ünitesi tasarladık” diyen Mimar Çağıl Akçurin, Kurumsal Ev’in şirketlere ürün bazında olduğu kadar genel resmi görme bazında da fayda sağladığını şu sözlerle dile getiriyor: “Bir şirketin herkes tarafından görülen yüzü, o şirketin çalışanına verdiği değer ve çalışan mutluluğudur. Çok büyük global firmalar çalışan mutlulukları için ciddi yatırımlar yapıyorlar. Ayrıca önümüzdeki 10 seneye baktığınızda, aktif iş yapan çalışanların hibrit çalışma sistemini benimsediğini kolaylıkla görebiliriz.”

Her şirketin çalışma alışkanlıklarının farklı olması nedeniyle Kurumsal Ev’in çözüm önerileri de kurumlara özel olarak çeşitleniyor. Hizmet verilen şirketlerin karar vericileri ile kullanıcılarını aynı masa etrafında toplayan Kurumsal Ev yetkilileri soru-cevap yöntemiyle uygulanan bir analiz doğrultusunda doğru metodolojiyi geliştiriyor. Şirket içinde her ne kadar farklı departmanlarda bile çalışma alışkanlıkları değişebilse de genel olarak “kurum kültürü” firma genelinde değişmeyen tek şey olarak öne çıkıyor. Kurumsal Ev, bu kurum kültürünün çalışılan yerden bağımsız olarak her yere taşınması gerektiğine inanıyor ve firmaları da bu çerçevede yönlendiriyor.

Kurumsal Ev’in verdiği danışmanlık hizmetinde gündeme getirdiği en önemli konulardan biri de çalışan demografileri. Farklı jenerasyonların “yeni normal” çalışma alışkanlıklarına verdiği tepkilerin de farklı olduğunu dile getiren Kurumsal Ev Kurucusu Çağıl Akçurin her şirketin kendi içine dönüp bakarak, mevcut ve yakın dönem çalışan demografilerini masa üstüne koyması gerektiğinin önemini şu sözlerle vurguluyor: “En temel vurguladığımız noktalardan biri, farklı demografik grupların farklı çalışma alışkanlıkları göstermesi. Şirketlerin bu gruplara ait alışkanlıkları doğru saptadığına emin olmamız gerekiyor. Kurumsal Ev, olarak REDA’dan da aldığımız bilgi ve know-how ile bu kurum kültürünü ve çalışan demografilerine göre değişiklik gösteren çalışma alışkanlıklarını hem ürüne hem de sisteme yansıtıyoruz.”

Global ölçekte, çalışan isteklerindeki görünür trendin “verimli olacağım zaman ofise gelmeliyim” yönünde olduğunu belirten Çağıl Akçurin’e göre sistemsel alana ve özgürlüğe sahip olmaları çalışanların mental ve fiziksel sağlıkları için büyük önem taşıyor: “Yine güncel, görünür trendlerden biri, geçmişten farklı olmak üzere çalışanın kendi fiziksel ve mental sağlığına gösterdiği önem. Bu sağlıklı hayat yaklaşımı, kişinin spora gitmesi veya meditasyon yapmasıyla sınırlı değil. Örneğin, sistem izin verdiği sürece, uzaktan halledebilecekleri bir iş için trafikte vakit kaybetmeyeceklerini bilmeleri çalışanlar üzerinde mental rahatlık yaratıyor. Kendilerine ayırabilecekleri zaman yarattığı için, bu mental rahatlık çalışanların fiziksel sağlığına da yansıyor. Kurumsal Ev, bu etkiler ve faydaların mucidi değil. Sadece bu etki ve faydaları birer analiz öğesi yaparak, şirketlerin karar verme süreçlerinde etkin rol oynuyor.”

Ofiste, evde veya başka bir yerde olmak fark etmeksizin masa başı çalışmanın antropometrik ölçüleri standart. Kurumsal Ev’in ürün çözümlerinden bir tanesi de bu standardizasyonu çalışılan her ortama taşıyabilmesi. Eğer Kurumsal Ev’li iseniz, ofisinizdeki standart neyse önünüzde de o bulunuyor.

Kurumsal Ev, ürün tarafında temel olarak bir filo hizmeti veriyor. Nasıl şirketler çalışanları için otomobil filoları kiralıyor veya satın alıyorlarsa, Kurumsal Ev üzerinden de aynı hizmeti sağlayabiliyorlar. Genel anlamda, sistemsel bir ele alma söz konusu olduğunda şirketler bu süreçlerin yönetimi ile ilgili teknolojinin ne kadar içine gireceğine kendileri karar veriyorlar. Bu anlamda Kurumsal Ev’in çözüm önerileri her ne kadar daha mekanik olsa da, şirketlerden gelen entegrasyon talepleri doğrultusunda teknoloji konusunda da çözüm ortakları ile iş birliği yapılabiliyor.

Yeni normale geçişin öncelikli aşamalarında ürün tedarikçisi olarak, yabancı ortaklı bir banka, global bir sigorta şirketi, bir araç filo şirketi ve global bir tıbbi makine sağlayıcı şirketin Türkiye operasyonunun da aralarında bulunduğu pek çok firmaya destek veren Kurumsal Ev hibrit çalışabilecek grupların, demografik ve fiziksel analizlerini yaparak şirketlerin mevcut ofislerinde ne tip değişikliklerin ve optimizasyonların yapılabileceği konusunda destek veriyor.

Kurumsal Ev’in vizyonundaki bir sonraki adımın “Co-Living” projeleri olacağını söyleyen Çağıl Akçurin çalışma hayatının geleceğinin “uydu-ofisler” olacağını da şu sözlerle vurguluyor: “Özellikle kurumlara ait, o kurumun çalışanlarına yönelik, “yaşanabilir uydu-ofisler” birer alternatif olarak gayrimenkul geliştirme süreçlerinde karşımıza çıkıyor olacak. Bir nevi “neo-lojman” kurgusu diyebiliriz…”