Shwasam
Künye
Mimari Tasarım
ShriAbodes
Proje Yeri
Greenara, Hindistan
Tamamlanma Tarihi
2023
Toplam İnşaat Alanı
850 m²
Fotoğraflar
Jino Sam
ShriAbodes tarafından tasarlanan Shwasam, yerel ve geri dönüştürülmüş malzemelerle, sürdürülebilir ve pasif iklimlendirme stratejilerine yer verilen, doğayla uyumlu bir yapı olarak hayata geçirilmiş.
Nefes anlamına gelen “Shwasam,” arazinin doğal çevresiyle bütünleşirken, yaşamla hayat bulan, nefes alabilen bir yapı inşa etme çabasını hayata geçiriyor. Bina, tropikal manzaranın sunduğu doğal tonlarla kamufle oluyor ve gösterişsiz bir duruş sergiliyor. Toprak yapı, kullanıcıları rahatlamaları ve daha iyi hissetmeleri için birkaç basamak aşağı inip temiz havayı solumaya yönlendiriyor. Bu davetkar mekan ortada ana salon, bir yanında yarısı bodrum seviyesinde yer alan bir depo, diğer yanında ise küçük bir oturma alanı ve ortak çalışma alanı bulunduruyor. Pasif tasarım stratejileri ve malzeme seçimi Shwasam’ı gündüzleri iyi aydınlatılmış ve esintili, geceleri ise rahat ve konforlu kılıyor. Malzeme paleti ağırlıklı olarak yerel malzemelerden oluşuyor; bunlar arasında laterit atık toprak, kırmızı toprak, bambu, taş, Mangalore kiremitleri, atık ahşap, eski kapılar ve sahada bulunan hurda çelik parçaları gibi geri dönüştürülmüş malzemeler yer alıyor.
Kuru moloz duvarcılığı, sıkıştırılmış toprak ve kalıplanmış moloz duvarlar, terrazzo ve sıkıştırılmış toprak zemin, taş döşeme gibi teknikler kullanılarak yapının alanlarını çok işlevli ve konforlu hale getirmek amaçlanıyor. Depo için zeminin kazılmasıyla elde edilen toprak ve sahadaki bazı mevcut atık laterit toprağı, sıkıştırılmış toprak duvarları yükseltmek için kullanılıyor. Ancak, sıkıştırılmış toprak yapımında yalnızca 8 mm’den küçük çakıllar kullanılabiliyor. Bu durum, daha büyük parçaların atılmasına veya israf olmasına neden oluyor. Bu israfı önlemek için, büyük parçalar “Şekillendirilmiş Moloz Duvarlar” (patentli bir teknik olup, Ar. Vinu Daniel’in (Wallmakers) ekibinden öğrenilmiş) şeklinde depo odasının duvarlarında değerlendirilmiş.
Binanın ana cephesi hem kuru hem de ıslak çamur inşaat tekniklerini sergiliyor. Bu duvar aynı zamanda iç mekandaki çeşitli performanslar için ilginç bir arka plan görevi görüyor. Duvar, aynı topraktan gelen farklı dokularıyla çamur yapımının sunduğu çeşitliliği gözler önüne seriyor. Buna ek olarak, duvara stratejik olarak yerleştirilen bambu parçaları havalandırmayı desteklerken tekdüze görünümü kırarak görsel bir etki yaratıyor. İşlenmiş bambu parçaları ve hurda ahşaptan yapılan pencereler de cephenin estetiğine katkıda bulunuyor. Böylece duvarlar kendi kimliklerini koruyarak özgürce nefes alıyor ve Shwasam’ın ne anlama geldiğini temsil ediyor. Salonun bir tarafında, çevreyle görsel bağlantı sağlamak için bir metrelik kısa bir duvar bulunuyor.
Yapının açıklığı ve tüm çevresini saran yüksek tavanlı üst sıra pencereleri, içeriye ışık ve esinti girmesini sağlamak ve sıcak havayı dışarı çekmek için tasarlanmış. Bu sayede iç mekan sıcaklığı, dış ortam sıcaklığından en az 4 derece daha serin oluyor.
Zemin, yapının en önemli unsurlarından biri olarak mekanın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlanmış. Ana salon, siyah ve gri tonlarında deri dokulu kota taşı ile kaplanırken, oturma alanı ise sıkıştırılmış toprak cepleriyle bezeli, çekici bir zikzak desenine sahip terrazzo çalışmasıyla dikkat çekiyor. Bu projede, atıklar şekillendirilmiş moloz duvarlar içinde değerlendirilerek atık miktarı azaltılmış. Eski kapılar ve Mangalore çatı kiremitleri yeniden kullanılmış. Atık ahşap, eski tarz camlar ve Vala (pencere korkulukları) ise geri dönüştürülerek oturma alanları, kapılar ve pencereler için yeniden işlenmiş.