Lacime Architects, Shizikou hapishane kompleksinin günümüze ulaşan bölümlerini koruyarak modern bir ek kütle ile birlikte kent yaşamına kazandırmış.

Çin tarihindeki en büyük hapishanelerinden biri olan Shizikou, tarihi ve kültürel anlamda önemli bir cadde olan Pingjiang Yolu’na yakın bir konumda yer alıyor. Hapishane kompleksinden günümüze sadece ofis binası ve duvarların bir bölümü ulaşmış. Lacime Architects, Suzhou’nun kolektif hafızasında önemli yer edinen bu mekanları bağlamına uygun bir şekilde korumayı ve tarihi değerini kaybetmeden yeniden tanımlamayı hedeflemiş.

“Güneş saati” fikrinden esinlenen tasarım ekibi; eski binanın yakınındaki asırlık selvi ağacı ile tanımlanmış, çevreyle etkili diyalog kuran iç avlu ve güneydeki meydana ve metro giriş/ çıkışına bir “pencere” açan bir alan oluşturmuş. Böylece modern kent yaşamı ile tarihi bina arasındaki iletişim kuvvetlendirilmiş.

Yörenin tek eğimli çatı formu soyutlanarak kavisli bir çatı oluşturulmuş. Yeni binanın cephesi, orjinal cephe formuna referans vererek farklı malzeme ve formlarla yeniden tanımlanmış. Orijinal mimari karakteri korunan, sergi salonunun uzantısı konumundaki ofis binası, eski selvi ve dış mekanı birbirine bağlıyor.

Projede ofis binasındaki eski gri tuğlaların dokusuyla tutarlı seramik tuğlalar kullanılmış. Böylelikle, yeni bir görünüm oluştururken aynı zamanda eskiye gönderme yapıyor. Girişte, dairesel bir form oluşturan cam tuğlalar;  tarihi hatırlatırken modern yaşamı yansıtıyor. Kullanılan tuğla çeşitleri, farklı tarihsel katmanları temsil ediyor.