Serpentine Pavyonu 2025 yılında Marina Tabassum Tarafından Tasarlanıyor

Serpentine Pavyonu, 2025 edisyonunda Zamanda Bir Kapsül başlıklı proje ile Marina Tabassum ve ekibi tarafından tasarlanacak.

2000 yılında Zaha Hadid ile başlayan iddialı görev ardından, dünya mimarlık ortamındaki önemli ve yükselen yetenekler tarafından Birleşik Krallık’ta öncü strüktürler ortaya koyuldu. Serpentine Pavyonu, tarihsel olarak yükselen yetenekler için büyük heyecanla beklenen bir platform haline geldi. Pavyon, yıllar içinde, Serpentine’in deneysel, disiplinler arası, topluluk ve eğitim programları için katılımcı bir kamusal ve sanatsal ortama evrildi.

Marina Tabassum Architects, Tabassum’un 2005 yılında URBANA ile on yıl süren ortaklığının ardından kurulan bir ofis. Dhaka şehrinde, çevresinde ve Bangladeş genelinde inşa edilen yapılarının yanı sıra, MTA’nın pratiği, iklim değişikliğinin etkilerine özellikle hassas olan ve bu tehditlerle karşı karşıya olan Bangladeş’te çevresel bozulmayı araştırmaya da yöneliyor. Ofis ayrıca, bölgede marjinalleşmiş bireylerin yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik mimarinin rolüne odaklanıyor ve iş birliği yaptıkları kişilerin çevresel ve yaşam koşullarını yükseltmeyi amaçlıyor. Bu, 2020 yılında geliştirilen ve şu an devam eden ünlü Khudi Bari projelerinde bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Bu modüler yapılar, Jamuna, Meghna ve Teesta nehir yataklarında yaşayanlar için geliştirilmiş, gerektiğinde kolayca sökülüp taşınabilir özellik gösteriyor.

Marina Tabassum Fotoğraf: ©Asif Salman

Marina Tabassum Fotoğraf: ©Asif Salman

Yer, iklim, bağlam, kültür ve tarih ile etkileşime giren, çağdaş bir mimarlık dili kurmayı amaçlayan ve bu alandaki çalışmalarıyla tanınan Tabassum’un tasarımı, Serpentine South ile uyum içinde olacak ve bu görevin kalıcı ve geçici doğası arasında bir diyalog başlatmayı amaçlayacak.

2025 pavyonu, kuzey-güney yönünde uzatılmış, merkezi bir avluya sahip ve bu avlu Serpentine South’un çan kulesi ile hizalanıyor. Parklara gitme geleneği ve yeşil yapraklar arasından yumuşak gün ışığını süzen kemerli bahçe tenteleri ilham alınarak tasarlanmış olan pavyon, ışığı içeri girdiğinde dağıtan ve gölgeleyen saydam bir cepheye sahip dört ahşap kapsül formundan oluşan heykelsi bir yapı oluşturuyor. Tabassum’un tasarımında merkezi bir unsur olan kinetik özellik, kapsül formlarından birinin hareket edebilmesi ve birleştirilmesiyle pavyonun yeni bir alana dönüşmesini sağlıyor.

© Marina Tabassum Architects (MTA). Courtesy Serpentine.

© Marina Tabassum Architects (MTA). Courtesy Serpentine.

© Marina Tabassum Architects (MTA). Courtesy Serpentine.

© Marina Tabassum Architects (MTA). Courtesy Serpentine.

© Marina Tabassum Architects (MTA). Courtesy Serpentine.

© Marina Tabassum Architects (MTA). Courtesy Serpentine.

Tabassum’un tasarımı, ölçek ve ışık ile gölge arasındaki etkileşimle mimarinin duyusal ve ruhsal olanaklarını vurguluyor. Ayrıca, bu tasarım, Güney Asya’daki Shamiyana çadırları veya tente dilinden de ilham alıyor. Benzer şekilde kinetik işlevlere sahip bu yapılar, bambu direkler tarafından desteklenen dış bir kumaştan yapılıyor ve genellikle açık hava etkinlikleri ve kutlamalar için kuruluyor. Tabassum’un pavyonunun açıklığı, ziyaretçilerin konuşmalar ve bağlantılar, canlı programlar ve halk toplantıları yoluyla bir araya gelmelerine olanak sağlıyor.