Tabanlıoğlu Architects, Senegal Olimpiyat Stadyumu’nu Tasarladı

Tabanlıoğlu Architects tarafından tasarlanan Stade du Senegal, stadyum alanı ile kentsel doku arasında görsel ve sosyal bağlamda kentsel ilişki kurmayı hedefliyor.

Dakar yakınlarındaki yeni Diamnadio kasabasında inşa edilecek 50.000 kişilik Senegal Stadyumu – Stade du Senegal’in temel atma töreni, 20 Şubat’ta gerçekleşti.

Kalabalık insan ve araç hareketi, erişim, otopark (1.350 araç kapasiteli) ve bakım gibi gereksinimleri dikkate alarak, Afrika Uluslar Kupası (CAN) için FIFA ve CAF standartlarını karşılayan tasarım, aynı zamanda geniş bir alanda sert ve yumuşak peyzaj ile stadyumun çevresinin geliştirilmesini içeriyor.

Maç sırasında seyirci konforu sağlamanın yanı sıra, taraftar dostu bir yaklaşımla, izleyicilerin stadyuma girmeden önce de bir arada vakit geçirebileceği, çevresiyle birlikte sporun dinamizmini yansıtan bir “fan bölgesi” olarak tasarlanan stadyum, ekleri ve çevresi, kullanma deneyimi, erişim, tesis kalitesi ve sürekli bakımı gibi sorunların incelikle çözüldüğü bir kompleks olarak ele alınıyor.

Ek saha ve tesisler; sporcuların antrenman yapması, atletizm sporları ve diğer saha etkinlikleri için yedek alanlar olarak planlanıyor.

105 x 68 m’lik bir futbol sahası etrafında kurulan brüt kapasitesi 50.000 koltuk olarak planlanan stadyumda elde edilen görüş çizgisi, her noktadaki seyirciye mükemmel görüş açısı sağlıyor. Doğal ışık optimizasyonu ve malzeme hissinin sadeliği tercih edilen tribünlerin tasarımı, tarafların heyecanını destekleyen ve samimi bir atmosfere katkıda bulunuyor.

Stadyum, futbol seyircilerini teşvik edici ve eğlenceli bir yer olmanın yanı sıra, halka maç olmayan günlerde de hizmet veren, herkes için son derece erişilebilir bir kamu parkı olarak tasarlanmış.

Tasarımın geniş spektrumu içinde kompleks, aynı zamanda eğlence ve alışverişi de kapsayan ticari alana bağlanıyor; doğayla buluşan kapsayıcı bir kamusal alan olarak, insan, spor ve şehir kimliğinin bütünleşmesine fiziksel altyapı sağlıyor.

Dikdörtgen formdaki stadyumun dış cephesinde, strüktürü bir zarf gibi saran, çok katmanlı metal panellerle örülü, yumuşak kavisli eğrisel bir form elde ediliyor.

Uzaktan da algılanacak ikonik yapı, gün içinde ışıltılı bir heykel olarak dikkati çekerken, geceleri stadyumdan yayılan renkli ışık hüzmeleri ve yüzeye uygulanan ışık oyunlarıyla dinamik bir görsellik kazanıyor.