DREAM tarafından Saint-Denis’de tasarlanan kırk dört konutluk yeni kompleks, sosyal çeşitlilik ve yeşil alanları bir araya getirerek mahalleye güvenli, kapsayıcı ve yeniden tanımlanmış bir yaşam sunuyor.

Rue Fraizier ve Rue du Landy üzerinde konumlanan yeni konut kompleksi, yirmi dört yıl önce harap bir binayı yok eden trajik yangından sonra mahallenin yeniden canlandırılmasında önemli bir adımı temsil ediyor. Saint-Denis’te teslim edilen ilk Fransız paylaşımlı mülkiyet sözleşmesi (BRS-Bail Réel Solidaire) kapsamında inşa edilen bu yapı, mimari karakteri kentsel dokuya uyumlu bir şekilde bütünleştiriyor.

2001 yılında, Rue Fraizier’deki eski ve bakımsız bir binada çıkan ölümcül yangın, güvencesiz yaşam koşullarını gözler önüne sermiş. Atıl durumdaki yapı, düşük hayat kalitesine sahip konutları ve kentsel dönüşüm ihtiyacının aciliyetini temsil eden bir alana dönüşmüş. Bugün mahalle, daha kapsayıcı ve sağlıklı bir yaşam, daha fazla toplumsal çeşitlilik ve yeşil alan hedefiyle yeniden şekillendiriliyor. DREAM tarafından hayata geçirilen bu konut kompleksi, bu yeni vizyonun somutlaşmış hali olarak öne çıkıyor.

Toplam kırk dört konuttan oluşan projede yirmi ikisi sosyal kiralama, yirmi ikisi ise sosyal ev sahipliği için ayrılmış. Proje, bireysel evlerin niteliklerini kolektif yaşam alanlarına aktarmayı amaçlıyor. Her bir daireye özgü tipolojiler ile oluşturulmuş çoğu çift cepheli ve çok yönlü olan birimler, kaliteli açık alanlarla destekleniyor.

Tüm konutlar, Plaine Commune’un yeni inşaat kalite şartnamesine uygun olarak tasarlanmış ve özellikle kullanım ve yönlenme konularına dikkat edilmiş. Tasarımda aydınlık, konforlu ve iyi havalandırılmış birimler en önemli kriterler olmuş. Alanlar gerçek bir giriş holü ve depolama alanına sahip, doğrudan gün ışığı alan ve istenirse kapatılabilen mutfaklarla donatılmışlar ayrıca geniş panoramik pencereler içeriyorlar. Tüm yaşam alanları bir balkona veya zemin katta bahçeye açılıyor.

Projenin estetiği, hacimlerin ritmik ve grafiksel kompozisyonuyla temsil ediliyor. Cephelerde ahşap ve metal dönüşümlü olarak kullanılmış; ahşap güneş kırıcılar ve balkon altlıklarının ince çizgileri kütle etkisini hafifleterek gerçek bir görsel zarafet yaratıyor. Bu malzeme ve doku oyunu, yapının kentsel çevresine duyarlı bir entegrasyonunu sağlıyor. Arsanın morfolojik ve çevresel analizinden doğan bina formu, ışık ve gölgeyi en iyi şekilde yönetirken geniş bir açık mekan çeşitliliği sunuyor. Ahşap ve beton karışımı bir malzeme paletine sahip olan yapı için prefabrikasyon, kalite ve yapım bütünlüğü açısından anahtar rol oynamış. Metal kaplama, ahşap doğrama ve deflektörleri de içeren tüm ahşap cepheler atölyede tamamen üretilmiş böylece en yüksek uygulama kalitesi ve detay hassasiyeti sağlanmış. Tamamı prefabrike olarak üretilen ahşap ve metal balkonlar, kademeli kiriş yapılarına oturuyor ve cephe silüetini inceltici bir bütünlükle entegre ediliyor.

Konut bloğunda, Rue du Landy ve Rue Fraizier’den erişilebilen iki pasajlı lobiden görülebilen geniş bir bahçe bulunuyor. Konutların neredeyse tamamı bu “yeşil akciğerin” avantajlarından yararlanıyor. Ayrıca proje, Plaine Commune Habitat ile iş birliği içinde tasarlanan ortak alanlara özel önem veriyor. Geniş ve davetkar giriş holü, sakinlerin duraklaması ve karşılaşması için bir topluluk mekanı işlevi görüyor. Her binanın çatı bahçeleri ise dinlenme ve sosyal paylaşım alanları sunuyor. Bu proje aracılığıyla DREAM ofisi, sakinlerine yeniden tasarlanmış, güvenli ve kapsayıcı bir yaşam ortamı sunuyor.