Sağlık Çalışanlarına Adanmış Bir Yapıt: Flu

Mimari Tasarım
Cirit Avcı Architecture & Design

Proje Yeri
Nilüfer, Bursa

Tamamlanma Tarihi
2023

Toplam İnşaat Alanı
260 m²

Fotoğraflar
Şimal Avcı, Halil Soysal Cirit

Cirit Avcı Architecture & Design tarafından, Covid-19 pandemisi nedeniyle hayatını kaybeden sağlık emekçilerine ithafen tasarlanan Sağlık Çalışanlarına Adanmış bir Yapıt: Flu,  gökyüzü ile yeryüzü kesişiminde, kullanıcıya peyzajı ufuk çizgisi ile birlikte görebileceği bir an yaşatıyor.

Proje 2021  yılında Covid-19 pandemisi nedeniyle hayatını kaybeden sağlık emekçilerine ithafen açılan yarışmayı kazanan eserin hayata geçirilmesiyle elde edilmiştir. Yapıtlar oluşum süreçleriyle beraber kenti ve kentliyi yeni bir sürece taşıyor. Sanatçının fikri ele alış biçimi, yere ait ve çevresel durumları ile tek bir tasarım ortaya çıkartırken kullanıcılar ortaya çıkan tasarımdan sonsuz fikir ve yorum üretirler.

Proje alanı Bursa’nın Nilüfer ilçesinde, ilçenin çağdaş kent kimliğinin izlerini taşıyan bir lokasyonda bulunuyor. Üst ölçekte kentsel büyüme aksında yer alan proje alanı, tarım arazilerinin konutlaştığı bölgede, kentsel boşluk denilebilecek bir alanda yer alıyor. Üçgen biçimindeki parselde yer alan park alanının iki tarafında araç yolu, kuzeyinde ise otopark yer alıyor. Doğu cephesinde, Ahmet Taner Kışlalı Caddesi proje alanı için önemli bir eşik oluştururken caddedeki yoğun araç trafiği, proje alanında gürültü sorununa neden oluyor.

Sağlık çalışanları kavramı, değişen bağlamlara göre daha dar ya da geniş karşılıklar bulabiliyor. Özellikle pandemi döneminde, kavram mesleki sınıflandırmaların ötesine geçen, tanım üstü ifadesi ile ön plana çıkmıştır. Bu sebeple kavramı belirtilen tanımlama üzerinden ele almak sağlıklı olacaktır: “Tedavi etmek, insanların sağlığını korumak ve iyileştirmek; ruhen, bedenen ve sosyal yönden tam bir iyilik halinin oluşmasını ve bunun devamını sağlamak amacıyla
değişik sağlık meslek üyelerinden bir araya gelen ve birbirlerini tamamlayan, bu kapsamda her biri kendi görevini yerine getirip, bilgi ve deneyimlerini sürekli paylaşan, ortak kararlar alıp, bu kararı da yine birlikte uygulayarak doğrudan sağlık hizmetine katılan kimseler ile, başka meslek üyelerinden de olsa, sağlık hizmetinin sunulmasına ilişkin organizasyonda yer alan, dolaylı da olsa bu hizmet içerisinde mesleğini sürdüren kimseler.” Yapılan mesleki tanım üzerinden sağlık çalışanlarının temsil ve düşündürdükleri yeniden yorumlanmış, kavramsal tasarım fikir başlıkları üretilmiş. Bu başlıklar: Tekil ve bütün olma hali, mesleki takım çalışması; görünürlük ve görünmezlik, toplumsal var olma hali, emek; belirsizlik, farklı durumlarda kritik olgular; boşluk-dolu, bir arada ve ayrı olma hali olarak belirlenmiş.

Bu genel kavramsal şemaya ek olarak, modern Türkiye’nin sağlık kurum ve sisteminin temelini atan Dr. Refik Saydam ve sağlık emekçilerinin geçmişten günümüze bıraktığı iz ve anlam üzerinde durmak da önemli bulunmuş. Kurulan bu modern sistemin ilk ayak izlerinden günümüze uzanan süreçteki devamlılık, kararlılık ve tamamlayıcı olma, süreklilik, koruyuculuk ve ebedi var olma hali kavramı üzerinden ele alınmış. Yapıt ve çevresinin kentsel boşluk olarak görülmesi ve yapıtın çekim noktası oluşturması hedeflendiği için tasarımda meydanlaşma önemsenmiş. Yapıtın arsanın merkezinde, çevre yol ve otoparktan en uzak noktada yer almasına dikkat edilip, çevresel ses ve gürültüden olabildiğince uzaklaşılmak istenmiş.

Yapıt, modüler birimlerin bir araya gelmesiyle rasyonel şekilde meydanı tanımlayan kare formunda. Tasarımın ritimsel doluluk, boşluk etkisi ve topoğrafyayla kurduğu tariflenemeyen belirsiz ilişkiler, sağlık çalışanları tanımının çağrıştırdığı fikirsel kavramların yapıta yansımasını oluşturuyor.

Kentsel aks doğrultusunda güneyden kuzeye doğru ilerlerken peyzaj içinde belirli belirsiz gözüken yapıt, yaklaştıkça topografyadan fırlamışçasına ağaçlar arasından kentliyi karşılıyor. Yapıta daha da yaklaşıldığında yansıtıcı panellerin ritimsel dizilimi gökyüzünü, doğayı ve çevresel hareketleri cephe üzerinde yansıyor. Yapıt gökyüzü ile peyzaj kesişiminde göz hizasında yer alıyor, kullanıcıya peyzajı ufuk çizgisi ile birlikte görebileceği bir an yaşatıyor. Yapıta dokunulabilecek kadar yaklaşıldığında, yapıt geçişe imkan verecek kadar yüksekte fakat topoğrafyadan fırlayan formu ve kare geometrisi ile geçiş için bir eşik yaratıyor. Bu eşik sayesinde yapıtın içi ve dışı arasında mekansal gerilim oluşması isteniyor. Hafıza avlusunda anma törenleri ya da kentsel çekim noktası olarak kullanılabilen tanımlı bir duraksama mekanı oluşturuyor. Peyzajla yapıtın girdiği ilişki sayesinde, yapıt kimi yerde topraktan çıkar kimi yerde konsol olarak uçar kimi yerde ise peyzaja dokunmak ile dokunmamak arasındaki belirsizliği tarifliyor. Böylece farklılık ve farkındalık artıyor, duruma göre şekil alan bir tasarım elde edilmiş oluyor. Yapıt ve peyzaj kurgusu ile beraber kentli için özelleşmiş deneyim mekanı yaratılmış. Kısıtlı bir biçimde peyzaj ile yeniden diyalog kurmasını sağlayan açıklıklara ve doluluklara sahip tasarım, flu etkisi oluşturuyor.