Karamuk Kuo tarafından tasarlanan Cannady Hall, terakota cephesi, açıkta bırakılmış strüktürü ve kampüsün tarihi çatı dokusunu yeniden yorumlayan kütleleriyle Rice University Mimarlık Okulu’na çağdaş bir üretim ve sergileme mekanı olarak ekleniyor.

Rice University Mimarlık Okulu, kampüsün Bizans Rönesansı tarzındaki tuğla ve taş binalarıyla tanınan tarihi avlusunda konumlanıyor. Okul, yıllar içinde çeşitli eklemeler almış; bunların en önemlisi 1981’de James Stirling tarafından yapılan ikonik genişletme olarak öne çıkıyor. Cannady Hall, okula üretim, paylaşım ve sergileme için 2.040 m²  yeni alan kazandırıyor. Mevcut yapıyı tamamlayan yeni bina; imalat salonu, ortak çalışma alanları ve galeri gibi farklı ölçeklerde mekanlar ekleyerek okulun etkisini genişletiyor.

Tasarım, geçmişin katmanlarına saygı gösterirken okul için ileriye dönük bir kimlik ortaya koyan, bağlamsal ama özgün bir yapı öneriyor. Tasarım, Stirling’in çatı ışıklığını çevreleyen ve mevcut çatı profili boyunca kemerli geçit üzerinde uzanan bir bağlantıyla başlıyor. Bu ilk jest, kampüsün çatı dokusunu yeniden yorumlayan kaydırılmış kütleler sistemi içinde tekrarlanıyor. Böylece ilk bakışta masif görünen yapı ölçekleniyor, iç ve dış arasındaki etkileşimi güçlendiren açık alanlar oluşturuyor. Bu yaklaşım, kampüsün kemerler, sundurmalar ve giriş basamakları gibi yerel tipolojilerini pekiştiriyor.

Değişken ritimlere sahip terakota cephe, çevredeki tuğla binaların dekoratif frizlerine gönderme yapıyor. Tuğlaya benzer üretim süreciyle elde edilen bu malzeme biyolojik olarak parçalanabilir ve bakım gerektirmiyor. İç mekanda yapının açıkta bırakılmış strüktürü, değişen pedagojilere uyum sağlayan ve aynı zamanda bir öğrenme aracı olarak işlev gören sağlam bir çerçeve sunuyor. Çelik elemanlar gelecekte sökülmeye olanak tanıyacak şekilde cıvatalı olarak monte edilmiş, böylece yapının yaşam döngüsüne uzun vadeli esneklik kazandırılmış.