Prince Claus Ödülleri
Suha Özkan Hon. F AIA
H.M. Hollanda Kraliçesi Beatrix’in eşi olan Prens Claus’u kurmayı amaçladığı ödül programının oluşumunda tanımıştım. Barones Gösta von Amsberg’in oğlu olarak 1926’da doğan Prens Claus’u 2002 yılında kaybettik. Kurduğu ödül programı aksamadan, Kraliyet Sarayı tarafından halen sürdürülmektedir. Prens Claus kökleri Avrupa aristokrasisinde ama kalbi, bu dünya nimetlerinden yararlanamamış ülkelerde atan hem şahsen hem de ruhen asil bir insandı.
Bir Hindistan ziyareti sırasında toplumcu Mimar Charles Correa ile tanışmak istemiş, onu arayan diplomat yetkililere Correa “Kraliçe’nin eşi, saraylı bir asilin benimle ne işi olabilir?” diyerek serin davranmış, bu söylemi Prens’e ilettiklerinde, o da “İşte onun için kendisi ile tanışmak istiyorum” diyerek Correa’nın kalbini ve ilgisini kazanmıştı. 1995 yılında kurmak istediği, toplumsal yönü ağır, özgürlükçü, üstün nitelikli bir ödül programının oluşması için yakın dostu Kerim Aga Khan’ın telkini üzerine Prens Claus ile tanışmış ve dost olmuştuk. Kendisi ile Aga Khan Mimarlık Ödülü ilkelerini paylaşmıştım. Kuruluşunda büyük emeği olan Els van der Plas zaman içinde daha önemli görevler üstlendi ve halen Amsterdam’da Devlet Opera ve Balesi’nin yöneticisi oldu.
Kurulduğu 1997 yılından itibaren Amsterdam Kraliyet Sarayı’nda geçekleşen ödül törenlerinin birçoğuna katılma şansım ve unutulmayacak anılarım oldu. Bunlardan güncelliği nedeni ile ikisini paylaşsam hoş olur. Prens Claus gelenekselleşmiş konuşmalarından birini yapıyordu. Birden duraksadı, elbette Kraliçe Beatrix’den söz ediyordu ve dedi ki: “Bu ülkedeki en önemli kişi, sürekli bana bakıyor. Galiba uzattım. En iyisi burada keseyim ama bakın hiç “gelişme, özgürlük, sürdürebilirlik ya da kamu-özel sektör dayanışması” demedim. İyi bir konuşma olmalı.” Doğal olarak, o sloganlardan bıkmış biz dinleyicilerden alkışlar koptu.
Afrika, Asya, Latin Amerika, Karayipler ve Doğu Avrupa’da kurulduğu 1996’dan bu yana etkinlik gösteren Prince Claus Fonu özellikle baskı altında olan sanat ve kültür değerlerini farklı yöntemlerle desteklemeyi amaçlamaktadır. Prens Claus bir konuşmasında, gelişim egemenliğinde kolonyal başatlık olmaması gereğine değinirken Burkina Fasolu düşünür Joseph Ki-Zerbo’dan (1922-2006) alıntı yaparak “İnsanlar geliştirilmezler. Onlar kendi kendilerini geliştirirler” demişti.
Ödüller arasında mimarlık bulunmakta ama daha çok müzik, dans ve medya ağırlık kazanmaktadır. 1979 Niamey-Nijer doğumlu Mariam Kamara 2019’da, May al-Ibrashy de 2022’de bu ödülü kazanan mimarlar olarak dikkat çektiler. Her ikisinin çabalarının da mimarlık kültürü üzerine olması ve bu başarıların genç kadınlar tarafından gerçekleştirilmeleri çabalarına ayrı bir derinlik getiriyor.
Fransa doğumlu, Nijer kökenli Mariam Kamara (d. 1979) Purdue Üniversitesi’nde (2001) ve New York Üniversitesi’nde Bilgisayar Bilimi (2004) okudu. Yedi yıl bilgisayar uzmanı olarak çalıştı. Hep özlem duyduğu mimarlık eğitimini 2013’de Washington Üniversitesi’nden mastır derecesi alarak tamamladı. “Gezgin Aylaklık” tezi kamu mekanları ve eşey sorunlarını inceliyordu. Tez çalışması 2014 yılında Milano Trianali’nde “Afrika’nın Değişimi için Büyük Şans” teması altında da sergilendi. Mimarlık becerisini Nijer’de uygulama olanağı buldu. Topluma mimarlıkla hizmet ederken temelinde insanların yaşamlarının iyileşmesini amaçlıyor. Kamara, mimarlığın toplumların gelişiminde önemli bir rolü olduğuna olan inancı sayesinde tasarım becerisini, özellikle sömürgelik döneminin öncesinde kullanılan yapı tekniklerinin öğrenilmesine adamış bir kişi. Geleneksel yapı yöntemlerini geliştirip az katlı yapılar, özellikle konutlar tasarlarken, sıkı aile bağlarını geliştiren ev planları ve küçük gruplar halinde kullanılan ortak alanlar ve yapılar tasarladı.
Niamey’deki düşük maliyetli konut uygulaması ödüllendirilmişti. İranlı kadın mimar Yasaman Esmaili ile birlikte çalıştığı bu başarı ses getirmiş, Prince Claus Ödülü öncesi, benim de yıllar önce kurucu jürisinde yer aldığım Rolex Ödülü’ne 2016’da layık görülmüştü.
Aralık 2022’de mimari alanda Prince Claus Ödülü kazanan tek bir kişi ve kuruluş daha var. Kurucusu olduğu, (Demokratik Toplum Örgütü) Megawra ile Mısırlı kadın mimarlık tarihçisi May al-Ibrashy, genellikle dışlanmış toplumsal gruplar içinde tarihi mirası koruma, yaşatma ve varlığın değerlerinin anlaşılması amaçları ile belirlenen hedefleri sağlamak üzere, zor durumda olan yoğun tarihi eser varlığı olan Kahire’de çalışmaktadır.
Türkiye’de, genellikle yapı üretiminde “müteahhitlik” sistemi revaçta olduğu için, yerel malzemeyi düşük teknoloji ile geliştirip, insanların kendi emekleri ile, kırsal ortamda olduğu gibi, kentsel alanlarda da en azından konut yapımı süreçleri hiç revaçta olmadı. Ama Prince Claus Ödülleri tarafından bakılırsa, ülkemizden, iki iletişim ortamı farklı dönemlerde ödül aldı.
Milliyet Gazetesi 26 Ekim 2003 tarihli haberinde “Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık, Claus Vakfı tarafından ödüllendirildi. Prince Claus Vakfı Yönetmeni Els van der Plas, gönderdiği mektupta, sert muhalefete rağmen baskı altındaki etnik grupların müziklerini CD’lere kaydedip yayımladığı, arşivlerde kalmış kayıtları gün ışığına çıkardığı için 2003’ün 11 ödülünden birini almaya layık görüldüğünü” belirtti. “Saltık, ödülüyle vakfın plaketini 10 Aralık’ta Amsterdam’daki Kraliyet Sarayı’nda düzenlenecek törende alacak,” diye yazıldı.
Yine Milliyet Gazetesi, 13 Aralık 2020 günkü Belma Akçura’nın “İyi Gazeteciliğin Yolu Açık Radyo’dan Geçer” başlıklı haberiyle sevgili dostum Ömer Madra’nın yorulmadan uzun yıllar sürdürdüğü Açık Radyo başarısının Prince Claus Ödülü ile taçlandığını duyurdu.
O ortamda mimarlık başarısı ile olamasak da ülke olarak iki nitelikli medya varlığı ile yer aldık.