Pong

Mimari Tasarım
CALQ, Bond Society

Proje Yeri
Paris, Fransa

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
7950 m²

Fotoğraflar
11h45

CALQ ve Bond Society tarafından dönüşümü tamamlanan, ortak yaşam ve çalışma alanları içeren PONG, yenilikçi bir kullanım programını yapıya entegre ederken kullanıcılara mekanın hafızasını, tarihini ve geçmişin izlerini sunuyor.

1970’lerin başında mimar Marcel Roux tarafından ADOMA’nın genel merkezine ev sahipliği yapmak üzere inşa edilen Paris’teki binanın dönüşümü tamamlandı. Dönemin mimari pratiğini yansıtan kompozisyon net ve okunaklı: Prefabrik beton panellerden oluşan sistematik bir cephe farklı hacimleri kaplıyor. Bina üst üste bindirilmiş üç hacimden oluşuyor ve birbirlerinden boşluklu katlarla ayrılıyor. Covéa Immobilier tarafından yönetilen yeni projenin temelini oluşturan bu mimari kompozisyon, her programın sezgisel olarak yerini bulmasına ve açık alandan yararlanmasına olanak tanıyacak şekilde geliştirilmiş.

Yatay hacim ortak çalışma için kullanılan ofis alanlarına ev sahipliği yaparken, zemin kat canlı ve kente açık, bodrum katlar ise halka açık çift yükseklikli aktivitelere ev sahipliği yapacak şekilde dönüştürülmüş. Bu müdahaleler bina ile şehir arasındaki ilişkiyi yeniden canlandırmış.
Değişen yaşam tarzlarına ayak uydurmak için PONG, ortak yaşam alanları ve teknolojik olarak genç şirketlere uyarlanmış bir ortak çalışma tesisi de dahil olmak üzere, genç profesyonellere bir dizi yeni ve tamamlayıcı kullanım alanı sunuyor. Ayrıca binada 1.100 metrekarelik halka açık faaliyet alanı, bir kafe ve bir toplum merkezi bulunuyor.

Yeni kurulan Colonies tarafından geliştirilen ortak yaşam daireleri, binanın üst kısmında yer alıyor ve davetkar bir çatı katına sahip. Bond Society ajansı, ortak yaşam konusundaki deneyimi sayesinde bu yeni kullanımın entegrasyonunu destekleyebilmiş. Mimarlar tarafından geliştirilen genel konsept, farklı mahremiyet katmanlarına dayanıyor: Ortak alanlar (lobiler, sahanlıklar, spor salonu, çamaşırhane vb.), yarı özel alanlar (ortak yaşam alanları) ve özel alanlar (bireysel konutlar).
Kat planları kiracıların dinamizmini yansıtıyor, daireler çekirdeğin etrafında dönerken strüktürel elemanların konumunu korunuyor. Güçlendirilmiş zeminler ve her bir yatak odası arasındaki akustik bölmeler sakinler için gerçek bir konfor sağlıyor.

Hacimler arasında içi boş bir bağlantı olan G+4 katı, kütlelerin üst üste çakışmasına işaret ediyor ve PONG’un silüetini tanımlıyor. Daralan cephe boyunca uzanan geniş cumbalar dışarıyla diyalog kuruyor ve zemin katta yaratılan şeffaflığı tekrarlıyor. Üst katlarda (G+1 ile G+3 arasında), yüksek binanın korumalı sirkülasyon alanlarına tam yükseklikte iç çerçevelerin entegre edilmesi, ciddi güvenlik kısıtlamalarının çözülmesini ve manzaraların sahanlıktan dışarıya açılmasını mümkün kılıyor.

CALQ tarafından yapılan ince ve titiz tasarım, tüm dikey unsurları barındıran merkezi çekirdek etrafında gruplandırılmış çok sayıda teknik kısmın dahil edilmesini mümkün kılmış. Yatay dağılım tavan ve parapetler arasında bölünmüş. Zemin düzeni, görünür ağların tavana estetik bir şekilde yerleştirilmesini sağlarken iç parapetler teknik unsurları içermenin yanı sıra bina kullanıcıları için günlük olarak kullanışlı olan akıllı kutular haline gelmiş. Malzemeler; beton, metal ve cam arasındaki diyalog, orijinal binayı ve mevcut binanın hafızasını ortaya çıkarıyor ve bina sakinlerine ışık ve refah getiriyor.

Eğimli bir ön avlu, şehir ile yükseltilmiş zemin kat arasındaki kot farkını aşarak binayı belirgin tabanından kurtarıyor ve PONG’u semte yansıtıyor. Zemin kattaki geniş camla çevrili alanların açılması, girintili hacmin hafifliğinin altını çiziyor ve aktivitenin rahatsız etmeden görünmesini sağlıyor. Ortak yaşam ve ortak çalışma alanlarına erişimi olan salona ek olarak, zemin katta bir toplum merkezi ve yerel sakinlere açık bir kafe bulunuyor.

PONG’un gelişimlerinin her biri kendi açık alanına sahip. Binadaki yaşamın ritmiyle titreşecek ve kullanımına değer katacak şekilde tasarlanan bu alanlar, yerel sakinlere yönelik olası rahatsızlıkları sınırlandıracak şekilde inşa edilmiş. Tüm mekanlarda (holler, merdivenler, ofisler, konutlar, vb.) açıkta/brüt bırakılan beton, farklı programlar arasında bir bağlantı ve ortak bir payda görevi görüyor. Kullanıcılara mekanın hafızasını, tarihini ve geçmişin izlerini sunuyor. Cephe tamamen korunmuş, termal kapasitesi içeriden yalıtımla artırılmış. Bu yapının yenilenmesi, Paris İklim Planı ile uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.