Sifti Design Studio tasarımı Perennial House ismine sadık kalarak ekstrem mevsimsel koşullara karşı dirençli ve zamansız bir mimari ortaya koyarken sınırları bulanıklaşmış, akışkan bir mekansal kurgu sunuyor.

Amritsar’ın çeperdeki kentsel dokusunda tipik bir konut arsası içinde yer alan Perennial House, komşu konutlarla güçlü bir çelişki içinde inşa edilmiş. Üç tarafı diğer parsellerle çevrili ve güneydeki yola bakan doğrusal bir alan içinde, bölgenin ekstrem iklimiyle başa çıkmanın yanı sıra güçlü bir mimari dağarcık oluşturmaya önem veriliyor. Müşterinin bir rahatlama evi arzusundan, bahçelere, ağaçlara ve evcil hayvanlara olan sevgisinden yola çıkılarak, mekanlar evin derinliklerine uzanan gökyüzüne, açık yeşil bir avluya bakacak şekilde planlanmış. Mekanlar birbirleri arasında akıyor, işlevselliklerini korurken açıklık hissi veriyor.
Amritsar’ın kışın sıfır dereceye kadar düşen ve yazın kırk beş dereceye kadar yükselen aşırı iklimine yanıt olarak, kütle yerleşimleri ve teras çıkıntıları, yazın iç mekanı korurken kışın güneyden gelen güneşin içeri girmesine izin verecek şekilde dikkatlice planlanmış. Doğu-batı yönünde esen rüzgarlar, neredeyse tüm odalara gün ışığı, hava ve manzara sunan uzun ve dar avlu bahçesi tarafından hapsediliyor, hızlandırılıyor ve nemlendiriliyor. İçerisi ve dışarısı arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran cumbalar, bahçeye açılan küçük köşeler olarak duraklama ve rahatlama anları olarak hizmet ediyor. Zemin katta oturma, mutfak, yemek ve iki yatak odası gibi ana işlevler yer alırken, üst katta sadece avluya bakan bir salon ve misafir yatak odası bulunuyor. Bu kat, yola bakan birinci kat teras bahçesine açılıyor.

Amritsar’ın özgün malzeme karakterinden yola çıkılarak tamamen çıplak tuğla duvarlarla inşa edilen ev, şehri tutarsız mimari karakterlerin bir karışımı haline getiren trend tabanlı kaplama veya uygulamalı cephe kaplamalarının kullanıldığı tipik kentsel gelişmelerden uzaklaşıyor. Yerel olarak üretilen tuğlaya geri dönmek, zamansız bir estetik kalite kazandırırken eve aidiyet hissi veriyor. Bu, evin zeminini saran sarı Jaisalmer taşıyla birleştiğinde, kullanıcılarına minimum bakım gerektiren, zarif ve dokunma duyusunu canlandıran bir yüzey sunuyor.
Bu mekan ve ışık oyununun kahramanı, hiç şüphesiz, binanın ön tarafını saran ve bir ağacı özenle besleyen tam boy açık tuğla kavisli duvar olarak tanımlanıyor. Kalın, yığma duvar güneyden gelen aşırı ısıyı engellerken, sirkülasyonu yönlendiriyor ve doğal ışığı kontrollü bir şekilde iç mekana taşıyor. Ayrı yaya girişi, ziyaretçileri eğri boyunca ilerleterek oturma odasına, ön cepheye bakan, tuğla eğrisi ile sıkı bir şekilde yan yana duran ve onunla kesişen bir yere götürüyor.

Tasarım yaklaşımının nazik tutumluluğu ve sadeliği evin ayakları yere basan ve zamansız bir mimari üretim olmasını sağlıyor. Mekanlar, eğlenceli unsurlar ve bir tutam renk ile cömert ve serbest bir akış kazanıyor. Perennial House, ismine sadık kalarak mevsimler boyunca iklime uyum sağlıyor ve zamanla güzelce yaşlanıyor.