Pekin Şehir Kütüphanesi

Mimari Tasarım
Snøhetta

Proje Yeri
Pekin, Çin

Tamamlanma Tarihi
2023

Toplam İnşaat Alanı
75 000 m²

Fotoğraflar
Yumeng Zhu

Snøhetta’nın doğadan ilham alarak tasarladığı Pekin Şehir Kütüphanesi, sürdürülebilir ve yenilikçi tasarımıyla dijital çağda kütüphane kullanımını tekrardan canlandırmayı amaçlıyor.

Snøhetta’nın projesi, 2018 yılında uluslararası Pekin Şehir Kütüphanesi yarışmasını kazanmış ve proje yerel ortak ECADI iş birliğiyle tamamlanmış. Yeni Pekin Şehir Kütüphanesi dünyanın en büyük iklimlendirilmiş okuma alanı ünvanını elinde tutuyor. Proje, Pekin’in zengin kültürel ve entelektüel ortamına öğrenme, bilgi paylaşımı ve sosyalleşme için çağdaş bir mekan sunuyor. Yeni kütüphane, Pekin’in bir alt merkezi olan ve başkentin doğuya açılan kapısı olarak kabul edilen Tongzhou Bölgesi’nde yer alıyor. Tongzhou’daki yeni büyük kültürel yapılardan biri olan Pekin Şehir Kütüphanesi, bölgeyi hem kendi içinde canlı bir semt hem de Pekin’in kentsel dokusunun bir uzantısı haline getiriyor.
Snøhetta, dijitalleşmeyle bilginin her zaman ve her yerde erişilebilir hale gelmesi sonucu kaybolan bir tipoloji olacağı düşünülen kütüphanenin önemini yeniden vurgulamak için kütüphanenin nasıl göründüğüne, çalıştığına ve topluma nasıl hizmet ettiğine dair yeni bir vizyon sunmak üzere bir tasarım geliştirmiş. Pekin Şehir Kütüphanesi, tepelerin, ağaçların ve Tonghui nehrinin etkileyici ortamında kitabın maddeselliğine ve yazılı kelimeleri anlamak için sayfaları çevirmenin yarattığı bilinçsel egzersize odaklanıyor.
Snøhetta Kurucu Ortağı Kjetil Trædal Thorsen, insanların kitaplara duyduğu sevginin kütüphanelerin dijital çağda ayakta kalmasını sağladığını; beden, zihin ve çevre arasındaki ilişkiyi yeniden yorumlayarak okuma keyfini yeniden canlandırmanın mümkün olduğunu söyleyerek kütüphanelerin kalıcılığını vurguluyor.
Snøhetta, kütüphanenin kamusal ve entelektüel yaşamın önemli bir ayağı olma rolünü yeniden kurmak ve yalnızca bir kitap deposu olmanın ötesine geçmek için yapıyı bir öğrenme, kültür ve toplum merkezi olarak konumlandırılmış. Kütüphanelerin kendi zaman ve mekanlarının ihtiyaçlarına yenilikçi yanıtlar bulduğu tarihsel kökenlerinden yola çıkan Pekin Şehir Kütüphanesi, fikir alışverişini ve insan diyaloğunu temel amacı haline getiriyor. Kütüphane genelinde sergiler, performanslar, konferanslar ve eski kitapların restorasyonu için özel alanlar bulunuyor. Yapı, kitaplar, insanlar ve doğal peyzaj arasında duygusal bir bağ kurarak, yarattığı olanaklarla kütüphanenin terk edilmiş bir tipoloji haline geldiği görüşünü kesin bir dille reddediyor.
Snøhetta’nın Ortağı Robert Greenwood, kütüphanelerin sosyal etkileşime ve bilgi paylaşımına olanak tanıyan canlı topluluk alanları olarak işlev görmeleri gerektiğini söyleyerek kütüphanelerin rolünün ve kullanılma biçiminin değiştiğini savunuyor.
Kütüphane, cam kaplaması sayesinde doğayı okuma alanına davet ediyor ve iç mekana şeffaflık katıyor. Kütüphanenin kalbinde, basamaklarla yükselen kıvrımlı teraslara sahip yaklaşık 16 metre yüksekliğinde geniş bir karşılama forumu yer alıyor. Yapının merkezinde, ana dolaşım arteri olarak hizmet veren ve vadi olarak adlandırılan kıvrımlı bir yol oyulmuş. Kuzey ve güney girişlerinden birbirine bağlanan vadi, manzara deneyimini sürdürerek ziyaretçileri kütüphane içerisindeki alanlara yönlendiriyor. Bu vadi, Tonghui nehrinin akışından ilham alınarak tasarlanmış.
Vadiden yükselen, dinlenmek, konuşmak ve okumak için kullanılan ve içerisinde oturma ve depolama alanları bulunan teraslı tepeler, yontulmuş yeryüzü formundan ilham alınarak tasarlanmış. Yarı özel okuma alanları ve konferans odaları tepelerin içine gömülürken, kitap yığınları, masalar ve oturma yerleri, tepedeki uzun, düz alanlara yerleştirilmiş. Bu merkezi ve tamamen erişilebilir açık alan, dünyanın en büyük Otomatik Depolama ve Alma Sistemleri’nden (ASRS) birini içeriyor.
Vadi ile kitapların ölçeği arasındaki geçişi sağlamak üzere geniş alandan yükselen uzun, ince sütunlar, çatıda yaprak şeklindeki panellere dönüşerek Çin’e özgü, 290 milyon yıllık bir ağaç türü olan ginkgo yapraklarına gönderme yapıyor. Üst üste binen paneller ve panellerin arasındaki cam ekler, iç mekanları gün ışığıyla dolduran gölgelik benzeri bir çatı oluşturuyor. Bu ginkgo gölgelik altında, kitap vadisi ve manzara izlenebiliyor. Yakın çevreyle ve kitaplarda sunulan hayali dünyayla kurulan bu birliktelik deneyimi, okuyucunun mekâna özgü anılar oluşturmasını sağlıyor.
Snøhetta’ın ortağı Greenwood, Pekin Şehir kütüphanesini, teraslı iç peyzaj ve ağacı andıran sütunlar arasında ağaçların altında hikayelerin nesiller arası aktarıldığı adeta bir ağacın altında kitap okuma deneyimi sunduğunu belirtiyor.
Giriş noktalarına gerçek ginkgo ağaçlarının dikildiği yapının kuzey ve güney kenarlarındaki tepeler, doğayla olan bağlantıyı daha da güçlendirmek için yapının dışına doğru yöneltilmiş. Kütüphane, okuma, performans ve peyzajı bir araya getirerek Pekin’in doğal ve kültürel mirasına övgü sunuyor.
Pekin Şehir Kütüphanesi, ziyaretçi deneyimini iyileştirmek için en son teknolojiyle tasarlanırken, günümüz kütüphanelerinin iklim sorunlarını nasıl ele alabileceğini yeniden düşünüyor. Yapı, hem üretimindeki hem de kullanımındaki karbonu en aza indirerek ülkedeki en yüksek sürdürülebilirlik standardı olan Çin’in GBEL Üç Yıldızını elde etmiş. Proje, hizmet ettiği topluluk kadar çevresinin de koruyucusu konumunda bulunuyor.
Modüler bileşenlerin kullanımı ve yapısal ızgara, binanın üretim sürecindeki atığını azaltmış. Ginkgo ağacı sütunları için, tek bir modül tipi bina boyunca 9 x 9 metrelik bir ızgara üzerinde döndürülerek çeşitlilik görüntüsü verilirken, bu teknikle imalat ve montaj daha verimli hale getirilmiş. Bu sütunlar aynı zamanda iç iklim, aydınlatma ve akustiği kontrol etmek için bütüncül teknolojiyi barındırıyor ve çatıdan yağmur suyunu toplayıp altyapı sistemine yönlendirilerek sulama için yeniden kullanılmasını sağlıyor.
Çin’deki en büyük taşıyıcı cam sistem olan cam cephede geniş çatı çıkıntıları, güneş ışınlarının yapının kontrollü bir şekilde alınmasıyla termal ve optik konforun sağlanması ile sürdürülebilir bir tasarım unsuru haline geliyor. Tasarım, doğu ve batı cephelerindeki cam yüksekliğini azaltarak ve yalıtımlı low-E cam kullanarak cepheyi en uygun hale getiriyor. Çatıda, geleneksel çatı ve cephe malzemelerinin yerini alan entegre fotovoltaik (BIPV) yapı elemanları bulunuyor ve yenilenebilir enerji üretimi için çatının güneş ışığına maruz kalmasından yararlanılıyor.