Olivia Taş Evleri

Mimari Tasarım
Ahmet Bozkurt Yurdakul

Yardımcı Mimar
Gülşah Buket Bektaş

Proje Yeri
Muğla, Milas

Statik
Abdullah Barış Kisirlioğlu

Elektrik
Cenk Demirliçakmak

Mekanik Tesisat
Zeki Özkal

Olea prima omnium arborum est..

Zeytin ağacı, Homeros’un kulağına şöyle fısıldar: ”Herkese aidim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden öncede buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım..”

Athena ve Poseidon arasında tanrılar tarafından bir yarışma düzenlenir. Tanrıça Athena, Zeus’a hediyesini vermek için yere vurur. Vurduğu kayadan bir zeytin ağacı çıkar. Athena, “Bunun gölgesinde dinlenebilirsiniz, meyvesini yiyebilirsiniz ve meyvesinin yağıyla tüm yiyeceklerinizi saklayabilirsiniz ve o yağ ile aydınlanabilirsiniz” diyerek tanıtır ağacı. Öyle ki yenildiği için çok sinirlenip üzülen Poseidon bile ağacın üstünlüğünü kabul eder. Oldukça büyük beğeniyle karşılanan zeytin ağacı ile hayranlık uyandıran Athena böylece hem Atina şehrinin koruyucusu ilan edilir hem de şehre onun ismi verilir.Poseidon ile aralarında düşmanlık ve kırgınlık kalmasını istemeyen Athena, ağaçtan bir dal kırarak Poseidon’a uzatır. Ağacın kutsallığı sayesinde aralarında bir husumet kalmaz. Böylece günümüzde bile hâlâ anlamını yitirmeden kullanılan “zeytin dalı uzatmak” tabiri oluşur.

Zeytin, İnsan ve Uygarlık Ağacı

“Son 3000 yıl boyunca zeytin, Akdeniz uygarlığının bir simgesi olmuştur. Nasıl mı? Zeytinin yağı mum ışığı, aydınlanma aracı olarak kullanılmış; insanların okumasına, yazmasına, deniz fenerinin parlamasına yardım etmiştir. İnsanoğlunun var olması için gereken gıdanın sağlanmasında, yüzlerce çeşit gıda ürününün elde edilmesine katkı sağlamıştır.Hastalıkların ve yaraların iyileştirilmesinde, bir ilaç gibi kullanılmıştır. Zeytin ağacı, en dibinden de kesseniz ölmeyen, kaybolmayan, yeniden köklerinden hayata dönen “bir ölümsüz ağaç” olarak şairlere, romancılara, ressamlara ilham vermiştir.” Prof.Dr. Erol Manisalı

Olivia Taş Evleri

Milas – Bodrum karayolu üzerinde bulunan Kemikler Köyündeb mevzi imarlı son zeytinlik arsası üzerine yaptığımız OLIVIA projesinde, proje ekibi bu ölümsüz ağaçlardan ilham almış. Arazinin  verdiği verileri bölgenin yöresel mimari unsurlarıyla birleştirmeye çalışırken, doğaya ve çevreye uyumlu taş evler tasarlayıp inşa etmek gerektiği fikri ortaya çıkmış. Bu fikir şekillenip olgunlaştıkça, kullanılan taş, ahşap ve diğer tüm malzemelerin zeytin ağaçları ile harmonisi projenin ana temasını oluşturmuş.

İlk etapta harita mühendisiyle birlikte tüm zeytin ağaçlarının yerlerini tek tek belirlenmiş ve plankote harita üzerine işlenmiş. Sonraki aşama, eskiz kağıdını plankote üzerine yaymak ve tek bir zeytin ağacına bile zarar vermeyecek şekilde, kabaca konut lekelerini yerleştirmek olmuş.

Milas – Bodrum yöresinde yaptığımız konut tipi araştırmalarında göze çarpan en önemli konsept, avlulu evlermiş. Zaman içerisinde ailenin genişlemesi ve evlenen çocuklara yeni yaşam alanları açılması için avlu etrafına yapılan eklentiler ve eğimli arazilerde düzenlenen iç mekanlardaki kot farkları tasarımn ana temasını oluşturmuş.

Taş dokusu seçimi için yapılan gezilerde ise Stratonikea antik kentinde bulunan sivil mimari örnekleri mimarları çok etkilemiş. Dere taşı olarak tabir edilen taşlar ve tuğla–kiremit parçalarıyla yapılan almaşık duvar örgüsünü uygulamaya karar verilmiş.

Ruhsat projesi hazırlanması aşamasında Milas Belediyesi İmar Müdürlüğü personeli ile çok uyumlu bir çalışma yürütülmüş. Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği, Otopark Yönetmeliği gibi yazılı normların elverdiği ölçüde zihnimizi serbest bırakılmış. 13,5 dönümlük zeytinlik arazisi üzerinde toplam 11 blok ve 5 ayrı tipte konut tasarlanmış. Yedi aylık bir süre sonunda mimari proje Milas Belediyesi’nce onaylanmış. Üç aydır Olivia Taş Evleri inşaatı devam ediyor ve hedeflenen bitiş tarihi: Eylül 2023.