NUS Tasarım ve Çevre Okulu

Mimari Tasarım

Multiply Architects, Serie Architects, Surbana Jurong

Proje Ekibi

Christopher Lee, Bolam Lee, Martin Jameson, Edouard Bettencourt, Jerome Ng, Onusa Charuwana, Julia Cabanas, Jarrel Goh

Proje Yeri

8 Architecture Drive, Singapur

İşveren

The National University of Singapore

Tamamlanma Tarihi

2019

Alan

8.500 m²

Fotoğraflar

Rory Gardiner

Ana Yüklenici

Kajima Overseas Asia Singapore Pte. Ltd.

Statik Proje

Surbana Jurong Consultants Pte. Ltd.

Peyzaj Projesi

WNE Integrated Design Pte. Ltd.

Serie Architects, Multiply Architects ve Surbana Jurong iş birliğiyle Singapur’da tasarlanan NUS Tasarım ve Çevre Okulu, “net sıfır enerjili bina” tanımına uyan tasarım yaklaşımıyla, bulunduğu tropikal iklim kuşağındaki eğitim yapıları arasında sürdürülebilir bir yapı prototipi oluşturuyor. 

Singapur’un 8 Architecture Drive bölgesinde, Londra merkezli uluslararası mimarlık ofisi Serie Architects, Singapur merkezli yerel mimarlık ofisi Multiply Architects ve Surbana Jurong tarafından tasarlanan NUS Tasarım ve Çevre Okulu, en genel tanımıyla; yıl boyunca en az tükettiği kadar enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üreten binalara verilen “net sıfır enerjili bina” tanımına uyan tasarımıyla dikkat çekiyor. 2013 yılında açılan uluslararası bir yarışmada birinci seçilen proje, içinde yer alan işlevin bir ifadesini yansıtan, aynı zamanda etkileşimi ve görsel bağlantıyı artıran çeşitli platformların ve prizmaların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş.

Mevcut yenilenebilir enerji teknolojileri ile enerji verimli yapım tekniklerini uygun biçimde birleştirebilen ve tükettiği kadar enerjiyi üretebilen okul, 8.500 metrekarelik altı katlı, çok disiplinli bir yapı olarak tasarlanmış. Singapur’un güney sahil şeridi yakınlarındaki Clementi Caddesi’ne bakan bir tepenin üzerinde bulunan iklime duyarlı bu yapıda, mimarlık, iç mimarlık, peyzaj ve ürün tasarımı bölümleri için çeşitli laboratuvarlar ve stüdyolar yer alıyor. 1.500 metrekareden fazla tasarım stüdyosu alanı, 500 metrekarelik açık toplanma alanı, araştırma merkezleri, kafe, kütüphane ve çok çeşitli kamusal ve sosyal mekânı bünyesinde barındıran yapının tasarımı ve yüksek düzeydeki enerji verimliliği, öğrenme ve araştırma mekânlarındaki yeni form arayışlarını da destekliyor. Ayrıca farklı büyüklüklerde tasarlanan birçok mekân, kullanım değişikliklerine göre yeniden düzenlemeye ve çeşitli sergi mekânlarına dönüşmeye de imkân sağlıyor.

Enerji verimli bir yapının mümkün olduğunca opak olması gerektiği konusundaki genel yargıyı yıkmayı hedeflediklerini söyleyen tasarımcılar, yapıyı olabildiğince açık şekilde tasarlamış. Yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak kadar güneş enerjisini toplayan, çatıda yer alan 1.200’den fazla fotovoltaik panel ile birlikte bir dizi sürdürülebilir bina özelliğine sahip olan, sıfır enerji tüketimli okulun toplam alanının %50’den fazlası doğal yöntemlerle havalandırılıyor. Yapının doğu ve batı cephesi, güneş ışığını filtreleyen alüminyum cephe sistemiyle örtülmüş. Ayrıca, kullanılan hibrit soğutma sistemi, yüksek sıcaklıkta ve nem seviyesinde, geleneksel sistemlere göre daha temiz ve soğutulmuş olan havayı iç mekânlara veriyor. Bu soğutma sistemi ayrıca tavan vantilatörleriyle de destekleniyor.

Yapının kendisi, yeşil bina teknolojisinin geliştirilebildiği, yaşayan bir laboratuvar haline dönüştürülmüş. Doğu ve batı cephesindeki iç ve dış kabuk arasında yer alan boşluk, okulun çalışmaları kapsamında bir deney ve araştırma alanı olarak kullanılabiliyor. Buradaki cephe elemanları sökülüp yerine yeni sistemler uygulanabiliyor.

Peyzajın içerisinde, iç ve dış mekân sınırlarının muğlaklığıyla birlikte oldukça şeffaf bir hacim olarak tasarlanan yapı, aynı zamanda Güneydoğu Asya’nın tropikal vernaküler mimarlığının özelliklerini de taşıyor. Çalışma ve sosyal mekânların net sınırlarla tariflenmediği, birbirine kaynaşmış bu mekânlar, peyzajla iç içe balkonlar ve geniş teraslarla desteklenmiş.

İngilizce’den çeviren: Betül Toy