Nicholas Grimshaw: İstanbul’da İz Bırakmış Mimarı Yitirdik

Suha Özkan Hon. F AIA

İstanbul Havalimanı ve Arter Sanat Merkezi projelerinin mimarı Nicholas Grimshaw’u 85. yaşına (d.1939) üç hafta kala yitirdik. 15 yıl ortağı olan Terry Farrell de (d.1938) ondan iki hafta sonra aramızdan ayrıldı. 

Grimshaw Edinburg Üniversitesi’nde üç yıl okuduktan sonra Londra Architectural Association Mimarlık Okulu’na gelmiş ve orada, benim de esin kaynağım olan Cedric Price (1934 – 2003) ve Peter Cook ile Archigram Grubu’ndan etkilenmiştir. Bir bakıma bu iki mimarlık önderinin uygulayısı olmuş Richard Rogers’a (1933 – 2001) yakınlığı ile bilinir.

Tasarım yaklaşımı her ne denli Richard Rogers ve Norman Foster ile birlikte 1970’lerin başında Britanya’da yüksek teknoloji modernizminin öncülüğü ile anılsa da özellikle 1980’de kurduğu bürosu ile her tasarımı gerçekçi bir tutumla proje ortamında var olan koşullar bağlamında sürdürmüştür. 

Geçen yüzyılın en etkileyici uygulamalarından olan Manş Boğazı Tüneli’nin Waterloo Terminal İstasyonu (1990-93) onun “Britanya’ya Giriş Kutlaması” niteliğinde olan bir yapı, aynı zamanda da mimarlık ortamının Grimshaw’a odaklanmasının kaynağıdır. Şeffaf, altıgen birimlerden oluşan jeodezik sekiz kubbenin örttüğü Eden (Cennet) Parkı hem sergilediği doğal çevre açısından hem de iki hektardan daha geniş bir alanı örten korunmuş bir “Mega Bahçe” olarak Cornwall’da sevilen bir doğal çevre deneyimi sunar.

Cornwall, Eden (Cennet) Doğa Parkı.

Cornwall, Eden (Cennet) Doğa Parkı.

Cornwall, Eden (Cennet) Doğa Parkı.

Nicholas Grimshaw, Richard Rogers ve Norman Foster ile birlikte 1970’lerin başında Britanya’da yüksek teknoloji modernizminin öncülüğünü üstlenmiştir. Grimshaw’ın binaları, iyi dengelenmiş ve işlevsel olup mühendislik ile mimarlığın temel prensiplerinin birleşmesini gözler önüne serer. Mekan örgütlenmesi her zaman anlaşılır olan Grimshaw’ın binaları, üstün nitelikli sanayi ürünü gereçler kullanır.

Grimshaw’ın İstanbul’da gerçekleşmiş iki ve bekleyen bir projesi var. Türkiye’nin 1.2 milyon metrekarelik terminali ve 7 milyon metrekarelik toplam alanı ile bugüne değin Türkiye’de gerçekleşmiş en büyük yapı olarak anılacak olan İstanbul Havalimanı Terminali bunlardan biri.

İstanbul Havalimanı Terminali.

İstanbul Havalimanı Terminali.

İstanbul Havalimanı Terminali.

İstanbul Havalimanı Terminali.

Grimshaw’un çalışmaları arasında Incheon (2011), Penang (2018), Soekarno Terminal 4 (2019) ile daha sonra Newark Liberty Terminal A (2022), Auckland Airport (2020), Shenzhen Doğu Terminal (2021), Delhi Nolda Terminali (2025), Heathrow Genişlemesi gibi önemli çalışmaları var. İstanbul Havalimanı Terminali projesini Nordic Office of Architecture ve Haptic ile birlikte yaptığı bilinir. 

Delhi Nolda Havalimanı Terminal Projesi.

Terminalin ölçeğinin getirdiği sorunların çözülmediği açıktır ve sürekli tartışılmaktadır. Öncelikle sözü edilen sorunların verilen “şartname”den kaynaklanmış olduğu belirgindir. Ama gelen ve giden yolcuların birlikteliği, ayrılmaması Norman Foster’ın iz bırakan Stanstead Terminali’nden bu yana hem yapı ekonomisi hem de işletme için büyük bir kolaylık olacaktır. Amsterdam Schipol Terminali de böyledir. İstanbul’da gelen yolcu önce, alttan giden yolcu ile karışmamak için beş kat çıkmakta, sonra bin ya da iki bin adım yürüyüp ve beş kat inip çıkışa gelmekte, eğer iç hat binişi varsa üç kat daha çıkmaktadır. Oysa Kuala Lumpur, Singapur ve hemen her yeni terminalde, gelen giden karışıp aynı alanda hem ticari hem de sosyal birliktelik yaşarken terminal yapısında yüzde kırka varan ekonomi sağlamaktadırlar.

Mimari olarak da aynı dönemin Zaha Hadid, Pekin Daxing ya da Massimiliano Fuksas’ın Shenzen yapılarındaki simgesel varoluş ve özgünlük yoktur. Ana terminal yapısı, terk edilen Atatürk Havalimanı’nın GMW Mimarlık (Gollins Melvin Ward) ve Ali Özveren’in tasarladığı yapının irileşmiş bir yinelemesi gibidir. Üstelik terminal yapısı beş kol olarak çıkan kapıların arasında gereken alanı sağlamak için kat edilmesi zor büyük boyutlara erişmiştir. Oysa yaya trafiği ve terminal bu boyutlara erişince anlamsız ve rahatsız edici elektrikli arabalar yerine uydu sistemleri hem kolay hem de rahat bir çözümdü. Tercih kimindir bilinmez ama mimarlık ortamı adına İstanbul’un daha duru ve simgesel olanının, 2025 tasarımı Delhi Nolda’da Grimshaw Grubu tarafından gerçekleşmesini bekleyeceğiz.

Koç Grubu’nun güzel sanatlara olağanüstü bir desteği olan Arter Sanat Merkezi, zengin mirası koruyup sergileyen bir yapı. Sunuş belgesinde: “Kurucusunun çağdaş sanat aracılığıyla sanatçılar için bölgesel, ulusal ve uluslararası bir bağlam yaratmayı amaçlayan sosyal sorumluluk vizyonunu dile getirmektedir. Katmanlı form ve detay yaklaşımı, binayı şehrin geleneklerine sıkı sıkıya bağlarken, çevredeki Dolapdere semtinin yeni kazanılmış güvenini de yansıtıyor. Binanın içinde, çok çeşitli alanlar birbirine bağlanarak film, video, müzik, dans, edebiyat ve geleneksel sanatlar için yakın sergi alanları yaratıyor. Farklı mecraların yakın komşuluğu, görsel sanatlar, sahne sanatları ve dijital medya arasındaki alışılmış sınırları aşmayı hedefleyen, programlamaya yönelik çeşitli bir yaklaşımı teşvik ediyor. Müzenin çok yönlülüğü, Arter’i gerçek anlamda çok disiplinli bir sanat kompleksine dönüştürüyor. Vakfın kamusal himayesine uygun olarak, tasarımın özü, müzenin hem içinde hem de dışında herkesin erişebileceği alanlar etrafında şekilleniyor. Özenle yerleştirilmiş büyük pencereler, binayı sokağa açmanın bir yolu olarak kullanılıyor. Bu büyük “sokak galerisi”, İstanbul, müze ve sanat arasında sürekli bağlantılar kurarak keşfe davet niteliğindedir, denilmektedir.

İstanbul Arter Sanat Merkezi.

İstanbul Arter Sanat Merkezi.

Grimshaw, Arter’de damıtılmış duru bir modernizmi benimserken Haliç’teki Sadberk Hanım Müzesi’nde sanayi ve depo işlevlerini barındıran alanda var olan yapıları koruyup, bağlamsal bir tutumla yeniden kent yaşamına kazandıracak. Böylece 1980’den bu yana Boğaz’daki varlığını sürdüren müze, İstanbul kültür yaşamında yepyeni bir varoluşa kavuşacak.

Haliç’de Sadberk Hanım Müzesi yerinin şimdiki durumu.

Haliç’de Sadberk Hanım Müzesi projesi (yeni).

Burada Grimshaw’ın çevreye ve var olan sanayi yapılarına olan saygı ile kullandığı postmodern denebilecek tasarım dili, onun bağlamsal bir denemesi olarak değerlendirilmeli.