Mühendislikte Şehircilik Eğitimi

Mehmet Çağlar Meşhur, Prof. Dr.
Konya Teknik Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

Çiğdem Fındıklar Ülkü, Dr.
Konya Teknik Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

Başta mimarlık, coğrafya, sosyoloji, ekonomi, mühendislik, kamu sağlığı, idare hukuku olmak üzere farklı uzmanlık alanlarında üretilen bilgiye gereksinim duyulan şehircilik faaliyetleri, önceleri teknik bir uğraş olarak görülürken zaman içerisinde sosyal ve iktisadi sorunları da içine alan bir disiplin haline gelmiştir. Bu yönü ile şehircilik faaliyetlerinin başarısını büyük oranda içerisinde farklı uzmanların yer aldığı ekip çalışmasının belirlediğini söylemek mümkündür (Yavuz, 1953; Yavuz, Keleş ve Geray, 1978).

Türkiye’de şehircilik yazınının ve eğitiminin gelişiminde emeği olan bilim insanlarının vurguladığı disiplinler arası nitelik ve çok boyutluluğun hem mimarlık hem de şehir planlama eğitiminde karşılık bulduğu; farklı zamanlarda yapılan sempozyumlar, paneller, mimarlık ve planlama okulu birlikleri tarafından düzenlenen etkinliklerde ifade edilen konular üzerinde yoğun biçimde durulduğu görülmektedir.

Ancak aynı durum, Türkiye’de şehircilik faaliyetlerinin yürütülmesinde ve yapılı çevrenin inşasında etkili olan mühendislerin eğitimi için de geçerli midir? Özellikle uygulama, finansman yönetimi ve projelerin üretilmesinde belirleyici rol üstlenen inşaat ve harita mühendislerinin eğitiminde şehirciliğe ilişkin unsurlara ne ölçüde yer verilmektedir?

Bu kısa yazının cevap aradığı sorular çerçevesinde üzerinde durulan inşaat ve harita mühendisliği meslek alanlarının yanı sıra jeoloji mühendisliği ve çevre mühendisliği alanlarının da şehircilik faaliyetleri ile yakından ilişkili olduğu söylenebilir. Ancak yapılı çevrenin oluşumu sürecinde hem yasal hem teknik anlamda yüklenilen sorumluluk bağlamında inceleme, ifade edilen mühendislik alanları ile sınırlandırılmıştır.

3194 sayılı İmar Yasası, “yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak” gibi şehircilik faaliyetlerinin temel amacını tanımlayan bir cümleyle başlamaktadır. Söz konusu Yasanın içeriğinde ise genel başlıklarıyla imar planları ile ilgili esaslar, arazi ve arsa düzenleme esasları, yapı ve yapı ile ilgili esaslar olmak üzere üç temel konuda fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun yapılaşmayı sağlamaya yönelik süreç ve araçların içeriği açıklanmaktadır. Farklı yönetmeliklerle ayrıntılı hale getirilmiş olan bu açıklamalar özü itibariyle şehir planlama, harita mühendisliği, mimarlık ve inşaat mühendisliği meslek alanlarını ilgilendirmektedir. Yapılı çevrenin üretilmesi, yazının başında vurgulandığı üzere elbette ki, ifade edilen dört meslek alanının yetki ve sorumluluğu ile sınırlı kalmayan, mekansal, sosyokültürel, ekonomik ve siyasal yönü ile farklı meslek alanlarından beslenen, disiplinler arası niteliği olan bir süreçtir. Kentsel tasarım yazınında da ayrıntılı biçimde ele alınmış olan bu konu, Türkiye’deki pratik(ler) açısından değerlendirildiğinde yapılı çevrenin oluşumunda tasarım sürecinin şehir planlama ve mimarlık; uygulama sürecinin ise harita mühendisliği ve inşaat mühendisliği meslek alanlarınca yönetildiği görülmektedir. Yapılı çevrenin oluşumuna yönelik imar planı, parselasyon planları, mimari proje, statik proje gibi temel belgelere yasal nitelik kazandıran imza yetkisi, farklı yasa ve yönetmeliklerle ifade edilen dört meslek alanına verilmiştir. Ancak, şehircilik faaliyetlerinin özünü vurgulayan yasadaki tanımı ile yapılaşmaların, plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamanın bir yetki kullanımından öte yüklenilen sorumluluk olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yapılı çevrenin oluşumunun dört temel aktörü olarak tanımlanabilecek meslek alanları arasında ortak bir payda geliştirilmesi ve yapılı çevrenin oluşumuna yönelik temel ilkeler üzerinde uzlaşılması önemlidir. Aksi takdirde, birlikte çalışması ve sorumluluk üstlenmesi gereken meslek alanları arasında, Türkiye’de olduğu gibi, gerilim, hatta kimi zaman çatışma yaşanmaktadır. Bugün ülkede uzlaşı eksikliğinin en belirgin biçimde hissedildiği, aktörler arasında gerilime neden olan konu, şehircilik faaliyetlerine ve yapılı çevrenin oluşumuna yüklenen anlamdır. Mevcut pratikte harita mühendisliği ve inşaat mühendisliği meslek alanlarının yalnızca sorunsuz mülkiyet dönüşümü/paylaşımı ve sağlam bina inşası şeklinde anlamlandırdığı yapılı çevre oluşumunun mekansal, sosyal ve kültürel boyutlarıyla değerlendirilmesi gereken bir olgu olduğu gerçeği çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Vurgulanan sorunun ortaya çıkmasında özellikle inşaat sektörünün ekonomi üzerinde yarattığı baskın, zorlayıcı unsurların; yapılı çevrenin oluşumunu insan merkezlilik üzerinden değil, üretilecek artı değer üzerinden yöneten yaklaşımların etkisi büyüktür. Yanı sıra en az bunun kadar önemli bir diğer husus meslek insanlarının yetiştirilme sürecidir. Meslek insanlarının disiplinler arası çalışma kültürü edinmeleri ve farklı bakış açıları kazanmalarının büyük ölçüde mesleki eğitim sürecine bağlı olduğu göz önüne alındığında, bu çalışmanın temel savı olarak, İmar Yasası ile ortak sorumluluk yüklenen (ya da yüklenmesi gereken) meslek alanları/insanları arasında oluşan derin görüş farklılıklarının nedeninin mesleki eğitim süreçlerinde aranması gerekmektedir.

Yazının ortaya koyduğu savı doğrulamak amacıyla Türkiye’de harita mühendisliği ve inşaat mühendisliği programı bulunan tüm üniversiteleri kapsayan bir araştırma gerçekleştirilmiştir. YÖK’ün kurumsal web sayfasında yer alan bilgilere göre Türkiye’de 2024 yılı itibariyle harita mühendisliği programı bulunan toplam 15 üniversite vardır. Bunların tümü devlet üniversiteleridir. İnşaat Mühendisliği alanında ise 120’si Türkiye’de, 7’si Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olmak üzere toplam 127 üniversitede inşaat mühendisliği eğitimi verilmektedir. Türkiye’de inşaat mühendisliği eğitimi verilen 120 üniversitenin 88’i devlet, 32’si vakıf üniversitesidir.

Araştırmada harita mühendisliği ve inşaat mühendisliği eğitimi verilen toplam 141 bölümün, 134’ünün bilgilerine ulaşılabilmiş (13 harita mühendisliği, 121 inşaat mühendisliği); bu kapsamda bölümlerin kurumsal web sayfalarında yer alan, öğrencilerin almakla yükümlü olduğu dersleri gösteren öğretim planları incelenmiştir. Araştırmanın temel amacı, bölümlerin öğretim planlarında, şehircilik faaliyetlerini ve yapılı çevrenin inşasını sadece fiziksel unsurlar değil, mekânsal, sosyal ve kültürel boyutlarıyla anlatan; meslek insanı adaylarına yapılı çevrenin oluşumuna yönelik bakış açısı kazandıracak derslerin bulunup bulunmadığını saptamaktır.
Harita mühendisliği eğitimi verilen bölümlerde okutulan dersler incelendiğinde, sadece Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Bölge ve Şehir Planlama isminde zorunlu bir dersin bulunduğu; 5 üniversitede ise bu isimdeki derslerin seçmeli olarak öğretim planında yer aldığı, ders kapsamında genel olarak kent ve kentleşme tarihi, imar planları, yapı nizamı gibi konuların anlatıldığı görülmektedir. Yine, seçmeli ders grubu içerisinde iki üniversitede kentsel dönüşüm adı altında verilen derslerde konunun yasal dayanaklarına, tespit çalışmalarına, arazi ve arsa düzenlemesi ile ilgili bilgilere değinilmektedir. Bu araştırmada odaklanılan konu açısından vurgulanması gereken önemli nokta, Çanakkale Onsekiz Mart, Konya Teknik ve Korkut Ata Üniversitelerinde seçmeli ders grubunda yer alan Şehircilik ve Şehir ve Bölge Planlama derslerinin iki haftalık kısmında insan ölçeği, kimlik, mahremiyet, geleneksel kent dokularının korunması gibi konuların anlatılması; Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, yine seçmeli ders grubu içerisinde yer alan Şehir Sosyolojisi dersinde kamusal alan, yer kimliği, mekân, kent hakkı gibi konuların işlenmesidir.
İnşaat mühendisliği eğitimi verilen bölümlerin öğretim planları incelendiğinde yapılı çevrenin oluşumunu mekânsal, sosyal ve kültürel açıdan ele alan, zorunlu statüde herhangi bir dersle karşılaşılmamıştır. Üniversitelerin seçmeli ders gruplarında ise 21 farklı üniversitede Şehircilik, Şehir Planlama, İmar Bilgisi ve Şehir Planlama, Şehir Planlama ve İmar, Şehir ve Bölge Planlama, Şehir ve Kültür, Şehir Sosyolojisi, Mimarlık ve Şehircilik Bilgisi, Sürdürülebilir ve Sağlıklı Kentsel Tasarım ve Planlama adı altında dersler bulunmaktadır. Söz konusu derslerde genel olarak kentleşme tarihi, yapı yoğunluğu, TAKS, KAKS, arazi kullanımı gibi konuların anlatıldığı; ifade edilen seçmeli dersler kapsamında 21 üniversitenin 11’inde sokak, çıkmaz sokak, meydan, insan ölçeği gibi kavramların yanı sıra kentsel tasarım başlığı altında farklı örnek ve uygulamalara değinildiği görülmektedir. Seçmeli dersler içerisinde yapılı çevrenin mekânsal, sosyal ve kültürel boyutlarıyla ele alındığı üç ders Şehir Sosyolojisi, Mimarlık ve Şehircilik Bilgisi, Sürdürülebilir ve Sağlıklı Kentsel Tasarım ve Planlama dersleri sırasıyla Yıldız Teknik, İstanbul Kültür ve İstanbul Medipol Üniversitelerinde okutulmaktadır.

Türkiye’de yapılı çevrenin oluşumunun pratikteki en önemli aktörleri olan harita ve inşaat mühendislerinin, mesleki eğitim sürecinde, yapılı çevreyi mekansal, sosyal ve kültürel boyutlarıyla ele alan, zorunlu statüde herhangi bir dersle karşılaşmaması; ifade edilen konulara kısıtlı sayıdaki seçmeli ders kapsamında değinilmesi araştırma açısından vurgulanması gereken en önemli noktadır. Bu durum hem yasal hem de mevcut pratikler açısından oldukça belirleyici durumdaki meslek insanlarının yetiştirilme süreçleri konusunda bazı gözden geçirmelere gereksinim olduğunu göstermektedir. Burada beklenen, harita ve inşaat mühendislerinin yapılı çevrenin oluşumuna şehir plancıları ve mimarlar gibi bakması, elbette ki, değildir. İfade edilen gözden geçirme, yapılı çevreye yüklenen anlam üzerinden yaşanan gerilimin azaltılması ve temel ilkeler üzerinde uzlaşmayı sağlayacak bir bakış açısı geliştirilmesi açısından önem taşımaktadır.

Kaynaklar

  • Yavuz, F. (1953). Şehircilik Ders Kitabı. Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları No:31-13, Ankara.
  • Yavuz, F., Keleş, R. ve Geray, C. (1978). Şehircilik: Sorunlar-Uygulama ve Politika. Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları No:415, Ankara.