Mixer, Sezonu Alican Leblebici’nin Kişisel Sergisi “Son Çıkış” ve Karma Fotoğraf Sergisi “Yakınlaşma” ile 14 Eylül’de Açıyor…
Sanatçının beden, sınır ve güvenlik politikaları üzerine kurguladığı sergi; geçmiş, gelecek ve bugünün korkularını ele alarak bu korkularla yüzleşmenin yollarını arıyor. İktidarlar tarafından şekillenen kişisel korkuların, günden güne büyüyerek kitlesel korkulara dönüşümünü ana odağına alan bu sergi, izleyiciye korkuların betimlenmesi ve hesaplaşılması üzerine bir bakış açısı sunuyor.
Günümüz kriminolojisinin, makineler aracılığıyla saptanan bedenin içini yani görünmeyeni, x ray gibi yöntemler üzerinden suç kavramını araştırdığı, incelediği ve en büyük amacının suçun önüne geçmek olduğu söylenebilir. Sanatçı, x-ray resimleriyle gözetleme, suç eşleştirme gibi soyut ve görünenden uzak bir yaklaşımın altını çizmekte…Da Vinci’nin geçtiğimiz yıllarda rekor fiyata satılan Salvator Mundi “Dünyanın Kurtarıcısı” isimli eserini bir sanat kaçakçısı havasında valize koyup sanat- suç ilişkisine dikkat çekiyor. Leblebici, sanat eserinin suç unsuruna, sanatçının suçluya dönüşmesine yol açabilen bir bakış açısıyla sunuyor.
Sergide gündeliğimizin içinde görmeye alışkın olduğumuz ve tanıdığımız nesneler üzerinden ürettiğimiz korkular sorgulanmakta. Sabah bizi uyandıran bir alarm sesi bu serinin çıkışı niteliğinde! Leblebici’nin korkularıyla hesaplaşmak için seçtiği nesneler; incelikli ve mütevazı olmaktan çok kışkırtıcı, barışçıl olmaktan ziyade saldırgan bir tavrı işaret ediyor. Sergi; çalar saat, yüksek rütbeli bir subayın şapkası, anti-depresanlar, uçuş panosu gibi nesnelerin; iktidar ilişkileri icra etme, korkularla başa çıkma ve hesaplaşma gibi farklı güçlerini gösteriyor.
Sanatçı, sınır ve güvenlik politikalarını işaret ettiği uçuş panosunda da günümüz krizlerinin yıkıcı etkisini vurgulamak amacıyla bütün uçuşları İPTAL etmiştir. Havalimanları transit bir yer olarak tanımlanmış, hareketliliğin ve küreselleşmenin özlü bir sembolü halini almıştır. Şiddet, ayaklanmalar, savaşlar, depremler, kıtlık gibi krizler sebebiyle kaderden veya yoksulluktan kaçmak için kullanılan bu transit bölgenin kapıları kapandığı an bir hapis alanına dönüşmekte.
Alican Leblebici, küresel olarak çok da mutlu geçmeyen bugünlerde, çıkışın kapıda mı yoksa içimizde mi olduğunu sorgularcasına, izleyiciyi bu kez “Son Çağrı” ile sergiye davet ediyor.
Emre Baykal, Nazlı Erdemirel, Esra Özgüroğlu
Mixer, üç fotoğraf sanatçısını bir araya getirdiği sergide doğa ve zihin arasındaki bağlantıya odaklanır. Doğanın işleyiş biçimini algılamaya çalışırken zihnimiz biz farkında olmadan bu olay örgüsünü farklı devrelerin yardımıyla çözümler. Genel olarak bilinen akıl yürütme sürecinden farklı olarak beynimizdeki bu şaşırtıcı çözümleme yeteneği ‘’örüntü algısı’’ ile ilgilidir. Örüntü, olay ve nesnelerin düzenli bir biçimde birbirini takip ederek gelişmesidir. Yani herhangi bir olay veya şekiller dizisi içerisinde, insan mantığının fark edebileceği bir tekrar ve düzeni ifade etmek için kullanılır.
Bacon’un ‘’Doğa sadece doğanın kurallarına uyularak kontrol altına alınabilir’’ söyleminden yola çıkarsak doğa kurallarını kendi içinde barındırır diyebiliriz. Biz farkında olmadan zihnimiz doğanın örüntü sistemini algılar, matematiksel hesaplar yapıp bazı durumlara karşı bizi uyararak bir içgüdü ile bizi yönlendirir. Böylece, insan zihni doğayı ve olayları tümevarım yöntemiyle yorumlar.
Sergide yer alan sanatçıların işlerine baktığımızda; Emre Baykal farklı canlı gruplarını gözlemleyerek onların davranışlarında ortak bir nokta ve neden arar, her bir kare kendisinden bir önceki ve bir sonraki kare ile bağlantı kurarak bir zincirin halkaları gibi ilerler. Esra Özgüroğlugünlük akış içerisinde farklı zamanlarda fotoğrafladığı görüntülerin birbirlerini anlatan, birbirlerini çoğaltan, hayal üzerinden sessizce birbirlerini tamamlayan etkilerini sorguluyor, Nazlı Erdemireldurağan imgelerden yararlanarak hareketi dondurduğu görüntülerde fotoğrafın dışına çıkıp video aracılığı ile imgenin devamlılığını sürdürmesine odaklanır. Sanatçı anı dondurmanın yanı sıra olmamış ama olabilecek şeylerin hayalini kurma ve aklın görüntüyü tamamlama çabasına yönelik bir yol izler.