“Mimari Eleştiri’24 | Şiddetin Kıyısında”
DAC İletişim ve Danışmanlık firması tarafından organize edilen “Mimari Eleştiri‘24 | Şiddetin Kıyısında” başlıklı panel programı, 18 Kasım’da İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde gerçekleşti.
“Mimari Eleştiri” panel programı, “Şiddetin Kıyısında” başlığı altında 18 Kasım Pazartesi günü, İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin oditoryumunda gerçekleşti. Dünyaya eleştirel gözle bakmadıkça, hiçbir şeyin değiştirilemeyeceğine ve yeni bir şeyin üretilemeyeceğine dair ortak bir inançtan yola çıkan programda bu sene, dört farklı oturumda on beş konuşmacı yer aldı. DAC’ın kurucusu Aslı Sekmen’in karşılama konuşmasının ardından Prof. Celal Abdi Güzer ve Prof. Ahmet Tercan panel etkinliğinin açılışını gerçekleştirdi.
Üç oturumun ilki olan “Yıkım-Mimarlık-Yaralı Mekanlar” başlıklı bölümde deprem, göç ve savaş başlıkları ekseninde mimarlık eleştirisi konuşuldu. Bu oturumda Antakya depremlerinin ardından ortak çalışmalar da yapan araştırmacı Bekir Ağırdır, yüksek mimar Emre Arolat ve mimar, fotoğraf sanatçısı ve arşivci Murat Germen, Prof. Ece Ceylan Baba yürütücülüğünde konuştular. Oturumda, yaralı mekanların direniş ve muhalefet yapma potansiyeline ve “yaralı mekanlarda mimari estetizasyon” kavramına; “Şiddete maruz kalan yaralı mekanların ‘izleri’ korunmalı mı?”, “İzler silinmeli mi?” sorularına; bir mimari şiddet örneği olan Fikirtepe’nin fotoğraflar üzerinden değerlendirilmesi gibi konulara değindiler.
“Göç-Mimarlık-Mekansal Dönüşüm” oturumunda kavrama politik psikoloji alanından bakan Prof. Deniz Ülke Kaynak, şehir plancısı Prof. Hürriyet Öğdül ve mimarlık tarihçisi Prof. Bülent Tanju, yüksek mimar Heval Zeliha Yüksel ile yapıların toplum üzerinde güç ve iktidar kurma eylemini gerçekleştirme aracı olarak kullanılmasından, göçlerin kitlesel bir durum olması sebebiyle yarattığı travmalardan, göçmenlerin arafta kalma halinden ve bunun yapı diline yansımalarından bahsettiler.
“Şiddet-Mimarlık-Politika” oturumunda, yazar Korhan Gümüş, çok hızlı dönüşen kamusal alanlarda mimarlığın şiddetinden; yayıncı Can Öz, kültür üreticisi ve kent aydını olarak kamusal alanların dönüşümüne dair gözlemlerinden ve gazeteci Nilay Örnek, “zahmetsiz ecdat sahibi olmak” kavramı ile kent ve birey hafızası üzerine düşüncelerinden, mimar ve sosyolog Levent Çırpıcı ile bahsettiler.
Programın kapanış oturumunda, İran’ın son yıllarda yurt dışında tanınırlık kazanan, yeni kuşak, ödüllü mimarlarından Alireza Taghaboni sahnede yer aldı. Kurucusu olduğu Next Office’in yenilikçi yaklaşımları, yaşadığı coğrafyanın karmaşıklığı ve çelişkileri ile geçmiş ve günümüz İran kültüründen ilham alarak tasarladıkları projeleri anlattı.
Program bu sene “Bugün inşa ediyor olduğumuz vasiyetimiz nedir?”, “Yaralı mekanlarımızı toplumsal bellek ve muhalefet potansiyeli ile koruyabiliyor muyuz?” gibi sorulara cevap aradı. Şiddetin bu kadar normalleştiği, hem bu kadar görünür hem belirsiz olduğu zamanlarda önemli olan bu sorulara verdiğimiz yanıtın sorumluluğunu hissetmek ve eleştiriye, eleştirel tartışmaya kendimizi dahil etmek.
Mimari Eleştiri Yürütme Kurulu; Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, MSGSÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tercan, HVL Studio kurucusu Y. Mimar Heval Zeliha Yüksel ve Zoom TPU kurucu ortağı Mimar Levent Çırpıcı ile DAC kurucusu Aslı Sekmen’den oluşuyor. Mimari Eleştiri’24 iletişim destekçisi Kale, oturum destekçileri Jotun, Kastamonu Entegre ve Klassis markaları oldu.