De Zwarte Hond + Loer Architecten tasarımı Mercado ile biyoçeşitliliğe katkı sağlanıyor ve Rode Weeshuisstraat beş yıl içinde karanlık bir ara sokaktan kamusal bir karşılaşma mekanına dönüşüyor.

De Zwarte Hond + Loer Architecten tasarımı Mercado’nun tamamlanması ve Rode Weeshuisstraat’ın yeniden geliştirilmesi ile Groningen şehir merkezinin kuzey tarafı yeni bir ivme kazanıyor. Bina, yanındaki yeni Stalplein ile birlikte, yayalara ve karşılaşmalara yönelik bir kentsel dönüşümü temsil ediyor. Mercado, üzerinde Plegt-Vos tarafından inşa edilen 41 sürdürülebilir dairenin yer aldığı anıtsal bir kaideye sahip. Caddenin yeniden tasarlanması, yeni meydanla birlikte bir buluşma yeri yaratan 6 metre yüksekliğindeki cömert bir şeffaf kaide ile birleştirilmiş.

Ölçek açısından Mercado, Grote Markt ile Rode Weeshuisstraat arasındaki bağlantıyı oluşturuyor. Mercado ölçek açısından şehir merkezine uyan ancak kendi kimliğine sahip bir bina olma özelliği gösteriyor. Mercado’nun cephesi seramik elemanlardan yapılmıştır. Seramik üreticisi NBK ve cephe yapımcısı Bijlbouw ile yakın işbirliği içinde, özel yapım detaylarıyla cephe için mükemmel mavi-yeşil sırı bulmak üzere numuneler ve maketler kullanılmış. Bu sır sayesinde bina her türlü hava koşulunda farklı bir renkte görünüyor, renk ve formun katmanlaşması Groningen’in tarihi binalarının zenginliğine ve savaş sonrası mimarinin iyimser hamlığına atıfta bulunan bir sanat dokunuşu katıyor. Grote Markt’taki yeniden yapılanma mimarisi cam, prekast beton ve doğal taş ile karakterize edilirken, yetimhane pastel tonlardaki süslemeleri ve alçı cepheleriyle öne çıkıyor. Bej rengi kili ve yarı şeffaf sırlarıyla Mercado, hem pastel Weeshuis hem de savaş sonrası bloğun taş benzeri malzemeleriyle iyi bir uyum sağlıyor.

Zemin kat, merdivenler ve asansörler binanın yan tarafına yerleştirilerek geleceğe hazır hale getirilmiş. Bu sayede kamuya açık etkinlikler için esnek bir şekilde yapılandırılabilen açık, anıtsal bir alan yaratılmış. Binanın altında termal enerji sistemi (TES) için kuyular bulunuyor. Isı pompaları ile birlikte tüm bina doğal gazdan arındırılmış.

Cephe boyunca uzanan dikey bahçe, binaya 3.800 bitki sağlayarak biyoçeşitliliğe katkıda bulunuyor. Güney cephesinde, tırmanan bitkiler balkonları yeşil mahremiyet perdeleri gibi kaplıyor. Binanın kademeli hacmi, renkli bitkilerin ve ağaçların tasarımın bir parçası olduğu çatı terasları için alan sağlıyor. Mercado için binaya uygun benzersiz bir renk şemasına sahip özel saksılar tasarlanmış. Hem çatı terasları hem de cephe bahçeleri bilgisayarlı bir sistemle sulanıyor ve bir bahçıvan tarafından düzenli olarak bakımı yapılıyor.