Mekânsal Gelişim Sürecinde Farklılaşan Konut Sunum Biçimleri

Dr. Öğr. Üyesi Eylem Bal*
Dr. Öğr. Üyesi Ahu Dalgakıran Erdoğan**
Arş. Gör. E. Duygu Kahraman***
Arş. Gör. Esra Kut Görgün****
Arş. Gör. Umut Erdem*****

Yapılı çevrenin en temel bileşeni olan konut, tarihsel süreç içerisinde çeşitlenen sunum biçimlerine bağlı olarak kentlerin mekânsal gelişim süreçleri üzerinde önemli bir role sahiptir. Konutun zaman içerisinde barınmanın ötesinde güvenlik, konfor, estetik ve benzeri işlevler sunan, kullanıcısının toplum içindeki statüsünün belirleyicisi bir anlam yüklenmesi (1), kentlerde birbirinden farklılaşan konut sunum biçimlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. 2000’li yıllardan başlayarak konut sunum biçimlerinde çarpıcı bir değişime sahne olan İzmir kentinin deneyimi de bu yöndedir. Kent, büyük ölçekli yerel sermaye ve giderek artan bir biçimde İstanbul kökenli inşaat firmalarının yüksek maliyetli prestij projeleri yoluyla yeniden geliştirilmektedir. İstanbul’un son yıllarda gayrimenkul yatırım ve geliştirme potansiyeli açısından gerileme içinde olması (2) ve aşırı kentleşmenin neden olduğu olumsuz etkilerden bunalan grupların İzmir’i tercih etmeleri inşaat firmalarının kente olan ilgisini artırmış, 2016’da 16.229 kişi İstanbul’dan İzmir’e taşınmıştır (3). Bu noktada İzmir’de, kentin batı aksında yer alan ve 2000 sonrası süreçte konut alanında önemli yatırımlara konu olan Narlıdere ilçesi, farklı tarihsel dönemlerin ürünü olan farklı konut sunum biçimlerinin bir arada görüldüğü yerleşim olması bakımından öne çıkmakta ve bu yönüyle çalışmanın odağını oluşturmaktadır. Bu çalışma ile Narlıdere’nin mekânsal gelişim sürecinin kentleşme pratikleri ekseninde incelenmesi ve özellikle 2000 sonrası süreçte yerleşmenin dokusunda konut sunum biçimleri özelinde gerçekleşen çarpıcı gelişimin ortaya koyulması amaçlanmaktadır.

Narlıdere’nin Kentleşme Süreci

Narlıdere’de ilk yerleşimin 1800’lerde Yukarıköy’de kurulduğu bilinmektedir. O dönemde Narlıdere’de Türkmen boyları ile Rumlar yer almaktadır. 1923’te Türk-Rum Nüfus Mübadele Anlaşması gereğince Rumların bölgeyi terk etmesi ile Yunanistan, Arnavutluk ve Yugoslavya’dan gelen göçmenler Ortaköy’e, Balkan göçmenleri ise Yeniköy’e yerleştirilmiştir (4, 5). Bu kültürel çeşitlilik, yerleşmenin mekânsal dokusunun ve yapı tipolojisinin gelişiminde etkili olmuştur.

1950’li yıllarda 2655 nüfusa sahip olan Narlıdere (4), İzmir ili, merkez ilçesine bağlı muhtarlık niteliğindedir (6). Yerleşme, narenciye üretimi için gelen mevsimlik işçilerin ve yerleşik nüfusun yarattığı çekim doğrultusunda ülkenin çeşitli yerlerinden göç almaya başlamıştır.

1960’ların ortasına gelindiğinde yerleşmenin nüfusu yaklaşık 14 bindir (7). 1962’de Narlıdere Belediyesi kurulmuştur. Bu dönemde Narlıdere’yi kapsamasa da, İzmir batı aksının ilk kez 1955 tarihli 1/5000 ölçekli İzmir Nazım Planı’na dahil edilmesi, ilçenin kentleşme pratiklerine yön vermesi açısından kritik bir rol oynamıştır. Sonrasında ilçe, İzmir batı aksı kapsamında 1973 tarihli nazım imar planına dahil edilmiş (8) ve alana ilişkin olarak “tarım alanlarının korunarak tarımsal niteliğin güçlendirilmesi” kararı getirilmiştir (9).

1980’li yıllarda Narlıdere’nin nüfusu yaklaşık 23 bindir (10), ancak ilçe belediyesi 1980’de kapatılmış ve İzmir Belediyesi’ne bağlı şube haline dönüştürülmüştür (6). Narlıdere’yi odağa alan ilk planlama çalışmaları ise 1981 tarihli nazım ve uygulama imar planlarıdır. Günümüzde ilçede yer alan konut alanları için halen kullanılan G3 nizam (Emsal: 1.5 ve TAKS: 0.50) ve tarım alanları için 0.05 emsal, bu planlara dayanmaktadır. 1987’de Limanreis ve Sahilevleri mahalleleri ile tarım alanlarını kapsayan 470 hektarlık alanda revizyon imar planı (I. Etap) hazırlanmıştır. 1989 tarihli revizyon imar planı ile (II. Etap) tarım alanlarının Sahilevleri bölgesinde kalan kısmının bir bölümü imara açılmıştır. Plan kararları kentin mevcut mekânsal karakteristiğini önemli ölçüde belirlemiştir.

1990’lı yıllar yerleşmenin, 1989 tarihli revizyon imar planı ve 1995 tarihli İzmir-Çeşme otoyolunun onandığı ek imar planı ekseninde hızlı bir kentleşme pratiğine girdiği önemli bir sürece karşılık gelmektedir. İlçe güçlü ulaşım bağlantıları, temiz hava, manzara gibi özellikleriyle orta ve üst sınıfların dikkatini çekmiş ve bu sınıflara yönelik konut projeleri geliştirilmeye başlamıştır. Arıkent Sitesi, Çağlayan Sitesi ve Narbel Konutları sözü edilen projelerin öncülleridir. 1989 tarihli, 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Nazım Plan Revizyonu ile ilçenin kıyı kesiminde yer alan Sahilevleri Mahallesi tarımsal niteliği korunacak alan olarak planlanmıştır (9). 1992’de Güzelbahçe ilçesi ile birleştirilerek Narlıbahçe adını alan yerleşme, ertesi yıl Güzelbahçe ve Narlıdere adıyla iki ilçeye ayrılmış ve yeniden belediye statüsüne kavuşmuştur (6).

2000’li yıllarda Narlıdere’nin nüfusu 54 bine ulaşmış (11), ilçe bu dönemden başlayarak kent merkezi ile bütünleşik mekânsal ilişkiler kurmaya başlamıştır. Bilindiği üzere 2000’ler, sanayi temelli, uzun vadeli yatırıma dayalı iktisadi kalkınma hamlelerinin yerini finansallaşma temelli ekonominin aldığı süreçler bütünüdür (12). Türkiye’de 2000’li yıllarda kentler, büyük sermaye yatırımı gerektiren kapalı konut siteleri, kentsel dönüşüm projeleri gibi üst ölçekli kentsel projeler yoluyla neoliberal kentleşmenin yönünü çevirdiği en gözde alanlar haline gelmiştir (13). Yüksek rant ve spekülasyon temelli büyümeyi odağa alan bu dönüşüm, üst gelir gruplarının tercihleri ile bütünleşerek, kentsel mekânın yükselen sınıflar lehine dönüşümünü beraberinde getirmiştir. Narlıdere’de de özellikle 2000 sonrasında doğal ve yapılı çevre üzerinde büyük sermaye yatırımları ile ardarda hayata geçirilen lüks konut projeleri ve gecekondu alanlarındaki kentsel dönüşüm projeleri, neoliberal kentleşmenin 2000’li yıllara özgü pratikleri olarak belirginlik kazanmaktadır.

Narlıdere’de Farklılaşan Konut Sunum Biçimleri

Narlıdere’nin kentleşme süreçleri temelinde geçirdiği en çarpıcı değişim ilçenin konut dokusu özelinde gerçekleşmiş ve birbirinden farklılaşan beş temel bölge öne çıkmıştır. Bu bölgeler:

1. Ege Denizi ile İzmir-Çeşme otoyolu arasında kalan, kıyı kesimi yapılaşmaya açılmış, kalan kısmı tarımsal niteliği korunacak alan statüsünde olmasına karşılık üzerinde villa tipi kapalı konut ve kapalı konut sitelerinin yer seçtiği kıyı kesimi ve art bölgesi,

2. İzmir-Çeşme otoyolu ile güneyinden geçen Mithatpaşa Caddesi arasında kalan ve 2000 sonrası süreçte inşaat sektöründeki büyük sermaye gruplarının eğilimleri ile üst gelir gruplarının tercihleri doğrultusunda gelişen

çok katlı kapalı konut ve kapalı konut sitelerinden oluşan Yenikale bölgesi,

3. İlçenin güneyindeki eğimli arazilerde yer alan gecekondu bölgeleri ve manzara odaklı gelişen çok katlı konut siteleri ile üst gelir gruplarına yönelik çok katlı kapalı konut sitelerinin yer aldığı karma bölge,

4. Yenikale bölgesi ile karma bölge arasında kalan ve orta sınıfın tercihlerine yönelik olarak ağırlıkla çok katlı konut ve çok katlı site şeklinde gelişen klasik apartman tipolojisinin yer seçtiği geçiş bölgesi,

5. İlçedeki askeri alanın yerleşik dokuyu kesintiye uğratması nedeniyle daha çok Güzelbahçe ilçesindeki yaygın konut dokusuyla bütünlük gösteren az katlı müstakil konutlar ile kısmen villa tipi kapalı konut ve kapalı konut sitelerini ve yer yer 3-4 katlı konutları içeren müstakil konut bölgesi.

Kıyı Kesimi ve Art Bölgesi

Bölge geçmişte kıyıda balıkçı barınaklarının ve sayfiye amaçlı az sayıda konutun bulunduğu, art bölgesinde ise narenciye bahçeleri ile tarım alanlarının yer aldığı bir dokuya sahiptir. Bölgede sayfiye amaçlı ilk yapılaşma 1990’ların başında gerçekleşmiş, ilerleyen süreçte kentin yoğun karmaşasından uzaklaşmak isteyen üst gelir gruplarının taleplerini karşılamak üzere villa tipi kapalı konutlar ve konut siteleri oluşturulmuştur. Mandalina bahçeleri ile tarım alanlarının bulunduğu art bölgede ise, 1981 planı ile getirilen “Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar” kararı ile tarım parsellerinde yapılaşmanın önü açılmıştır. Planda çiftçinin barınması amaçlı, toplamda 250 m2’yi geçmeyen ve Emsal: 0,05 olarak tanınan yapılaşma hakkı zaman içinde bölgede villa tipi konutlar biçiminde amaç dışı kullanımlara yol açmıştır. 3. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilen bu alanda yer alan parseller için 3.000 m2 olarak belirlenen ifraz koşulu, 2005 tarihli, 5403 Sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” ile 5.000 m2’ye çıkarılmıştır. 2009 tarihli 1/25000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Revizyonunda çiftçinin barınması amaçlı yapılaşma hakkı, İnşaat Emsali 0,05’i, yüksekliği iki katı, toplam inşaat alanı 75 m2’yi aşmayacak biçimde tanımlanmıştır.

Yenikale Bölgesi

Geçmişte köy yerleşmelerini ve tarım alanlarını içeren bölge, 2000 sonrası süreçte üst sınıfların çok katlı kapalı konut gereksinimini karşılayan bir gelişim göstermiştir. Bölgede ilk olarak 1987 tarihli revizyon imar planı ile ayrık nizam ve üç katlı, 1993 tarihli plan değişikliğiyle ise yedi katlı yapılaşma izni verilmiştir. 2000’li yıllarda alınan bir kararla, bölgede yer alan parsellerin sahiplerinin talebi üzerine birleştirilmesi durumunda, yapı yüksekliği serbest bırakılmıştır. 1995’te İzmir-Çeşme otoyolunun planda onanması, alanda 2000 sonrası süreçte gerçekleşen dönüşüme çarpıcı bir ivme kazandırmıştır. Konut sektöründeki büyük sermaye gruplarının kâr odaklı güçlü yatırım eğilimi, kentin yoğun karmaşasından sıkılan üst gelir gruplarının kent merkezi dışında yer seçme talebi ile bütünleşerek, kent merkezine, Çeşme/Alaçatı’ya ve havalimanına güçlü otoyol bağlantıları ile bağlanan, aynı zamanda manzara etkisine sahip bölgeyi gerek yatırımcılar, gerekse üst sınıflar için kentteki en gözde alanlardan birisi haline getirmiştir. İstanbul kökenli bir firma tarafından hayata geçirilen Folkart Narlıdere konutları, 110 milyon dolarlık proje bedeli, yüksek güvenlik önlemleri ve üst sınıf kullanıcı grubu profili ile bölgenin genel karakteristiğini oluşturacak olan çok katlı kapalı konut ve kapalı konut sitesi gelişiminde öncül bir örnek niteliğindedir (14).

Karma Bölge

İlçenin güney sırtlarında yer alan bölgede plansız gelişim göstermiş, az katlı gecekondu alanları ile çok katlı konut siteleri ve çok katlı kapalı konut siteleri bir arada yer almaktadır. Konut sunum biçimleri açısından çeşitlilik gösteren karma bölgenin kentleşme süreçleri; 1970’lerde başlayan gecekondu bölgeleri, 1990’larda belediye ve kooperatifler eliyle oluşturulan orta sınıfa yönelik çok katlı konut siteleri ve 2000 sonrası süreçte üst sınıflara yönelik manzara eksenli gelişen çok katlı kapalı konut siteleri olarak üç farklı döneme ayrıştırılabilir. Bu konut sunum biçimleri günümüzde hem iç içe, hem de belirgin sınırlarla ayrışmış yerleşim örüntüleri niteliğindedir.

Narlıdere’de gecekondulaşmanın başlangıcı 1970’li yıllara dayanmaktadır (18). Çoğunlukla Güneydoğu Anadolu ve İç Ege bölgelerinden göç edenler ilçenin güney yamaçlarına yerleşmişlerdir. Atatürk ve 2. İnönü mahallelerinin içinde kalan gecekondu alanlarının bir kısmı, 1/25.000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Revizyonu’nda sağlıklaştırma-yenileme program alanlarından biri olarak belirlenmiş (19) ve sonrasında 6306 sayılı yasa ile riskli alan ilan edilmiştir. Bölgedeki öteki riskli alan ise Çatalkaya ve Narlı mahalleleri içerisinde yer almaktadır (20). Bu alanlarda belediyenin Kentsel Dönüşüm Birimi tarafından çalışmalar yürütülmektedir. 1994’te yapılan ek imar planı ile bölgede çok katlı konut siteleri ortaya çıkmıştır, Narbel bu sitelerin öncül örneklerindendir. Narkent ise gecekondu alanlarının kaldırılarak, gecekondu sahiplerinin bu alana taşınması amacıyla oluşturulmuştur. Kent merkezinin karmaşasından uzaklaşmak isteyen üst gelir gruplarının, bölgenin güneyindeki ormanlık alanın yarattığı doğal güzellikler ve temiz hava ile kuzeyindeki İzmir Körfezi’nin güçlü manzara etkisine bağlı olarak yer seçme eğilimi doğrultusunda bölgede çok katlı kapalı konut siteleri inşa edilmiştir. Yakın dönemde teras evler biçiminde, az katlı geliştirilen Asma Bahçeler projesi ise mevcut çok katlı kapalı konut sitelerinden ayrışmaktadır.

Geçiş Bölgesi

Yenikale bölgesi ile karma bölge arasında kalan, ağırlıkla orta ve kısmen orta-üst sınıfın yer seçtiği geçiş bölgesinde, çok katlı konut ve çok katlı site şeklinde gelişen apartmanlar yer almaktadır. Bu konut sunum biçimi ağırlıkla, ilçeyi doğu-batı yönünde kateden Mithatpaşa Caddesi’ne cepheli konut yapı adalarında ve caddenin güneyindeki alanda kendini göstermektedir. Apartmanların zemin katlarında yer alan perakende ticaret birimleri aracılığıyla ticari aktivitenin doğrusal bir gelişim ve süreklilik gösterdiği Mithatpaşa Caddesi, yaşayanların gündelik gereksinimlerini karşılamak üzere yoğun olarak kullandıkları canlı bir alt merkez niteliğindedir. Cadde boyunca konutların blok ya da bitişik nizam, beş katlı, caddenin güneyi ile karma bölge arasında kalan kısımda ise ayrık nizam, iki, dört ve yedi katlı geliştiği görülmektedir. Bölgede 1988’de inşa edilen Arıkent Sitesi bu alandaki öncül örneklerden olup çevresinde benzer konut sunum biçimlerinin gelişimini tetiklemiştir.

Müstakil Konut Bölgesi

İlçenin batı sınırında yer alan ve Güzelbahçe ilçesine bitişik olan bu bölge, ilçede yer alan 2.530 hektarlık askeri alanın yerleşik dokuyu kesintiye uğratması nedeniyle konut sunum biçimleri açısından öteki bölgelerden kopuk bir gelişim göstermektedir. Daha çok Güzelbahçe’deki yaygın konut dokusuyla bütünlük gösteren bölgede, ağırlıklı olarak müstakil konutların, kısmen villa tipi kapalı konut ve kapalı konut sitesi ile Mithatpaşa Caddesi üzerinde yer yer 3-4 katlı konutların yer aldığı görülmektedir.

Sonuç

2000 sonrası günümüz metropol kentlerinde, farklı konut sunum biçimlerinin bir arada yer seçtiği güçlü bir kentsel örüntüye rastlanmaktadır. Bu kapsamda İzmir’in yakın dönemde konut sektörü açısından ivmelenen bir hareketlilik gösterdiği, kentin batı aksındaki Narlıdere ilçesinin konut sunum biçimleri açısından çarpıcı gelişmelere sahne olduğu gözlenmektedir. Büyük ve orta ölçekli sermayenin Narlıdere’deki yatırım taleplerini öteki ilçelerden farklı olarak yalnızca konut alanında ortaya koyması dikkat çekicidir. Bu güçlü eğilim, Narlıdere’de doğal ve yapılı çevreye çökelerek, sızarak, bu alanlarda boşlukları doldurarak, yırtıklar açarak ve hattâ mevcut dokuyu tümüyle kazıyarak hayata geçmektedir. Böylece ilçede yapılı çevrede çok katlı olarak hayata geçen kapalı konutlar ve kapalı konut siteleri, doğal çevrede ise az katlı gelişen villa tipi kapalı konut ve kapalı konut siteleri, öte yandan varlığını sürdüren gecekondu alanları, kişisel girişimler ve müteahhitler eliyle orta sınıflara yönelik geliştirilen klasik apartmanlar ve az katlı müstakil konutlar temelinde çok farklı konut sunum biçimlerinin açığa çıktığı görülmektedir. Büyük ölçekli sermaye eliyle, çok katlı ve villa tipi geliştirilen kapalı konutlar ve konut siteleri, kendisini dışarıdan tümüyle yalıtan yüksek güvenlik önlemleri ile pek çok donatıyı kendi içinde sağlayarak öteki sunum biçimlerinden keskin sınırlar ile ayırılmakta, bu durum çarpıcı bir mekânsal ve toplumsal ayrışma yaratmaktadır. Güvenlikli lüks konutlarda oturan üst gelir grupları, kent yoksullarının yaşadığı gecekondular ve orta sınıfların yaşadığı apartmanlar ve müstakil konutlar temelinde açığa çıkan bu örüntü giderek daha da keskinleşen bir ayrışmaya işaret etmektedir. İlçede konut sektörü temelli gelişen mekânın yeniden üretimi sürecinin yükselen üst sınıflar lehine bir gelişim gösterdiği gözlenmektedir. Bu sınıflar donatı gereksinimlerini korunaklı kapalı alanlarındaki kullanımlarla giderirken, araç sahipliliğinde yaşanan artış ve kamusal kullanımlardaki yetersizlik bütün yerleşmeye ortak bir maliyet olarak geri dönmektedir. Lüks konut projeleri taşınmaz değerlerini çarpıcı bir biçimde artırmakta, bu durum kent yoksulları ve orta sınıfları alım gücü açısından olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sürecin gelecekte göstereceği devamlılığın mevcuttaki belirgin kentsel ayrışmanın daha da derinleşmesine neden olacağı açıktır. Kentin hepimizin olduğu gerçeğinden yola çıkarak, yerleşmenin kendi karakteristiğine özgü, tüm sınıfları kucaklayan bütünleştirici kentsel politikalar üretmek ve herkes için yaşanabilir bir yerleşme yaratmak en yapıcı çözüm olarak tercih edilmeli ve bu yönde çaba harcanmalıdır.

Kaynaklar

1. Kellekçi, Ö. L.; Berköz, L.; “Konut ve Çevresel Kalite Memnuniyetini Yükselten Faktörler”, İTÜ Dergisi/a, Mimarlık, Planlama, Tasarım, C.5, S.2, Kısım:1, 167-178, 2006.

2. https://www.pwc.com.tr/tr/sektorler/gayrimenkul/gayrimenkulde-gelisen-trendler/gayrimenkulde-gelisen- trendler-avrupa-2018-ozet-rapor.pdf (Erişim: 13.01.2018)

3. http://www.hurriyet.com.tr/istanbuldan-izmire-beyin-gocu-hizlandi-tuik-40509952 (Erişim:17.12.2017)

4. http://www.narlidere-bld.gov.tr/Sayfa/142/tarihce (Erişim: 29.11.2017)

5. http://www.narlidere.gov.tr/kaymakamligimizin-kisa-bir-tarihcesi (Erişim: 17.12.2017)

6. http://www.izmirkulturturizm.gov.tr/TR,77464/narlidere.html (Erişim: 17.12.2017)

7. https://biruni.tuik.gov.tr/nufus80app/idari.zul?yil=1965 (Erişim: 29.11.2017)

8. Bilsel, C.; “İzmir’de Cumhuriyet Dönemi Planlaması (1923-1965): 20. Yüzyıl Kentsel Mirası”, Ege Mimarlık, Ekim, 12-7, 2009.

9. http://www.izmimod.org.tr/iknip/04_planlamatarihi.pdf  (Erişim: 28.11.2017)

10. https://biruni.tuik.gov.tr/nufus80app/idari.zul?yil=1980 (Erişim: 29.11.2017)

11. https://biruni.tuik.gov.tr/nufusapp/idari.zul (Erişim: 29.11.2017)

12. Pamuk, Ş.; “Türkiye’nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi: Büyüme, Kurumlar ve Bölüşüm”, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2015.

13. Bal, E.; “Türkiye’de 2000 Sonrası Neoliberal Politikalar Çerçevesinde İmar Mevzuatındaki Değişimler ve Yeni Kentleşme Pratikleri: İstanbul Örneği”, Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, 2011.

14. Bal, E.; Akyol, A. D.; “İzmir’de Neoliberal Kentleşme Eğilimleri Kapsamında Lüks Konut Üretiminde Yeni Yaklaşımlar: Folkart Konut Projeleri”, Planlama Dergisi, 26 (1), 65-80, 2016.

15. http://www.folkart.com.tr/proje_detay/folkart-narlidere (Erişim: 29.11.2017)

16. https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-idea-dan-smyrna-park-ta-on-blok-380-m2%2C4-plus1 -muhtesem-daire-516740008/detay (Erişim: 29.11.2017)

17. DEÜ; PLN 2994 Narlıdere Kentsel Araştırma Stajı, Fotoğraf Arşivi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Temmuz 2017, İzmir, 2017.

18. Tekeli, İ.; “İzmir-Tarih Projesi Tasarım Stratejisi Raporu”, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir, 2015.

19. İBB; “İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Revizyonu Raporu”, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir, 2009.

20. Resmi Gazete; Bakanlar Kurulu Kararı, 2013/4831 (28688), 25-30, 2013.

21. http://www.tanyer.com/asma-bahceler (Erişim: 10.12.2017)

22. http://panaramaresidence.com/anasayfa (Erişim: 10.12.2017)

23. http://www.tanyer.com/bulutorman-evleri (Erişim: 10.12.2017)

*Eylem Bal, Yrd. Doç. Dr.

**Ahu Dalgakıran Erdoğan, Yrd. Doç. Dr.

***E. Duygu Kahraman, Arş. Gör.

****Esra Kut Görgün, Arş. Gör.

*****Umut Erdem, Arş. Gör.

DEÜ Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü