Seattle merkezli Olson Kundig mimarlık ofisi, Washington’da bir tren rayı üzerinde inşa ettiği Maxon Stüdyo’sunda, Amerikan trenlerinde yaygın olarak bulunan malzeme ve renklerden esinlenmiş.

Müşterinin yönettiği marka ajansının ofisi olarak tasarlanan Maxon adındaki bu iki katlı stüdyo, Korten çelikten bir strüktüre sahip. 4,5 metre genişliğindeki tren rayı üzerine inşa edilen Maxon Stüdyosu, ister evle iç içe olan bir ek isterse tamamen ayrılıp bağımsız bir yapı olarak çalışabiliyor. Rayların işlevselliğinin yanında, Washington’nun Carnation bölgesinin demiryolu endüstrisi mirasına atfedilen, demir yolu tasarımlarına ait çeşitli öğeler projeye uygulanmış.

Trenlerin bir parçası olan geleneksel personel vagonu, iki katlı yapıya ait tasarımın çıkış noktasıydı. Zemin kat bir çalışma alanı, duvara monte edilmiş çelik merdivenle çıkılan üst kat ise bir “kupola” kubbesi gibi manzara seyredilen, kreatif araştırma ve yenilenme mekanı olarak hizmet ediyor. Projedeki rayları çalıştıran kontrol paneli eski bir lokomotiften alınmışken, kullanılan ahşap ile dış kapının renk seçiminde, Amerikan trenlerinde yaygın olarak bulunan malzeme ve renklerden esinlenmiş. Rayları yerinde tutan ahşap bağlar, eski bir demiryolundan elde edilen parçalar geri dönüştürülerek kullanılmış. Katların arasında ağır eşyaları taşımaya yardımcı olacak küçük bir servis asansörü kurulmuş.

Ayrıca olası bir depremde yapının devrilmesine karşı tedbir olarak projede Japonya’daki hızlı trenlerde kullanılan dengeleyici çubuk tekniği uygulanmış.
Stüdyonun içerisinde çelik duvara yerleşik bir çalışma masası bulunuyor. Kalan duvarların tamamı ahşaptan yapılmış. Üzerinde merdiven bulunan ahşap duvar, kontrol paneli ile elektrik bağlantılarını toplayan makara mekanizmasını içinde barındırıyor.