Marsilya Konut Ünitelerinden İzlenimler: Le Corbusier’i Anlamak
Muteber Erbay, Prof. Dr.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
Le Corbusier hem yapı, hem de yazım anlamında modern mimarinin en üretken mimarlarından biridir. Çünkü o, hem mimar, hem yazar, hem de bir düşünürdür. Tasarım eğitimi alan herkes onun hakkında birkaç cümle sarf edebilir. Açıkçası bizler de o grupta yer alan, bu işi bilimsel düzeyde devam ettirmeye çalışan akademisyenler olarak aynı durumdayız. Bugüne kadar Le Corbusier’nin Türkçe’ye çevrilen bütün kitaplarını okuduk. Birçok kitapta da onun hakkında yazılanları… Ama deneyimledikten sonra anladık ki hiçbir şey yazıldığı gibi değil. Mimariyi deneyimlemeden yazmak hatadır.
İsviçre asıllı Le Corbusier modern mimarinin öncü isimlerinden biridir. 12 ülkede 75 bina inşa etmiş, 42 büyük şehrin planlamasında görev almıştır. Bunların yanı sıra meslek hayatı boyunca 8000’den fazla çizim, 400’den fazla resim, 44 heykel, 27 karikatür, 34 kitap ve yüzlerce makale ile sürekli üretim halinde olmuştur. Ayrıca üniversitelerde ders vermiş ve 6500’den fazla özel mektup yazmıştır (Cohen, 2004, s.7). Yeni bir mimari dilin oluşmasına ve bu mimari pratiğin uluslararası hale gelmesine yaptığı katkılardan dolayı yedi ülkeye yayılan 17 eseri Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır (Unesco, 2022). Bu kadar çok belgelenen ve bir o kadar da kendisi tarafından belgeleme çabası olmasına rağmen mimar kendi biyografisini kaleme almamıştır (Brooks, 1997). Gençlik yıllarında yarım bıraktığı eğitimine sanat eğitimi alarak devam etmiş, Orta Avrupa ve Akdeniz ülkelerine yaptığı seyahatler sırasında mimarlığa olan ilgisi artmıştır (Leatherbarrow, 2017). Bu seyahatlerinden birkaçı da Türkiye’ye olmuştur. Özellikle İstanbul, Edirne ziyaretlerinde cami, kabir, çarşı eskizleri ile bir yandan görsel hafızasını genişletmiş bir yandan da Türkiye’deki şehircilik ve kültür adına çıkarımlarda bulunmuştur (Le Corbusier, 2012, çev.; Kortan, 2018). Modern bir keşiş olarak tarihe, eski uygarlıklara bu kadar ilgi duymuş ve araştırmış (Rabaça, 2017) olsa da yeni mimarlığın bu gelenek ve göreneklerden kurtulması gerektiğini savunmuştur. Bütün bu birikimlerini özellikle öğrencilerle yaptığı söyleşilerle aktarmaya çalışmıştır (Le Corbusier, 2015). Mimarlık eğitimi ile ilgili bir diploması olmamasına rağmen onu bu kadar özel yapan 1923 yılında yayınladığı ve mimarinin beş ilkesini açıkladığı “Yeni Bir Mimarlığa Doğru” kitabıdır. Mimarinin süslemeden arınarak yalın ve işlevsel olması gerektiğini söylediği kitabında toplu konut anlayışına da yeni bir boyut getirmiştir (Le Corbusier, 1986). Marsilya’da tasarladığı konut üniteleri de bu toplu konut anlayışının uygulama alanı olarak büyük bir öneme sahip olup bu metnin temasıdır.
Toplu yaşam birimi anlamına gelen “Unité d’Habitation” binalarının ilki ve en ünlüsü olan Marsilya Blokları, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan konut ihtiyacını karşılamak üzere dönemin Şehircilik Bakanı Raoul Dautry tarafından görevlendirilen Le Corbusier tarafından tasarlanan ilk büyük ölçekli konut projesidir (Gans, 2006, s.113). Yaklaşık 1500 kişinin aynı anda yaşamasının öngörüldüğü ve 1952’de tamamlanan bina, karma kullanımlı, yüksek bir bina içinde mahalle yaratma fikri ile “dikey bahçe kent”, “dikey yeşil kent”, “dikey köy” olarak lanse edilmiştir. Aslında Le Corbusier, 1920’lerden beri şehir ve toplu konut mimarisi üzerine yaptığı bir dizi araştırmalar ve ortaya koyduğu ilkeler için 1940’larda bu yapı modelini taslak olarak öngörmüştür. Bu modelin bir uygulama alanı olarak Marsilya Blokları da bir fırsat olmuştur. Corbusier bir yandan ideal bir prototip önerirken, diğer yandan da bir sanat eseri yaratarak bir anıt bina inşa etmeyi hedeflemiştir (Sbriglio, 1992, s.11).
Corbusier büyük bir çağın başladığı ve yeni bir anlayışın doğduğu endüstri devriminde “ev içinde yaşanacak bir makinedir” söylemiyle üretken sosyal bir yapı vaat etmiştir (Le Corbusier, 1986, s.95; Le Corbusier, 2010, s.124). Sadece yaşama alanı değil, aynı zamanda sosyal zamanların da geçirilebileceği mekanlar tasarlamıştır. İşyerinden, yeme içme alanlarına, kreşten, spor salonuna, tıbbi ofisten, eczaneye, kütüphaneden yüzme havuzuna kadar binayı işlevlendirmiştir. Hatta bu hizmetleri bir ticari sokak adı altında toplayarak kentsel teori olarak da sunmuştur (Gans, 2006, s.114).
Bu çalışma 2016 yılında Marsilya Blokları’nda üç günlük konaklama boyunca yaptığım gözlemlere dayanarak, literatür bilgisi ile desteklenerek binanın şehircilik ölçeğinden, iç mekan ve detaylara uzanan bir analizini içermektedir. Sırasıyla Marsilya Blokları’nın; şehir ölçeğindeki yeri, kütlesel yapısı, konut olarak kullanılan birimleri ve bu birimlerin iç mekanı, yapı içindeki kent yaşamı, çatı terası, Le Corbusier’nin ve zamanın izlerine dair izlenimler ve değerlendirmelerle aktarılmaktadır.
Şehir Ölçeğinde Yapının Yeri
Marsilya Metrosu’ndan çıktıktan sonra Michelet Bulvarı üzerinde sol tarafta bulunan Veledrome Stadyumu’nu geçince sağ tarafta kalan yapı, mütevazı ve bir o kadar da yılların yorgun izleri ile ziyaretçilerini karşılamaktadır (Resim 1). Şehir ölçeğinde bakılacak olursa, Corbusier kent içinde dikey konumlandırılmış villa ve bahçe fikrini bu yapıda uygulamakla kalmamış, farklı versiyonlarını da Nantes (1953-55), Berlin (1957), Briey (1956-63) ve Firminy (1959-67)’de denemiştir (Sbriglio, 2004, s.180). Yapım aşamasında oldukça fazla dirençle karşılaşılmış olsa da içinde yaşam başladıktan sonra site sakinleri tarafından kabul görmüştür (Bianchini, 2022). Toplu konut olarak ömrü uzun olmasa da biçimsel açıdan bulunduğu sokaktaki birçok yapı için prototip oluşturduğu gözlemlenmektedir (Moss, 2009, s.144). Kent içinde ve bulunduğu sokakta yapılmış birçok yapıda bu kütlesel etkiyi görmek mümkündür (Resim 2). Yapı Marsilya’nın bütününde Le Corbusier mimarisine benzeyen yapı yoğunluğunun bulunduğu güzergah için odak noktası durumundadır. Onun toplu konut projeleri için önerdiği kavramsal ve pragmatik tasarım öğretileri sadece Avrupa’da değil, Amerika seyahati sırasında New York’taki konut politikalarını da kısmen etkilemiştir (Bacon, 2001, s.67).
![Resim 1. Binanın genel görünümü (Erbay, 2016).Image 1. General view of the building.](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-1-2-rotated.jpg)
Resim 1. Binanın genel görünümü (Erbay, 2016). Image 1. General view of the building.
![Resim 2. Kent dokusundan bir örnek (Erbay, 2016).Image 2. A sample from the urban fabric (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-2-2.jpg)
Resim 2. Kent dokusundan bir örnek (Erbay, 2016). Image 2. A sample from the urban fabric (Erbay, 2016).
Kütlesel Yapısı
Le Corbusier’nin 1926 yılında yayınlamış olduğu manifestosunda “Mimarlığın Beş İlkesi” olarak; binaların sütunlar üzerinden yükseltilmesi, iç taşıyıcı duvarların planlamayı esnek kılması, dış duvarların taşıyıcı olmaktan kurtarılarak cephenin serbest tasarlanması, pencerelerin uzun şeritler halinde olması ve çatının düz yapılarak bahçe olarak kullanılmasını önermektedir (Le Corbusier, 2010). Corbusier’nin bütün bu ilkeleri bu yapıda karşılığını bulmuştur. Binanın dev gövdesini kolonlar üzerinde taşıtarak yerden koparmıştır. Yapıyı kolonlar üzerinde yükselterek birinci ilkeyi, esnek planlama ile ikinci ilkeyi, taşıyıcı sistemin dış cepheden okunmaması ile üçüncü ilkeyi, cephede balkon ve bant pencere kurgusuyla dördüncü ilkeyi, çatıda oluşturduğu teras ile beşinci ilkeyi yansıtmıştır. Izgara bir taşıyıcı sistem üzerine kurulu, 17 kattan oluşan bina, lineer bir kütle formuna sahiptir. Brüt beton kullanımı ile brütalizme, cephede kullanılan renklerle de De Stijl akımına gönderme yapmaktadır (Jenkins; 1993: Wogenscky, 2006; Kroll, 2010; Pauly, 2018).
Fikirsel altyapı olarak kütlenin, felsefeci Charles Fourier’in 19. yüzyılın başlarında ütopik toplumlar için 500-2000 kişiye hizmet edecek şekilde geliştirilen binasından izler taşıdığı, formunun da bir transatlantikten soyutlandığı gibi varsayımlar bulunmaktadır (Moss, 2009, s.159; Kroll, 2010). Mimarinin sınırlı alanlar içinde, mümkün olan her türlü imkanı sağlayacak şekilde tasarlanabilmesi için uçak, gemi, otomobil gibi kısıtlı mekan tasarımlarından örnek alınması gerektiğini kendi söylemleri de desteklemektedir (Le Corbusier, 1986, s.92).
Sosyal Konutlar ve İç Mekan
Serbest plan anlayışı yapı içindeki konutların yerleşiminde kendini göstermektedir. 8 tipte ve 23 varyasyonda 337 dairen oluşan plan tipleri ile farklı büyüklükteki ailelere hizmet verilmesi amaçlanmıştır. İki kolon üzerinde yukarı uzanan ince, betonarme bir saçak altından girilen yapının giriş holünde resepsiyon ve iç mekan mutfağının birebir ölçekte bir prototip maketi bulunmaktadır (Resim 3). Yapının saçağı da Le Corbusier’nin yapının bütününde kullandığı biçimsel forma gönderme yapmaktadır (Resim 4). Halen daimi olarak kalan apartman sakinlerinin yanı sıra, otel olarak da kullanılan yapıda ayrıca orijinal olarak korunan bir örnek daire de gezilebilmektedir. Yapıldığı dönemde Fransa’daki konutlarda sıcak-soğuk su, klima, kalorifer, tuvalet, duş, gaz, elektrik gibi donanımlar her evde bulunmadığından (Spring, 2008), dönemin dar gelirli aileleri için yüksek standartlar sunmuştur. Bu nedenledir ki yapıldıktan kısa bir süre sonra varlıklı ailelerin talebine karşı duramamış ve bina devletten alınarak özel sektörün eline geçmiştir.
![Resim 3. Giriş holünde yer alan mutfak maketi (Erbay, 2016).Image 3. Kitchen model in the entrance hall (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-4-2.jpg)
Resim 3. Giriş holünde yer alan mutfak maketi (Erbay, 2016). Image 3. Kitchen model in the entrance hall (Erbay, 2016).
![Resim 4. Giriş saçağı (Erbay, 2016).Image 4. Entrance canopy (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-3-2.jpg)
Resim 4. Giriş saçağı (Erbay, 2016). Image 4. Entrance canopy (Erbay, 2016).
Konutlar bir apartman mantığına uygun olarak dikey konumlandırılırken bir yandan da iki katlı bir villa konforu sunmaktadır. Bunu sağlamak için kesit düzleminde L şeklinde iki kütle uzun kenarı üzerinden üst üste bindirilirmiştir. Bu sayede iki katta bir karşımıza çıkan koridor, aynı zamanda sirkülasyon sistemini de oluşturmakta ve koridor sayısını azaltan bir model öngörmektedir (Şekil 1). Corbusier’nin bu sistemi, ziyaret etmiş olduğu benzer plan tipine sahip Moskova’da bulunan 1930 yılında inşa edilen Narkomfin binası planlarından geliştirdiği söylenmektedir (Millais, 2015). Narkomfin Binası, dönemin Sosyalist ideallerini somutlaştıran tipolojik olarak deneysel binalar araçlığı ile insanların günlük yaşamını yeniden keşfetme amacıyla birçok işlevi barındıran, çatı katında da ortak bir rekreasyon alanı sunan bir binadır (Lucarelli, 2016). Bu yönüyle Marsilya Konutları ona benzetilmektedir.
![Şekil 1. Dairelerin bir araya gelişi, planlar ve kesit (Bianchini, 2022).Figure 1. The coming together of circles, plans, and cross-sections (Bianchini, 2022).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Sekil-1-2.jpg)
Şekil 1. Dairelerin bir araya gelişi, planlar ve kesit (Bianchini, 2022). Figure 1. The coming together of circles, plans, and cross-sections (Bianchini, 2022).
Üst üste bindirilen bu sistem sayesinde sağ ve sol taraftaki daireler birbirinden farklıdır. Bir tarafta oturma odası seviyesinden eve girilip merdiven ile üst kata çıkılmaktadır. Mutfak ve yatak odaları üst kattadır. Diğer seçenekte ise eve mutfak katından girilmekte merdiven ile aşağıya inilerek oturma odasına, oradan da yatak odalarına ulaşılmaktadır. Balkon her iki dairede de oturma odasında iki kat boyunca, yatak odalarında ise tek kat boyunca biçimlendirilmiştir. Konaklanan konut planı mutfak katından girilen modeldir. Girişin hemen sağında U şeklinde kullanışlı bir mutfak, hemen sağında ise hala orijinal olarak korunan metal bir portmanto yer almaktadır. Mutfağın hemen önünde yemek alanı, altta galeri ile bütünleşmektedir. İki kat boyunca uzanan pencereler ise mekanı oldukça aydınlık kılmaktadır. Üstteki galeri katı, ön cepheye doğru duvar kenarından pencereye kadar ince bir koridorla uzanarak galeriye görsel zenginlik katmaktadır (Resim 5, 6).
![Resim 5, 6. Girişin sağında bulunan mutfak ve galeri katındaki koridordan salona bakış (Erbay, 2016).Images 5, 6. The kitchen to the right of the entrance and the view into the living room from the hallway on the gallery level (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-6.jpg)
Resim 5, 6. Girişin sağında bulunan mutfak ve galeri katındaki koridordan salona bakış (Erbay, 2016). Images 5, 6. The kitchen to the right of the entrance and the view into the living room from the hallway on the gallery level (Erbay, 2016).
Konutun mutfağı Le Corbusier’nin tanımıyla “Tip 1” olarak adlandırılmıştır ve yaklaşık 321 konutta aynıdır (Bechthold ve Reischl, 2012). Orijinal mutfak belgelerine bakıldığında gözlemlenen katta yemek masasına bakan mutfak tezgahının üzerinde bulunan yarım dolabın kaldırıldığı görülmektedir. Ankastre ve standart olarak üretilen mutfak dolapları sürgülüdür ve hala orijinal kapaklar kullanılmaktadır. Bu orijinal sürgülü kapaklar, yerden tasarruf sağlamak amacı ile konutun bütününde yaygın olarak kullanılmıştır. Sürme kapıların kulpları orijinal olarak bırakılmışsa da birçoğunun boyanmış olduğu görülmektedir.
Mutfağın hemen sağından tek kollu ve iki yanı kapalı bir merdiven ile aşağıya inilmektedir. Merdivenin indiği noktada karşıda görünen koridorun sağında ıslak hacimler, sonunda ise iki adet yatak odası bulunmaktadır. Yatak odaları ince uzun ve kendi içinde esnek tasarıma sahip, ayrıca kayar kapılarla da birbiri içine açılabilmektedir (Resim 7, 8). Böylece hem mahremiyet sağlamakta, hem de istendiğinde tümel bir mekana dönüşebilmektedir.
![Resim 7, 8. Merdiven detayı ve yatak odalarını ayıran sürgülü kapı (Erbay, 2016).Images 7, 8. Staircase detail and sliding door separating the bedrooms (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-8.jpg)
Resim 7, 8. Merdiven detayı ve yatak odalarını ayıran sürgülü kapı (Erbay, 2016). Images 7, 8. Staircase detail and sliding door separating the bedrooms (Erbay, 2016).
Sabit donatıların çoğu orijinal olarak korunmuştur ve Bauhaus izlerini taşımaktadır. Koridorlar üzerinde yer alan gömme, kapalı ve raf dolaplar, mutfak dolapları, depolama amaçlı raflar bunlara örnek olarak verilebilir. Özellikle sabit olmayan raflı dolapların ayarlanabilir raflara sahip olması ve bunların el işçiliği ile yapılmış olması, konutun içinde hakim olan detay çözümlerinden biridir (Resim 9, 10). Modern konutta rengin insan psikoloji üzerindeki olumlu etkiler yaratabileceğini savunmuş ve bu konut bloğunun çocuk odaları için sayısız taslak çizim ve denemeler yapmıştır (Samuel, 2007, s.64).
![Resim 9, 10. İç mekandan detaylar (Erbay, 2016).Images 9, 10. Interior details (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-10.jpg)
Resim 9, 10. İç mekandan detaylar (Erbay, 2016). Images 9, 10. Interior details (Erbay, 2016).
Mobilyalar orijinal olmasa da modern tarzda seçilmiştir. Oturma odası oldukça minimal, balkon kapıları açıldığı zaman dışı mekanla bütünleşebilecek şekilde tasarlanmıştır. Balkon kapı ve pencereleri ahşap ve orijinaldir. Tüm detaylar dönemin izlerini taşımaktadır (Resim 11, 12). Ahşap üzerinde bulunan metal aksamlar da yapıldığı dönemden kalma, el yapımı ve kullanılabilir durumdadır. Konut içerisinde bulunan döşemeler taş ve ahşap kaplamadır. Yer yer orijinal taşların izine rastlansa da ahşap döşemelerin tamamı yenilenmiştir.
![Resim 11, 12. İç mekandan balkona bakış ve balkon önü sedir detayı (Erbay, 2016).Images 11, 12. View from the interior to the balcony and detail of the sofa in front of the balcony (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-12.jpg)
Resim 11, 12. İç mekandan balkona bakış ve balkon önü sedir detayı (Erbay, 2016). Images 11, 12. View from the interior to the balcony and detail of the sofa in front of the balcony (Erbay, 2016).
Kent Yaşamı
Yapının üçüncü ve dördüncü katında dükkanların ve ofislerin bulunduğu ticari bölüm, cephenin karakteristiğini oluşturan sıralı balkon düzeninden, iki kat boyunca uzanan düşey kolon dizisi ile ayrılmıştır (Resim 13, 14). Aynı artikülasyon içerde de sokak etkisi yaratmak için iki kat boyunca sürdürülmüştür.
![Resim 13, 14. Ticari katın cepheden görünümü ve o koridordan bir dükkan vitrini (Erbay, 2016).Images 13, 14. Facade view of the commercial floor and a shop window from that corridor (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-14-rotated.jpg)
Resim 13, 14. Ticari katın cepheden görünümü ve o koridordan bir dükkan vitrini (Erbay, 2016). Images 13, 14. Facade view of the commercial floor and a shop window from that corridor (Erbay, 2016).
Bu kat kullanıcılar için kent yaşamının küçük bir kopyasıdır. Sokak hissini güçlendiren bir başka etki de koridorda konumlandırılan banklar ve sokak lambalarıdır. Yönetim ofisinin de bulunduğu katta ayrıca otel, giyim mağazaları, kırtasiye, hediyelik eşya, kitapçı, pastane, restoran, bar, eczane, küçük bir tıbbi müdahale odası gibi işletmeler bulunmaktadır. Ayrıca bir tane de çağdaş sanat galesi yer almaktadır. Le Corbusier tarafından tasarlanan orijinal mobilyaların da hala kullanılmakta olduğu, kentlerdeki ticari hayata gönderme yapan bu mekanlar, yapının ara katlarında bulunduğu için dışarıdan kullanımın sınırlı kalması, yapı kullanıcılarının da çok ilgi göstermemesi sonucu oldukça sakin ve sessiz durumdadır.
Binanın son katında ise kreş, anaokulu, atölyeler, oyun alanları, spor salonları, toplantı salonları, kütüphane gibi mekanlar bulunmaktadır. Bu kat da kent içindeki kamu mekanlarını temsil etmektedir. Ancak mekanların çoğu şu an kullanılmamaktadır.
Çatı Terası
Çatı terası açık hava aktiviteleri için tasarlanmıştır. Bu alan bir transatlantiğin güvertesine atıfta bulunurcasına buhar bacalarını temsil eden anıtsal havalandırma ve asansör bacaları ile birlikte tasarlanmıştır (Moss, 2009, s.163). Açık ve kapalı yüzeme havuzu, duş alanları, yeşil alan, kafeterya, restoran, kapalı spor salonu (voleybol ve basketbol oynamaya müsait), tırmanma yüzeyleri, seyir terası, koşu parkuru, açık hava tiyatrosu gibi kente dair sosyal mekanları içermektedir.
Çatı terası ziyaretçilere kapalı, yapının daimi kullanıcılarına açıktır. Kontrollü giriş yapılan teras, ziyaret edilen yıl (2016) itibari ile atıl vaziyette kendi haline bırakılmış durumdadır. Yapının içinde bulunan eski fotoğraflardan (Burri, 1959) izlenebildiği kadarı ile yapıldığı yıllarda özellikle çocukların ve kadınların aktif olarak kullanıldığı görülmektedir. Formlar kübik, eğrisel, organik ve betonarmenin olanaklarını gösterir nitelikte inşa edilmiştir. Havalandırma bacaları ile asansör kuleleri de bu özenin bir parçasıdır. Çatıda bulunan seyir terası ise yapıdan uzaklaşarak hem yapıyı hem de kenti aynı anda deneyimleme imkanı sunmaktadır (Resim 15, 16). Seyir terasının biçimlenmesini Le Corbusier’nin farklı yapılarında da görmek mümkündür.
![Resim 15, 16. Havalandırma bacalarından bir örnek ve seyir terası (Erbay, 2016).Images 15, 16. A sample of ventilation shafts and observation deck (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-16.jpg)
Resim 15, 16. Havalandırma bacalarından bir örnek ve seyir terası (Erbay, 2016). Images 15, 16. A sample of ventilation shafts and observation deck (Erbay, 2016).
Le Corbusier’nin İzleri
Le Corbusier Marsilya Konut Bloklarını insan ölçülerinden yola çıkarak 1950’lerde tasarladığı “Modular” sistemine göre tasarlamış, yapının zemin kat duvarını da Modular adamının işlemeleri ile süslemiştir. Mimarideki tüm ölçüleri insan ölçülerine getirme kaygısı ile ürettiği bu ölçü birimini (Le Corbusier, 2004) tasarımının her aşamasında kullanmıştır. Biçimsel olarak da yapının birçok donatısında bu izleri görmek mümkündür. Cam ve betonun Bauhaus çizgisiyle buluşması, beton içinde cam uygulamaları, konut içinde kapı kolları, kilitler, merdiven kollarındaki yumuşak hatlar, bahçede ve içeride bulunan aydınlatma elemanları, dolapların kulpları, Modular’ın el izinin yansımaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca çatı katında binanın içinde kullanılan, ancak şu an ziyaretçilere kapalı bir depoda tutulan birçok ikonik mobilya tasarımı bulunmaktadır. LC4 şezlong, LC7 sandalye, LC2 koltuk, LC3 koltuk bunlardan bazılarıdır. Charlotte Perriand’ın Le Corbusier’nin LC4 tasarımından etkilenerek 1940 yılında tasarladığı tik ve bambu ağacından yapılmış “522 Tokyo” şezlong da bu alanda bulunmaktadır (Resim 17, 18, 19).
![Resim 17, 18, 19. Modular’ın biçimsel izleri ve Le Corbusier’nin ikonik mobilya tasarımlarından örnekler (Erbay, 2016).Images 17,18, 19. Formal traces of Modular and examples from Le Corbusier's iconic furniture designs (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-19.jpg)
Resim 17, 18, 19. Modular’ın biçimsel izleri ve Le Corbusier’nin ikonik mobilya tasarımlarından örnekler (Erbay, 2016). Images 17,18, 19. Formal traces of Modular and examples from Le Corbusier’s iconic furniture designs (Erbay, 2016).
Zamanın İzleri
Yapı belli zamanlarda belli tadilatlardan geçmiştir. İlk olarak 1960’lı yıllarda su yalıtımı, ısıtma sistemi ile ilgili şikayetler ve tadilatlar 1970’ler ve 1980’ler boyunca da devam etmiştir. 1986 yılında tarihi eser olarak tescillenmesinden sonra 1996 yılına kadar süren yenileme çalışmaları başlamış, 643 numaralı örnek daire aslına uygun mobilyalarla düzenlenerek yapının bazı bölümleri ile birlikte ziyarete açılmıştır. 2000’li yılların başında ise bir ekip tarafından tarihi eser hassasiyetinde uygulamalar projelendirilerek müdahale stratejileri belirlenmiştir. Öncelikle batı bloğundan başlayan restorasyon çalışmaları 2008 yılında çatı terası ile devam etmiştir. 2011 yılına gelindiğinde ise çatı terasında bulunan havalandırma bacaları, banklar, rampalar, amfitiyatro, spor salonunun çatısı kapsamlı bir şekilde yenilenmiştir (Delemontey, 2016). Ancak 2012 yılında yapının birinci katında çıkan bir yangın sonucu, üç daire tamamen yanmış, toplamda dokuz daire ciddi hasar almıştır. Bu kazadan sonra yapının yangın güvenliği ile ilgili önlemler ve eylem planı geliştirilmiştir (Millais, 2015).
Ziyaret edilen yıl itibari ile batı bloğundaki yenileme çalışmaları devam etmekteydi. Ancak yine de yapının genelinde betonun neden olduğu çatlama, ufalanma, dökülme gibi nedenlerle taşıyıcı sistem donatılarının yer yer korozyona uğradığı ve gözle görülür biçimde ortaya çıktığı görülmektedir. Özellikle yapının üzerinde yükseldiği kolonlarda ve kolonların bağlandığı döşemelerde zamanın izlerini görmek mümkündür (Resim 20, 21).
![Resim 20, 21. Yapıda zamanın izlerinin gözlemlendiği yerlerden bazıları (Erbay, 2016).Images 20, 21. Some of the places where traces of time are observed in the building (Erbay, 2016).](https://yapidergisi.com/wp-content/uploads/2024/10/Resim-21.jpg)
Resim 20, 21. Yapıda zamanın izlerinin gözlemlendiği yerlerden bazıları (Erbay, 2016). Images 20, 21. Some of the places where traces of time are observed in the building (Erbay, 2016).
Sonuç
Marsilya Blokları modern mimarlık tarihi içinde toplu konut anlayışı açısından en önemli yapıların başında gelmektedir. Le Corbusier bu yapıda yan yana inşa edilebilecek bağımsız iki katlı konutları dikey bir formda bir araya getirerek bir hücre modeli uygulamıştır. Konut hücrelerine diğer kent yaşamlarını da eklemleyerek düşeyde uzayan bir kent fikrini yeşille harmanlamıştır. Modern bir konut tipolojisi olarak önerdiği yapıda, konut içinde yaşayan aile için mahremiyeti sağlamak amacı ile içe dönük bir tasarım yaparken yapının bütününde kent yaşamı olanakları ile dışa yönelik bir tasarım yapmıştır. Ancak yapı dış mekanla, sokakla ya da kentle bütünleşik değildir. Kendi bağımsızlığını ilan edercesine yer ile bağı kolonlar üzerinde yükseltilerek kopartılmıştır. Bu sayede yapının içinden hiç çıkılmadan bütün ihtiyaçların karşılanabildiği bir yaşam formu öngörülmüştür. Ancak Marsilya ölçeğinde değerlendirecek olursak Marsilya Konut Üniteleri, düşünsel alt yapısı göz ardı edilerek biçimsel açıdan kent içinde yapılan diğer yapılar için bir rol model konumunda olmuştur.
Her ne kadar bu yaşam formu birçok eleştiriye maruz kalmışsa da modern çağ için bir toplu konut modeli öneren yapı, modern mimarlık tarihi içinde de yaygın bir etkiye sahip olmuştur. Dünyanın birçok ülkesinde yapının ölçekli maketlerinin yapılması, birebir inşa edilen odalarının, mutfaklarının ve dolaplarının müzelerde sergilenmesi bunun en büyük kanıtıdır. Bugün fonksiyonel açıdan işlemeyen noktalar olmasına rağmen yapıldığı dönem açısından son derece modern ve yenilikçi bir tavır sergilediği görülmektedir. Dikey yerleşim, konutların hücre tipi bir araya gelişi, sirkülasyon modeli, akışkan iç mekanları, istenildiğinde dış mekana açılan ve bütünleşen balkonları, kente dair ticari dükkanların ve kamu kurumlarının varlığı ile düşünsel bir fikrin tasarımsal karşılığıdır. Le Corbusier’nin mimarinin beş ilkesi olarak sunduğu manifestosu ile konut için tanımladığı “yaşam makinesi” kavramı bu binada tam anlamı ile karşılığını bulmuştur.
Yapı hem konut, hem otel, hem de ticari olarak kullanılmaktadır. Ticari katta bulanan dükkanlar ziyarete açıktır. Örnek daire ise ücret karşılığı gezilebilmektedir. Yapının otel olarak kullanılmasının yanı sıra ev sahiplerinin dairelerini kiralaması da tasarımcılar ya da yapının meraklıları için binayı, konutu ve diğer mekanları deneyimle fırsatı sunmaktadır.
Çatı terası bugünkü sakin sessiz tavrının arkasında, orada yaşanan hayatı gözünüzün önünde canlandıran izleri güçlü bir şekilde barındırmaktadır. Koşu parkurunda yürürken havuzda oynayan ya da tırmanma duvarlarına çıkmaya çalışan çocukları, voleybol ya da basketbol oynayan gençleri, oturma gruplarında piknik yapan aileleri, amfitiyatroda yapılan gösterileri izleyen apartman sakinlerini hayal etmek olasıdır. Geniş bir arazi içerisinde yükselen yapıda gökyüzü mavisi ile bütünleşen çatı terası, devasa kuleleri ile gerçekten de bir geminin güvertesinde olduğunuz hissi uyandırmaktadır. Çatı terasında çeşitlenen form ve malzeme denemeleri ise Le Corbusier’nin bu alanı özellikle form ve malzeme uygulamaları açısından deneysel bir laboratuvar olarak kullandığını düşündürmektedir.
Yapının gezilen her noktasında Bauhaus Okulu’nun zanaatı tasarımla birleştiren sanat anlayışı hissedilmektedir. Bu anlayış iç mekan detay çözümlerinde de kendini göstermektedir. Le Corbusier’nin bu tavrı tasarım anlayışı ile birleştirerek kullanması ise O’nun ustalığını göstermektedir. Aydınlatma elemanları, oturma elemanları, kapı kulpları gibi daha birçok detayda bu izi sürmek mümkündür. Bu güçlü iz, tasarımın arkasında yatan düşünce sistemi, bu fikrin biçimsel olarak ifade edilişi yapıyı zamana karşı ayakta tutmaktadır. Bugün işlevsel olarak eski görkeminden uzak, sessiz, sakin bir şekilde kendisine öykünen onlarca yapı arasında, fiziksel olarak eskime, soyulma, dökülme gibi yıpranmalara maruz kalsa da yetmiş yıla yaklaşan ömrü ile modern mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak varlığını devam ettirmektedir.
Kaynakça
- Bacon, M. (2001). Le Corbusier in America: Travels in Land of the Timid. The MIT Press, Londra.
- Bechthold , T. ve Reischl, J. (2012). “Kitchen stories: Cuisine Atelier Le Corbusier, type 1”.
- Studies in Conservation, Volume 57, Issue 1, 27-35. DOI: 10.1179/2047058412Y.0000000028.
- Bianchini, R. (2022). “Le Corbusier, Unité d’Habitation – Cité Radieuse, Marsilya”. 31 Ekim 2022’de https://www.inexhibit.com/mymuseum/le-corbusier-unite-dhabitation-cite-radieuse-marseille adresinden alındı.
- Brooks, H.A. (1997). Le Corbusier’s Formative Years. University of Chicago Press, ABD.
- Burri, R. (1959). “Children playing at roof terrace”. 17 Nisan 2022’de https://www.magnumphotos.com/arts-culture/rene-burri-le-corbusier/ adresinden alındı.
- Cohen, J.L. (2004). Le Corbusier, 1887-1965: The Lyricism of Architecture in the Machine Age. Taschen, Almanya.
- Delemontey, Y. (2016). “The Marseille Unité d’Habitation after Le Corbusier: Or the Chronicle of a Permanent Construction Site”. Docomomo Journal, (54), 60–65 https://doi.org/10.52200/54.A.MVLPSYLX.
- https://docomomojournal.com/index.php/journal/article/view/258 Erbay, M. (2016). Kişisel fotoğraf arşivi.
- Gans, D. (2006). Le Corbusier Guide. Third Edition, Princeton Architectural Press, New York.
- Jenkins, D. (1993). Unite D’Habitation: Le Corbusier. Phaidon Inc Ltd., Londra.
- Kortan, E. (2018). Le Corbusier Gözüyle Türk Mimarlığı ve Şehirciliği. Boyut Yayın Grubu, İstanbul.
- Kroll, A. (2010). “AD Classics: Unite d’ Habitation / Le Corbusier”. 29 Ekim 2022’de https://www.archdaily.com/85971/ad-classics-unite-d-habitation-le-corbusier adresinden alındı.
- Le Corbusier (1986). Towards a New Architecture. Dover Publication, New York.
- Le Corbusier (2004). The Modulor 1-2. Çeviri: Peter de Francia ve Anna Bostock, Second Edition, Birkhäuser Publishers, Almanya.
- Le Corbusier (2010). Bir Mimarlığa Doğru. Çeviri: Serpil Merzi, 6.Baskı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
- Le Corbusier (2012). Şark Seyahati. Çeviri: Alp Tümertekin, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul.
- Le Corbusier (2015). Mimarlık Öğrencileriyle Söyleşi. Çeviri: Samih Rifat, Yapı Kredi yayınları, İstanbul.
- Leatherbarrow, D. (2017). “Le Corbusier: a Modern Monk”. Le Corbusier, History and Tradition, Editör: Armando Rabaça, Coimbra Universty Press, Portekiz, 90-113.
- Lucarelli, F. (2016). “The Narkomfin Building in Moscow (1928-29): a Built Experiment on Everyday Life”. 10 Kasım 2022’de https://socks-studio.com/2016/12/04/the-narkomfin-building-in-moscow-1928-29-a-built-experiment-on-everyday-life/ adresinden alındı.
- Millais, M. (2015). “A Crıtıcal Appraısal of the Desıgn, Constructıon and Influence of The Unıté D’habıtatıon, Marseılles, France”. Journal of Architecture and Urbanism, Volume 39(2): 103-115. https://doi.org/10.3846/20297955.2015.1062636 https://journals.vilniustech.lt/index.php/JAU/article/view/2892
- Moss, S.V. (2009). Le Corbusier: Elements of a Synthesis. 010 Publishers, Rotterdam.
- Pauly, D. (2018). Le Corbusier: Drawing as Process. Çeviri: Genevieve Hendricks, Yale University Press, Londra.
- Rabaça, A. (2017). “Architecture as a Work of Art and the Sense of the Historical Whole”. Le Corbusier, History and Tradition, Editör: Armando Rabaça, Coimbra University Press, Portekiz, 1-25.
- Samuel, F. (2007). Le Corbusier in Detail. Elsevier Limited, Oxford.
- Sbriglio, J. (2004). Le Corbusier: L’Unité d’habitation de Marseille / The Unité d’Habitation in Marseilles. Birkhäuser Publishers Basel-Boston-Berlin.
- Sbriglio, J. (1992). Le Corbusier: L’Unité d’habitation de Marseille. Editions Parenthèses, Fransa.
- Spring, M. (2008). “Welcome to the machine: Le Corbusier’s Unité d’Habitation”. 31 Ekim 202’de https://www.building.co.uk/focus/welcome-to-the-machine-le-corbusiers-unite-dhabitation/3123479.article adresinden alındı.
- Unesco (2022). “The Architectural Work of Le Corbusier, an Outstanding Contribution to the Modern Movement”. 10 Kasım 2022’de https://whc.unesco.org/en/list/1321/ adresinden alındı.
- Wogenscky, A. (2006). Le Corbusier’s Hands. MIT Press, ABD.