Majiskül Mimari/Miniskül Mimari/Adsız Mimari
Prof. Dr. Şengül Öymen Gür (1)
Beykent Üniversitesi
Yakından tanıdığım rahmetli Necdet Teymur Hoca’nın çok geniş çevresi vardı ama çok kitap bırakmadı ardından. Deprem (de) Şiir ve Temel Tasarım konulu kitapları var bende. Necdet Hoca denince asıl anımsadığım zımni bir bilgi olup sanırım bir sunudandır. Necdet Bey mimarlıktan söz ederken “Majiskül Mimari” ve “Miniskül Mimari” ayrımının mutlaka yapılması gereğinin altını çizerdi. Yerelin, ülkenin ve diğer ulusların mimarisinde hep bir önde gelenler vardır. Yani, her yerin bir “star”ı vardır! O bakımdan “Mimarlık nereye gidiyor?” gibi bir soru özünde ikircikli bir sorudur: Hangi mimari?
Evet, mimarlık tarihi öncü ve başarılı mimarlarımız üzerinden yazılır, ama taşranın başarılı mimarları bu arada güme gider (2). Bir de ne güme gider biliyor musunuz? Adsız mimarinin “adsız” mimarları…
Bu gün onlardan birini gündeme getireceğim: Y. Mimar Mümtaz Akın onlardan biri. Aynı makamlarda oturup yüzlerce insanı depremde öldürenlerden değil! O 68 kuşağının mimarı, bizim kuşaktan… 1981 yılında KTÜ Mimarlık Fakültesinden mezun olmuş, askerlik öncesi iki yıl Ekşioğlu Ltd. Şti ‘de şantiye şefliği yapmış. 1984 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığında (Çevre Şehircilik Bakanlığı) göreve başlamış. 2007 yılında Kırklareli Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden emekli olana kadar mimarlıktan müdürlüğe kadar her kademede görev almış. İnşaatın her aşamasında (proje, uygulama, inşaat mevzuatı, hakediş vb.) uzman. 2008 yılının Şubat ayında Rusya’da proje müdürü olarak konut, çikolata fabrikası ve hayvan çiftliği yapmış. 2011 yılına kadar mimarlık bürosunda çalışmalarını sürdürmüş, bu arada yapı denetim bürosu açmış, 2016 sonuna kadar İstanbul TOKİ Batışehir inşaatında şantiye şefliği yapmış.
Ahşapla ilgili her konuda uzman bir işçi. İğneada Longoz Ormanları’nın eğitim, sosyal tesis, sanat yapıları ve yürüyüş yolları projesini yapmış ve bitirmiş. Şu anda eski eserlerin proje ve uygulamasını yapmakta. Bu arada 2019-2023 yılları arasında Kırklareli Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde proje ve malzeme eğitimi konularında ders ve konferanslar vermiş. Halen Çerkezköy Yapı Denetimi’nde proje ve uygulama denetçisi olarak çalışıyor. Bu yazıya örnek olan çalışması ise muhteşem! Dupnisa Mağarası…
Dupnisa Mağarası Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde Sarpdere Köyü sınırları içinde ve köyün 5-6 km güneybatısında yer alan, Trakya’nın turizme açılmış tek mağarası (URL-1), ve belki de ülkemizin en güzel mağarasıdır (Resim 1). Dupnisa (Дупница) Bulgarcada “delik” anlamına gelir (URL-2).
Bu mağara iki kata ve üç girişe sahip bir yeraltı sistemidir. Sistemin toplam uzunluğu 3150 metredir. Üst bölümde Kız Mağarası ve Kuru Mağara yer alır. Kuru olan bu mağaralar gelişimini tamamlamıştır. Kuru Mağara iki ayrı girişle başlar. Kollardan biri 456 metre, diğeri 363 metredir. Birinci giriş Dupnisa girişinin 100 metre güney doğu yönünde ve 5 metre kadar dik bir kuyu şeklindedir. İkinci giriş bu noktadan 12 metre aşağıda, 225 metre güneydoğu yönündedir. Mağara sonu girişe göre 61 metre yukarıdadır (Resim 2). Mağaranın kollarından biri bir baca ile yeryüzüne bağlanır (Resim 3, 4).
Diğer kol, bu mağaraların 50-60 metre aşağısında Sulu Mağara ile birleşir (Resim 5, 6). Sulu Mağara’nın girişlerinden birincisi Dupnisa Dolin girişidir. 1977 uzunluğundaki mağaranın 1000 metresi suludur. Mağaradan çıkan kaynak Türk-Bulgar sınırı olan Rezve Deresi’ni oluşturur.
Kuru Mağara’da duvar taşları, sarkıt ve dikitler yoğundur. Eğer yontucuları gücendirmezsem, ki hiç istemem, ben insan elinden çıkma böylesi güzel yontular görmedim. Bu kadar organik biçimleri Michelangelo yontularında denemedi bile! Huşu içinde bakakaldık! Işığa yöneldik! Aydınlanmanın güzelliğini anımsadık.
Üçüncü giriş Kız Mağarası olup 60 derecelik bir eğimle başlar. Mağaranın yan kolları fosil olup ana sistemi aktiftir. İçinde boyutları 150×60 metre çapında olan bir salon vardır. Yoğun yarasa varlığından dolayı turizme kapalıdır. Özetle sadece Kuru Mağara’nın 200 metre, Sulu Mağara’nın 250 metre yükseklikleri turizme açıktır. Kız Mağarası 15 Kasım-15 Mayıs arası yarasaların üremesi nedeniyle kullanıma kapalıdır (URL-2). Kız ve Kuru Mağaralarda daha fazla yarasa bulunur. 2001’de yapılan sayımda 8 türden 30.000 yarasa sayılmıştır (URL-2). Mümtaz Akın şöyle aktarmaktadır: “Dünya ekosisteminin Longoz adını verdiği Subasar Ormanı’nın yer aldığı birkaç yerden biri de Trakya’da, Kırklareli ilinde yer almaktadır. Bu bölgede beş adet göl ve gölleri çevreleyen 16,000 hektar Longoz ormanı, benim de içinde bulunduğum Edirne Çevre ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca 1992 yılında milli park ilan edilmiştir. Koruma kurulunda yer almam sıfatıyla çevre, tarihi ve arkeolojik verilerle daha çok ilgilenmeye başladım. İşte bunlardan biri de Dupnisa Mağarası’dır. Mağaranın işletmeye açılmasından önce içinde ve çevresinde incelemeler yapılmıştır. Bunda Atlas dergisinin büyük faydası olmuştur. Dupnisa Mağarası ile ilgili çalışmalar yaparken mevzuat gereği eksikliklerimiz vardı. Önce eksiğimizi tamamladık ve ondan sonra mağara inşai faaliyetlerine başladık. Önce yarasa nedir, nasıl yaşar, ne yer ne içer gibi verileri derledik ve belirlenen takvim üzerine mağara inşasına başladık.
Yarasalar yaklaşık 15 Kasım-15 Mart tarihleri arasında ıslak (ya da sulu) mağarada girişten belirli mesafede, ısısı sabit bir yerde toplu halde vücut ısısını düşürerek tavana asılı olarak yaşamlarını sürdürürler. Bu aralıkta kesinlikle rahatsız edilmemeleri (uyandırılmamaları) gerekir. Bu tarihler arasında uyandırılırlarsa vücut sıcaklığı yükselecek ve enerjiye ihtiyaç duyacaklardır. Enerji bulamayınca ölürler. 15 Mart-30 Mayıs arasında ise kuşlar mağarayı terk ederek beslenme ve döllenme zamanını akşamları mağara dışında, gündüzleri mağara içinde geçirirler. Gündüzleri kuru mağarada konaklarlar (Resim 16). 1 Haziran-15 Temmuz arasında kuru mağarada yavrularlar ve yavrularını büyütürler. Yine, rahatsız edilmemeleri gerekir. 15 Temmuz-15 Kasım arası dışarıda yaşamlarını sürdürürler. İşte biz bu takvime uyarak mağara inşaatını sürdürdük. Ayrıca mağarada inşaatı sürdürmek için su seviyesinin en düşük seviyesini beklemek zorundaydık.
Islak Mağara’nın 450 metresini ve Kuru Mağaralar’dan birini işletmeye açtık. Kuru Mağara’nın diğerine hiç dokunmadık. Çünkü yarasa belirli zamanlarda hayatını kuru mağarada geçiriyordu. Islak Mağara’yı ise 450 metre den sonra kullanabiliyorlar. Islak Mağara’da tavan yükseklikleri fazla olduğu için mağara içinde yürüyüş yolları ve aydınlatma inşaatını yaptık. Kuru mağarada yürüyüş yollarını açtık. Islak Mağara ile bağlantı için 32 metre yüksekliğinde merdiven inşa ettik. Kışın mağara ziyareti yapılamamaktadır. Mağara çıkış deliği tamamen su ile kaplanmaktadır.” İşte bu zor, hassas ve hatta tehlikeli ortamda tüm yol, rampa, merdiven ve sahanlık tasarımları 26.8.2002 tarihinde “Müdür Yardımcısı ünvanı ile Komisyon Başkanı” olarak görevlendirilen Mümtaz Akın tarafından bizzat tasarlanmış, yaptırılmış ve denetlenmiştir.
Adsız mimari “adsız” kalmamalıdır.
Notlar
- CICA International Committee of Architectural Critics Üyesi, 2010’dan itibaren.
- Bkz. www.arkitera.com
- 6-9 Haziran 2024 tarihleri arasında “Lüleburgaz Gezisi”ne katılan tüm 80 öncesi mezunlarıma ve Lüleburgaz’da bizi misafir eden değerli öğrencilerim Hasan ve Nermin Pektaş’a, toplantıyı düzenleyen öğrencim ve kadim dostum Serhat Altuner’e ve fotoğraflarını benimle paylaşan ‘68 kuşağının 50 kadar gencine şükranlar sunarım.
Kaynaklar
- URL-1: https://kirklareli.csb.gov.tr/kirklareli-dupnisa-magarasi-tescil-ilani-duyuru-419897
- URL-2: https://tr.wikipedia.org/wiki/Dupnisa_Ma%C4%9Faras%C4%B1