M7

Mimari Tasarım: John McAslan + Partners

Yönetici Mimar ve Mühendis: Burns & McDonnell

Proje Yeri: Doha, Katar

Proje Yöneticisi: TiME Qatar

Yüklenici: HBK Contracting Company

Üreticiler: Bega, D-Line, Duravit, Zumtobel, KONE, Shueco

Peyzaj Mimarı: Burton Studio

Kültürel Danışmanlar: Brian Debnam

Aydınlatma Tasarımı: Derek Porter Studio

Cephe Danışmanı: Heitmann & Associates

LEED Danışmanı: Vertegy

Toplam İnşaat Alanı:  20000 m²

Tamamlanma Tarihi: 2021

Fotoğraflar: Hufton + Crow Photography

John McAslan + Partners tasarımı M7, farklı kültürleri keşfetme arzusu taşırken geleneksel Katar mimarisinin izlerine atıfta bulunuyor.

M7 Tasarım ve Kültür Merkezi, Katar’ın başkenti Doha’da yaşayan insanların yaşam şeklini değiştirmeyi amaçlayan 31 hektarlık alana yayılan bir karma kullanımlı projesi. Katar’ın moda ve tasarım endüstrisi için yaratıcı bir merkez ve bölgedeki inovasyon ve girişimcilik için halka açık bir vitrin olarak hizmete giren merkezin açılışı Christian Dior retrospektifi ile başlatılmış.

Gölgeli sokaklar boyunca cami, müze, alışveriş pasajları, konut ve ofisleri bir araya getiren kentsel bloklardan oluşan Doha’nın Msheireb bölgesi, tramvay ve metro hizmeti verilen “yürünebilir bir şehir” olarak tasarlanmış. Msheireb’in merkezinde yer alan M7, sakin ve sağlam görünen kütlesi ve birbirine bağlı hacimleriyle geleneksel Katar mimarisinin izlerini yansıtıyor. Tasarım, Emirlikler ve Körfez ülkelerinde yaygın olan kentsel dönüşümlere karşı çıkıyor ve Katar’ın farklı kültürlere ulaşırken kendi mirasını keşfetme arzusunu gösteriyor.

LEED “Altın” standartlarına göre tasarlanan yapıda fotovoltaikler ve güneş enerjili sıcak su ısıtıcıları gibi yenilenebilir kaynaklardan yararlanılmış. Merkezi atriyum, gündüz saatlerinde yapay aydınlatmaya gerek kalmayacak şekilde kurgulanmış. Binanın formu ve konfigürasyonu, aşırı iklim koşullarına yanıt olarak konforlu ve son derece sürdürülebilir ortamlar yaratmak için yüzyıllardır yönlendirme, gölgeleme ve doğal havalandırma kullanan geleneksel Katar mimarisine dayandırılmış.

Bu tasarım yaklaşımıyla binanın daha az kaynak tükettiği ve daha az atık ürettiği, karbon ayak izinin önemli ölçüde azaltılarak yapının maliyetinin daha düşük olması amaçlanmış. Yapının soğutulması, soğutma enerjisinde önemli verimlilik sağlayan bölgesel soğutma tesisi aracılığıyla gerçekleştirilmiş. Bölgede su kıt bir meta olduğu için de yağmur suyu bina içinde toplanarak yeniden kullanılmış.