LUISS Guido Carli Üniversite Kampüs Merkezi

Mimari Tasarım
Alvisi Kirimoto + Partners, Studio Gemma

Proje Yeri
Roma, İtalya

Tamamlanma Tarihi
2022

Toplam İnşaat Alanı
1.500 m²

Fotoğraflar
Marco Cappelletti

Roma’da bulunan, Alvisi Kirimoto ve Studio Gemma imzalı LUISS Guido Carli Üniversite Kampüs Merkezi, eğitim pratiklerine yeni bir anlayış getiren tasarımıyla, peyzajla uyum içinde, şeffaf ve iletişime teşvik eden bir yapı olarak üniversitenin yeni odak noktası haline geliyor.

Roma’nın Parioli bölgesinin kalbinde, Villa Ada’nın yakınında yer alan Alvisi Kirimoto, Studio Gemma ile birlikte LUISS Guido Carli Üniversitesi Kampüsü için yeşilliklerle çevrili yeni bir merkez tasarlamış. Üniversite alanlarını tamamlayan ve çevredeki yeşil alanları genişleten müdahale, peyzaj kısıtlamalarına tabi olarak mevcut bir barakanın yıkılmasını, sıfırdan inşa edilmesini ve bir eğitim binasının genişletilmesini içeriyor. Toplam 1.500 metrekarelik iki kat üzerinde gelişen merkez, kompleks peyzajının en erişilebilir ve pitoresk noktasında, arsanın güneyinde yer alan küçük bir ormanın, parkın son uzantısının ve kampüs ana meydanının yakınında konumlandırılmış. Proje, zemin katı mümkün olduğunca serbest bırakarak ağaç tepeleriyle doğrudan bağlantı kurmak için hacmi yükseltme fikri ile şekilleniyor. Zemin katta giriş, bir sınıf ve servis alanları yer alırken üst katta bir amfi tiyatro ve iki derslik bulunuyor. Yeşilliklerle çevrili, geçirgen ve şeffaf dış yüzeyiyle bina, klasik ağaç ev formunun sadece dış hatlarını anımsatması ile değil, öğrenciler için özel olarak tasarlanmış davetkar haliyle ve “ev gibi” ölçeğiyle de peyzajın içinde eriyor gibi görünüyor.

İç mekanlar, konferanslardan sınıf derslerine, gala gecelerinden film gösterimlerine kadar çeşitli eğitim faaliyetlerine ve kültürel, sanatsal ve sosyal etkinliklere ev sahipliği yapacak ve çok yönlülüğü garanti edecek şekilde özenle tasarlanmış. Çoklu kullanım için tasarlanan amfi tiyatro ve yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitim arasındaki dengeyi yeniden tanımlamak üzere tasarlanan sınıflar, mimariye mükemmel bir şekilde entegre edilmiş sofistike görsel-işitsel konferans sistemleriyle donatılmış. Çapraz uçuşlu bir merdiven, iki katı çift yükseklikli bir alan üzerinden birbirine bağlarken üçüncü bir merdiven de birinci katı dışarıya bağlıyor. Görünür bir şekilde geriye çekilen zemin kat, üst hacmin hafifliğini daha da vurguluyor; kurslar ve açık hava etkinlikleri için donatılmış, aynı anda açık ve kapalı bir alan yaratıyor.

Doğal ahşap çıtalar ve camla kaplanan üst kat, binayı ağaç tepelerine doğru yansıtarak mimari ve bağlam arasında ayrıcalıklı bir diyalog yaratıyor, içeride gerçekleşen faaliyetlerin dinamik bir kesitini sunuyor. Stüdyonun kurucu ortağı mimar Massimo Alvisi, “Yapı ile çevresindeki yeşillik arasındaki kopmaz bağ, öğrenmeyi teşvik etmek için doğayla ilişkinin yarattığı esenliğe odaklanan yenilikçi bir eğitim yaklaşımına işaret ediyor. Binanın kabuğunu karakterize eden yüksek geçirgenlik, yalnızca manzaraya dalmayı kolaylaştırmak ve tüm öğrenci topluluğu arasında alışverişi teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda kampüsün açıklığını yansıtan kavramsal bir seçim ortaya koyuyor.” diye açıklıyor.

Projede renkler, dokular ve malzemeler hassasiyetle seçilmiş. Metal kaplamanın tonları ve çizik sıva, ahşabın sıcak nüansı ile dengeli bir referans ve kontrast oyunu içinde birleşiyor. Sürdürülebilir tasarım ilkelerinden ilham alan ve doğal malzemelerden üretilen bina, prestijli LEED Platin Sertifikası’nı taşıyor. Mercan kırmızısı rengi ile amfi tiyatronun asma tavanını tanımlayan asma akustik paneller dışarıdan dikkat çekerken organik siluetleri bitişikteki koru ile diyaloğu güçlendiriyor. Aynı çarpıcı kırmızı, mobilyaları ve sınıfların bazı unsurlarını da karakterize ediyor. Özellikle bina akşamın erken saatlerinde canlandığında tüm komplekse büyük bir görsel tutarlılık kazandıran zarif bir ayrıntı oluşturuyor.

Dış mekanlar stabilize çakıl zemin ile yeniden tasarlanırken bir sıra pırnal meşenin gölgesiyle korunan bir güverte yolu, koru alanını meydana bağlıyor. Tüm açık alanlar, çalışmayı, gayri resmi toplantıları, dinlenmeyi ve oyun oynamayı teşvik edecek şekilde donatılmış ve tasarlanmış. Bu kurgu bir araya gelmek için sonsuz olanaklar ve kullanımda büyük esneklik sunuyor. Alvisi Kirimoto’nun projesi, yeşilliklerin üzerine uzanan ve aşağıdaki meydanı izleyen devasa bir teleskobu andırarak üniversite kampüsündeki yaşamın yeni odak noktası haline geliyor.