Los Cocos Evi
Künye
Mimari Tasarım
Ludwig Godefroy Architecture
Proje Yeri
Yucatan, Meksika
Tamamlanma Tarihi
2023
Fotoğraflar
Rory Gardiner
Bütün özel alanları bağlayan açık merkezi bir agora şeklinde çalışan Ludwig Godefroy Architecture tasarımı Los Cocos Evi, saf elementlere odaklanarak sadeliği vurguluyor.
Casa en los Cocos Yucatan, Meksika’daki Merida tarihi merkezinin güneyinde yer alıyor. Projenin tasarımı alanın kendi 70×8 metrelik proporsiyonuna dayanıyor. Arazinin bu dar formu alana girildiğinde güçlü bir perspektif ve ufuk noktası etkisinin hissedilmesine sebep oluyor. Projenin tasarımı bu perspektif etkisine yapının yaslanma yönünü yer yer değiştirerek ve suyu yön verici bir element olarak kullanıp materyalleştirerek cevap veriyor. Yapı prehispanic mimariden ilham alan bir parçalı pavyon topluluğunun havuz ve su aynasının etrafında düzenlenmesiyle oluşmuş. Perspektifin iki yanında, merkezde korunaklı büyük bir boşluk oluşturmak adına kendilerine ait özel bahçeleriyle iki adet yatak odası pavyonu bulunuyor. Casa en los Cocos bahçenin insanları ve diğer mekanları kucaklamasını sağlamak için dış mekanda güçlü bir içerde bulunma hissiyatı yaratmayı amaçlıyor. Evin sosyal birimi olan merkezi yaşam alanı pavyonu bu bahçenin üstünde süzülürken, geniş açıklıklar yaratarak hava akışının geçişini sağlıyor. Casa en los Cocos negatif boşluk alanının etrafında şekillenmesi sayesinde bu alanı da pozitif yapısal alanlar yani pavyonlar kadar önemli kılıyor.
Açık ve kapalı alanlar arasındaki zıtlık aynı zamanda kamusal ve özel alanlar arasındaki sınırı da çiziyor. Ev bütün özel alanları bağlayan açık merkezi bir agora şeklinde çalışıyor. Bu sayede evin çekirdeğinde sosyal yaşamın birleştiği bir alan oluşturuluyor. Arazinin proporsiyonundan yola çıkarak oluşturulan bu merkezi agora sayesinde zemin katın tamamını bahçelerle birlikte büyük bir dolaşım ağına dönüşüyor. Cephe ihtiyacı tamamıyla ortadan kalkıyor. Bahçe insanları sakinleştirici yürüyüşlere davet eden bir yaşam alanı işlevi görüyor.
Proje gereksiz her şeyden uzaklaşarak saf elementlere odaklanarak sadeliği vurguluyor. Sadelik arayışı tasarımı beton, ahşap ve taş gibi malzemelerden oluşan temiz ve soyut bir mimariye yöneltiyor. Kullanılan tüm bu malzemeler zamanla hasar almak yerine yaşlanarak daha göz alıcı bir hal alıyorlar.
Zaman kavramı mimarinin bir parçası haline geliyor. Zaman adeta bir malzeme olarak basit ve eski bir fikir olan “patina of time”ı projeye dahil etme arayışına giriyor.