Le Corbusier ve Promenad
Nihan Canbakal Ataoğlu, Prof. Dr.
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü
1887’de İsviçre’de doğan Le Corbusier, yirminci yüzyıl mimarlığına önderlik etmiş ve yapı sorunlarına gerçekçi olduğu kadar yaratıcı çözümler getirmiş çok yönlü bir dahidir (Gardiner, 1985). Le Corbusier, aynı zamanda heykeltraş, ressam, yazar, düşünür olması dolayısıyla çok yönlü bir Rönesans adamının özelliklerini içermektedir. 1911 yılının Mayıs ayında kendisinin “faydalı seyahat” olarak adlandırdığı ve yaklaşık yedi ay sürecek olan yolculuğa çıkmıştır (Kortan, 2015). Bu seyahat boyunca, Le Corbusier, Dresden’den, İstanbul’a, Atina’dan Pompei’ye kadar günlük tutar. İzlenimlerini not eder; bakmayı ve görmeyi öğrenmesini sağlayan yığınla çizim yapar (Zaknik, 2018). 1948 yılında, “…Türkiye seyahati dönüşünde, 1910’da öğrenciyken sırtımda çantayla yedi ay boyunca gezdiğim ve çok şey öğrendiğim büyük seyahatin defterlerine bir göz atmak geldi aklıma.” sözleriyle not tuttuğunu ve çok şey öğrendiğini ifade etmiştir (Le Corbusier, 1950).
Le Corbusier, geleneği kendisinin bir parçası saydığı için ondan bir direnç görmemiş, yeni biçimlerle onu farklı boyutlara ulaştırma özgürlüğünü de kendinde bulmuştur. Onda gelenek gerektiğinde danışılacak bir bilgi ve deneyim birikimidir. Geçmişin günümüzde geçerliliğini koruyan değerlerini görme olanağına sahip olmuş, mimarlığın temellerine inmiştir (Gardiner, 1985). Bütün eserlerini topladığı Ouevre Complete, sekiz cilt halinde basılmış, fikirlerini, gözlemlerini, eskizlerini aktardığı pek çok çalışmayla birlikte, “Bir Mimarlığa Doğru,” “Modulor,” “Doğu Seyahati” kitapları yayınlanmış ve günümüzde de baskıları tekrarlanarak ilgi görmeye devam etmiştir. Pek çok akademisyen ve araştırmacı Le Corbusier’yi sanatçı, mimar, şehir plancı, yenilikçi ve devrimci fikir insanı olarak çok boyutlu olarak araştırmıştır. Le Corbusier’nin formları, analitik olarak incelenmiş (Baker, 1984; Clark and Pause, 2012), form biçimlenmesi, beş ilkesi, modulor kavramı, ideal kent için önerdiği kent formları sayısız araştırmaya konu olmuş, eserleri monografik olarak yayınlanmıştır. 1968 yılında Paris’te Foundation Le Corbusier kurulmuştur. Vakıf, Le Corbusier’nin çalışmalarını arşivlemekte, 11 ülkede ve 4 kıtada bulunan yaklaşık 80 binanın korunmasını denetlemektedir (URL-1).
Bu rönesans insanının bütün bu çok yönlü kimliği içinde az gündeme gelmiş kavram “architectural promenad” olmuştur (Samuel, 2010). Le Corbusier, “Her şey, özellikle mimaride, bir sirkülasyon meselesidir” demiştir. Mimari promenad fikri, ilk kez 1923’te La Roche Evi’nde belirginleşmiştir, ancak bu terimi 1929’da Ouevre Complete’in ilk cildinde kullanmaya başlamıştır (URL-2). Promenad sürprizli, eğlenceli ve dramatik olan bir kurgu içerir, duygu ve heyecan üretir, mekanı keşfetmek, haraketle deneyimlemek için merak uyandırır. Bu nedenle sirkülasyon yerine promenad deyimini tercih eder. Samuel’in (2010), “Le Corbusier and the Architectural Promenade” başlıklı kitabı, Le Corbusier’in promenad kavramını en kapsamlı içerikle ele alan çalışmadır. Samuel (2007) ayrıca, “Le Corbusier in Detail” başlıklı çalışmasında da promenad kavramına değinmiştir.
Le Corbusier, Ouevre Complete’de mekanı hareketle deneyimlemenin önemine değinmiştir. Mekanı hareketle deneyimleme ve tasarlama üzerine düşünceleri promenad kavramıyla yapılarında cisimleşmiştir. Promenad, pekçok çağdaş tasarımda karşımıza çıkmaktadır. Zaha Hadid, Rem Koolhas, Odile Decq (1), Bernard Tschumi (2), Peter Eisenman (3) gibi mimarların, 21. yüzyıl mimarisinin sirkülasyon çözümleri ve söylemleri göz önünde bulundurulduğunda Le Corbusier’in promenad kavramının üzerine inşa edilmiş bir sirkülasyon kurgusu okunabilmektedir (Canbakal Ataoğlu, 2009; 2011). Bu bağlamda 21. yüzyıl mimarisinin sirkülasyon çözümlerini, promenad kurgusunu anlamak için Le Corbusier’nin söylemleri ve promenad kurgusunu analiz etmek anlamlı olacaktır. Ayrıca, mimarlık eğitiminde stüdyo çalışmalarında mekanı hareketle algılama ve tasarlamada Le Corbusier’nin promenad kavramı bir yöntemsel araç olarak deneyimlenmektedir (Lin, 2012; Aydınlı ve Kürtüncü, 2014).
Çalışmanın Amacı
Mekanda sürprizli yolculuk, mimari gezinti olarak betimlenen promenad kavramı ile Le Corbusier’nin mekanı nasıl kurguladığını aydınlatırken 21. yüzyıl çağdaş mimarlığının mekan kurgusuna da ışık tutmaktadır. Çalışmada, Le Corbusier’in promenadının gelişim süreci, mimari promenadın ilkeleri ve öğeleri tanımlanmış, mimari promenadı binalarında nasıl tasarladığına değinilmiştir.
Çalışmanın Yöntemi
Bu çalışmada bir mimari mekan dizini oluşturma yöntemi olan promenad kurgusuyla oluşturulan mekan algısını saptamak için konvansiyonel temsil modelleri olan ortografik plan kesit düzlemleri yeterli olmayacağı için, hareketli gözlemcinin hareketiyle edinilen fotoğrafik sekanslar ile mekan kurgusu analiz edilmiştir. Le Corbusier, mimari promenadı, ardışık akılda kalıcı mimari sekanslar olarak kurgular. Sekans, belirli bir süre içinde arka arkaya giden şeyler dizi, sinemada bir bütün meydana getiren planlar dizisi olarak tanımlanmaktadır. Villa Meyer’de bu ardışık bakış açılarını resmettiği sekansları eskize aktarır. Benzer şekilde Cullen, (1961), kentsel mekanı, hareket ve zaman dizinleri ile algılamak için harekete bağlı seri eskizler çizmiştir. Bir mimari temsil modeli olarak ardışık dizileri, hareket ve mimarlık kurgusu içerisinde, Bernard Tschumi Manhattan Transkriptleri (1981) çalışmasında kullanır. Bu çalışmada, Le Corbusier’nin Villa Savoye promenad kurgusu, hareketli gözlemcinin gözünden fotoğrafik sekanslarla analiz edilmiş, promenadın öğeleri saptanmıştır (Şekil 1, 2, 3).

Şekil 1. Madam Meyer konutunun promenad görselleri ve sekanslar (URL-3).

Şekil 2. Cullen’in kentsel mekanı seri görüş ve hareketle algılama eskizleri (URL-4).

Şekil 3. Manhattan Transkriptleri, Tschumi (URL-5).
Promenad Nedir?
Fransızca yürüyüş, gezinme anlamına gelen “se promener” kelimesinden türeyen promenad gezinti anlamına gelmektedir. Görmek ve görülmek için dışarı çıkan iyi giyimli insanların büyük caddelerde gezinmesi anlamında kullanılmıştır. Günümüzde ise promenad ile insanların boş zamanlarını geçirebilecekleri herkese açık olan yürüyüş yolları ifade edilmektedir (Macdonald, 2018). Promenad, kent ölçeğinde ve yapı ölçeğinde olmak üzere iki başlıkta incelenebilir (Soygeniş, 2023).
Promenad, mimari gezinti yolu, iç ve dış mekanda yolculuk olarak tanımlanabilir. Mimari promenad kavramına dikkat çeken, promenadın yapılarında ve metinlerinde ifade bulduğu kişi Le Corbusier olmuştur. Mimari promenad, ziyaretçilere, çeşitli, beklenmedik, sürekli değişen bakış açıları sunan sürprizli sirkülasyon rotalarıdır. Promenad, mekanlar arası ilişkinin kurgulanmasını sağlar. Le Corbusier, yapılarının sirkülasyon sisteminde sürprizli sirkülasyon rotaları içeren promenadı kullanmıştır. “Yukarıda bahsedildiği üzere promenad fikri ilk kez 1923’te La Roche Evi’nde belirginleşmiştir. Le Corbusier’nin promenad mimarisinin tamamen geliştirildiği yer ise Villa Savoye’dur” (Benton, 1987).
Modern sanat koleksiyoncusu ev sahibi için tasarladığı La Roche evinde koleksiyonu sergilemek için kavisli bir duvara ekleşen rampa ile birbirine bağlanan bir dizi mekanı, mimari promenadı tasarlamıştır (Cohen, 2019). Le Corbusier, Villa Savoye’deki sirkülasyon kurgusunu açıklarken, “Yönler sürekli değişiyordu, beklenmedik ve bazen de şaşırtıcıydı.” demiştir (Samuel ve Jones, 2012). Oeuvre Complete’de La Roche Evinin girişini inceden inceye betimlemiştir: Girdiniz: Mimari gösteri kendisini hemen gözünüzün emrine sunuyor, siz belli bir güzergahta ilerlerken, gördükleriniz sürekli çeşitleniyor, duvarları aydınlatan ya da loşluklar yaratan ışık seliyle oynuyorsunuz. Geniş pencereler dışarıyı görmeyi olanaklı kılıyor (Colomina, 2011).
Le Corbusier, kariyerinde dönüm noktası olan Avrupa ve Doğu seyahatinde harekete dayalı yeni bir bakış açısı, görme ve estetik anlayışı kazanmıştır. Le Corbusier promenadının gelişim sürecini değerlendirmek için; Akropolis ziyareti ve pitoresk estetik anlayışı, bir sanat kuramı olarak Kübizm etkisi, sinema ve mimarlık ilişkisini kurgulamasında Sergei Eisenstein ile etkileşimi, mekanı hareketle deneyimleme ve algılama üzerine düşünceleri irdelenmelidir.
Akropolis Ziyareti ve Pitoresk Estetik Anlayışı
Le Corbusier, Akdeniz güneşi altındaki formların keskinliğinden etkilenmiştir. Atina’da uzunca bir süre kalmış ve Akropolis’i inceleyerek eskizler yapmıştır. Kentin en etkili tepelerinden birine yerleşen Akropol kompleksinde farklı büyüklükteki kitleleri ile Parthenon, Erektion gibi binaların yerleşimi ve Yunan Klasizminin, asal biçimler olarak tanımlanan Platonisyen formları onu etkilemiştir. Burada Le Corbusier, aksiyel simetriye yerleşmeyen, binalara açıyla yaklaşılan ve perspektif olarak algılanabilen düzenlemeyi ve promenadın varlığını fark etmiştir. Akropolis için Le Corbusier (1923), Bir Mimarlığa Doğru kitabında şu betimlemeyi yapar: “Tümüyle dikdörtgenlerden oluşan yapılar, aralarındaki ilişkilerle zengin görünümler ve derin bir etki yaratmışlardır; yapıların asimetrik düzenlenen kütleleri yoğun bir ritim yaratırlar” (Le Corbusier, 1923). Le Corbusier, Akropolis analizi ile neoklasik eksen ve simetri kavramlarına taban tabana zıt olan Parthenon’a giden eksenel olmayan tören yolunun yarattığı gizemli gerilimi keşfetmiştir (Benton, 1987).
Le Corbusier’nin promenad kavramının kökenine gidilecek olunursa kısaca Fransız Beaux Arts geleneğine ve pitoreske değinmek gerekecektir. Le Notre geleneğindeki Beaux Arts ekolünün peyzaj bahçeleri aksiyel, simetrik ve geometriktir. Uzakdoğu felsefesi, mimarlık ve peyzaj geleneğinden etkilenen, İngiliz pitoresk bahçelerde ise promenad asimetrik, sürprizli, tesadüfi ve doğaldır, geometrik değildir. “Pitoresk, 18. yüzyılda, düzensizlik, asimetri, doku ve form çeşitliliğiyle estetik etki yaratmaya çalışan peyzajları ve diğer tasarımları betimlemek için kullanılan terimdir” (Harrison, 2023).
Andre Le Notre’un kullandığı geniş perspektifler, sıradışı manzaralarla çok büyük alanda yer alan Versailles Bahçelerinin tamamını tek seferde görmek neredeyse imkansızdır. Ancak tasarımda kullanılan düz teraslar sayesinde bahçenin farklı bölümleri bir seri halinde algılanabilmektedir (Fidan, 2018). Fransız tarzı bahçenin aksiyel kompozisyon modeli, bu düzenin bir bakışta algılanabilmesi fikrine bağlıdır. Bu nedenle, kavramsal ve kompozisyon düzenin aksiyel bakış açısıyla özümsendikten sonra içinde dolaşmanın gereği yoktur (Diaz, 2016).
“Pitoresk estetik ile şekillenen resimsi İngiliz bahçeleri, kıvrılarak akan yürüyüş yolları ile bitki örtüsü içinde yürüyen insanın algısını sürekli uyarmak üzere kurgulanmış bir bütündür. Pitoresk resimsi bahçe doğası içinde hareket eden özneye her adımda yeni bir haz sunmalı, yeni resimler görmesine neden olmalıdır. Burada bir tür sinematografik deneyim tanımlanmaktadır. Bahçe pitoresk estetik anlayışı ile tek bir perspektiften tek bir resim sunmaz, hareketle yepyeni bir sürü perspektifle görüntü üreten bir üretkenlik içerisindedir” (Erten, 2009). Burada belirtmek gerekir ki, Le Corbusier pitoresk estetiğin, sürprizli harekete dayalı algısal perspektif zenginliğinden etkilenmiştir. Fakat, Le Corbusier, “İnsanın bir hedef belirleyip düz yürüdüğünü ifade etmiştir” (Samuel, 2010). Bu nedenledir ki promenadları doğrusal fakat çok perspektifli, sürprizlidir.

Şekil 4. Pitoresk İngiliz Bahçeleri (URL-6).

Şekil 5. Akropolis promenadı (URL-7).

Resim 1. Versailles bahçeleri (URL-8).
Bir Sanat Kuramı Olarak Kübizm Etkisi
Yeni bir yüzyıla girerken hareket düşüncesi, diğer sanatsal alanlarda da eş zamanlı olarak Rönesans perspektifinin sabit bir noktaya odakladığı doğrusal algıyı kırmaya yönelmiştir. Kübizmi birlikte yaratan Pablo Picasso ve Georges Braque, nesneleri hepsi farklı perspektiflerden resmedilmiş çok sayıda keskin köşeli biçimlere parçalamaya başladılar (Phillips, 2016). Kübistler, farklı bakış açılarını tek bir yüzeyde göstermeye çalışmışlardır. Kübistler nesnelerin görünümünü tek bir noktadan göstermeye çalışmamıştır, nesnelerin etrafında dolaşarak resmetmişlerdir. Kübistlerin hareketli, parçalı resimlerini Le Corbusier, Gideon’un yeni bir mekan düşüncesini yerine getirmek için kullanmıştır. Villa Savoye, kübist resmin, şeffaflıklarına, eşzamanlılıklarına, illüzyonlarına eşdeğer bir mimari olarak görülebilir (Curtis, 2006) (Şekil 6).

Şekil 6. Pablo Picasso, Mandolinli Kız, 1910 (URL-9).
Sinema ve Mimarlık İlişkisini Kurgulamasında Sergei Eisenstein ile Etkileşimi
Le Corbusier’nin promenad kavramı, sinematik metodolojilerle araştırılmış, film ve mimarideki olaylar zinciri ve benzerlikler tartışılmıştır. Rus yönetmen Sergei Eisenstein 1928’de Le Corbusier ile bir araya gelmiştir. Corbusier ve Sergei Eisenstein çalışmaları, mimarlık-sinema diyaloğu içinde geliştirmiştir. Sergei Eisenstein’ın 1930 yılında yayınlanan Montaj ve Mimarlık başlıklı çalışması mimarlık ve sinema etkileşimine vurgu yapar niteliktedir. Le Corbusier, sinema ve mimarlık birbirine benzeyen iki çağdaş sanattır demiştir. Sinema dilinde kullanılan çerçeveleme, montaj ve hareket kavramlarının etkisi Le Corbusier’nin promenad kurgusunda izlenmektedir (Resim 2, 3). Le Corbusier, Meyer Villası ve Quiette Evi gibi bazı projelerini, evin hareket eden bir göz tarafından algılanışını temsil eden bir dizi eskiz biçiminde sunmuştur. Ev bir filmin montajını yapan sinemacı misali, ziyaretçinin kareografisini yaptığı bir dizi manzaradan ibarettir. Her çizim bir film storyboard’unu her görüntü bir film karesini çağrıştırmaktadır (Colomina, 2011).
Çalışmaları ve eskizleri analiz edildiğinde yapılarında promenadı sekanslarla kurguladığı izlenebilir. Le Corbusier uygulanmamış bir projesi olan Madam Meyer evinde promenadı, evin farklı bölümlerinde hareket süreciyle karşılaşılan manzara sekansları olarak eskize aktarmıştır. “Le Corbusier yapılarında promenadı tasarlarken sinemada olduğu gibi çerçeveleme mantığını kurgular. Sinemada mekanı çerçeveleme bir çeşit seçme, soyutlama ve azaltma yoluna giderken, mimarlıkta çerçeveleme bir çeşit sınırlandırma ve kendi içine kapanma olarak okunabilir” (Öztürk, 2014). Le Corbusier, Villa Savoye’u manzarayı çerçevelendirme biçimi ve bu çerçevelemenin hareket halindeki ziyaretçinin evi algılayışı üzerindeki etkisi bakımından betimlemektedir. Evden görünen kategorik bir manzaradır. Manzarayı çerçeveleyerek ev manzarayı bir kategoriler sistemi içine yerleştirir. Ev bir sınıflandırma düzeneğidir. Manzaraları toplayarak sınıflandırır. Ev bir fotoğraf çekme sistemidir. Fotoğrafın doğasını belirleyen penceredir (Colomina, 2011).
Le Corbusier tanımladığı beş maddeden biri olan yatay pencere üzerinden çerçeveler oluşturur. Villa Savoye’da hareket halindeki gözlemci, promenad üzerinde mekanı deneyimlerken, oluşturulan farklı çerçeveler içindeki anlık görüntüler üzerinden değişen perspektiflere bağlı olan mekanı devamlılık üzerinden kendi montaj deneyimine sokar. Çerçeveler aracılığıyla bağlamından koparılan, sınırlandırılan imajlar gözlemci tarafından tekrar bağlam oluşturur. Sinemanın montajı keşfetmesiyle birlikte parçaların birleşerek bütünü değiştirebilmesi, benzer bir yaklaşımla mimarlık için yapının gözlemci/kullanıcı ile kurduğu ilişkide aranabilir (Öztürk, 2016).

Resim 2. Villa Savoye’da sinema dilinde kullanılan çerçeveleme kavramı.

Resim 3. Villa Savoye’da sinema dilinde kullanılan çerçeveleme kavramı.
Mekanı Hareketle Deneyimleme ve Algılama Üzerine Düşünceleri
Doğu mimarisi bize çok değerli bir ders vermiştir. Mimari kompozisyonun altında yatan düzenlemeyi fark etmek için yürümek ve hareketin en iyi çözümü oluşturduğunu takdir etmeliyiz.” sözleriyle mekanı tasarlamak ve algılamak için hareketin önemi belirtmiştir (URL-2). Le Corbusier’ye göre mimarlık mekan içinde hareketle deneyimlenir. Le Corbusier’nin mimari ve kent planlamada tasarımın temel öğesi olarak ele aldığı promenad, gözlemcinin yapı içindeki hareketiyle birbiri üzerine eklenen görüntüler ve algılar zinciridir. Le Corbusier Rönesans mimarisinde var olan tek bir sabit bakış açısına, perspektife odaklanan mekan algısı yerine, hareketi, hareketli bakış açısını referans alarak yapılarında promenad kurgusunu tasarlamıştır.
Modern mimarlık anlayışında mimarlığın temel malzemesi mekandır. Siegfried Giedion, “Space, Time and Architecture” (1941) başlıklı kitabında “modern mimarlığın esasının iç ve dışın mekansal süreklilik içinde birbirine aktığı yeni bir mekan kavramının gelişmesi olduğunu” söylemiştir. Le Corbusier kariyerinde, serbest planın potansiyelini araştırmış, akıcı, dinamik mekan anlayışını kurgulamıştır. Le Corbusier, mimari promenad kurgusuyla mekan içindeki hareketle ilerledikçe, iç ve dış mekanda birbiri üzerine akarak katlanan virtüozik etkiler yaratmıştır. “Mimari mekanın görsel algısında hareket halindeki insanın algısı önemli bir yer tutmaktadır. Algılayıcının hareketi, mimarinin oluşumuyla birlikte etkili bir faktör olmasına karşın ciddi bir boyutta ele alınması 20. yüzyılın başlarına rastlamaktadır. Birçok mimar ve mimarlık kuramcısı, mekanın tam olarak algılanması için kullanıcının mekan içinde gezmesini savunmaktadır” (Us ve Aytis, 2009).
Le Corbusier’nin Mimari Promenadının İlkeleri ve Öğeleri
Le Corbusier’nin, promenad mimarlığı üç temel ilkeyle tanımlanmıştır: Birincisi, ziyaretçinin merakını uyandıracak ve yolu izlemeye davet edecek bir giriş inşa etmek için çeşitli mimari araçların kullanılması; ikincisi, çoklu, birbirini takip eden ardışık bakış açılarının yaratılması ve son olarak, farklı bileşenler ile mimari bütün arasındaki ilişkinin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesidir (URL-2).
Samuel’e (2012) göre, merak uyandıran ve harekete teşvik eden Le Corbusier promenadının elemanları ve detaylar: Giriş, giriş holü ve eşik; alışkanlıkları sorgulama; yönlendirme; zirve noktasıdır. Ayrıca, Le Corbusier promenadı daha zengin ve ilgi çekici kılmak için renk, dramatik ışık kaynağı olarak doğal ışığı kullanmıştır.
Giriş, Giriş Holü ve Eşik
Giriş ve binaya yaklaşım, binanın mekansal kurgusuna dair ilk izlenimlerin oluştuğu mekandır. Le Corbusier, bina girişini promenad kurgusunun bir parçası olacak şekilde detaylandırır. Kapı, kapı kolu, paspas zemini, rüzgarlık, zemin bitişleri girişin düzenlenmesinde önemli rol oynar. Bu öğeleri, her yapı için özenle tasarlar ve detaylandırır. Villa Savoye’da olduğu gibi, döşeme malzemesi farklılıklarıyla binanın giriş vurgusunu hissettir. Ronchamp Şapelinde tasarladığı büyük döner sanatsal kapının iç ve dış yüzeyi kendi sanatsal yaratıcılığının eseridir. Ronchamp Şapeli için tasarladığı kum saati şeklinde bronz kapı kulpu, Zürih Pavilyonu için tasarladığı sembolik anlamlar yüklü bulut imgesi ahşap kapı kulpuyla cam kapı kanadı bina girişleri için detaylandırdığı çalışmalarıdır. Milowner’s Binasının büyük döner kapı çizimi Le Corbusier’nin bina girişlerine verdiği önemi göstermektedir (Resim 4, 5).

Resim 4.1. Ronchamp Şapeli sanatsal kapısı ve kapı kulpu, 1950 (URL-10).

Resim 4.2. Ronchamp Şapeli sanatsal kapısı ve kapı kulpu, 1950 (URL-11).

Resim 5. Zürih Pavilyonu kapı kulpu, 1967 (URL-12).

Şekil 7. Milowner’s Binası döner kapı çizimi, 1954 (URL-13).
Alışkanlıkları Sorgulama
Yapıyı topoğrafyada zemin kotuna oturtmak yerine zemini boş bırakarak pilotiler üzerinde yükselen binalar yapmıştır. Bu pilotili mekanlar beklenmedik alt rotalar, sürprizli mekanlar oluşturmaktadır. Örneklemek gerekirse, Marsilya Blokları, La Tourette Manastırı, Brezilya Öğrenci Evi, İsviçre Pavyonu pilotileri giriş kotlarını ilgi çekici kılarken, Le Corbusier’nin mekansal ve yapısal tasarımları promenadın alt kotta ilgi çekmesini sağlamakta, merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır. Marsilya Blokları pilotilerinin yönlendirdiği giriş kotundaki ahşap kapı kulpu detaylarıyla cam kapı tasarımı, yapının şeffaflıkla pilotiler ile kurduğu ilişki ve yenilikçi detayların zamansız estetiği giriş algısında dikkat çekmektedir. La Touretta Manastırında pilotiler, topoğrafyanın doğal eğiminde ağaç kökü formunda biçimlenirken, zemin kotunda alternatif alt rotaları oluşturmaktadır. Geleneksel avlulu dikdörtgen formlu manastır tipolojisini yorumlayan Le Corbusier promenad tasarımıyla, iç ve dış mekanları birbirine algısal ve mekansal olarak bağlayarak, yer yer dış mekandaki manzaraya yer yer kapalı avlunun içinde formların dinamizmiyle oluşan çoklu perspektiflere rota oluşturmaktadır (Resim 6, 7).

Resim 6. Marsilya Blokları, Fransa, 1952 (URL-14).

Resim 7. La Tourette Manastırı, Fransa, 1959 (URL-15).
Yönlendirme
Bina içinde hareketi yönlendiren promenad kavramının temel öğelerinden biri merdiven ve rampalardır. Le Corbusier, kariyeri boyunca belli rampa tipleri ve merdivenlerini kullanmıştır. Le Corbusier’ye göre “merdiven katları birbirinden ayırır….rampa ise katları birbirine bağlar” (Cohen, 2013). Yapılarında algısal düşey süreklilik ve katların birbiriyle bağlantısı için rampa kullanır. Rampalar, merdivenlere göre daha farklı bir kinestetik deneyim sunarlar. Merdiven katlar arasında hareket ederken düzenli bir ritim sağlar, rıhtları izlemek, dikkat etmek gerekmektedir. Rampa vücut hareketini yönlendirmede bedensel olarak daha fazla özgürlük sunmaktadır. Bir rampa hareketle takip edildiğinde, basamaklarıyla bir merdivenin ürettiğinden daha fazla duygu üretmektedir, kullanıcıya çevre mekanı izleme imkanı verir, zamanı uzatır, mekanı gezdirir, farklı açılardan deneyimleme imkanı sunar. Villa Savoye, Zürih Pavilyonu ve daha pek çok yapısında, yavaş hareket ve hızlı hareket için merdiven ve rampaları bir arada kullanır (Resim 8, 9, 10, 11).

Resim 8.1. Villa Savoye merdiven ve rampalar, 1931.

Resim 8.2. Villa Savoye merdiven ve rampalar, 1931.

Resim 9. La Roche Evi rampası, 1925 (URL-16).

Resim 10. Dr. Curutchet Evinde rampa, Arjantin, 1949 (URL-17).

Resim 11. Carpenter Görsel Sanatlar Merkezi, Cambridge, 1961 (URL-18).
Zirve Noktası
Le Corbusier promenadında, sirkülasyonla kurguladığı mimari yolculuk girişten başlar ve çatıda sonlanır, çatıyı Yakup’un merdiven imgesinde olduğu gibi bir metafor olarak karanlıktan aydınlığa çıkmak için rotanın üst noktası olarak kurgulamaktadır (Samuel, 2010), (Şekil 8).

Şekil 8. Yakup’un Merdiveni, Marc Chagall, 1973 (URL-19).
Promenadın zirve mekanı ise çatı terası olmuştur. manzaraya açılma, güneşlenme terası, gökyüzünü izleme gibi etkinlikler, terası zenginleştirmektedir. Marsilya Bloklarındaki çatı havuzu ve Beistegui apartmanı terasında şömine gibi öğelerle zirve noktası ile promenad sonlanır.
Le Corbusier 1915 gibi erken bir tarihte, geleneksel eğimli çatı modelinin yerini alacak yeni bir çatı tipi aramıştır. Betonarmenin getirdiği teknikler, su drenaj sistemleriyle donatılmış çatı teraslarının inşasına olanak tanımıştır. Geleneksel çatı kavramını yeniden tanımlayarak, “çatıdaki mekanın sokağın gürültüsünden en uzak, güneş ışığına en açık, en saf havaya maruz kalan mekan olduğunu” iddia etmiştir. Böylece çatı bahçesi yeni bir etkinlik ve dinlenme alanı oluşturmuştur (URL-2),(Resim 12, 13).

Resim 12.1. Beistegui apartman terası ve şömine, Paris, 1929, (URL-20).

Resim 12.2. Beistegui apartman terası ve şömine, Paris, 1929, (URL-20).

Resim 13. Marsilya Blokları terasında yüzme havuzu, Fransa, 1952 (URL-21).
Villa Savoye Tasarımında Promenad
Villa Savoye Le Corbusier’nin vurguladığı beş noktanın hepsini bir araya getirmektedir ve manifestosu niteliğini taşımaktadır (Cohen, 2013). Aynı zamanda, Le Corbusier’nin promenadının erken yıllarda yetkinleştirildiği yapıdır. Promenadın başladığı nokta zemin kotta pilotilerle sınırlandırılmış giriş alanıdır. İlk olarak yapıyı, zeminden ayağa kaldırarak Akropolis yapılarında olduğu gibi zarif pilotilerle birlikte strüktürel bir çerçeve oluşturur. Bu nemi önlediği gibi evin altında yer alan bir kullanım alanının oluşmasını sağlar. Villa Savoye’de, zemin kat duvarının eğimini bir otomobilin minimum dönüş yarıçapı belirlemiştir. Çünkü yükseltilmiş yaşama düzeyinin altında kapalı bir garaj yolu, üç arabalık garaj, bir giriş alanı ve diğer ek mekanlar yer almıştır. Ziyaretçiler yaşama düzeyine sarmal bir kavisli merdivenle ya da evin merkezinden geri dönen uzun bir rampayla çıkabilirler (Roth, 2000).
Le Corbusier beş noktasının ikincisini ve üçüncüsü serbest plan ve serbest cephe, betonarme strüktürel iskelet kullanılarak tasarlanmıştır. Böylece iç mekan duvarları, mekan örgütlenmesi ve cephe duvarı da taşıma işlevinden kurtulmuş, işlevin ve estetik sanatsal kaygıların belirlediği şekilde kurgulanmıştır.
Dördüncü nokta, Le Corbusier’nin daha iyi iç mekan aydınlatması sağlayacağına inandığı yatay bant pencereler şeklindeki serbest pencereler ile oluşturduğu çerçevelerdir. Uzun yatay pencere bantlarının bir kısmı kapalı yaşama alanının camlı pencereleriyken, diğerleri büyük bir manzara resmi gibi duran kırın seyredildiği açık yaşama hacminin çerçeveleridir. Manifestosunun beşinci noktası, Le Corbusier’nin Akdeniz yöresel mimarisi üzerine yaptığı incelemelerin etkisinin görüldüğü bir çatı bahçesinin sağlanmasıdır. Dışarıdaki oturma alanından üst çatı bahçesine dönerek yükselen bir rampayla çıkılır (Roth, 2000).
Le Corbusier’nin, Villa Savoye’u, ev sakinlerini mekanlar arasında süreklilikle dolaşmaya teşvik eden açık plan fikrine dayanmaktadır. Zemin kattan çatı bahçesine uzanan rampa, ev sakinlerini ister hızlı hareketle merdivenle ister yavaş hareketle yaşam alanları arasındaki mekanları deneyimlemek, iç ve dış mekanı duyumsamak üzerine kurgulanmıştır. Le Corbusier dönemin endüstriyel tasarımlarından etkilenmiştir, Villa Savoye merdiven ve rampalarla birbirine bağlanan gemi güvertelerine benzemektedir (Cohen, 2103). Planda simetri ekseni üzerinde konumlanan rampa, promenad fikrinin omurgasını oluşturmaktadır (Curtis, 2006).
Diğer yapılarında olduğu gibi rampa, merdiven ve sirkülasyon Le Corbusier’nin mimari promenad olarak isimlendirdiği bir seri mekanı birbirine bağlar (Cohen, 2019). Yakup’un merdiven metaforuna bağlı olarak Villa Savoye dikey hareketle ilgilidir (Samuel ve Jones, 2012). Promenad ile kullanıcı, zemin kattan rampalar ve merdiven aracılığı ile promenadın üst noktası çatı terasına, çatı terasında çerçevelenmiş manzaraya ulaşmaktadır.
Gideon notlarında: “Savoye evini tek bir noktadan anlamak imkansız, gerçekten zaman ve mekanın yapısıdır. Evin gövdesine her yönden aşağıdan, yukarıdan, içinden ve dış mekandan mekansallık akmaktadır. Herhangi bir noktadaki kesiti iç ve dış mekanın birbiri içine nüfuz ettiğini göstermektedir” demiştir. Villa Savoye, aslında bir güneş enerjisi evi deposudur. Farklı güneş açısı ve görüntülerini yakalayan oyunlar, boşluklar formlar ve çerçevelerle tümü ziyaretçiyi doğayla bağlamak, bağ kurması için düşünülmüştür.
Çalışmada Le Corbusier’nin promenad kavramını oluşturan etkenlere değinilmiş, promenad kavramını oluşturan öğeler tanımlanmış ve Villa Savoye yapısında, sirkülasyon kurgusu sekanslar (belirli bir süre arka arkaya giden şeyler, diziler) aracılığıyla Şekil 9’da görüldüğü üzere analiz edilmiştir. Sekanslar, promenad ekseninden alınan fotoğrafların art arda dizilmesiyle oluşturulmuş ve yapılan analiz sonucunda Le Corbusier’nin promenad kurgusunun devinimsel, sürprizli sinematografik senaryolara dayalı kompozisyonel kurgu içerdiği saptanmıştır. Samuel’in (2010), tespit ettiği promenad öğeleri Villa Savoye’da zemin katın pilotili girişinden zirve noktasında çerçevelenmiş manzaralı çatı terasına Şekil 10’da grafiksel olarak betimlenmiştir. Hareket düşüncesi 20. yüzyıla girerken perspektife dayalı monolitik perspektife ve algıya dayalı olmayan aynı anda hareketle pek çok perspektif sunan yeni bir mekan yaratmıştır. Asimetri, düzensizlik, doku ve form çeşitliliğiyle estetik etki yaratan kompozisyonlarıyla pitoresk estetik anlayışından etkilenen Le Corbusier’nin mekanı hareket üzerine kuruludur.

Şekil 9. Villa Savoye promenadı ve sekanslar.

Şekil 10. Villa Savoye’da promenadın temel öğeleri.
Sonuç Yerine
Çalışmada Le Corbusier’nin promenad kavramı ve promenad kavramını oluşturan etkenlere değinilmiş, promenad kavramını oluşturan öğeler tanımlanmış ve Villa Savoye yapısının promenad öğeleri ve promenad kurgusu sekanslar aracılığıyla analiz edilmiştir.
Bu analizlere göre, Le Corbusier’nin mimari promenadı; davetkar girişlerle bir karşılama mekanı olarak hareketi yönlendirir; kapı, kapı kolu, paspas alanı, eşikler gibi her ölçeği detaylandırarak promenadın bütünselliğini korur; platonisyen ve asal formları sürpriz içeren kurgular oluşturmak için amorf formlarla birlikte kurgular; bina içinde bir armağan olan gün ışığını ustaca kullanarak dramatik bir etki yaratır; rampa, merdiven gibi sirkülasyon elemanlarını hareketi ve algıyı yönlendirecek şekilde kullanır; rampalar ile katlar arasında yatayda ve düşeyde kesintisiz görsel algı yaratır; rampa kullanımını, daha özgür ve daha duyumsal bulduğu için kurgusunun vazgeçilmezlerindendir; hareket öngördüğü rotada sürprizli biçimler, beklenmedik dönüşler, karşılaşmalar tasarlar; dinamik ve devinimseldir; mekanı daha çok dış mekanın, iç mekana akması olarak kurgular ve dış mekanı sinematografik bir öğe olarak çerçeveler, vistalar yoluyla promenad kurgusuna ekler; renk, doku, malzeme kullanımıyla duyuların senkronizasyonunu, mekansal duyumu güçlendirir; pilotilerle zemin loşluğundan, çatıya gün ışığına iz vererek aydınlığa kavuşmanın bir imgesi olarak kullanır; kat planlarındaki birbirinin aynı olmayan açıklıklar, yatayda ve düşeyde görsel sürekliliği sağlarken dinamizm, heyecan ve yapılarına özgünlük katar.
Le Corbusier’nin promenad kavramı çağdaş mekanın tasarım parametrelerine ışık tutmaktadır. Çağdaş mekan hareketin deneyimselliğine dayalı çok perspektifli, özgür dolaşım ve alternatifler sunan, hız, hareket, gibi kavramlarla promenad kurgusuyla sirkülasyon alanlarında zengin imgeler ve duyumlar üretmekte yeni bir mekan kurgusu ve kimliği yaratmaktadır.
Bu çalışma akademik olarak değerlendirildiğinde; mimari mekanın sirkülasyon arterleri ve promenad ile okunmasıyla ve tasarlanmasıyla eğitim amaçlı kullanılabileceği; promenad kavramının tasarımcılara mimari tasarım sürecinde zengin mekanlar oluşturmak için yön verebileceği düşünülmektedir.
Notlar
- Odile Decq, (2007) kendisi ile yapılan röportajda, mekanı hareketle deneyimlemeye yönelik kurguladığı senaryoları aktarmaktadır. Benzer şekilde Maksimiliano Fuksas (2005), Bolle yapısında, küçük ölçekli olmasına rağmen binayı hareketle deneyimleyerek, farklı perspektiflerin dizilimiyle zengin mekansal algılar tasarlamaya çalıştığını ifade eder.
- Manhattan Transkriptleri ile olay, hareket, mekan arasında yeni bir ilişki arayan Bernard Tschumi’nin, Park de la Villette projesi sinematik promenad olarak betimlenmiştir (Öztürk, 2014; Jadoon ve Koecek, 2015).
- Peter Eisenman (2007), Piranesi’nin Carceri başlıklı hapishane çizimlerinden etkilenerek, insanların farklı türde düşey mekanlar üzerinde hareket ettikleri çok katmanlı bir yapı oluşturmanın yollarını aradığını belirtir. Bu mekanlar, sabit bir görünümden ziyade, her biri ayrı bir fikir, ayrı bir etki uyandıran çok parçalı görünümler silsilesi sunarken; hareket ve değişimin olduğu bir dizi hayali mekanı kendi içinde eriten bir kurgusallık oluşturmaktadır.
Kaynaklar
- Aydınlı, S. ve Kürtüncü, B. 2014. Bir Anlatı Kurma Aracı Olarak Transkriptler, Paralaks Oda, Cenkler Matbaacılık, İstanbul.
- Baker, G. H., 1984. Le Corbusier an Analysis of Form, Van Nostrand Reinhold, Hong Kong.
- Benton, T, 1987. Le Corbusier and the promenade architecturale” en Revista Arquitectura, No: 264-265.
- Besset, M., 1987. Le Corbusier, The Architectural Press Limited, London
- https://tecnne.com/biblioteca/le-corbusier-y-la-promenade-architecturale/
- Canbakal Ataoğlu, N. 2011. Modern Dönem Tasarımlarında Dolaşım Çözümleri, YAPI 361, YEM Yayın.
- Canbakal Ataoğlu, N. 2009. Çağdaş Mimaride Bir Antitez: Sirkülasyon, KTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi.
- Clark, R. and Pause, M., 2005. Precedents in Architecture Analytic Diagrams, Formative Ideas and Parts, John Wiley&Sons, Canada.
- Cohen, J.L. 2013. Le Corbusier, Taschen.
- Cohen, J.L. 2019. Le Corbusier Le Grand, Phaidon, London.
- Colomina, B., 2011. Mahremiyet ve Kamusallık, Metis Yayınları, İstanbul.
- Cullen, G. 1961. Concise Townscape, Routledge, London.
- Curtis, W. J. R. 2006. Modern Architecture Since 1900, Phaidon, London.
- Decq, O. 2007. Odile Deq’i Anlamak (Gül Kaçmaz Erk ile röportaj), Yapı 308, S. 50-51.
- Diaz, L. 2016. A Promenade Through Other Spaces, Responsibility of Form, (https://theresponsibilityofform.wordpress.com/2016/01/05/9-a-promenade-through-other-spaces/)
- Eisenman, P. 2007. Piranesi as Designer, ed. Sarah E. Lawrence vd. Cooper-Hewitt, National Design Museum, Smithsonian Institution, New York, s.325,327; çev. Atmaca. V. Arredamento Mimarlık, 2007/11, s. 69.
- Erten, E. 2009. Algıdan Hayal Gücüne: “Resimsi” İngiliz Bahçesinde Doğa Algısı ve Kurgusu, Dosya 17, Mimarlık ve Mekan Algısı.
- Fidan, I., 2018. Andre Le Notre ve Bahçeleri, (https://www.arkitera.com/haber/andre-le-notre-ve-bahceleri/)
- Fuksas, M., 2005. Bolle, YAPI 278, YEM Yayın.
- Gardiner, S. 1985. Le Corbusier, AFA Yayınları, İstanbul.
- Gideon, S. 1941. Space, Time & Architecture, Harvard University Press.
- Harrison, L. 2023. Bahçeler Nasıl okunur? Alfa, İstanbul.
- Jadoon, M. and Koecek, R. 2015. Architecture, Film and Movement, (https://www.academia.edu/10833967/Architecture_film_and_Movement)
- Kortan, E. 2015. Le Corbusier Gözüyle Türk Mimarlık ve Şehirciliği, Boyut Yayıncılık, İstanbul.
- Le Corbusier. 1923. Bir Mimarlığa Doğru, YKY, İstanbul.
- Le Corbusier. 1950. Modulor, YEM Yayın, İstanbul (1. Baskı, 2104).
- Lin, T. 2012. Figure It In, Journal of Architectural Education, Volume 65, Issue 2.
- Macdonald, E. 2018. Urban Waterfront Promenades, Routledge, New York.
- Öztürk, S. S. 2014. Mekan-Zaman Kavramının Sinematografiye Bağlı Değişkenler Doğrultusunda Mekanın Üretilmesindeki Rolü, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, Ankara.
- Öztürk, S. S. 2016. Harekete Dayalı Mimarlığı Yeniden Düşünmek, Sanat Yazıları; 35, 255-271.
- Samuel, F. 2007. Le Corbusier in Detail. Oxford, England: Architectural Press.
- Samuel, F. 2010. Le Corbusier and the Architectural Promenade. Basel, Switzerland: Birkhauser.
- Samuel, F. and Jones, P.B. 2012. The making of architectural promenade: Villa Savoye and Schminke House’, Architectural Research Quarterly, 16(2), pp. 108–124.
- Soygeniş, S. 2023. Boşlukta Gezinirken Mimari Mekanın Öyküsü, YEM Yayın, İstanbul.
- Roth, L. M. 2000. Mimarlığın Öyküsü, Kabalcı Yayınevi.
- Phillips, S. 2016. İzmler Modern Sanatı Anlamak, YEM Yayın, İstanbulTschumi, B. 1981. The Manhattan Transcripts, Academy Editions, London.
- Us, F. ve Aytis, S. 2009. Mimari Mekanın Aktarımında Algılayıcı Hareketin Önemi, Tasarım+Kuram Dergisi, Sayı: 7.
- Zaknic. I. 2018. Şark Seyahati İstanbul 1911, Le Corbusier, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul.
- URL-1: https://www.fondationlecorbusier.fr/en/the-foundation/missions/missions/ (Son Erişim Tarihi: 15.01.2020).
- URL-2: http://www.fondationlecorbusier.fr/CorbuCache/2049_4187.pdf (Son Erişim Tarihi: 15.01.2020).
- URL-3: https://www.fondationlecorbusier.fr/oeuvre-architecture/projets-villa-meyer-neuilly-sur-seine-france-1925/ (Son Erişim Tarihi:15.01.2020).
- URL-4: https://urbandesignlab.in/ (Son Erişim Tarihi: 18.11.2023).
- URL-5: https://www.tschumi.com/projects/18/ (Son Erişim Tarihi: 10.01.2023).
- URL-6: https://www.studyblue.com/notes/note/n/sublime-and-picturesque/deck/5618397 (Son Erişim Tarihi: 15.01.2017).
- URL-7 https://caruso.arch.ethz.ch/archive/references/era/12
- URL-8 https://www.arkitera.com/haber/andre-le-notre-ve-bahceleri/ (Son Erişim Tarihi: 18.11.2023).
- URL-9 https://www.pablopicasso.org/girl-with-mandolin.jsp (Son Erişim Tarihi:18.11.2023).
- URL-10 https://www.fondationlecorbusier.fr/en/work-architecture/achievements-notre-dame-du-haut-chapelronchamp-france-1950-1955/ (Son Erişim Tarihi: 18.11.2023).
- URL-11 https://tr.pinterest.com/pin/231302130834150405/ (Son Erişim Tarihi: 10.12.2023).
- URL-12 https://eguide.pavillon-le-corbusier.ch/en/objekt/tuergriffe/ (Son Erişim Tarihi: 10.12.2023).
- URL-13 http://68.media.tumblr.com/tumblr_l01c2dmcAc1qb8342o1_r1_1280.jpg
- URL-14 http://www.geocities.com/arquique/lecorbu/lecorbuum.html (Son Erişim Tarihi: 15.01.2017).
- URL-15 https://www.archdaily.com/96824/ad-classics-convent-of-la-tourette-le-corbuiser (Son Erişim Tarihi: 10.12.2023).
- URL-16 http://architypes.net/image/villa-la-roche-rooftop-terrace 10.12.2023
- URL-17 https://www.archdaily.pe/pe/02-63754/clasicos-de-arquitectura-casa-curutchet-le-corbusier (Son Erişim Tarihi: 10.12.2023).
- URL-18 https://www.fondationlecorbusier.fr/en/work-architecture/achievements-carpenter-center-for-the-visual-arts-cambridge-mass-u-s-a-1959-1969/ (Son Erişim Tarihi: 18.11.2023).
- URL-19 https://www.wikiart.org/en/marc-chagall/jacob-s-ladder-1973 (Son Erişim Tarihi: 18.11.2023).
- URL-20 https://www.fondationlecorbusier.fr/en/work-architecture/achievements-apartment-of-charles-de-beistegui-paris-france-1929-1931/ (Son Erişim Tarihi: 18.11.2023).
- URL-21 https://www.archdaily.com/85971/ad-classics-unite-d-habitation-le-corbusier (Son Erişim Tarihi: 10.12.2023).

© Chris Mottalini, 2025. Courtesy of 2025 Eames Office, LLC. 