Kültürel Mirasın Korunmasını Yaratıcılık Arabulucuğunda Yeniden Düşünmek

Yeşim Doran Taş, Haliç Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü
Jülide Edirne Erdinç, Haliç Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü

İçinde bulunduğumuz küreselleşme çağında; kalkınma, sürdürülebilirlik, kültür, miras ve koruma kavramları çok katmanlı okunarak birçok farklı disiplinin konusu haline gelmiştir. Kalkınmanın, mekanlar, toplumlar ve kültürler özelinde yerel ve küresel olarak tarifi değişmiş, kültür ve miras ile ilişkisi yeniden tanımlanmıştır. Gerçekleşen uygulamalarda, topluluklar tarafından inşa edilen, bütünsel yaklaşılan bir kültürel miras trendi ve miras odaklı kalkınma yaklaşımının ön plana çıktığı izlenmektedir. Kültürel miras, sosyo-ekonomik kalkınma için hem bir unsur hem de bir araç haline gelmiştir.
Günümüzde küreselleşmenin ekonomik faydalarının yanında kültürel anlamda yaratacağı karmaşanın önüne geçilmesi için; her toplumun kendine özgü kültürel çeşitliliğini sürdürmesi ve kimliğini tarif etmesi temel bir gerekliliktir. Farklı coğrafyaların oluşturduğu farklı değerler, kültür varlıkları ve özgün gelenek-görenekler ile meydana gelen kültürlerin yarattığı çeşitlilik, toplumların kimliğini oluşturmaktadır. Toplumların gelecekte, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi için, kendi kültürel karakteristiklerini tanımlaması ve kültürel çeşitliliğini sürdürebilmesi gerekmektedir. Bu gereklilik için ayırt edici en önemli özellik kültürel mirastır (Grazuleviciute-Vileniske, 2006).
Mirasın korunması ve muhafaza edilmesi, her dönemde mirasın değeri ile ilişkilendirilerek ortaya konulmuştur. Değişen küresel değerler nedeniyle, kalkınma politikalarının yeni stratejileri çerçevesinde, kültürel mirasın kültür, kimlik ve işlevlendirme değerlerinden söz edilmeye başlanmıştır (Feilden, 2003). Bu değerlerin küreselleşen dünyada ürün haline gelerek pazarlama aracı yapılması, yürütülen projelerin zarar verici sonuçlar doğurmasının önlenmesi, kapsamlı koruma politikaları ile mümkün olmaktadır.
Kültürel mirasın korunmasının, ekonomik kalkınma için bir engel oluşturduğu düşüncesi artık kabul görülmemesine rağmen mirasın korunmasında rol alan mülk sahipleri, yatırımcılar ve devlet yetkilileri kültürel mirası sadece ekonomik açıdan değerlendirme eğilimindedirler. (Rypkema, 1999) Oysaki kültürel mirasın ekonomik katma değeri, sosyal, estetik ve çevresel değerlerinin korunması halinde gerçekleşmektedir.
Kültürel mirası koruma politikalarında sadece kültürel mirasın fiziksel yönlerinin korunmasına odaklanması yerine, mirasa ve onun somut olmayan bileşenlerine atfedilen değerler giderek daha fazla dikkate alınmaktadır. Artık miras yönetimi, sosyo-ekonomik etki, mirasın somut olmayan özellikleri, sürdürülebilir kalkınma ve çevresel yönler, farklı paydaşların ve miras topluluklarının sürece dahil edilmesi gibi kavramları da kapsayan bütünsel bir perspektifle koruma olgusuna doğru evrilmektedir (ICOMOS, The Nara Document 1994 URL10; The Paris Declaration 2011;  Council of Europe FARO 2005; UNESCO Historic Urban Landscape (HUL) 2011; The Hangzhou Declaration 2013; vb. 

Küreselleşmenin negatif etkilerinin ortadan kaldırılması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi için kültürel mirasın bütünsel bir yaklaşımla korunması gerektiği açıktır. Yaratıcılık, bilgi ve bilgiye erişimin motor güç olarak ifade edildiği ve ekonomi ile kültürü birbirine bağlayan yeni bir kalkınma paradigması ortaya çıkmıştır. (UNCTAD, 2014) Bu görüşlerden hareketle, makale çalışması kültürel miras ve yaratıcılık arasındaki çok yönlü ilişkinin tespitini, kültürel mirasın yaratıcılık arabuluculuğuyla sürdürülebilir kalkınmaya katkısını ele almaktadır.  

Mirasın Korunmasında Yenilikçi Bir Yaklaşım: Yaratıcılık ve Kalkınma İlişkisi
Küreselleşmenin oluşturduğu tehditlere karşı kültür odaklı kalkınma stratejilerinde yaratıcılığın kalkınma ile ilişkisi yenilikçi bir yaklaşımdır. (UNCTAD, 2013; Cerisola, 2018) 

Bu görüşü temel alan farkındalıklar şu şekilde tespit edilmiştir: Yeni miras, yeni hümanizma ve kırılgan miras gibi kavramlarla insanı merkeze koyan bir kültür politikası ve koruma anlayışının gelişmesi; “Kültür”ün tanımında kimlik, yenilik ve yaratıcılık kaynağı olduğunun belirtilmesi; İçinde bulunduğumuz küreselleşme çağında, yaratıcılık ve yarattığı inovasyonun, ekonomiyi yönlendiren yeni faktörler olması; Kültürel üretimin yeni formasyonunun, yaratıcı endüstrilere odaklanan yeni kültürel politikalar ortaya çıkarması; UNESCO Kültürel İstatistik Çerçevesi Raporu’nda (2009); kültür ve mirasın metalaşması ve oluşan yeni kültürel üretim, tüketim ve servisler sonucunda birbiri ile ilişkili iki olgu olarak kültür endüstrileri ve küreselleşme üzerine yoğunlaşmanın altının çizilmesi; (UNESCO, 2009). Belirtilen kültürel mirasın ekonomik potansiyeline ilişkin faydalarının arttırılması, bunun için geliştirilen politikalarda mirasın özel karakterine, bütünlüğüne saygılıyla yaklaşılması; (Counsil Of Europe, 2005). UNESCO’nun  “Culture: A Bridge to Development” Konferansı’nda yaratıcılığın, yaratıcı endüstrilerin ve kültürel mirasın, sürdürülebilir sosyal, ekonomik ve insani gelişme, iş yaratma fırsatları, sosyal bütünleşme, eğitim ve karşılıklı anlayış için güçlü ve benzersiz araçlar olarak ele alınması, (UNESCO, 2011). Avrupa için Kültürel Miras Sayımı Raporu’nda, mirasın korunmasına yatırım yapılması gerekliliğinin, kültürel miras etkilerinin ortaya konması ve kültürel mirasın yaratıcılık ve yenilik kaynağı olarak vurgulanması elde edilen temel yaklaşımlardır(CHCfE, 2015). 

Kültürel miras varlıklarının manevi, estetik ve sanatsal değerleri yanında ekonomik, politik ve eğitim açısından değeri vardır. Kültürel mirasın değerleriyle yakından ilişkili olan “etkisinin değerlendirilmesi” fikri miras söyleminde kayda değer bir değişime yol açan yeni bir yaklaşımdır. Koruma yönelimli (veya nesne yönelimli) yaklaşımdan, değer yönelimli (veya özne yönelimli) bir yaklaşıma geçilmiştir (CHCfE, 2015). Kalkınma ve kültürel miras arasındaki ilişkinin yaratıcılık arabuluculuğunda değerlendirilmesi çalışması bu değer/etki süreci üzerinden ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu nedenle yaratıcılık odaklı kalkınma politikalarında sıkça sözü geçen kavramların tanım ve niteliklerine kısaca değinilmiştir.

Kavramsal Olarak Yaratıcılık
Kültürel ifadelerin ve inovasyonun dönüştürücü gücünü benimseyen yaratıcılık çok yönlüdür. Sanatsal, bilimsel ve ekonomik olarak düşüncenin yer alabileceği ve yaratıcılığın ifade edilebileceği ana alanlar olmakla birlikte basit bir tanımı yapılamamaktadır. Bir insani nitelik mi yoksa özgün fikirlerin üretildiği bir süreç mi olduğu konusunda farklı yaklaşımların yanı sıra sanatsal yaratıcılık hayal gücü ve orijinal fikirleri üretme ve dünyayı metin, ses ve imge biçiminde yorumlama kapasitesi olarak ele alınmaktadır. Bilimsel yaratıcılık, merak ve problem çözümünde yeni bağlantılar oluşturma ve deneyler yapma istekliliği olarak değerlendirilmekte, ekonomik yaratıcılık ise teknolojide yenilikler ve uygulamalara yol açan bir süreç olarak tanımlanmaktadır.
Avrupa Komisyonu 2012 raporunda kültürün ruhları nasıl beslediğini ve toplulukları birleştirdiğini vurgularken, yaratıcılığın da toplumların ve ekonomilerin her gün karşılaştığı zorluklara yeni cevaplar bulmasında yardımcı olduğunu belirtmiştir (Council of Europe, 2012).
Kalkınma için hayati önem taşıyan inovasyonun itici gücü olarak ele alınmakta olan yaratıcılık halen gelişmekte olan bir paradigmayı temsil etmektedir. Yaratıcılık literatüre “yaratıcı ekonomi”, “yaratıcı sınıf”, “yaratıcı endüstriler”, “yaratıcı çevre”, “yaratıcı küme” ve “yaratıcı şehir” gibi bazı yeni kavramlar sunan kentsel ve bölgesel çalışmalarda yoğun biçimde tartışılmaktadır. 

Kavramsal Olarak Yaratıcı Ekonomi
United Nations Conference on Trade and Development (UNCTAD) için yaratıcı ekonomi, potansiyel olarak ekonomik büyüme ve gelişme yaratan yaratıcı varlıklara dayalı gelişen bir kavramdır. UNCTAD yaratıcı ekonomiyi “toplumsal katılım, kültürel çeşitlilik ve insani gelişmeyi teşvik ederken gelir ve iş olanakları yaratan, merkezinde yaratıcı endüstrilerin yer aldığı, bilgi temelli bir ekonomik faaliyetler seti” olarak tanımlamaktadır. (UNCTAD, 2010)
Yaratıcı ekonominin, çok boyutluluk ile sürdürülebilir kalkınmaya katkısı, yaratıcı endüstriler aracılığıyla gerçekleşmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde, yaratıcı ekonominin sosyo-ekonomik büyüme, iş yaratma potansiyelini optimize ederek aynı zamanda toplumsal uyum, kültürel çeşitlilik ve insani gelişmeyi teşvik ettiği, böylelikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmakta önemli bir fayda sağlamaktadır (UNCTAD, 2008a). 

Kavramsal Olarak Yaratıcı Endüstriler
1990’ların başlarında literatürde yerini alan “Yaratıcı endüstriler”; sanat, iş ve teknoloji sektörlerinin kesişim noktasında yer almaktadır. UNCTAD (2008a:3)’a göre yaratıcı endüstriler, ana girdi olarak entelektüel sermayeyi kullanarak mal ve hizmetlerin yaratım, üretim ve dağıtımı ile oluşan ekonomik çevrimi gerçekleştirmektedirler ve yaratıcı içerikleri, ekonomik değerleri ve pazar hedefleriyle somut ürünler ve somut olmayan hizmetler yaratmaktadırlar. Yaratıcı endüstriler, bir yandan kültürel mirasın ve kültürel çeşitliliğin korunması ve teşvik edilmesini sağlarken, bir yandan da dışsal yararların geliştirilmesine yardımcı olurlar (UNESCO, 2010).
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı UNCTAD, yaratıcı endüstrileri, miras (geleneksel ve kültürel ifadeler ve kültürel alanlar), sanat (görsel ve performans sanatları), medya (basılan ve yayınlanan medya ve görsel-işitsel materyaller) ve fonksiyonel yaratımlar (yeni medya tasarımları ve yaratıcı hizmetler) olarak tanımlamıştır.

Şekil 1. Yaratıcı Endüstriler ile kültür endüstrileri arasındaki etkileşim ( Kaynak: Yeşim Doran Taş, Yüksek Lisans Tezi, 2019).Figure 1. The impact of cultural heritage on development in creativity mediation  (Source: Yeşim Doran Taş, M.Sc. Thesis, 2019).

Şekil 1. Yaratıcı Endüstriler ile kültür endüstrileri arasındaki etkileşim ( Kaynak: Yeşim Doran Taş, Yüksek Lisans Tezi, 2019). Figure 1. The impact of cultural heritage on development in creativity mediation  (Source: Yeşim Doran Taş, M.Sc. Thesis, 2019).

Yaratıcı endüstrinin alt kümesi olan kültür endüstrileri ise yaratıcı ürünlerin yaratımı, üretimi ve ticarileştirilmesi ile ilişkilidir. Bu ürünler endüstriyel süreçlerden etkilenir, tasarlanır, yeniden üretilir ve dünya geneline dağıtımı sağlanır. Genellikle basım, yayın ve multimedya, görsel-işitsel, fonografik ve sinematografik yapımlar, el sanatlarını kapsar. Mimarlık, reklam, görsel sanatlar, performans sanatlarını da içine alan yaratıcı endüstriler ise kültür endüstrilerinden daha geniş bir alana sahiptirler. (UNCTAD, 2008b)

Kavramsal Olarak Yaratıcı Şehir, Yaratıcı Sınıf ve Kümeler
Yaratıcı ekonomi ilkelerine dayanan yaratıcı şehirler fikri 20. yüzyılın sonunda, bilgi ekonomisi ve yaratıcılık gibi yeni yaklaşımların paralelinde ortaya çıkmıştır. Bilgi temelli, yüksek kaliteli yeniliklerin yer aldığı kentsel alanlar yaratıcı şehirler olarak tanımlanmışlardır  (Jurene., Jureniene, 2017). Yaratıcı şehirler, sürdürülebilir büyüme, sosyal uyum, kültürlerarası diyalog ve yenilenme süreçleri gibi çağdaş problemlere etkin bir şekilde cevap verme yeteneği gösterirler. 

Richard Florida’ya göre “yaratıcı sınıf” ise yaratıcı düşünme, tasarlama ve üretme sürecinde para kazanan sanatçılar, tasarımcılar, yazarlar, medya insanları, bilim adamları ve girişimcilerden oluşan bir gruptur. Kümeler ise birbiri ile ilgili işletme ve kaynakların bir mahallede ya da şehrin bir bölümünde gruplanması sonucu oluşmaktadırlar (Florida, 2002). 

Kültürel Miras Yaratıcılık İçin Bir İlham Kaynağı Mıdır?
Yaratıcı endüstrilerin ruhunu veren kültürel miras, ekonomik bir varlık olarak da ele alınmakta ve sürdürülebilir kalkınma ve yaşam kalitesi için bir temel ve toplumlar arası diyalog, iş birliği ve kişisel gelişim için bir katalizör olarak görülmektedir (CHCfE, 2015).

Cerisola’ya göre (2018), uzun zamandan beri mirasın ekonomik kalkınma üzerindeki etkisi sadece turizm, eğlence ve boş zamanlarla ilgili olarak gösterilmiştir. Ekonomik literatürde kültürel mirasın etkileri ya turizm ve emlak yatırımlarının çekiciliği ya da fiziksel varlığına (restorasyon, koruma, analiz ve çalışmalar, iletişim ve baskı) doğrudan bağlı faaliyetler sayesinde ortaya çıkmaktadır (Cerisola, 2018). 

Öte yandan, Avrupa Komisyonu 2005 Faro Sözleşmesi, kültürel miras ve yaratıcılık arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyarak, bu unsurların nasıl bağlandığını vurgulamaktadır. Sözleşmede kültürel mirası korumanın, sürdürülebilir kalkınma ve yaratıcılığın karşılıklı hedeflerinde merkezi bir faktör olduğu belirtilmiştir (Council of Europe, 2005). 

Avrupa Komisyonu 2014 raporunda ise, kültürel mirasın; kültürel ve yaratıcı endüstrileri güçlendirme ve yaratıcılara/düşünürlere ilham verme kapasitesi de dahil olmak üzere doğrudan ve dolaylı ekonomik potansiyeli ile kalkınmaya katkısı değerlendirilmektedir. Della Torre (2010), kültürel mirasın öğrenme ve yenilik yaratmak için gerekli merak, şüphecilik ve eleştirel düşüncenin itici gücü olabileceğini vurgulamaktadır. Sözleşmelerde; kültürel mirasın yerel kalkınmada, aidiyet ve kimlik duygusuna yol açarak, gerçekten önemli bir rol oynadığı vurgulanmıştır. Kültürel mirasın fiziki varlığının etkileyici unsurlarından ilham alarak tetiklenen duygu ve düşünceler aracılığıyla oluşan yaratıcılık, ekonomik kalkınma için pozitif bir etki yaratabilir. Bu anlamda kültürel miras, kalkınmayı olumlu yönde etkileyen yaratıcı bir çevre oluşturur (Della Torre, 2010). 

Kültürel miras değerlerinin, toplum üzerinde sosyal, kültürel ve çevresel boyutlarda bir etkisi vardır. Cerisola (2018), mevcut literatürde tartışılan bu değer ve etkilerin yaratıcılık kavramı aracılığıyla ekonomik kalkınmaya dolaylı etkisini ortaya koymakta, somut kültürel mirasın estetik ve duygusal değerinin ilham verici rol oynadığının üzerinde durmaktadır. Kültürel mirasın ilham verici rolünün özellikle sanatsal yaratıcılıkla ilgili olması beklense de, yaratıcı ve özgün düşünceyi teşvik eden düşünce ve duyguları uyandırarak, bilimsel yaratıcılığa da ilham verebilmekte ve inovasyonu tetiklemektedir (Cerisola, 2018).
Cerisola’nın yaklaşımını ifade ettiği grafik çalışmasının makale kapsamında yorumlanmış hali Şekil 2’de sunulmuştur.
Kültürel mirasın, düşünürler ve sanatçılar için bir ilham kaynağı, inovasyon için bir tetikleyici olmasının yanı sıra, yaratıcı-kültür endüstrileri için bir itici güç olarak tanımlanması nedeniyle kültürel mirasın sürdürülebilirliği adına, bir sonraki bölümde, yaratıcı-kültür endüstrileri ile ilişkisi incelenmiştir.

Şekil 2. Kültürel mirasın yaratıcılık arabuluculuğunda kalkınmaya etkisi (Kaynak: Yeşim Doran Taş, Yüksek Lisans Tezi, 2019).Figure 2. The impact of cultural heritage on development mediated by creativity (Source: Yeşim Doran Taş, M.Sc. Thesis, 2019).

Şekil 2. Kültürel mirasın yaratıcılık arabuluculuğunda kalkınmaya etkisi (Kaynak: Yeşim Doran Taş, Yüksek Lisans Tezi, 2019). Figure 2. The impact of cultural heritage on development mediated by creativity (Source: Yeşim Doran Taş, M.Sc. Thesis, 2019).

Mirasın Korunması Kapsamında Kültürel Miras ve Yaratıcı Endüstriler İlişkisi

İçinde bulunduğumuz, post-endüstriyel, enformatik ve yaratıcı dönem, kültürel kurumların varlığının tüm bağlamını önemli derecede değiştirmiştir. Yaratıcı/Kültür endüstrisi kavramları bölgesel ölçekte yaygın olarak kullanılan araçlar haline gelerek endüstri-sonrası bilgi-temelli modern ekonomilerin önemli bileşenleri olmuşlardır. UNESCO’nun 2005 tarihli raporunda belirtildiği gibi kültürel çeşitliliği teşvik eden önemli kültürel kimlik araçları olarak küreselleşme stratejilerinde yer alan Kültürel mirasın kültürel ve yaratıcı endüstrilerle nasıl ilişkilendiğine dair farklı örnekler vermek mümkündür (UNESCO, 2005).

Endüstri bölgelerinin dönüşümü yerel yönetimler için öncelikli bir görev haline gelmekte ve yeni bir kalkınma dönemi yaşanmaktadır. Örnek olarak İngiliz Heritage Funds (2013), “Yeni Fikirlerin Eski Binalara İhtiyacı Vardır” mottosu ile koruma çalışmaları yürütmektedir. Heritage Funds, kırk yıl önce, Amerikalı kentsel tasarımcı Jane Jacobs’un “The Death & Life of Great American Cities” kitabında, “eski binalar”ın neden bu kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu belirtir. Amerikalı ekonomist Florida’nın Jacobs’ın görüşlerini de yazdığı “The Rise of the Creative Class” kitabında, miras bölgelerinin ve binaların ekonomik büyüme için önemini vurguladığının ve tarihi binaların doğrudan yaratıcı ekonomi içinde yer alan işletmeler için birincil konum olarak tanımladığının altını çizer. (Heritage Funds, 2013)

Kültürel miras, yaratıcı endüstriler ve çağdaş sanat için bir “sahne” yaratır, yaratıcı endüstriler için içerik sağlar ve markalaşır. Pek çok çağdaş sanatçı kültür mirası yapıları sergi alanı olarak kullanmaktadırlar. Bunlar arasında İngiltere’deki Blenheim Palace ve 18. yy’dan kalma Gibside Park Alanında gerçekleştirilen “Mapping Contemporary Art in the Heritage Experience” sergileri sayılabilir (Gibside Park, URL-1).

Yaratıcı ve kültür endüstrileri, kültürel mirasın sürdürülebilirliği için yenilik ve teknolojilerin oluşumuna katkı sağlayabilmektedirler. 1995 Dünya mirası ve UNESCO edebiyat şehri olan Edinburg’ta, “Edinburg Book Trail” mobil uygulaması bunlardan biridir. Uygulama kullanıcıların edebi miras hakkında bilgi edinebilme, bu yerler hakkında arama yapabilmelerini sağlamaktadır. İki medya şirketi ve Edinburg ve İskoçya’da edebiyat ve turizmi teşvik eden yerel bir yardım kuruluşu tarafından geliştirilmiştir (Edinburgh Book Trail, URL2.)

Resim 1. Edinburgh Book Trail Tanıtımı (URL-2).Image 1. Edinburgh Book Trail Introduction (URL-2).

Resim 1. Edinburgh Book Trail Tanıtımı (URL-2). Image 1. Edinburgh Book Trail Introduction (URL-2).

Resim 2. Edinburgh Book Trail Tanıtımı (URL-2).Image 2. Edinburgh Book Trail Introduction (URL-2).

Resim 2. Edinburgh Book Trail Tanıtımı (URL-2). Image 2. Edinburgh Book Trail Introduction (URL-2).

Bir diğer örnek olarak, 15 yıl kullanımın ardından 2019 yılında kapatılan Connected Earth sanal müzesi sayılabilir. British Telecom tarafından kurulan Connected Earth web tabanlı iletişim müzesidir. Bu müzede tarihi eserler, belgeler, görüntüler ve filmlerden oluşan zengin bir miras sanal ortama aktarılmıştır (Connected Earth, URL3)

Kültürel Mirası Yaratıcılık Arabuluculuğunda Değerlendirmek Üzerine Örnek Bir İnceleme: “Yaratıcı Kümelerde Teknolojik İnovasyon: Floransa’da Sanat Eserlerinin Lazer İle Korunması”
21. yüzyılın baskın küresel ekonomisinde üretim, giderek artan oranda emeğin ucuz olduğu, vergilendirme, enerji ve çevre gibi alanlarda maliyetlerin düşük olduğu bölgelere yönelmektedir. Yaratıcı endüstrilerin ise bu yönelimin dışında hareket ettiği görülür. Çünkü onları yönlendiren insan yeteneği ve içinde bulundukları sosyal ve kültürel çevre olmaktadır. Yer, topluluk ve lokasyon yaratıcı ekonomilerin gelişimi için hayati önem taşımaktadır. NESTA (National Endowment for Science, Technology and the Arts Foundation, 2010) “Yaratıcı Kümeler ve İnovasyon” Raporuna göre, yaratıcı endüstriler diğer sektörlerden daha fazla birbirine yakın olma eğilimindedir. Della Tore ve Cerisola’nın belirttiği gibi bu yakınlık sanatsal ve bilimsel yeteneklerin sinerjik etkileşimlerine yol açabilmekte ve tetiklenen özgün düşünce inovasyona neden olabilmektedir. (NESTA, 2010) 

Söz konusu örnek incelemesi, yaratıcı kümelenmelerin yerel inovasyona doğrudan katkısı konu alan bir analizdir. “Yaratıcı Kümelerde Teknolojik İnovasyon; Floransa Sanat Eserlerinin Korunumunda Lazer” inceleme çalışması Lazarretti, Capone ve Cinti tarafından 2010 yılında İtalya Floransa’da gerçekleştirilmiştir (Lazaretti, Capone ve Cinti, 2010)

Örnek inceleme bize, bir yandan Floransa’da bu buluşun yaratılışı sürecini diğer yandan da buna katkıda bulunan ana aktörler arasındaki ilişkiyi anlatır. Ekonomik ve kurumsal aktörler tarafından oluşturulmuş kültürel restorasyon kümelenmesinin, aynı zamanda yeni ürünler üretebilen yaratıcı bir küme haline gelişini inceleyen bu çalışma, makale kapsamında; “yaratıcılığa ilham kaynağı olarak kültürel miras” önermesine örnek olarak ele alınabileceği gibi, “yaratıcı ekonominin mirasın sürdürülebilirliğine etkisi” açısından da değerlendirilebilecektir. 

Kültürel miras varlıklarının restorasyonu ve temizliği için lazer uygulama metodları son yılların en başarılı gelişmelerinden biri olarak nitelenebilir. Ablatif lazerli teknolojik sistemler, atmosferik etkenlere ve zaman içindeki bozulmaya maruz kalan paha biçilemez sanat eserlerini temizleyebilir ve koruyabilir olduğunu tespit eden bu başarılı uygulama, kırk yıllık süreçte geliştirilip restoratörlerin kullanımına uygun hale getirilmiştir. Kırk yıllık süreçte geliştirilip restoratörlerin kullanımına uygun hale getirilmiş olan ablatif lazerli teknolojik sistemler, atmosferik etkenlere ve zaman içindeki bozulmaya maruz kalan paha biçilemez sanat eserlerini başarıyla temizleyebilir ve koruyabilir. Lazarretti, Capone ve Cinti’nin incelemesi, bu lazer yeniliği sürecine önemli bir katkı sağlayan Floransa’daki yaratıcı bir küme üzerinedir. Lazer teknolojinde son önemli adım sayılabilecek bu yenilik Lorenzo Ghiberti’nin “Gates of Paradise” isimli 8 ton ağırlığında, 5.2 metre yüksekliğinde, 3.1 metre genişliğinde ve 10 adet panelden oluşan başyapıtının restorasyonu sürecinde gerçekleşmiştir. (Resim 3, 4, 5)

Italya’nın Floransa kentindeki San Giovanni Vaftizhanesi’nde yer alan, Rönesans döneminin muhteşem eserlerinden biri olan bu anıt kapıların ikincisi 1402-1424, sonuncu set 1426-1452 yılları arasında Ghiberti tarafından yapılmıştır. 1943 yılına kadar Vaftizhane’de kalan kapılar daha sonra 2. Dünya Savaşı’nda zarar görmemesi için daha güvenli bir yere nakledilmiştir. Bruno Bearzi’nin restorasyon çalışması ardından 1948 tarihinde geri dönmüştür.(Resim 6)

Resim 3. Ghiberti Gates of Paradise, The Museo dell’Opera del Duomo (URL-2)Image 3. Ghiberti Gates of Paradise, The Museo dell’Opera del Duomo (URL-2) 

Resim 3. Ghiberti Gates of Paradise, The Museo dell’Opera del Duomo (URL-2) Image 3. Ghiberti Gates of Paradise, The Museo dell’Opera del Duomo (URL-2) 

Resim 4. Ghiberti Gates of Paradise, Lazer Koruma Uygulaması. (URL-3)Image 4. Ghiberti Gates of Paradise and Laser Protection Application (URL-3). 

Resim 4. Ghiberti Gates of Paradise, Lazer Koruma Uygulaması. (URL-3) Image 4. Ghiberti Gates of Paradise and Laser Protection Application (URL-3). 

Resim 5. Ghiberti Gates of Paradise, Lazer Koruma Uygulaması. (URL-4)Image 5. Ghiberti Gates of Paradise and Laser Protection Application (URL-4). 

Resim 5. Ghiberti Gates of Paradise, Lazer Koruma Uygulaması. (URL-4) Image 5. Ghiberti Gates of Paradise and Laser Protection Application (URL-4). 

Resim 6. Lazer ile temizleme aşaması, Opifico delle Pietre Dure (Kaynak, URL-4)Image 6. Laser Cleaning Step, Opificio delle Pietre Dure (URL-4)

Resim 6. Lazer ile temizleme aşaması, Opifico delle Pietre Dure (Kaynak, URL-4) Image 6. Laser Cleaning Step, Opificio delle Pietre Dure (URL-4)

1966 yılında yaşanan sel baskınının ardından 6 paneli yerinden çıkmış ve eser ciddi şekilde hasarlar almıştır. 1978 yılında Opificio delle Pietre Dure’nin şefi Umberto Baldini bazı testler yapmak için panellerden birini çıkarmıştır. 27 yıl sürecek restorasyon çalışması esnasında 1990’da kapı Opificio’ya aktarılmıştır ve yerine replikası konmuştur. 

Restorasyan süresince, İtalya’da koruma uzmanlarından sanat tarihçisi ve arşivcilere kadar, çeşitli alanlardan profesyoneller arasında benzersiz bir iş birliği yaşanmıştır. Ulusal Araştırma Konseyi Fizik Enstitüsü (CNR) bu çalışmada kilit önemde bir rol oynamıştır. Yıllarca süren deneylerden sonra, nihayetinde, kapının altın kısmında biriken çökeltileri çok hızlı yakan ve böylece üretilen ısının bronz yüzeylere yayılma süresini ortadan kaldıran yeni bir lazer oluşturarak panellerin nasıl çıkarılacağı sorununu çözmüşlerdir. 

Lazarretti, Capone ve Cinti’ye göre, bu durum, yerel ve uluslararası alanda ün kazanan, yaratıcı bir küme tanımlayan, bir dizi ekonomik, akademik ve kurumsal aktör tarafından, sanat şehirlerinin yaratıcı çevrelerinde geliştirilen başarılı bir teknolojik inovasyon örneğidir. Geleneksel bir sektörde yer alan bir restorasyon çalışması, tıbbi teşhis alanında yeni gelişen teknolojilerle birleşerek yeni fikirleri ve gelişmeleri yaratmıştır. Yenilikçi fikir, tesadüfen keşfedilen bir hologramdan başlayarak, bir lazer temizleme teknolojisiyle sona eren süreçte, tıbbi teşhis ve kültürel miras gibi birbiriyle doğrudan ilgili olmayan sektörler arasındaki çapraz ilişkiler yoluyla geliştirilmiştir. Bu ilişkiler ile oluşan inovasyon kültür mirası kapıyı oluşturan bileşenleri sökmeye gerek kalmadan onarmaya olanak veren bir “takım çalışması” yaratmıştır. (Lazaretti, Capone ve Cinti, 2010

Resim 7. Kapı Çerçevesi Lazer Temizliği (URL-6).Image 7. Door Frame Laser Cleaning(URL-6).

Resim 7. Kapı Çerçevesi Lazer Temizliği (URL-6). Image 7. Door Frame Laser Cleaning(URL-6).

Resim 8.  Rölyef, “Jacob an Esau”, Restorasyon (Kaynak, URL-7).Image 8. Relief, “Joseph at The Gates of Paradise”, Restoration (Source, URL-7).

Resim 8.  Rölyef, “Jacob an Esau”, Restorasyon (Kaynak, URL-7). Image 8. Relief, “Joseph at The Gates of Paradise”, Restoration (Source, URL-7).

 Bulgular ve Tartışma

Kültürel mirasın korunması kapsamında ele alınan örnek incelemede, yaratıcı ekonominin kültürel bir küme oluşturarak miras korumaya ilham kaynağı olduğu görülür. Bu küme, yaratıcı kümeye dönüşerek bilimsel ve sanatsal yeteneklerin bir araya gelişi ile oluşan sinerjileriyle, eleştirel bir düşüncenin doğması, 27 yıl süren ar-ge çalışmaları sonrasında inovasyonun gerçekleşerek, lazer teknolojisinin farklı bir alanda etkin kullanımına örnek teşkil etmiştir. Yaratılan teknoloji, yaratılma sürecini tetikleyen kültürel miras unsurunun korunmasını sağlamıştır.

Makale çalışması, araştırmanın “küreselleşme ekseninde kültürel mirasın korunmasına yaratıcılık arabuluculuğunda yenilikçi bir yaklaşım sağlanabilir mi?” ana sorusuna yanıt ararken, ilgili literatürde farklı disiplinlerde ele alınan “yaratıcılık”, “yaratıcı ekonomi” ve “yaratıcılık odaklı kalkınma” söylemlerini kültürel mirasın korunması alanında tartışmaktadır. 

Araştırma bulguları kapsamında, 21. Yüzyılda, kültürel miras varlıklarının ekonomik, tarihi, manevi, politik, eğitimsel, estetik ve sanatsal değerlerinin tarif edildiği ancak tüm bu değerler ile oluşacak kültürel mirasın etkisinin değerlendirilmesi fikri, yeni bir yaklaşımdır. Günümüzde miras politikaları yalnızca kültürel mirasın fiziksel yönlerinin korunmasına odaklanmak yerine somut olmayan bileşenlerine atfedilen değerler üzerinden yaklaşıma başlanmıştır. 2015 Avrupa için Kültürel Miras Sayımı kapsamında kültürel mirasın potansiyel etki alanları çalışması yapmıştır.  Bu çalışmaya yaratıcılık arabuluculuğuyla mirasın ekonomik kalkınmaya dolaylı katkısı olduğu görüşünü ortaya koyan Cerisola (2019)’nın yorumu da eklenmiştir.  

Şekil 3. Kültürel Mirasın Potansiyel Etki Alanları (CHCfE, 2015) Tablosuna Cerisola (2019) ‘nın yorumunun eklenmiş hali + CHCfE 2015 raporunda yer alan etki alanları * Cerisola’nın yorumlayarak eklediği etki alanları.Figure 3. Table of Potential Areas of Influence of Cultural Heritage (CHCfE, 2015) Including  Comments of Cerisola (2019) + Domains Covered in the CHCfE 2015 report * Domains Added by Cerisola.

Şekil 3. Kültürel Mirasın Potansiyel Etki Alanları (CHCfE, 2015) Tablosuna Cerisola (2019) ‘nın yorumunun eklenmiş hali + CHCfE 2015 raporunda yer alan etki alanları * Cerisola’nın yorumlayarak eklediği etki alanları. Figure 3. Table of Potential Areas of Influence of Cultural Heritage (CHCfE, 2015) Including  Comments of Cerisola (2019) + Domains Covered in the CHCfE 2015 report * Domains Added by Cerisola.

Kültürel mirasın etki alanları arasında yer alan yaratıcılık ve inovasyon yeni ve gelişmekte olan bir paradigmadır. Kültürel mirasın estetik ve duygusal değerlerinin yaratıcılık için ilham kaynağıdır. Bunun sonucunda öğrenme ve inovasyon için gerekli merak, özgün düşünce ve şüphecilik kabiliyetlerinin tetiklenmesiyle kalkınmaya dolaylı katkı sağlar.
Ek olarak, miras ve yaratıcılık karşılıklı ilişkisi kapsamında, kültürel mirasın yaratıcı endüstriler için de bir itici güç olduğu, bir yandan kültürel mirasın fiziki varlığı ve değerlerinden faydalanarak yaratıcı ekonomiye diğer yandan mirasın sürdürülebilirliğine katkısı bulgular arasındadır.
Bu tartışma konusunun örnek incelemesi olarak seçilen Lazarretti, Capone ve Cinti (2010) araştırması bulguları şu şekilde analiz edilebilir:  Küreselleşme ekseninde sürdürülebilir kalkınma adına kültürel mirasın korunmasının yaratıcılık arabuluculuğunda, yenilikçi bir yaklaşımla yeniden düşünülmesi önermesi Şekil 4’te şöyle ifade edilir:

Şekil 4. Gates of Paradise koruma çalışmasının yaratıcılık arabuluculuğunda değerlendirilmesi.Figure 4. Creativity mediated evaluation of gates of paradise conservation work.

Şekil 4. Gates of Paradise koruma çalışmasının yaratıcılık arabuluculuğunda değerlendirilmesi. Figure 4. Creativity mediated evaluation of gates of paradise conservation work.

Örnek olarak ortaya konan çalışma ışığında, kültürel mirasın yaratıcı endüstriler aracılığıyla bütünsel yaklaşımla korunmasının mümkün olduğu önermesi Şekil 5’te şöyle ifade edilir:

Şekil 5. Gates of Paradise koruma çalışmasının yaratıcı endüstri ile ilişkisi ekseninde değerlendirilmesi.Figure 5. Evaluation of the Gates of Paradise Conservation Study in Terms of its Relationship with the Creative Industry.

Şekil 5. Gates of Paradise koruma çalışmasının yaratıcı endüstri ile ilişkisi ekseninde değerlendirilmesi. Figure 5. Evaluation of the Gates of Paradise Conservation Study in Terms of its Relationship with the Creative Industry.

Sonuçlar

Makale çalışmasında, kültürel mirasın bütünsel korunmasının yeniden düşünülmesi önermesi ile kültürel mirasın, yeni bir araç olarak yaratıcılık arabuluculuğuyla, direk ve dolaylı yollarla sürdürülebilir kalkınmaya “nasıl” katkısı olabileceği ve yaratıcı endüstrilerle “nasıl” bir ilişkisi olduğu sorgulanmıştır. 

Kültürel mirasın ilham verici etkisi üzerinden yaratıcılık üretici olduğu, bilimsel ve sanatsal yaratıcı yeteneklerinin sinerjisinin, eleştirel ve özgün düşünceyi geliştirdiği, bu sayede yaratıcılığın inovasyonun itici gücü hale geldiği, bunun da kalkınmaya dolaylı bir katkı sağladığı, ayrıca, kültür ekonomisinin merkezinde yer alan yaratıcı endüstriler aracılığıyla yaratıcılığın mirasın bütünsel korunması ve sürdürülebilir kalkınmaya ulaşılması adına etki yarattığı sonuçlarına varılmıştır.

Örnek inceleme sonucunda kültürel miras, yaratıcılık, inovasyon ve koruma ilişkisinin gerek sürdürülebilir kalkınma hedeflerini yerine getirmekte gerekse kültürel mirasın sürdürülebilirliğini sağlamakta döngüsel bir yapıda ve çok katmanlı olduğu sonucuna varılmıştır. (Şekil 6) 

Şekil 6. Örnek incelemenin makale araştırma sorusu kapsamında değerlendirilmesi (Kaynak, Yeşim Doran Taş, 2019).Figure 6. Evaluation of the Case Study within the Scope of the Article Research Question (Source, Yeşim Doran Taş, 2019).

Şekil 6. Örnek incelemenin makale araştırma sorusu kapsamında değerlendirilmesi (Kaynak, Yeşim Doran Taş, 2019). Figure 6. Evaluation of the Case Study within the Scope of the Article Research Question (Source, Yeşim Doran Taş, 2019).

Kültürel küreselleşme ve kültür ekonomisi, homojen ve hegomonik yapısıyla kültür kavramının özerkliği için bir tehdit oluşturma kapasitesine sahiptir. Ancak kültürel ifadelerin çeşitliliği, otantik ve özgün kültürel kimlikler ve kültürel miras değerleri aracılığıyla kültürün sürdürülebilirliğine olumlu yönde etki ederler. Burada kırmızı çizgiler, mirasın korunması anlayışının yeniden düşünülmesi gerekliliği kapsamında çizilebilir. Bunun için de multidisipliner yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Kültürel mirasın korunması ile ortaya çıkacak potansiyeller, kültür, ekonomi, bilim ve eğitimi bir araya getiren yaratıcı ekonomi içinde özel bir öneme sahiptir. 

Kültürel kimlik, çeşitlilik, bellek ve miras noktasından hareketle geliştirilecek yaratıcı endüstriler sürdürülebilir kalkınma için bir araç olacaktır. Yaratıcılık arabuluculuğuyla desteklenen bu endüstrinin var olması ve geliştirilmesi için eğitim ayrıca önemli bir alan olarak değerlendirilmelidir. 

Konunun merkezinde konumlanan kültür, miras ve yaratıcılık kavramlarının ölçülebilirliğinin sağlanması için yeni değerler kümeleri oluşturulması, insani kalkınma anlayışının benimsenmesi, eğitimin yaratıcılık odaklı kalkınma politikalarına entegrasyonu ve tüm bunlar için, disiplinlerarası ve disiplinler-ötesi çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Kaynaklar

  • Cerisola, S., (2018). A new perspective on the cultural heritage– development nexus: the role of creativity. Journal of Cultural Economics (https://doi.org/10.1007/s10824-018-9328-2) (Erişim Tarihi: 2019)
  • CHCfE. (2015). Avrupa için Kültürel Miras Sayımı Raporu. CHCfE Consortium ISBN 978-83-63463-27-4. The Culture Programme of the European Union. 58. (https://www.europanostra.org/our-work/policy/cultural-heritage-counts-europe) (Erişim Tarihi: 2020)
  • Council of Europe. (2005). Council of Europe Framework Convention on the Value of Cultural Heritage for Society. Council of Europe Treaty Series – No. 199. Faro, 27.X.2005
  • Council of Europe. (2012). Communication from The Commission to The European Parliament, The Council, The European Economic and Social Committee and The Committee of The Regions—Promoting cultural and creative sectors for growth and jobs in the EU. (https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/ALL/?uri=CELEX:52012DC0673 (Erişim Tarihi: 2019)
  • Della Torre, S. (2010). Economics of planned conservation. In M. Mälkki & K. Schmidt-Thomé (Eds.), Integrating aims—Built heritage in social and economic development. Aalto University School of Science and Technology. (http://www.hs-intl.com/wp-content/uploads/2016/10/isbn97895260328 49.pdf.) (Erişim Tarihi: 2019)
  • Feilden, B. (2003). Conservation of Historic Buildings, London; Boston: Butterworth Scientific
  • Florida R.L. (2002). The rise of the creative class and the transforming work, leisure, community and everyday life. New York, N.Y.: Basic Books.
  • Grazuleviciute-Vileniske I. (2006). Cultural Heritage in the Context of Sustainable Development. Environmental research, engineering and management. o. 3 (37), ISSN 1392-1649, 74-76. (https://www.researchgate.net/publication/228466259_Cultural_Heritage_in_the_Context_of_Sustainable_Development) (Erişim Tarihi: 16.06.2019)
  • Heritage Funds. (2013). Heritage Lottery Fund “New ideas need old building” Report. (https://www.heritagefund.org.uk/sites/default/files/media/research/new_ideas_old_buildings_2013.pdf) (Erişim Tarihi: 2019)
  • Jurene S., Jureniene V. (2017). “Creative Cities and Clusters”, Transformations in Business & Economics, Vol. 16, No:2 (41), 214-234. (https://www.researchgate.net/publication/319077879_Creative_cities_and_clusters) (Erişim Tarihi: 2019)
  • Lazaretti L., Capone F., Cinti T. (2010). Technological innovation in creative clusters. The case of laser in conservation of artworks in Florence, IERMB Working Paper in Economics, nº 10.02. (https://www.researchgate.net/publication/46776506_Technological_innovation_in_creative_clusters_The_case_of_laser_in_conservation_of_artworks_in_Florence) (Erişim Tarihi: 2020)
  • NESTA. (2010). National Endowment for Science, Technology and the Arts Foundation (https://media.nesta.org.uk/documents/creative_clusters_and_innovation.pdf) (Erişim Tarihi: 2020)
  • Rypkema, D. (1999). Culture, Historic Preservation and Economic Development in the 21st Century. Leadership Conference on Conservancy and Development, Yunnan Province, China (http://www.columbia.edu/cu/china/DRPAP.html) (Erişim Tarihi: 2019)
  • UNCTAD. (2010). Creative Economy: A Feasible Development Option. Creative Economy Report 2010 UNCTAD, 8. (https://unctad.org/en/Docs/ditctab20103_en.pdf) (Erişim Tarihi: 2019)
  • UNCTAD. (2013). One Goal: Prosperity for All. UNCTAD Annual Report 2013. (https://unctad.org/en/PublicationsLibrary/dom2014d1_en.pdf.) (Erişim Tarihi: 2019)
  • UNCTAD. (2008). The Challange of Assesing the Creative Economy: towards Informed Policy-making. Creative Economy Report 2008 UNCTAD/DITC/2008/2 (https://unctad.org/en/Docs/ditc20082cer_en.pdf) (Erişim Tarihi: 2019)
  • UNCTAD. (2008). Secretary-General’s high-level panel on the creative economy and industries for development. Pre-conference event, Geneva, 3. (https://unctad.org/en/Docs/tdxiibpd4_en.pdf) (Erişim Tarihi: 2019)
  • UNESCO. (2005). Understanding creative industries: cultural statistics for public policy making. (https://www.americansforthearts.org/sites/default/files/pdf/2015/international/UNESCO_Understanding_Creative_Industries.pdf.) (Erişim Tarihi: 2019)
  • UNESCO. (2009). The UNESCO Framework for Cultural Statistics 2009, UNESCO Institute for Statistics; ISBN 978-92-9189-075-0 Ref: UIS/TD/09-03. 20-24.
  • UNESCO. (2010). Policy guide to develop cultural and creative industries. ISBN 978-92-3-304190-5). (http://www.unesco.org/new/en/culture/themes/cultural-diversity/cultural-expressions/tools/policy-guide/) (Erişim Tarihi: 2019)
  • UNESCO. (2011). Culture: a Bridge to Development. UNESCO Office in Venice 2011 (http://www.unesco.org/new/en/venice/culture/culture-a-bridge-to-development/) (Erişim Tarihi: 2019)
  • URL-1 Mapping Contemporary Art in Heritage. Gibside Park. (https://www.nationaltrust.org.uk/gibside/features/contemporary-art-at-gibside) (Erişim Tarihi: 2019)
  • URL-2 (https://creativech-toolkit.salzburgresearch.at/case_study/edinburgh-book-trail-exploring-the-literary-heritage-of-a-world-heritage-city/) (Erişim Tarihi: 2019)
  • URL-3 (https://www.worldhistory.org/image/12766/ghibertis-gates-of-paradise-florence/) 
  • URL-4 (https://nortonsandblasting.com/laser-restoration-and-conservation-pictures/)
  • URL-5 (http://www.thehistoryblog.com/wp-content/uploads/2013/12/Restoring-north-door-of-baptistry.jpg)
  • URL-6 (https://www.design.upenn.edu/historic-preservation/events/laser-cleaning-italian-case-studies)
  • URL-7 (https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Lorenzo_Ghiberti-Joseph-The_Gates_of_Paradise-Original-Museo_dell%27Opera_del_Duomo.jpg)
  • URL-8 (https://www.smithsonianmag.com/arts-culture/the-gates-of-paradise-174431341/) (Erişim Tarihi: 2019)
  • URL-9 (https://www.smithsonianmag.com/arts-culture/the-gates-of-paradise-174431341/) (Erişim Tarihi: 2019)
  • URL-10 (www.icomos.org/charters/nara-e.pdf) (Erişim Tarihi: 2019)