Kırılgan Kentlerle İdare Etmeyi Bırakmalıyız

M. Batu Kepekcioğlu, Dr. Mimar

1999 Marmara depreminde resmi can kaybı 18.000 civarı, benim bu yazıyı kaleme aldığım tarihte ise Kahramanmaraş merkezli Güneydoğu depreminde açıklanan rakam 40.000 civarında. Bu rakamlar geçen 24 senede vergilerin, afet yasalarının, kentsel dönüşümün, yönetmeliklerin, denetimin, cezaların ne kadar uygulanıp ne kadar uygulanmadığını apaçık gösteriyor. Bütün bunların uygulanması gerekiyor çünkü depremle mücadelede en temel strateji yıkılmayacak binalar ve kentler yapmak olmalı. Ama biz bunları yapmadık; şimdi ne yapmalıyız, derseniz, acilen mevcut yapı stoğunda kamusal, özel, tüzel demeden zayıf binaları tespit ettikten sonra yıkmalı, güçlendirilebilecek olanları ise güçlendirmeliyiz. Vatandaşların finansal kaynağı yoksa, yerel veya merkezi yönetimden talep etmeli, bu da olmuyorsa uzun vadeli-düşük faizli borçlanma gibi yollarla binaların yenilenmesi için modeller geliştirilmeli. En son çare ise deprem olmasını beklemeden daha dayanıklı kentlere taşınmak. Çünkü yaşadığımız bina sağlam olsa bile bütün kent yıkıldığında vatandaş olarak çözemeyeceğimiz sorunlar bizi bekliyor olacak.

O yüzden en yakın zamanda elimizdeki kırılgan kentlerle idare etmeyi bırakıp kentlerimizi deprem de dahil olmak üzere seller, küresel ısınma, kıtlık, susuzluk, orman yangına dayanıklı hale getirmek için yatırım yapmaya başlamalıyız; yoksa ne olacağını yakın zamanda Hatay başta olmak üzere 10 ilde çok acı bir şekilde gördük.