Zeytin ağaçlarıyla çevrili kırsal bir alanda yer alan, Studio Evren Başbuğ Architects tasarımı Kınık Olive, ilk bakışta etrafındaki doğa ile zıt ilişki kuran keskin geometrik formu nedeniyle yabancı görünse de cephe tasarımı ve ölçeği ile çevresi içinde çözünüyor, peyzajın bir parçası haline geliyor.

İzmir’in çeper kuzey ilçelerinden Kınık’ta bir tarımsal kalkınma kooperatifinin kullanımı için Stüdyo Evren Başbuğ tarafından tasarlanan, günlük 80 ton zeytin işleme ve 20 ton zeytinyağı üretim kapasitesi olan küçük ölçekli endüstriyel tesis, Kasım 2023 itibariyle hizmete girmiş. İhtiyaç programındaki teknik ve ıslak hacimler haricinde tek mekan olarak planlanan yapı, yükseltilmiş bir platform üzerinde çelik taşıyıcı sistem olarak tasarlanmış. Mevcut zeytin ağaçlarının arasında kırsal bir peyzaj içerisinde bulunan yapının, ters eğimli çatı formuyla ve bu formun cephe düzenine yansıyan sert açılarıyla çevresindeki benzer işlevli tesislerden ayrışması öngörülmüş.
Cephe ve çatı yüzeyleri için seçilen galvaniz trapez kaplama panelleri, günün farklı saatlerinde farklı açılardan vuran güneş ışınlarının, gökyüzünün ve etrafındaki zeytin ağaçlarından oluşan yoğun bitkisel peyzajın renklerini yansıtıyor. Bu sayede yapı, ilk bakışta çevresine yabancı ve uyumsuz gibi görünen formuna rağmen kırsal peyzajın içinde çözünüyor, renk ve doku anlamında şeffaflaşıyor ve bazen neredeyse ortadan kayboluyor.
İşlevin gerektirdiği mekanın en basit ve maliyetsiz biçimde inşa edilmesi talebi öncelikli tasarım kriteri olarak belirlenmiş. Bu sebeple, yapıda iç mekanda ve dış mekanda kullanılan malzeme çeşitliliği oldukça sınırlı tutulmuş. İmalatların büyük bir kısmı için yerel işgücünden faydalanılmış. Tesis, aynı kooperatifin ilçedeki diğer yatırımı olan süt işleme tesisi ile birlikte yakın çevredeki üreticinin ürünlerini yerelde işleyip son kullanıcıya katma değerli ürünleri daha uygun koşullarda sunmalarını sağlayarak yerel döngüsel ekonomiye katkı sağlamayı hedefliyor.