Penelas Architects tarafından İspanya’da tasarlanan Kimya ve Mikrobiyoloji Laboratuvarı, teknoloji ve geleneksellik arasında bağ kurarken gözenekli dış cephe tasarımı ve ışık bacası ile dikkat çekiyor.

Kimya ve Mikrobiyoloji Laboratuvarı, son derece karmaşık tesislerle sahip analiz laboratuvarına ev sahipliği yapıyor. Bu tesisler, kullanımda yüksek işlevsel verimliliğe ihtiyaç duyuyor. Bu verimlilik, gelişmiş bir imajla birleşerek ziyaretçilerin duygularını uyandırmayı amaçlıyor. Yapı belirgin bir post-endüstriyel estetik karakter sunuyor. Gözenekli cephesi yapının çevresini filtrelemesini ve kendi iç peyzajını oluşturmasını sağlıyor.

Yapının dış tasarımı yüksek hızlı trenlerin yüksek teknolojisine, Büyükelçiler Salonu’nun üçgen kubbesine ve Sevilla’daki Alcázar’da bulunan geçiş mekanlarına dayanıyor. Yapı, teknolojinin geleneklerle diyaloğunu ve bugünün gelecekle ilişkisini yansıtmayı amaçlıyor.

Kırıklı tasarım sayesinde çift cephe oluşturularak yapının gölgelendirmesini sağlanıyor. Parametrik hesaplama sistemleri ile iç cam kabuk ve çok delikli alüminyum dış kabuk tasarlanmış. Bu iki bina kabuğu arasında, kuzeyde büyük deliklerle daha geçirgen; batıda küçük deliklerle daha opak; doğuda değişken deliklerle sabah güneşinden yararlanmak ve güneyde laboratuvar tesislerinde opak bir etki yaratmak için bir ışığı farklı niteliklerde dağıtan bir boşluk yaratılmış. Değişken bir geometriye sahip olan dış kaplamadaki delikler ışığı değiştirerek ve bulanıklaştırarak daha özel bir iç mekan yaratıyor.

İç mekandaki cam kabuklar ise laboratuvarları çevreliyor. İç mekan, üst üste bindirilmiş mekansal katmanlardan oluşuyor. Bu mekanlar ve hacimler genişleyerek ve üst üste binerek mekansal bir karmaşıklık yaratıyor. Büyük ve merkezi olan heykelsi merdiven, ışık bacasından gelen ışıkla beraber yapının iç atmosferini oluşturuyor. İç mekanlar, ışık bacasından süzülen güneş ışığı ile aydınlatılıyor. Bu sayede ışık ve gölge oyunu yaratılıyor. Optik konfora sahip güzel ve gizemli mekanlar ortaya çıkıyor.

Avlunun boşluğu üzerindeki bir rampa-köprü, yapının zemin katına erişim sağlıyor. Yapı hafiflik hissiyatı bırakarak yükseliyor. Büyük bir konsolla asılı dururken İslami Batı mimarisinde sıkla görüldüğü gibi gökyüzünün ve peyzajın süzülmesini sağlayan bir eşik alanı bırakıyor.

Yapı laboratuvarın işleyişi için gerekli olan alanlara sahip, iç kısımda geniş açıklıklara izin veren, betonarme ve çelikten oluşan büyük sofistike bir yapı olarak tasarlanmış. Yapının ifadesini ve konseptini geliştirmek amacıyla yapıda beton, çelik, cam ve alüminyum malzemeleri kullanılmış.