Kentsel Sit Alanında Koruma Projesi Önerisi: Çatalca Kaleiçi Mahallesi
Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller
Arş. Gör. Melik Efeoğlu
Korunması gereken kültür varlıklarının neler olduğu ve korunmaları için gereken müdahalelerin nasıl olması gerektiği, geçmişten günümüze kadar sorgulanmış ve çeşitli çözümler üretilmeye çalışılmıştır. Koruma, süreç içerisinde tekil obje-eser ya da yapı ölçeğinden, fiziksel ve sosyal çevrenin de dahil edildiği bir alana ve eyleme dönüşmüştür. Günümüzde belirli bir dönemin kentsel ve mimari düzenini, yapım tekniklerini, sosyal yaşamını açıklayan, kısacası kültürel birikimlerin belgesi olarak kabul edilen tarihi çevrelerin bütüncül korunmaları söz konusudur (ICOMOS, 1975). Hem çağdaş yaşamın ilgi odağı hem de toplumların nesnel tarihini oluşturan yaşanmışlıklara sahip kültürün mekansal belgeleri olan tarihi çevrelerin korunmaları ve gelecek nesillere anlamlarını yitirmeden aktarılmaları gerekmektedir. Bazı toplumlarda korunması gereken kültür varlıklarına karşı tutumlar her zaman istenilen hassasiyette/olumlu yönde olmamıştır. Tarihi çevrelerin özgünlüğüne zarar verecek ve geri dönüşü olmayan hatalara sebep olacak niteliksiz kullanıcı müdahalelerinin önüne geçebilmek amacıyla tarihi çevrelerin yasal olarak koruma altına alınmaları önemlidir.
Çatalca’nın Kaleiçi Mahallesi, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 08.01.1983 tarih ve 14541 sayılı kararı ile Kentsel Sit Alanı olarak ilan edilmiştir (Resim 1). 1/5000 ölçekli Çatalca Kaleiçi Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ise 16 Mayıs 2018 tarihinde İBB Meclisi’nde oy birliğiyle kabul edilmiştir. Ancak, Kaleiçi Mahallesi’nde günümüze kadar kapsamlı ve bütüncül bir koruma çalışması/uygulaması ya da planlaması yapılmamış, gerçekleştirilen çalışmalar tekil yapı ölçeğinin ötesine geçememiştir. Kentsel sit alanı ilan edildikten sonra geçiş dönemi yapılaşma koşulları ile uygulamaların yapıldığı Çatalca Kaleiçi Mahallesi’nde günümüzde çeşitli koruma sorunları mevcuttur.
Kaleiçi Mahallesi Koruma Projesi
Farklı dönemlere ait sivil ve anıtsal mimarlık mirasına sahip Kaleiçi Mahallesi, yaklaşık olarak 2.500 yıllık bir geçmişi olan Çatalca’nın en eski yerleşim yerlerinden biridir (Avcı, 1994; Ayyıldız; Çatalca, 1998; Ekicigil, 1983; Gökçen, 1994). 1983 yılında kentsel sit alanı olarak ilan edilen ve kağıt üzerinde koruma altına alınan mahallenin tarihi dokusunda çeşitli bozulmalar olsa da bölgede yapılacak kapsamlı ve etkin koruma faaliyetleri ile Kaleiçi Mahallesi’nin özgün mirasının gelecek nesillere aktarılması mümkündür. Tarihi ve kültürel öneme sahip alanların korunmasının en önemli aracının planlama olduğu ve etkin bir korumanın ancak planlama ve uygulama ile sağlanacağı kuşkusuzdur. Tarihi çevrelerde gerçekleştirilecek planlama ve uygulama çalışmalarının ilk basamağını da şüphesiz tespit ve belgeleme çalışmaları oluşturmaktadır. İTÜ bünyesinde on beş yüksek lisans öğrencisi ile gerçekleştirilen bu çalışmada, Kaleiçi Mahallesi’nin ana arterini oluşturan Topuklu Caddesi üzerinde dört farklı alan belirlenmiştir. Belirlenen alanlardaki tespit ve belgeleme çalışmalarının birbirinden ayrılması ve yapılan çalışmaların sınıflandırılması için bu alanlar, gerçekleştirilen çalışma kapsamında farklı isimlerle adlandırılmışlardır. Bu bağlamda, ticaret işlevinin yoğun olduğu birinci çalışma bölgesi “Ticaret Aksı” olarak; Kaleiçi Mahallesi’nin merkez noktasında yer alan ve bir meydan oluşumuyla göze çarpan ikinci çalışma bölgesi ise “Kaleiçi Mahallesi Meydanı” olarak adlandırılmıştır. Çalışma alanında belirlenen üçüncü bölgenin en baskın yapısı Çatalca Surları olduğu için ve dördüncü alanda da Topuklu Çeşmesi bir odak noktası oluşturduğu için bu alanlar da sırasıyla “Çatalca Surları ve Çevresi”, “Topuklu Çeşmesi ve Çevresi” olarak adlandırılmışlardır.
1. Ticaret Aksı
Topuklu Caddesi ile Cevdet Barın Caddesi’nin kesiştiği noktadan başlayan çalışma bölgesinde, kültür varlığı niteliğindeki ahşap ve yığma kagir yapılar ile dokuya uyumsuz betonarme apartman blokları bulunmaktadır. Çalışma alanında mevcut durumun tespiti için, çevresel değer, fonksiyon, yapım sistemi ve malzeme, kat sayısı, tescil ve mülkiyet durumu olmak üzere toplam altı farklı analiz yapılmıştır (Şekil 2). Toplam 48 yapının bulunduğu çalışma alanında, on bir tescilli yapı, yedi tescilli parsel yer almaktadır. Tescilli yapılardan sadece yedisi geleneksel malzeme ve yapım tekniğiyle günümüze ulaşmıştır. Geriye kalan dört yapı ise betonarme olarak inşa edilmiş “rekonstrüksiyon” yapılardır. Çalışma alanındaki yapılar genel olarak üç farklı işlevle kullanılmaktadırlar: Yapıların on beşi konut, altısı ticaret işlevine sahip olup bunlara ek olarak on dokuz yapının zemin katları dükkan, üst katları konut olarak kullanılmaktadır. Ticaret ve konut işlevinin dışında, çalışma alanındaki üç yapı da kültürel etkinlikler için işlevlendirilmiştir. Bu üç yapıdan ikisinin özgün durumda konut, birinin de taverna olduğu bilinmektedir. Özgün işlevinde konut olarak kullanılan yapılardan biri günümüzde “Çatalca Kültür Evi”, taverna yapısı ise “Mübadele Müzesi” olarak kullanılmaktadır.
Vaziyet planı üzerinden yapılan tespit çalışmalarının dışında, çalışma alanındaki yapılarda gerçekleştirilecek müdahalelerin boyutunu belirlemek için sokak siluetleri de kullanılmıştır. Böylece mevcut durum hem plan hem de cepheler üzerinden değerlendirilmiş ve gerekli müdahale önerileri getirilmiştir.
Çalışma alanındaki kültür varlığı yapılarının iki grup halinde basit ve kapsamlı onarımlarının yapılması gerekmektedir. Özellikle 46 ada 9 parselde ve 131 ada 1 parselde yer alan yapılar için kapsamlı onarım şarttır. Bu iki yapı dışındaki kültür varlığı yapıların basit onarımlarla mevcut durumlarının iyileştirileceği öngörülmektedir. Kültür varlığı olmayan ve dokuya uyumsuz yapılar için farklı müdahaleler önerilmektedir. Gabarisi fazla olan yapılarda kat eksiltme, niteliksiz kapı/pencere doğramalara sahip yapılar için dokuya uygun doğramaların kullanılması, görsel kirlilik oluşturan her türlü dış ünitenin kaldırılması bu müdahalelerin başında gelmektedir. Ayrıca, Ticaret Aksı boyunca dokuya uygun tek tip tabelaların asılması ve betonarme yapıların cephe renginin birbirine ve tarihi dokuya uyumlu hale getirilmesi önerilmiştir.
2. Kaleiçi Mahallesi Meydanı
Kaleiçi Mahallesi’nin merkezi sayılabilecek bir bölgeyi kapsayan çalışma alanı, “Ticaret Aksı” bölgesinin kuzeyinde başlayıp, Topuklu Caddesi ile Kale Sokak’ın birleştiği yerde sonlanmaktadır. Çalışma alanı içinde, rekonstrüksiyon bir yapı olan Kaleiçi Camisi ile tarihi çevrenin niteliğini artıran tarihi bir konak, bir han yapısına ait özgün beden duvarları, tarihi bir çeşme ve anıtsal bir çınar ağacı bulunmaktadır. “Ticaret Aksı” bölgesinde olduğu gibi bu çalışma alanında da vaziyet planı üzerinden altı farklı analiz yapılmıştır (Şekil 5). Toplam 41 yapının bulunduğu çalışma alanında geleneksel malzeme ve yapım tekniğiyle inşa edilmiş yedi yapı dışında tüm yapılar betonarme olarak inşa edilmişlerdir. Altı tescilli yapının ve üç tescilli parselin yer aldığı alanda, konut, ticaret ve eğitim yapısına ek olarak bir dini yapı ve bu yapılara hizmet eden müştemilatlar mevcuttur. Yapıların yirmisi konut, on ikisi müştemilat, ikisi ticarethane, biri cami, biri de okul olarak kullanılırken geriye kalan beş yapıda herhangi bir kullanım yoktur.
1/1000 ölçekli vaziyet planı üzerinden yapılan tespitler ve 1/200 ölçekli siluetler değerlendirildiğinde çalışma alanı içerisindeki kültür varlığı yapılar ile dokuya uyumsuz betonarme yapılar için farklı müdahalelerin yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Alandaki kültür varlığı yapıların tamamı tescillidir. Ancak bu yapılardan sadece Kaleiçi Camisi’nin yapısal bir problemi yoktur. Geriye kalan beş tescilli konut yapısının esaslı onarıma ihtiyacı vardır. Dokudaki uyumsuz ve tarihi çevrenin niteliğini olumsuz yönde etkileyen betonarme yapılarda, kat eksiltme, cephede tadilat gibi düzenlemelerin yapılması önerilmektedir.
3. Çatalca Surları ve Yakın Çevresi
Kaleiçi kentsel sit alanının kuzeydoğusunda, Karadeniz Caddesi, Topuklu Caddesi ve Kale Sokağı arasında kalan, geçmişi 6. yüzyıla uzanan Çatalca Surları bölgenin en önemli kültürel miras alanlarından biridir. Günümüze ulaşan sur duvarları ve iki burcun dışında, çevresindeki peyzaj alanı da Çatalca’nın tarihi dokusuna önemli katkılar sunmaktadır. Çatalca Surları, batıda Topuklu Çeşmesi ve Meydanı ile güneyde ise Kaleiçi kentsel sit alanının kültür varlığı yapılarıyla çevrelenmiştir. Surların kent içindeki konumu hem kentsel sit alanı için bir sınır hem de bir kesişim noktası oluşturmaktadır.
Dirimtekin (1964), Çatalca surlarının kesin olarak hangi tarihte inşa edildiğinin net olmadığını, hatta Fatih’in ordusu İstanbul’u kuşatmak için ilerlediği zaman alınan son Bizans kaleleri arasında isminin geçmediğini aktarır. İlk yerleşim yerini çevreleyen surların kuzey ve doğu kısımlarının büyük bir kısmı günümüze kadar ulaşmıştır. Surun Karadeniz Caddesi’ne paralel olarak uzanan kuzey bölgesinde ve doğu tarafında yer alan dikdörtgen planlı burçlar sura ait özgün kalıntılardır (Bildirici, 2017).
Başta Çatalca surları olmak üzere yakın çevrenin de dâhil edildiği tespit çalışmaları sonucunda, surların dışında herhangi bir yapının ya da parselin tescilli olmadığı anlaşılmıştır. Toplam 41 yapının yer aldığı çalışma alanında üç yapı yığma yapım tekniği ve taş malzeme ile geriye kalan yapılar ise betonarme olarak inşa edilmiştir. Genel olarak strüktürel açıdan problemi olmayan yapıların tamamına yakını konut olarak kullanılmakta olup konut işlevinin dışındaki üç yapı müştemilat işlevine sahiptir.
Çatalca surlarını özgün yapısına zarar vermeden korumak ve bu kültür mirasını gelecek kuşaklara aktarmak için çeşitli müdahale kararları alınmış ve çözüm önerileri geliştirilmiştir. Sur duvarı referans alınarak oluşturulan çekme hattıyla surun silüetini ve bölgenin karakterini bozan tüm yapıların kaldırılması ve sura hem estetik hem de yapısal açıdan zarar veren tüm kullanımların sonlandırılması alınan müdahale kararlarının başında gelmektedir. Kentin ticari merkezini oluşturan bölgenin bu alanda kentsel bir boşlukla karşılanması ve ayrıca, sur bölgesine ve kente değer katan kamusal bir mekânın tasarlanması bu alan için getirilen önerilerin temelini oluşturmaktadır. Alanı kuzeyden ve doğudan çevreleyen geniş araç yolunun bölgeye getirdiği olumsuz etkinin yeşil bir bantla giderilmeye çalışılması önemlidir. Bu çalışma alanında sur duvarı beş farklı bölgeye ayrılarak değerlendirilmiştir. Önerilen etkinlik alanları ve sergi birimleriyle Kaleiçi kentsel sit alanının tanıtımını sağlayacak olan sur ve çevresinin bölgenin turizm faaliyetlerine olumlu katkılar sunması umulmaktadır.
1 Numaralı Bölge: Ticaret Aksı bölgesinden gelen yayalaştırılmış yolu karşılayan bu bölgede bir kentsel boşluk tanımlanmıştır. Bu boşluğu oluşturan gösteri alanı ve meydan işlevsel olarak bölgeye hizmet etmesinin yanı sıra, bölgeyi gezen insanların suru ve burçlarını algılamasına katkı sağlamaktadır. Hem burç içinde düzenlenen gezinti alanı hem de sur dışında düzenlenen etkinlik alanı bu bölgenin kentle bütünleşmesine olanak sağlamıştır.
2 Numaralı Bölge: Yerinde korunan mevcut konutlarla sur duvarları arasına bir kafeterya ve sergi biriminin tasarlanması önerilmiştir. Bu iki birimin önünde düzenlenecek etkinlik alanıyla beraber açık oturma alanları ve açık sergi düzeni düşünülmüştür. Sur duvarının bir arka plan unsuru olarak kullanılması buradaki kamusal mekânın değerini artıracaktır.
3 Numaralı Bölge: Bu bölgede, tarihi surun ve Kaleiçi mahallesinin kültürel miras kimliğinin ön plana çıkarılması hedeflenmiştir. Alanın kuzeyinden ve doğusundan geçen araç yolu ile sur arasındaki kot farkı ve çevresindeki yeşil bant, surların önünde büyük bir boşluğun oluşmasını sağlamıştır. Surun doğu kolundaki özgün kagir merdivenin de tasarıma dahil edilmesiyle burada bir seyir terası tasarlanmıştır. Sur duvarının özgünlüğüne zarar vermeyecek şekilde tasarlanan seyir terasıyla, gelen ziyaretçilerin hem suru hem de Kaleiçi kentsel sit alanını daha iyi algılamaları amaçlanmıştır.
4 ve 5 Numaralı Bölgeler: Geçici sergi, etkinlik gibi organizasyonların düzenlenebilmesi amacıyla tasarlanmış bölgelerdir. Bu alanların sur dışıyla bağlantısının kurulabilmesi için mevcut sur duvarındaki boşlukların tamamlanmayarak yalnızca konservasyonlarının yapılması önerilmiştir. Bu alanlarda kalıcı herhangi bir etkinlik elemanı düşünülmemiştir. Belirli zamanlarda sökülüp takılabilen seyyar elemanlarla ihtiyacın giderilmesi önerilmektedir.
- Topuklu Çeşmesi ve Yakın Çevresi
Kaleiçi kentsel sit alanının kuzeyinde yer alan çalışma bölgesi 19. yüzyılda inşa edilmiş Topuklu Çeşmesi’nin yakın çevresini kapsamaktadır. Çalışma alanı içerisinde altı tescilli yapının yanı sıra 35 yeni yapı bulunmaktadır. Bu yapılardan üçü ticaret işlevine sahip iken, diğer üçü müştemilat, yirmi biri konut, geriye kalanlar ise herhangi bir güncel işlevi olmayan yapılardır. Yirmi betonarme yapının bulunduğu çalışma alanında yirmi bir yapı geleneksel malzeme ve teknik ile inşa edilmiştir. Bu yapılardan onu strüktürel açıdan kötü durumdadır.
Çalışma alanı için alınan müdahale kararlarının ilki, beş tescilli konut yapısının acilen kapsamlı onarımlarının yapılmasıdır. Yapısal açıdan kötü durumda olan bu yapıların rölövelerinin hazırlanması, restitüsyon etütlerinin ve özgün karakterlerine aykırı olmayan, uygun restorasyon projelerinin yapılması gerekmektedir. Dokuya uyumsuz ve gabarisi yüksek betonarme yapılarda kat eksiltme yapılmalıdır. Çalışma alanı içerisinde Topuklu Çeşmesi’ne yakın bölgelerdeki tanımsız boş alanların peyzaj düzenlemelerinin yapılması ve planlı yeşil alanlara dönüştürülmesi bölgenin niteliğini artıracaktır. Çalışma alanının kuzeyinde yer alan ve günümüzde herhangi bir işlevi olmayan atıl durumdaki yeşil alanın da düzenlenerek mahalle bostanına dönüştürülmesi ve mahalle sakinlerinin ortak kullanım alanı olması önerilmektedir.
Değerlendirme ve Sonuç
Bu çalışma, Çatalca’nın kentsel sit alanı olarak koruma altına alınmış, ancak günümüze kadar farklı koruma sorunlarıyla yüz yüze gelmiş Kaleiçi Mahallesi’nin tarihi, sosyal, mimari ve estetik özelliklerinin ön plana çıkarılması, korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla gerçekleştirilmiş bir fikir projesi olarak değerlendirilmelidir. Tarihsel ve kültürel birçok katmanı barındıran Kaleiçi Mahallesi kültürel miras olarak, belge değeri ya da anı değeri ile beraber kent içindeki fiziksel konumu, kentin kültürel yapısına ve kent yaşantısına olan katkısı bakımından eşsiz bir alandır. Kentsel sit alanı olan bu mahallede koruma ve canlandırma temalarının işlerlik kazanması, fiziksel, sosyal ve ekonomik özelliklerin bütüncül yaklaşımlarla ele alınmasına ve değerlendirilmesine bağlıdır.
Kaleiçi Mahallesi’nde aynı aks üzerinde dört farklı bölgede bütüncül koruma düşüncesini ön planda tutarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda farklı, fakat birbirine ve aynı zamanda yerin ruhuna uygun öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır. Çalışma alanındaki tarihi çevrenin niteliğini tespit etmek için yapılan belgeleme çalışmalarından sonra fiziksel ve sosyal dokunun sağlıklaştırılması amacıyla çeşitli müdahale kararları alınmıştır. Bugüne dek, kentsel anlamda koruma sorunlarına bütüncül çözümlerin üretilmediği çalışma alanında; dokuya uyumsuz yapı blokları, işlevini kaybetmiştir, çeşitli yapısal sorunlara sahip kültürel miras yapılar ve alanın tamamını olumsuz yönde etkileyen otopark problemi mevcuttur. Tarihi dokunun bozulmasına neden olan uyumsuz ve niteliksiz yapıların ayıklanması, kültür varlığı yapılar için basit ya da kapsamlı onarımların, boş parsellerde gerekiyorsa dokuya uyumlu yeni yapıların yapılması alınan müdahale kararlarından bazılarıdır. Kaleiçi Mahallesi’nin ana omurgası olan Topuklu Caddesi’nin büyük bir kısmının yayalaştırılması ve Kale Sokak’taki yoğun araç trafiğinin azaltılması tarihi dokunun ön plana çıkarılmasına ve tahribatın önlenmesine yardım edecektir. Çatalca, tohum takası, paraşütle atlama, trekking sporları ve motokros yarışları gibi etkinliklere ev sahipliği yapan bir ilçedir. Kaleiçi Mahallesi’nde işlevini kaybetmiş kültür varlığı yapıların onarımlarının yapılarak Çatalca’daki kültür organizasyonlarına koşut işlevlerle tekrar işler hale getirilmesi bölgenin canlanmasına ve buradaki kültür varlıklarının korunmasına katkı sunacaktır. Yapılan bu çalışmanın Kaleiçi Mahallesi’nin sahip olduğu özgün mirasın korunması için bir farkındalık yaratması ve bu alanla ilgili gelecekte alınacak kararlara ya da yapılacak projelere temel oluşturması umulmaktadır.
Not
Proje Ekibi: Bersu Çelik, Cansu Saka, Çağlasu Artuç, Ezgi Marakoğlu, Gaye Kepiç, Gizem Özgümüş, Görkem Verdi, Kübra Yücel, Melike Boyacı, Meltem Özkan, Müge Haliloğlu, Nalan Dirik, N. Erva Namazcı, Şevket Erşan, Zeynep Yılmaz.
Kaynaklar
- Avcı, S., (1994),“Çatalca İlçesi”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt 2, Sf. 478-79, Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Ortak Yayını, İstanbul.
- Ayyıldız, H., R., (t.y.), “Çatalca”, İstanbul Ansiklopedisi, Cilt 7, Sf. 3770-74, Reşat Ekrem Koçu ve Mehmet Ali Akbay İstanbul Ansiklopedisi ve Neşriyat Kolektif Şirketi, İstanbul.
- Bildirici, Z., K., (2017), Arazi Çalışmaları I, Çatalca Surları-Bazı Belirlemeler, Yayımlanmamış Araştırma Raporu.
- Çatalca, (1998), Çatalca Rehberi, Dün, Bugün, Yarın…, Çatalca Belediyesi, Çatalca.
- Dirimtekin, F., (1964), Trakya Tetkikleri: Vize, (Byzei), Pinarhisar, Catalca (Metrai), Midye (Mydeia), Ayasofya Müzesi Yıllığı, Sayı V’den ayrı basım, İstanbul Matbaası, İstanbul.
- Ekicigil, R., (1983), “Çatalca”, İstanbul Kültür ve Sanat Ansiklopedisi, Cilt 3, Sf. 1446, Tercüman Gazetesi Kültür Yayını, İstanbul.
- Gökçen, M., T., (1994), “Çatalca”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt 2, Sf. 477-78, Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Ortak Yayını, İstanbul.
- ICOMOS. (1975), Amsterdam Bildirgesi. Erişim Tarihi: 22.08.2021
- URl-1. http://www.icomos.org.tr/Dosyalar/ICOMOSTR_tr0458320001536681780.pdf