Kathleen Andrews Transit Garajı

Mimari Tasarım
gh3*

Proje Yeri
Edmonton, Alberta

Tamamlanma Tarihi
2021

Toplam İnşaat Alanı
50,000 m2

Fotoğraflar
gh3*

gh3* tarafından tasarlanan Kathleen Andrews Transit Garajı, işlevsel verimlilik ve yüksek sürdürülebilirlikle topluluğu zenginleştirirken iyileştirme, koruma ve kamusal sanat alanlarıyla ilişki kuruyor. 

Edmonton’daki Kathleen Andrews Transit Garajı (KATG),  garaj tipolojisinde yeni standartlar belirlemek üzere tasarlanmış bir belediye otobüsü bakım ve depolama tesisi. Zorlu teknik program gereksinimlerini basit ve titiz mimariyle çözüme kavuşturan KATG, terminalin büyüyen, eşitlikçi, sürdürülebilir ve dayanıklı çağdaş bir şehir içindeki önemli rolünü gözler önüne seriyor. Terminal, işlevsel verimlilik ve yüksek sürdürülebilirlikle hem çalışanların hayatlarını hem de hizmet ettiği daha geniş topluluğu zenginleştirirken iyileştirme, tarihi koruma ve kamusal sanat ile de ilişki kuruyor. 

Adını Edmonton’un ilk kadın otobüs şoföründen alan KATG, 300 otobüse, üç alt takım yıkama bölmesine sahip 35 bakım bölümüne, dört yakıt ikmali ve dış yıkama bölümüne ev sahipliği yapıyor. Zemin kotunun altında bulunan otopark- sıcaklıkları yazın en yüksek olduğu 35°C’den kışın -40°C’ye kadar önemli ölçüde değişebilen bir bölgede önemli bir işleve sahip. KATG, otobüs şoförleri, bakım, yönetim ve transit güvenlik personeli dahil olmak üzere 800 işçiyi, hem insani hem mekanik gereksinimler için,kentsel altyapı ölçeği ile destekler. 

Ünlü mimar ve eğitimci Eric Arthur tarafından tasarlanan Canada Packer’ın fabrikası, 50 metre yüksekliğindeki bacası dışında 1980’lerde yıkılana kadar işlevsel Kanada modernizminin en iyi örneğiydi. KATG, bacayı koruyarak ve ekolojik yeşillendirme, mikro iklim eşikleri, bioswales ve yoğun ağaç dikimi yoluyla mirası geri getiriyor. Ayrıca, Albertan nehir taşlarıyla doldurulmuş gabion sepetleri ve granül kauçuk lastik zemin kaplamasını içeren çevre düzenlemesi, mimari ve peyzajı kusursuz bir şekilde bütünleştiriyor.

50.000 m2’lik yapının cephesi kutu benzeri formu, dikey oluklu ve alacalı genişliklere sahip yüksek yalıtımlı paslanmaz çelik panellere sarılmış kesintisiz yüzeyi ile bozulmuş. Berlinli sanatçı Thorsten Goldberg’in dünyanın dört bir yanındaki Edmonton ile aynı enlemde bulunan dağlık bölgelerin topografyasına atıfta bulunan – ironik bir şekilde dünyanın en düz manzaralarından biri olan – heykelleriyle kaplanan bacalar, paslanmaz çelik heykeller, binanın yüzeyiyle sentezlenerek, mimarinin tek biçimliliğine kontrast ekleyerek, merak ve zevk duygusunu besliyor. Tesis, otobüs filosunun manevrasını, depolanmasını ve bakımını optimize etmek ve mimari aracılığıyla temsil edilen neredeyse politik bir meslektaşlık jesti ile mavi ve beyaz yakalı personel arasındaki örtüşmeyi ve alışverişi teşvik etmek için tasarlanmış. Geleneksel garalarjın aksine, otogarın iç kısımları parlak beyaz renkte olup, temizliği kolaylaştırmaya yardımcı olurken her ölçekte uygulanan hassas mimari, Edmonton’un toplu taşıma çalışanlarına saygınlık kazandırıyor. Yeni bir kentsel dönüm noktası olan bina aynı zamanda ortak kentsel deneyimi için daha iddialı ve titiz tasarım standartlarını savunuyor.