Ypsilon Tasarım, Karaköy Lokantası’nı şehrin renklerinden, geleneğin ürettiklerinden ve çok kültürlü toplum mozaiğinden ilham alarak kendine has ve zamansız bir tasarım anlayışıyla yenilemiş.

Tarih boyunca İstanbul’un liman ve ticaret merkezi olmuş, Boğaziçi’nin Avrupa tarafında ve Haliç’in ağzında yer alan Karaköy’de, 2000 yılından bu yana, gündüzleri esnaf lokantası, akşamları ise modern meyhane olarak varlığını sürdüren Karaköy Lokantası, aynı sokak üzerinde taşındığı yeni yerinde, atmosferini şehrin renklerinden, geleneğin ürettiklerinden ve çok kültürlü toplum mozaiğinden alan, kendine has ve zamansız bir tasarım anlayışıyla yenilenmiş.

Mekanın en dikkat çekici öğesi olan ve mutfak ile yemek alanını  birbirinden ayıran duvarın kaplandığı el yapımı çiniler, lokanta için özel tasarlanmış ve Türkiye’nin seramik endüstrisinin öncülerinden Gorbon Seramik’de özenle üretilmiş. Sınırsız birleşim ve tekrar çeşitliliğiyle ve yüzeyindeki beklenmedik ışık gölge oyunlarıyla kendi içinde hareketlenen bu çiniler, rengiyle de ortama sakin bir canlılık katıyor.

150 m² oturma, 50 m² mutfak ve servis alanına sahip mekana dahil edilen cam eklenti, ortamın doğal ışığını arttırarak hacim algısını büyütüp ferahlatıyor. Cam eklenti de dahil tüm zeminde uygulanan mermer mozaik döşeme, bütünlüklü bir zemin algısı yaratırken aynı zamanda parlak ve mat yüzey bitişlerine sahip altıgen mermer parçalarının bir araya gelmesiyle kısmen yansıtıcı, kısmen emici, hareketli bir zemine dönüşüyor.

Girişten yemek alanına tüm mekanı kapsayan ahşap modüler tavan, açılı ve derinlikli formuyla akustik kontrol, iklimlendirme, aydınlatma, müzik yayını gibi tüm unsurları çözmenin yanı sıra, geniş tavan yüzeyini hareketlendirerek ortama kimlik kazandırıyor.

Bar, meze tezgahı ve servis bölümlerinde, duvar çinilerini kapatmadan tavandan sarkan konstrüktif paslanmaz malzemeden raflar, detaylarında gizli aydınlatmalarıyla arkadaki çinileri ve üzerindekileri aydınlatarak mekanın canlılığını arttırıyorlar.

Geniş giriş cephesinde yer alan camlı ahşap doğramalar, geçirgenliği ve geniş açılım imkanıyla mekanın canlılığını sokağa taşıyor ve davetkar bir giriş sağlıyor.

Mekana girenleri karşılayan meze dolabı ve bar, beklerken yemek seçimine ve içki servisine imkan veriyor. Uzun, monoblok yapısıyla girişte etkin bir yer alan barın tezgahı, pütürlü ve mat yüzeyiyle doğal taşın kullanımını ve temasını yumuşatıyor. Barın arkasındaki ayna kaplı duvar, hem ahşap tavan sisteminin yansıyarak sürmesini,  hem de giriş alanının derinlik kazanmasını sağlıyor.

Lokanta girişinin solunda yer alan büyük cam, yüzeyinede sergilenen “alıntı”larla “CaMekan”a dönüşüyor. CaMekan, Karaköy Lokantası’nın daha önceki mekanında farklı bir konseptle başlattığı vitrin yerleştirmelerinin bir devamı.