İzmirli
Künye
Mimari Tasarım
NOMAA. Studio
Proje Yeri
Çeşitli Semtler, İzmir
Tasarım Ekibi
Melike Kavalalı, Nimet Değertaş
Mimari Proje Ekibi
Melike Kavalalı, Nimet Değertaş
Ana Yüklenici
NOMAA. Studio
Konsept Tasarımı
NOMAA. Studio
İç Mekan Projesi
NOMAA. Studio
Uygulama Projesi
NOMAA. Studio
Tamamlanma Tarihi
2024
Toplam İnşaat Alanı
15 m²
Fotoğraflar
ZM YASA Architectural Photography
NOMAA. Studio imzalı “İzmirli” projesi kapsamında tasarlanan kahve kioskları yalnızca birer ticari birim olmanın ötesinde, İzmir’in kent belleğini yaşatan, kültürel sürekliliği pekiştiren ve kentle bütünleşen alternatif sosyal duraklar sunuyor.
“Bir kenti sevmek, onun sokaklarında kaybolmuş yüzleri, silinmiş izleri, unutulmuş sesleri hatırlamaktır.”
Oruç Aruoba
Tasarım süreci, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şehrin çeşitli lokasyonlarında halka, nitelikli ve erişilebilir kahve satışı sağlamak amaçlı taşınabilir kahve kioskları talebi ile başlamış. Bu bağlamda, tasarım süreci boyunca, söz konusu yapının, kullanıcılar için ilgi çekici bir duraklama noktası haline gelmesi hedeflenmiş.
Projenin araştırma sürecinde, kiosk ve çevresinin kentli için alternatif bir kamusal mekan/durak noktası yaratma bağlamında, kentlinin rutinde “durma” eylemini gerçekleştirdiği başlıca mekanlardan olan toplu taşıma duraklarına odaklanılmış. Toplu taşıma durakları, insanların seyahat öncesinde veya sonrasında durdukları, birbirleriyle etkileşimde bulundukları yerler. Dolayısıyla hem fiziksel hem de sosyal anlamda geçiş noktası olmasıyla kentli yaşamı için büyük önem taşıyor.
İzmir, tarih boyunca ticaretin, sanatın ve sosyal yaşamın merkezlerinden biri olmuş, kent kimliğini oluşturan dinamik unsurlarla öne çıkmış. Kevin Lynch’in “Kent İmgesi” adlı kitabında vurguladığı gibi, bir kentin imgesi, hafızalarda yer eden yolları, sınırları, bölgeleri ve simgeleriyle şekillenir. İzmir’in otobüs durakları da bu imgenin ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor. Yüzyıl ortalarından itibaren İzmir’in sokaklarında yerini alan otobüs durakları, sadece bekleme alanları değil, aynı zamanda insanların buluştuğu, sohbet ettiği ve gündelik yaşamın bir parçası haline gelen kentsel hafıza mekanları haline gelmiş. İzmir Büyükşehir Belediyesi için tasarlanan kahve kioskları projesinde, bu kentin hafızasında yer eden unsurlardan ilham alınmış. Durakların zamansız mimari dili hafızanın mekansal izdüşümleri olarak projeye yön vermiş. Kent belleğinde iz bırakan bu yapılar, kioskların form ve malzeme seçimlerinde de zamansız bir referans noktası olmuş. Proje fikrinin bu referansları, kentli ile kurduğu duyusal bağ ile mimari bir anlatıya dönüştürmesi hedeflenmiş. Böylece, kioskların İzmir’in kültürel sürekliliğini yansıtan, geçmişle bugün arasında köprü kuran bir mekansal anlatıyı temsil etmesi amaçlanmış.
Kiosklar, yalnızca kahve satışı yapılan ticari birimler değil, aynı zamanda kent dokusuyla bütünleşen sosyal eklentiler olarak tasarlanmış. 15 m2‘lik kompakt alanlar, giyotin cam cepheler ve metal grid kaplamalar ile açıklık ve şeffaflık sağlarken kullanıcı ile etkileşimi artırması hedeflenmiş.
Sürdürülebilirlik, tasarım kararlarının merkezinde yer alıyor. Uzun ömürlü, sürdürülebilir malzeme seçimine özen gösterilmiş. Cam cephelerdeki açıklık kararları hava sirkülasyonu göz önünde bulundurarak verilirken; saçak yapısı, yağmur ve güneş gibi doğal etmenlere karşı koruma sağlıyor. Kioskların çatıları, Ege bölgesinin iklimine uygun, su istemeyen bitkilerle oluşturulan bir yeşil çatı veya enerji ihtiyacını güneş panelleriyle karşılayan sistemlerin konumlandırıldığı bir örtü gibi alternatif senaryolara uyum sağlayacak şekilde detaylandırılmış.
Sonuç olarak, tasarlanan kahve kiosklarının, yalnızca birer ticari birim olmanın ötesinde, İzmir’in kent belleğini yaşatan, kültürel sürekliliği pekiştiren ve kentle bütünleşen alternatif sosyal duraklar olması amaçlanmış. Kioskların, hem işlevsel hem de estetik açıdan şehre katkı sağlayarak kentliye dinamik kamusal alanlar sunması hedefleniyor.

























