İstanbul Tasarım Müzesi

Mimari Tasarım
Özer\Ürger Mimarlık

Proje Yeri
Fatih, İstanbul

Proje Ekibi
Ahmet Mucip Ürger, Ali Özer, Emrah Köşgeroğlu, İsmet Güngör, Utkan Kurucu, Ercan Koca

Danışman
Emrah Köşgeroğlu

İşveren
İstanbul Büyükşehir Belediyesi

Statik Proje
Serdar ANKUN

Mekanik Proje
MC Mühendislik

Elektrik Projesi
Esen Proje

Peyzaj Projesi
Özer\Ürger Mimarlık

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
850 m²

Fotoğraflar
Egemen Karakaya

Özer\Ürger Mimarlık tasarımı İstanbul Tasarım Müzesi, Süleymaniye Külliyesi Sıra Dükkanları’nı kentin yeni kültürel ve ticari odaklarından biri haline getiriyor. 

Süleymaniye Külliyesi Sıra Dükkanları, 1551 -1558 yılları arasında inşa edilen ve 06.12.1985 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilen, Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçasını oluşturuyor. Sıra dükkanlar, Mimar Sinan türbesinden başlayarak Mimar Sinan Caddesi boyunca uzanıyor. Birden fazla yapıdan ve işlevden oluşan sosyal nitelikli bir merkez olan külliye, Osmanlı sosyal ve kültürel hayatında önemli bir yere sahip. Sıra dükkanlar, bu çok amaçlı külliyenin üretim ve ticaret odaklı önemli bir parçasını oluşturuyor.

Mimar Sinan’ın ustalıkla tepeye yerleştirdiği külliye yapıları, çevredeki yapılar ve bugün Mimar Sinan Caddesi boyunca uzanan istinat duvarı, caminin oturduğu platformu oluşturmak ve alanı tesviye etmek için yapılan dolgu ve boşaltma işleri için kullanılmış. Haliç yönünde ortaya çıkan yükseklik farkları avantaja dönüştürülmüş, camiinin avlusunu düzleştirmek için kullanılan duvarların oluşturduğu boşluklara dükkanlar yerleştirilmiş. Aynı ustalık günümüzde Rabi ve Salis medreselerinin zarifçe alt kota doğru inişlerinde de rahatça gözlemleniyor.

Dükkanlar yaklaşık 4×4 metre ebatlarında kare mekanlı odacıklardan oluşuyor. Dükkan dizisinin Salis-Rabi cephesine bakan kısmı 34 birimden, Darü’-hadis Medrese’si altındaki kısmı ise 18 birimden oluşuyor. Osmanlı döneminde günlük hayatta kullanılan bakır eşyalar ile inşaatlarda kullanılan metal aksamların dökümleri bu sıra dükkanlarda yapılıyordu. Yılların etkisi ve sürekli değişen üretim odaklı işlevlerin neden olduğu zararlar sebebiyle dükkanlar hırpalanmış durumdaydı. Bunu yanı sıra alandaki turizm baskısının artmasıyla bölgedeki mekan talebi ve bundan kaynaklı müdahalelerin sayısı ve kapsamı da artmıştı. Söz konusu müdahalelerin oluşturduğu problemlerden ortaya çıkan rahatsızlıklar alana müdahale edilmesini kaçınılmaz hale getirdi.

Her ne kadar sıra dükkanların özgün planı korunmuş olsa da cepheler bozuldu ve özgün durumu kaybolmuş. Ayrıca yolun 80-90 cm yükselmesinden kaynaklı yapılan müdahaleler cephelere zarar vermiş. Alana yapılacak müdahale önemli sorumlulukllar taşımakta ve fırsatlar sunuyordu. Öncelikle Osmanlı ticaret hayatında merkezi bir rolü olan Mimar Sinan Sokağı’nı oluşturan yapıların özgün haline uygun olarak restore edilmesi önemliydi. En az bunun kadar önemli bir konu da yapının ne şekilde yeniden işlevlendirileceğiydi. Bu anlamda proje üretim odaklı özgün kullanımın korunması ile turistik eşya satışına yönelik alan talebinin oluşturduğu çelişkinin çözümüne odaklandı.

Bu amaçla proje, kullanıcı profilini genişletiyor ve turistlere ek olarak yerli, öğrenci, araştırmacı gibi kullanıcıların da alana gelmesi adına öneriler geliştiriyor. Alanda hala izleri devam eden yerinde üretim ve satış yapan dükkanlar çıkış noktası olmuş. Proje aşamasında ortaya konan bu perspektif, yapıların tamamlanmasının ardından ortaya çıkan tasarım müzesi fikrinin kolaylıkla yapıya adapte edilebilmesini sağlamış.

Alanın kültürel ve ticari bir odak haline gelmesinde dükkanların içeriğinin önemi kadar,  sokakla kurdukları ilişkinin ve oluşturdukları sokak dokusunun da önemi büyük. Bu anlamada projede karşı sıradaki yıkılmış dükkanlardan ortaya çıkan boşluk kamusal bir açık alan olarak tasarlanmış ve alana gelenlerin vakit geçirebileceği alternatif sosyal bir alan önerilmiş. Projede ayrıca sokak döşemeleri, kaldırımlar ve sınır elemanları yeniden tasarlandı ve dükkanların sokakla kurdukları ilişkiler iyileştirilmiş.