İstanbul Balıkçıları | Hasan Cem Araptarlı
“Denizin altını üstüne getirse, bütün balıklar onun olsa da balıkçının kalbi hep oltanın ucunda atar. İstediği kadar durgun suları yara yara ilerlesin; duyguları hep dalgalıdır balıkçının; endişe, sabır, sevinç, telaş kovalara dolar boşalır… Şehrin uğultusu suya düşer, balıkçının koca dünyada bir başınalığı başlar.”
‘’İstanbul Balıkçıları’’ adlı sergi; İstanbul Boğazı’nın olta balıkçılarının gündelik yaşamını gözler önüne seriyor. Uluslararası deniz trafiğinin bu hareketli sularında ayakta kalmaya çabalayan bir avuç insanın hikayesinden kesitler sunan sergi aynı zamanda gerçek bir İstanbul masalı…
Çekimleri 5 yıl süren bu çalışmanın daha önce yapılmış bir örneği olmadığı biliniyor. Şehrin uğultusunun suya düşmesiyle başlayan çekimler, balıkçının koca dünyadaki tek başınalığı ile devam etmiş fotoğraf karelerinde.
Giderek artan boğaz trafiği, çevresel koşulların etkisi boğazda balık neslinin tükenmesine etki ediyor. Önümüzdeki yıllarda görmeye alıştığımız bu küçük balıkçı teknelerinin azalarak yok olma ihtimali, sanatçının yaptığı çalışmanın değerini artırıyor.
İlerleyen yıllarda belki de sadece fotoğraflarla hafızalarımızda yer bulacak olan bu küçük ekmek tekneleri, sanatçıya göre İstanbul’un en önemli sembollerinden biri. Sanatçı bu çalışmayı, bir avuç insanın suyun üzerinde verdiği hayat mücadelesinin görsel anlatımı olarak tanımlıyor. Her geçen gün şartları daha da zorlaşan dünya düzeninin çarkları arasında yaşamını sürdürmeye çalışan insanların sudan yansıyan hikayeleri…
Her zaman uzun soluklu, sağlam bir sosyolojik zemine oturan hikayelerin peşine düşen Hasan Cem Araptarlı, ‘İstanbul Balıkçıları’ sergisine hazırlandığı beş yıllık süre zarfında birçok insan hikayesi biriktirmiş. Araptarlı, çok severek ve emek harcayarak hazırladığı çalışma için duygularını şu sözlerle anlatıyor:
Bu bir avuç balıkçının suyun üzerindeki mücadelesinin fotoğrafları bir yanıyla; acımasız dünya düzeninin çarkları arasında hayatta kalma mücadelesi veren modern insanın hikayesinin sudan yansımaları… Diğer bir yanıyla da; özgürlüğe, hayallere ve biricik İstanbul’un rengarenk güzelliklerine aralanan bir nefes alma penceresi…
Kültür sanat dünyasında ilgiyle karşılanan sergi şimdiden, ‘’Muse Photography Awards’’da belgesel dalında ‘Silver Winner’, “European Photography Awards”da ‘Gold Winner’ ödüllerini kazandı. “15. International Color Awards”ta ise ‘Nominee’ oldu.