İnsansız Mimarlık
Endüstriyel organizasyonun farklı zorunluluklarını, ölçek ve yaklaşımlarını kriter alarak adeta makineler için tasarlanan yeni nesil endüstriyel ve lojistik yapıların, ileri teknolojiyi kültürel ve coğrafi bağlamla, estetik ve sürdürülebilirlikle bir araya getiren çağdaş örnekleri..
Derleyen: Gülce Halıcı, Mimar
Günümüzün tüketim odaklı yaşam akışının kesintisiz devam edebilmesi için durmaksızın üretim sağlayan fabrikalar, veri merkezleri, depolar metropol periferinin vazgeçilmez parçaları haline geldi. Mekanları tanımlayan parametrelerin belki de en önemlisi olan insan ölçeğinden farklı olarak makine ve robotik teknolojilerin ölçeklerini referans alan bu tür yapılarda insanlar genellikle sadece süreçleri denetlemek üzere “sınırlı kullanıcı” rolünü üstleniyor. Dolayısıyla endüstriyel ve lojistik yapıların mekansal organizasyonları; makine ve ekipman ölçeği, zaman kullanımı, teknik gereksinimler ve sirkülasyon verimliliği gibi kriterlere dayanıyor. Geçmişteki örnekleri genellikle nitelikli mimarlık normlarından yoksun olan endüstriyel ve lojistik yapıların güncel versiyonları, üzerinde tartışmaya değecek yeni bir mimari dil üretme potansiyeline sahip. Makineler için tasarlanan bu yapıların çağdaş örnekleri, baskın teknoloji ve mühendislik unsurlarıyla biçimlenseler de coğrafi ve kültürel bağlamla olan uyumları ve sürdürülebilirlik kriterleriyle ele alınan tasarımlarıyla mimarlar için ilginç bir sorgulama alanı haline geliyorlar.
Bu ayki dosya sayfalarımızda, endüstriyel organizasyonun farklı zorunluluklarını, ölçek ve yaklaşımlarını kriter alarak adeta makineler için tasarlanan yeni nesil endüstriyel ve lojistik yapıların mimari potansiyellerine dikkat çekmeyi amaçladık ve ileri teknolojiyi kültürel ve coğrafi bağlam, estetik ve sürdürülebilirlikle bir araya getiren çağdaş örneklerini bir araya getirdik.
Fabrika Ensamble
Madrid, İspanya
Mimari Tasarım: Ensamble Studio
Tamamlanma Tarihi: 2019
Toplam İnşaat Alanı: 1150 m²
Fotoğraflar: Ensamble Studio
Ensamble Studio’nun tasarladığı Fabrika Ensamble, mimarlar tarafından mimarları için tasarlanan bir fabrika ve laboratuvar. Stüdyo’nun geçmiş yıllarda geliştirdiği hibrit çelik-betonarme yapı teknolojisini test eden, yüksek katlı ve uzun açıklıklı yapıların inşasına yenilikler getiren fabrika, on iki portikodan oluşuyor. Dört katlı çelik yapı hafif olmasının yanı sıra dijital üretim, otomasyon ve robotik gibi en ileri teknolojiler bir araya getirilerek inşa edilmiş. Galvanizli çeliklerin montajının ardından yekpare bir görünüme kavuşan fabrika üretim tesisleri ver ofis alanlarını içeriyor. Yüzlerce yıldır aynı şekilde inşa edilen fabrika yapılarına yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan mimarlar; yapı içerisinde yapılacak üretimlerle de inşaat malzemeleri sektöründe kalite, verimlilik, güvenlik ve ekonomiyi garanti ediyor.
Shamim Polimer Fabrikası
Karaj, İran
Mimari Tasarım: Davood Boroojeni Office
Tamamlanma Tarihi: 2020
Toplam İnşaat Alanı: 3050 m²
Fotoğraflar: Parham Taghioff
Davood Boroojeni Office Shamim Polimer Fabrikası’nda boşluklu ve avlulu yapılaşmayla mekansal hiyerarşi kurgulanırken sürdürülebilir malzeme kullanılarak yerel mimari özelliklere ve yapının iklime ayak uydurmasına özen gösterilmiş. Polimer maddelerin üretildiği fabrikada üretim, ofis ve araştırma departmanları bulunuyor. İran’da bulunan diğer fabrikalardan farklı olarak her iş faaliyeti için mimari tasarımda değişikliğe giden mimarlar işçiden laboratuvar çalışanlarına kadar herkesin gereksinim duyduğu çalışma alanına erişmesini sağlamış. Mekanları birbirine bağlayarak ve aralarında kütlesel boşluklar aratarak oluşturulan bu iş kolu ayrımı aynı zamanda bir orta avlunun oluşmasını sağlamış.
Shamim Polymer Fabrikası’nın tasarımında istenen mekansal kalite, yerel mimari, iklim ve malzeme kullanımı gibi unsurlar dikkate alınmış. Endüstriyel kullanımların tasarlanmasındaki en önemli zorluk, farklı çalışma alanlarının uygun şekilde ayrılması ve hiyerarşik erişimin uygulanması olduğundan üretim verimliliğini artırmak üzere dikey eksenler stratejisi uygulanmış. İran’ın yerel mimarisinde de yeri olan bu stratejiyle enerji tüketimi azaltılmış. Yeşil çatı uygulamasının yanı sıra malzeme kullanımında da sürdürülebilir malzemeler tercih edilmiş.
Hammershøj Tuğla Fabrikası
Tjele, Danimarka
Mimari Tasarım: Cubo Arkitekter
Tamamlanma Tarihi: 2018
Fotoğraflar: Martin Schubert
Jutland’ın merkezinde Danimarka’nın en güzel vadilerinden birinde yer alan Cubo Arkitekter tasarımı Hammershøj Tuğla Fabrikası; showroom, tuğla üretim tesisi ve yönetim binasını içeriyor. Danimarka tuğlasının klasik oranlarına sahip dört “büyük boyutlu tuğladan” oluşan bir bileşimden esinlenen yapının her cephesi farklı tonda tuğlalar içeriyor. İlk bakışta homojen görünen fabrika birbirinden farklı 4 tuğlanın karışımı. Masif ve istiflenmiş tuğla hissiyatı uyandıran yapının iç mekanlarında sergi alanları ve üretim için mekanlar bulunuyor.
Zheijang Perfect Üretim Fabrikası
Jiaxing, Çin
Mimari Tasarım: gad·line+ studio
Tamamlanma Tarihi: 2019
Toplam İnşaat Alanı: 26004 m²
Fotoğraflar: Arch-Exist, Jianzhi-Arch Photography, wen studio
Çin’de gelişen ekonomik büyüme nedeniyle ülkenin her yerinde artan tek düze fabrikalara bir tepki hatta iyi tasarımın her yapı için mümkün olabileceği yanıtını veren gad·line+ studio Zheijang Üretim Fabrikası’nda dağ evlerinden ilham almış.
Otomobil teknolojileri alanında yenilikçi bir kuruluş olan Zhejiang Perfect için tasarlanan yapı kolektif yaşam bilinci uyandırmaya çalışmış. Endüstriyel üretim için gerekli olan süreç akışı cephe boyunca ilerleyen kırmızı sirkülasyon şeridiyle anlatılırken üretilen malzemelerin taşınma rutini konusunda da bir yol haritası çiziyor. Üretime dayalı lojistik düşüncesinden hareketle, yapının bölümleri arsanın kenarı boyunca maksimum ölçüde uzatılmış. Tahliye merdivenleri ve yürüme yollarının yardımcı sirkülasyon hatları, üretim alanlarında iç mekan düzenlemesini özgür hale getirmiş. Yola ve nehre göre düzenlenen kütleler beyaz çelikten ve cam profillerden üretilmiş. Yarı saydam iç mekan atmosferleri sunan cam, üretim faaliyetleri için gerekli olan ışığı da bina içerisine alıyor.
FM Depo
Morelia, Meksika
Mimari Tasarım: Emilio Alvarez Abouchard Arquitectura
Tamamlanma Tarihi: 2021
Toplam İnşaat Alanı: 1012 m²
Fotoğraflar: Dane Alonso
Emilio Alvarez Abouchard Arquitectura tarafından Meksika’nın Moralia şehrinde tasarlanan FM Depo sanayi bölgesinde bulunan bir endüstriyel tesis. Hemen yanıbaşında bulunan çelik dökümhaneye bitişik yapı, taşıma kolaylığı sağlamak açısından caddeyle de doğrudan ilişkili biçimde tasarlanmış. Kolon ve kirişlerin çelik olduğu ve 6 metrede bir tekrarladığı sisteme sahip depoda çalışma alanları ve depolama için açık ve kapalı alanlar bulunuyor. Gerekli olduğunda genişletilebilmesi için bir ızgara sistemi üzerine kurgulanan yapı yarı şeffaf cephesiyle aydınlık bir görünüm sunuyor. Meksika’nın yerel renklerinden biri olan turuncuyla renklendirilen çelikler, firmanın kurumsal kimliğini yansıtırken dökümhanede üretilen malzemelerin de sergilenmesini sağlıyor.
AM3 Datacenter
Amsterdam, Hollanda
Mimari Tasarım: Benthem Crouwel Architects
Toplam İnşaat Alanı: 17800 m²
Fotoğraflar: Jannes Linders
Amsterdam Bilim Parkı’nda bulunan veri merkezi, modern, fonksiyonel, verimli, sürdürülebilir, ziyaretçi ve kullanıcılarına ağ konumlayıcılarından biri olmuş. Veri merkezindeki makinelerin yaydığı büyük miktardaki ısının bina içerisinde kullanılmasını sağlayan teknik sistemlere sahip yapı sel gibi feaketlerden korunmak için zemin seviyesinden 4.2 metre yukarıda bulunuyor. Yapı ile zemin arasındaki boşluk, yükleme, boşaltma ve depolama gibi çeşitli lojistik işlevler için kullanılmış. Şeffaf ve aydınlık bir izlenim sunmak isteyen yapıda ışığın kısıtlanması gerekn kısımlarda duvar kaplaması çift cidarlı şekilde tasarlanmış. Yapının dış cephesindeki açık ve koyu renkteki alüminyumlarla kütlesel özellikleri ön plana çıkarılmış.
Luxottica Digital Factory
Milano, İtalya
Mimari Tasarım: Park Associati
Tamamlanma Tarihi: 2019
Toplam İnşaat Alanı: 9000 m²
Fotoğraflar: Andrea Martiradonna, Lorenzo Zandri
Milano’da gözlük sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Luxottica için Park Associati tarafından tasarlanan yeni dijital fabrika, General Electric’in endüstriyel mirası olan bir yapıya koruma müdahalesi yapılarak tamamlanmış. Tarihi ve değişimi biraraya getiren bu müdahale ilhamını açık ve esnek konteynır yapılarından alıyor. Mekanın kendine özgü unsurlarına dikkat çeken tasarım ekibi, kaliteye azami önem vermek, teknolojik açıdan yenilikçi malzemeler kullanmak ve modern mimari çözümler arayarak tasarımı tamamlamış. Mevcut endüstriyel binayı, ana hacimlerini ve her şeyden önce karakterini koruyarak, hem cepheye hem de iç mekana çağdaş ve kaliteli eklemeler yapılmış. Yüksek teknoloji inovasyon merkezini de içeren yapı, şehrin banliyö ortamından yaşamsal bir alana dönüştürülen bu bölgesinin yeniden canlandırılmasını amaçlarken kentsel ve sosyal dokuya katkı sağlıyor.