İç Mekan Atmosferi

Doç. Dr. Özge Cordan

“Bir mekanı atmosferik olarak betimlediğimizde neyi ifade etmek isteriz? Bir mekanın tasarlandığını, stilize edildiğini ya da tematize edildiğini mi ima ederiz? Kişinin algılamasına
dayalı mekansal kaliteyi mi ifade etmek isteriz? İç mekan atmosferi, bitirmeler ve dekorasyondan kaynaklanan malzeme özelliklerinden mi ibarettir? Yoksa yalnızca aydınlatma ve rengin ustalıkla kullanıldığı dramatik bir etki midir? Atmosfer etkileyici bir ambiyans yaratımı mıdır? Atmosfer nasıl yaratılır / üretilir? Atmosfer yaratımının kritik bir eşiği var mıdır? (1)”.

Giriş
Atmosfer; Yunanca “atmos” (buhar) ve “spharia” (küre) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. İngilizcede ilk olarak Ay’ın değişen hallerini ifade etmek için kullanılan sözcük, 1800’lerden başlayarak “zihinsel ya da tinsel çevreye ilişkin duygunun ifadesi” olarak kullanılmıştır (2). Atmosfer kelimesinin sözlük tanımı; “yeryüzünü çevreleyen gaz kütlesi”nden belirli bir yere ait olan “ayırtedici özellik/karakter ya da memnuniyet verici estetik kalite/etki” olarak çeşitlilik göstermektedir (3).

Atmosfer kelimesini “çevreye ilişkin duygunun ifadesi” olarak tanımlamak, mimarlık ve iç mimarlık gibi tasarımla ilgili disiplinlerde çok daha fazla anlam taşımakta ve iletmektedir. Bir yerin ya da mekanın ayırt edici karakteri, “yerin ruhu” (genius loci) (i) kavramı ile ilişkilidir. Bir başka deyişle, atmosferik iç mekanların kalıcı yönlerine gönderme yapmaktadır. Tarihsel mekanlar, çoğu zaman geçmiş bir çağa ait insanoğlunun yeryüzündeki faaliyetlerinin göstergesi olarak atmosferik olarak tanımlanırlar. Bu anlamda; Ayasofya gibi, insanlık tarihinin ortak kültürel mirası niteliğindeki yapılar, geçmişin izlerini gizli ve örtük katmanlarını bütün görkemiyle gözler önüne seren atmosferik niteliklere sahiptir (Şekil 1).

Ambiyans (ortam), etki, aura, mod (ruh hali), ton, tat, duyu, dokunsallık vb. sözcükler “atmosfer” kelimesi ile eş anlamlıdır. Bu sözcükler; atmosfer yaratımının geçici niteliklerine ve beklenmedik, keyif verici, estetik haz uyandıran, çekici, görsel etki yaratan, kişisel stil ve tercihleri yansıtan, moda, konfor vb. özelliklerine işaret etmektedirler. Bir başka deyişle; “zamanın/çağın ruhunu” ifade eden ve atmosfer yaratımının geçici niteliklerine gönderme yapan “zeitgeist” kavramı ile ilişkilidirler. Bir restoran, otel ya da lokasyon, yalnızca sahip olduğu atmosferik niteliklere göre değerlendirilir. Bu özellik, bir yeri özel kılan ve sıradan olandan ayırt eden temel niteliktir. Berlin’de, Nhow Hotel’in resepsiyon bankosu işlevini gören ve organik formuyla iç mekanda ikincil bir kabuk yaratarak kendini var olduğu mekandan bağımsız kılabilen bu ek, çağın ruhunu yansıtan bir niteliğe sahiptir (Şekil 2).

Atmosfer kelimesinin anlamını ve içeriğini bilsek dahi bu sözcük zihnimizde hala bir parça muğlaktır. Tasarım ile ilgili alanlarda çokça söz edilmesine karşın mimari, iç mimari ve kentsel ölçekte atmosferik özelliklere sahip mekan üretimi, üzerinde yeterince durulmuş, düşünülmüş ya da derinlemesine araştırma yapılmış bir konu değildir. Konunun sınırları, kapsamı, işlevi, gerekliliği vb. hakkında konuşmakta zorlanırız. Bu nedenle, tasarımla ilgili alanlarda atmosfer yaratımının çok katmanlı yapısını göz önünde bulundurmak ve atmosferik mekanların gözle görülmeyen duyular yoluyla kavradığımız/hissettiğimiz gizli, örtük ve saklı boyutlarını açığa çıkartmak, sosyo-kültürel değerleri ve bir yere dair zamana ve mekana ilişkin parametreleri keşfetmek önem taşımaktadır.

İç Mekan Atmosferinin Çok Katmanlı Yapısı

“Ayırt edicilik”, “tanınırlık”, “unutulmazlık”, “karakter” ve “duygusal memnuniyet” bir mekanı atmosferik olarak tanımlayan başlıca niteliklerdir.

Bir yerin atmosferik niteliklerini ve kalitesini duyularımızla kavrar ve deneyimler halinde algılarız (ii). Helen Castle‘in belirttiği gibi; “Atmosferik iç mekanlar, duygusal tepkinin rasyonel çizgiyi gölgelediği ve duyuların akıl üzerinde egemen olduğu tamamıyla romantik bir duyarlılığı kutlarlar” (4).

Atmosferik mekânlar, insan/ gözlemci/özne ile yapılı çevre arasındaki karşılıklı ilişkiye dairdir. Yani deneyimleyen bir süje (özne) olmadan, deneyimlenmiş bir mekandan söz etmek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle Juhani Pallasmaa, duyusal deneyimin beden aracılığıyla gerçekleştiğine vurgu yapmaktadır (5).

Atmosferik mekânların insan üzerinde (gözlemci) uyandırdığı duygusal memnuniyet, mekansal kalite, iletişim ve yönlendirme, bu etkileşimin sonucudur. Atmosfer kalitesi yüksek bir iç mekan, insanların duyular yoluyla algısını uyararak çağın estetik normlarını, yaşam tarzını, kişisel istek ve arzuları, sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik söylemleri dikkate alarak ayırt edici bir niteliğe ve karaktere sahip olur. Tadao Ando’nun Işık Kilisesi, bir duvarda haç şeklinde yaratılan yırtığın ışık ile etkileşiminin iç mekânda yarattığı tinsel etki kadar, bütün bedeni sarmalayan ve her türlü duyuyu açığa çıkartan çok katmanlı/ deneyimsel atmosferik nitelikleri ile de dikkate değerdir (Şekil 3).

İç Mekan Atmosferi Nasıl Yaratılır/ Üretilir?

İç mekan atmosferini yaratmak/üretmek için elimizdeki enstrümanlar/ elemanlar nelerdir? İç mekan atmosferi; fiziksel ve algısal unsurlar aracılığıyla yaratılmakta ve üretilmektedir (Çizelge 1).

İç Mekan Atmosferini Yaratan Fiziksel Unsurlar
Yer seçimi, bina programı ve genel tasarım şemasının yanı sıra iç mekan atmosferini yaratan unsurlar; duvar/zemin/tavan yüzeylerinden oluşan mekanın kendisi, malzeme, ışık, renk, mobilya, tekstil/doku, peyzaj ve dekoratif unsurlardır. Bazen bir unsurun öne çıkmasıyla ama çoğu zaman hepsi birlikte ve bir arada çok seçkin, unutulmaz, estetik olarak haz uyandıran, keyif verici ve duygusal açıdan tatminkar atmosferik mekanlar yaratırlar.

İç Mekan Atmosferini Yaratan Algısal Unsurlar
Atmosfer yaratımında fiziksel unsurlar kadar fiziksel olmayan algısal unsurlar da atmosferik iç mekanların üretilmesinde etkilidir. Fiziksel olmayan unsurlar; gizli, örtük, saklı, elle tutulmaz ve muğlaklıkla ilgili ve ilişkilidirler. Atmosferi yaratan insan algısıdır. Görme, dokunma, koklama, işitme, tatma ve sıcaklık gibi algısal nitelikler, insanların bir yere ilişkin atmosferik özellikleri üretme ve anlamlandırmasında birincil etkenlerdir. Zumthor (6), atmosfer yaratan unsurları tanımlayarak bunu gerçekleştirmek için dokuz farklı niteliği (iii) göz önünde bulundurmak gerektiğine vurgu yapmakta ve ilk izlenimlere büyük önem vermektedir. Duyuların çok sesliliğinden söz eden Bachelard (7) ve O’nun ardılı Pallasmaa (5) ise her etkileyici deneyimin, çok duyulu bir deneyim olduğuna vurgu yapmakta ve göz, kulak, ten, burun, dil, iskelet ve kasın her birinin, mekan, madde ve ölçekle ilgili niteliklerin ölçülmesinde eşit payı olduğunu belirtmektedir. Wigley (8) de atmosfer yaratımını, bina ve bağlamdan bağımsız kılarak, ses, ışık, ısı, koku ve nemden oluşan bir çeşit duyu yayılımı olarak tariflemektedir.

Fiziksel ve algısal bütün unsurlar, genel bir karakter oluşturmak ve atmosferik mekanlar yaratmak için tarihçi Mario Praz’ın iç mekan atmosferini tanımlamak için kullandığı “stimmung” (9) yani bir çeşit “ayarlama” yapmaya gereksinim duyarlar.

Kevin Lynch’in belirttiği gibi: “İmaj (atmosfer) yaratımı geçmiş deneyimler ve anlık duyumların ürünüdür” (10). Zihinlerimizde bir kez inşa edildiğinde, hepimizin algısında ortak bir onaylanmışlık hissi yaratır. Bu anlamda Olafur Eliasson’un Tate Modern’de sergilenen “The Weather” (Hava) adlı yerleştirmesi, Bruno Latour’un (11): “Müşterek yaşamlarımızı idame ettirmemizi sağlayan durumlar üzerine bir deneyim seti”, olarak ifade ettiği ve hep birlikte içinde yaşadığımız ve yaşamlarımızı sürdürmek için gereksinim duyduğumuz atmosferin doğasını açığa çıkartmaya dayalı bir deneyim alanının inşasıdır (Şekil 4).

İç Mekanda Atmosfer Yaratımına İlişkin Güncel Uygulamalar

Çağdaş iç mekân tasarımında atmosfer yaratmaya dönük çalışmalar, tek bir tanım içine sığmayacak geniş bir yelpaze içinde, çok sesli ve çok çeşitli bir görünüm arz etmektedirler.

Bu bağlamda; Peter Zumthor’un, atmosfer yaratımında en yetkin ve en çok referans verilen yapılarından biri olan Therme Vals Kaplıcaları (Şekil 5a), bir yandan atmosferin buğulu/sisli etkisini görünür kılmakta bir yandan da sert ve yumuşak yüzeyler, malzeme ve beden (bina) arasındaki simgesel ilişkiye vurgu yapmaktadır (12). Atmosferik özelliklere sahip iç mekan tasarımında, dekor yaratımı ya da tiyatral etkiyi en yetkin biçimde kullanan tasarımcılar arasında Zaha Hadid ve Philippe Starck ayrıcalıklı bir yere sahiptir (Şekil 5b, 5c).

Yeni CAD/CAM teknolojileri, dijital medya ve sanat uygulamaları, alışılmadık bir etki ve deneyim yaratarak iç mekan atmosferini değiştirmekte ve böylece insanlara yeni bir gerçeklik, mekansal etki, plastisite ve duyusal tatmin sağlamaktadır. Bu anlamda, iç mekan atmosferini yaratan mekansal, algısal, görsel ve sonik parametreleri yeniden tanımlamak ve atmosfer yaratımında etkili bir enstrümana dönüştürmek olanaklı hale gelmiştir. Malte Wagenfeld ve Ian de Gruchy tarafından gerçekleştirilen ve görünmezi görünür kılmak ve deneyimlemek üzere temellendirilen çalışma, bu yönüyle hava olgusunun gözlemlenmesi ve görselleştirilmesine dayalı deneysel bir çalışmadır (Şekil 6).

Günümüzde iç ve dış mekana ait klasik tanımlamalar da giderek ortadan kaybolmakta ve eski keskin sınırlarından kurtulmaktadır. Bir başka deyişle, iç mimari, mimari ve kentsel tasarım arasındaki sınırlar muğlaklaştıkça, birbirleriyle daha ilişkili hale gelmektedirler. Bu nedenle; atmosferik iç mekanları tasarlarken, mekanın konumu/yeri kadar iç ve dış arasında gerilim yaratmak ve iç ve dış mekanın niteliklerini göz önünde bulundurmak da önem kazanmaktadır. OMA tarafından Illinois Institute of Technology (IIT)’de 1997-2003 yılları arasında gerçekleştirilen çalışmalarda, mekan, malzeme, ışık, renk ve hava gibi fiziksel ve algısal unsurların atmosferik etkisi kullanılarak, iç ve dış arasındaki sınırlar muğlaklaştırılmış ve geleneksel sınırlarının ötesinde yeni anlamlar yüklenmiştir (Şekil 7).

Son Söz…

Atmosferik iç mekanları diyalektik olarak, geçici/kalıcı, fiziksel/algısal, görünür/görünmez, somut/soyut, görünür/saklı, zamana bağımlı/zamansız, yerin ruhu/çağın ruhu, iç/dış olarak tanımlamak olanaklıdır.

Atmosferik iç mekanlar (yaratılmış ya da kendiliğinden olan) görünen fiziksel imajın ötesinde dumanlı, heykelsi, dokunsal, tiyatral, deneysel gizli, saklı ve örtük nitelikleriyle bütün duyularımızı ve daha fazlasını birbirine bağlarlar. Görsel olarak heyecan verici, ayırt edici, duygusal ve provoke edicidirler. Belli bir zaman, yer ve mekanda insan ve çevresi arasındaki etkileşim aracılığıyla deneyimlenirler. Bir başka deyişle, atmosfer yaratmanın genel bir şablonu olmamasına karşın, atmosferik mekanların çok katmanlı yapısını bilmek (algısal, davranışsal, kültürel, mekansal, işlevsel, zamansal vb.), insan ve çevresi arasındaki etkileşimi etkin kılacak biçimde duyular ve deneyimler üzerine düşünmek ve tasarlamak önem taşımaktadır.

Notlar
i.Mimarlık ve fenomenoloji arasındaki ilişkiyi konu edinen ve C. Norberg Schulz tarafından mimarlık literatürüne kazandırılan “genius loci” kavramı, atmosfer yaratımında deneyimsellik üzerine temellenmekte ve insan ile çevresi arasındaki duygusal ilişki ve anlam üretimi/iletimine vurgu yapmaktadır.
ii.Bu konuda, Maurice Merleau-Ponty’nin ölmeden önce yazmaya başladığı ve bitmemiş yazılarından oluşan “The Visible and The Invisible” ve Steen Eiler Rasmussen’in “Experiencing Architecture” adlı kitapları öncü eserlerdir. Ayrıca; Gaston Bachelard’ın “The Poetics of Space” adlı kitabı konuya ilgi duyan ve Peter Zumthor ve Juhani Pallasmaa üzerine çalışanlar için başucu kitabı niteliğindedir.
iii.Mimarlığın duyusal yönlerine vurgu yapan Peter Zumthor atmosfer yaratan dokuz niteliği; “Malzemenin Uygunluğu” (Material Compability), “Mekânın Sesi” (The Sound of Space), “Mekanın Isısı” (The Temperature of a Space), “Çevredeki Nesneler” (Surroundings Objects), “Kompozisyon ve Cazibe Arasındaki İlişki” (Between Composure and Seduction), “İç ve Dış Arasındaki Gerilim” (Tension between Interior and Exterior), “Yakınlık Düzeyleri” (Levels of Intimacy), “Şeylerin Işığı” (The Light on Things) olarak tanımlamaktadır.

Kaynaklar
1.Preston, J.; AD (Architectural Design), Interior Atmosphere adlı özel sayı, s.5, arka kapak, Nisan 2008.
2.www.etymonline.com, (alıntı tarihi: 07.03.2017).
3.https://en.oxforddictionaries.com/definition/atmosphere, (alıntı tarihi: 07.03.2017).
4.Castle, H.; “Editorial”, AD (Architectural Design), Interior Atmosphere adlı özel sayı, s.5, Nisan 2008.
5.Pallasmaa, J.; “Tenin Gözleri”, çev: Aziz Ufuk Kılıç, YEM Yayın, Birinci Baskı, 2011.
6.Zumthor, P.; “Atmospheres: Architectural Environments-Surrounding Objects”, Birkhäuser (Basel), 2006.
7.Bachelard, G.; “The Poetics of Space”, Beacon Press, 1994.
8.Wigley, M.; (ed), “The Architecture of Atmosphere, Constructing Atmospheres”, Daidalos, s.68, sf. 18–27, Berlin, 1998.
9.Praz, M.; “The House of Life”, Acadine Press, 1964.
10.Lynck, K.; “The Image of the City”, The MIT Press, 1960.
11.Latour, B.; “Atmosphére, Atmosphére“, Unilever Series, Tate Publishing, 2003.
12.Preston, J.; “In the Mi(d)st Of”, AD (Architectural Design), Interior Atmosphere adlı özel sayı, s.5, sf.6-11, Nisan 2008.

Resim Kaynakları
Şekil 1. http://traveldigg.com/the-stunning-hagia-sophia-museum-istanbul-turkey/
Şekil 2. https://s-media-cache ak0.pinimg.com/originals/4c/c4/62/4cc4625c259226929fc6c3988c8b4c04.jpg
Şekil 3. https://tokyowing2.files.wordpress.com/2011/05/dsc_8706.jpg
Şekil 4. Frichot, H.; “Olafur Eliansson and the Circulation of Affects and Percepts in Conversation”, Interior Atmosphere adlı özel sayı, s. 5, sf.32, Nisan 2008.

Şekil 5a. Preston, J.; “In the Mi(d)st Of”, AD (Architectural Design), Interior Atmosphere adlı özel sayı, s. 5, sf.7, Nisan 2008.
Şekil5b. http://www.archello.com/sites/default/files/imagecache/media_image/story/media/896_p hotpw_01.jpg
Şekil 5c. Preston, J.; “In the Mi(d)st Of”, AD (Architectural Design), Interior Atmosphere adlı özel sayı, s.5, sf.10, Nisan 2008.
Şekil 6. Wagenfeld, M.; “The Aesthetics of Air”, AD (Architectural Design), Interior Atmosphere adlı özel sayı, s.5, sf.21, Nisan 2008.
Şekil 7. Rice, C.; “The Atmosphere of Interior Urbanism at IIT”, AD (Architectural Design), Interior Atmosphere adlı özel sayı, s.5, sf.91, Nisan 2008.
Çizelge 1 içindeki görsellerin kaynakları:
1. http://www.femside.com/wp-content/uploads/2013/06/interior-design-plan.jpg
1a. İç Mekan Tasarımı Nedir?, sf.7, 2011.
1b. Zumthor, P.; “Thinking Architecture”, Birkhäuser, sf.48, 2010.
1c. http://kvalitar.cz/cpoiwehba/uploads/2014/08/Red-and-Blue-Chair-Gerrti-Rietwelt.jpg
1d. Zumthor, P.; “Thinking Architecture”, Birkhäuser, sf.59, 2010.
1e. İç Mekan Tasarımı Nedir?, YEM Yayın, sf.118, 2011.
1f. İç Mekan Tasarımı Nedir?, YEM Yayın, sf.16, 2011.
2. https://s-media-cache- ak0.pinimg.com/564x/a0/ec/df/a0ecdf470cea9b1be2ece36775f166d3.jpg
2a. Meltem Uysal’ın kişisel arşivinden
2b. http://www.kimdir.net.tr/wp-content/uploads/wppa-source/album-50/Rene-Magritte- The-Lovers-1928.jpg
2c. Wagenfeld, M.; “The Porous-city: Atmospheric Conversations of the Urban I Interior”, Urban Interior: Informal Explorations, Interventions and Occupation”, sf.153, 2011.
2d. Zumthor, P.; “Atmospheres: Architectural Environments-Surrounding Objects”, Birkhäuser, sf.28, 2006.
2e. http://i.vimeocdn.com/video/ 361297873_1280x720.jpg
2f. Zumthor, P.; “Atmospheres: Architectural Environments-Surrounding Objects”, Birkhäuser, sf.34, 2006.