Huebergass Konutları ve Kent Parkı
Künye
Mimari Tasarım
GWJ Architektur AG
Proje Yeri
Bern, İsviçre
Tamamlanma Tarihi
2024
Toplam İnşaat Alanı
10 958 m²
Fotoğraflar
Damian Poffet, Susanne Goldschmid
Mimari tasarımı GWJ Architektur AG tarafından gerçekleştirilen Huebergass ve Holligen Kent Parkı, komşuluk ilişkilerine ve kentsel hareketliliğe önem veren, katılımcı süreçler ile geliştirilmiş bir konut projesi olarak öne çıkıyor.
İsviçre’nin başkenti Bern’deki konut projesi Huebergass ve Holligen Kent Parkı iş birlikçi bir süreçle geliştirilmiş. Sürdürülebilir yönleri nedeniyle, proje yakın zamanda Kopenhag’daki UIA Kongresi’nde sergilendi.
Bern’deki Huebergass, UNO tarafından belirlenen sürdürülebilirlik hedeflerini birçok yönden karşılıyor. Bu hedefler Kopenhag’daki UIA Kongresi’nin de konuları arasında yer alıyor. Bu proje, İsviçre’den diğer üç proje ile birlikte kongrede sunulmuş. Yüzden fazla dairenin iki yıldır dolu olması nedeniyle, iddialı hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı veya nasıl ulaşıldığı konusunda bir değerlendirme yapılabiliyor. Konsept, GWJ Architektur (Bern), ORT für Landschaftsarchitektur (Zürih) ve sosyal ortak Martin Beutler (Soziale Plastik, Bern) tarafından geliştirilmiş ve bir planlama ekibi olarak “Wir sind Stadtgarten” kooperatifi ile birlikte ortak çalışılan bir süreç izlenmiş.
Diğer pek çok şehirde olduğu gibi Bern’de de konut kıtlığı yaşanıyor, özellikle de uygun fiyatlı olması gerekiyorsa. Bu nedenle belediye, bir parkla birlikte geliştirilmesi için arazi bankasından bir bahçe alanı sağlamaya karar vermiş. Holligen mahallesindeki yeni projenin sosyal, ekolojik ve ekonomik açıdan sürdürülebilir olması şart olarak belirlenmiş. Ayrıca yeni mahallenin farklı yaşam tarzlarına olanak tanıyacak çeşitlilikte olması ve komşuluk ilişkilerini teşvik etmesi öngörülüyormuş. Yapılar ve yerleşimleri planlanmaya başlamadan önce bile bu hedefleri karşılayacak konseptler üzerinde çalışılıyormuş. Kapsamlı ve karmaşık bir katılımcı süreçte kentsel planlama, açık alanlar ve mimarinin bir bütün olarak en baştan geliştirilmesi gerektiğinden, yukarıda bahsedilen planlamacı ekibini kuran bir yarışma başlatılmış.
Bu sürecin sonucu, bölge parkıyla birlikte kentsel planlama, mimari ve sosyal kompozisyon açısından mevcut çevreyle bağlantı kuran ve onu etkileyen altı birimden oluşan bir konut sitesi olmuş. Kuzeydeki üç geçirgen doğrusal parça, kentsel dokuyu sağlamlaştırıyor ve çevredeki mevcut binalarla bir bağlantı oluşturuyor. Güneydeki üç nokta ise parka doğru açılıyor. Her şeyi birbirine bağlayan en önemli araç, iyi bilinen bir tipoloji: Binalar arasında bir koridor. Bu, tüm konseptin merkezini ve belkemiğini oluşturuyor. Projenin tüm ortak ve özel alanlarının hizalandığı hareketli eksen, yolların kesiştiği ve toplantıların yapıldığı bir mekan sunuyor. Dairelerin yanı sıra, mahalle tarafından işletilen kafe, etkinlik odası, çamaşırhane ve atölyeler gibi tüm ortak alanlara erişim sağlıyor.
Şerit boyunca sıralanan dikkat çekici sundurmalar ahşaptan yapılmış olup, merdiven boşlukları ve özel balkonların bir kombinasyonunu barındırıyor ve konut sakinleri dairelerinden çıkar çıkmaz açık iletişime olanak sağlıyor. Belirlenen hedef, eşiklere, geçiş alanlarına, içerisi ve dışarısı arasında, mahalle, bahçeler ve çevre arasında komşuluklara izin verecek başka bir mahalle parçası ile önceden var olanı koruyarak birleştirmek olmuş.
Toplam enerji kullanımı azaltılmış ve 103 konut birimine erişim sağlayan on bir merdiven boşluğu yapıların önüne yerleştirilerek binaların tüm ayak izi yaşanabilir alanlara ayrılmış. Tüm daireler çift cepheli, bu da iç mekan iklimi, aydınlatma ve konfor üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Çoğu iki ve üç yatak odalı daireler, ancak daha küçük birimlerin yanı sıra altı yatak odasına kadar olan bir küme daire de bulunuyor. Tüm odalar eşit büyüklükte, böylece kullanımları ihtiyaçlara ve yaşam tarzlarına göre esnek bir şekilde uyarlanabiliyor. Ayrıca misafir odalarının yanı sıra sakinlerin kullanımına açık ortak alanlar da bulunuyor. Daha yaygın olan kişi başına 45 m² yerine, buradaki odalar 25 m² olarak hesaplanmış. Alanın bu şekilde verimli kullanılması, dairelerin uygun bir kirayla sunulmasını mümkün kılıyor, hatta ödül veren yerel otorite tarafından öngörülen metrekare başına orijinal kira seviyesinin de altına iniyor. Basit, net bir şekilde tanımlanmış yapıların kendileri, kullanılabilir taban alanına göre kompakt bina hacimleri ve azaltılmış bodrum katlarının yanı sıra basit ve net malzeme seçimi, pencere ve kapılar gibi yapısal elemanlarda tercih edilen tekrar da bunu mümkün kılmaya katkıda bulunuyor.
Park halka açık ve mahallenin bir parçası olarak herkese ve tüm farklı ihtiyaçlarına olanaklar sağlayan bir açık alan oluşturuyor. Ancak aynı zamanda, bitki örtüsünün kontrolsüz bir şekilde yayılmasına izin verilen, cömert su tutma alanları ve mümkün olduğunca az kapalı zemin bulunan kahverengi alanlar bulunuyor. Geniş ağaç stoğu ve eski bahçe alanını çevreleyen çınar ağacı caddesi olduğu gibi bırakılmış. Dış alanların nihai görünümüne katılımcı bir süreç ardından karar verilmiş. İlk başta bir kent bahçıvanı, sakinlerden gelen girişimlerin moderasyonunu gerçekleştirmiş. “Park öncesi” alanda yapılan denemeler daha sonra nihai park tasarımına dahil edilmiş. Bu sayede katılımcı bir şekilde kullanılan ve işletilen bir park ortaya çıkmış ve bölge parkı bir öğrenme mekanı haline gelmiş. Toplumsal katılım bu canlı gelişimde ve sonrasında da devam ediyor.