Feilden Fowles Mimarlık Ofisi tarafından tasarlanan Homerton Koleji Yemek Salonu, öğrencileri ve personeli yaratılan gündelik sosyal alanlarda karşılaştırarak üniversite içerisindeki etkileşimi artırıyor.

Homerton Koleji Yeni Yemek Salonu, İngiltere’nin Cambrigde kentinin kuzeyinde bulunuyor. Yapının bulunduğu alandaki ilk binalar, 1870’li yıllarda başka bir kolej için edilmiş ve Homerton Koleji buraya 1894 yılında taşınmış. 2010 yılında Cambridge Üniversitesi Koleji adını alan okul, kentin en büyük koleji haline gelmiş. Bu durumla birlikte 10 hektarlık bir alana yayılan okul arazisinde geniş çimenlik alanlar, bahçeler, spor alanları ve bostanlar bulunuyor.

Yeni salon binası, arazinin kuzeybatısında yer alıyor. Kampüs için önemli bir sosyal dönüm noktası olan yapı, arsanın kuzeyinde bulunan tarihi binaları tamamlıyor. Yemekhane salonu, çevresine açık ve kullanıcıları rahatça kabul eden şekilde tasarlanmış. Yapı, öğrencileri ve personeli yaratılan gündelik sosyal alanlarda karşılaştırarak etkileşime sokuyor.

Kolej, artan öğrenci sayısı karşısında yeni bir yemekhane salonuna ihtiyaç duyduğu için, işlevsel ve kutlama taleplerini dengelenmiş. Yeni yemekhane salonu, gündüzleri aydınlık, havadar ve verimli bir ortama; akşamları ise salonun geleneksel tören rolünü yansıtan dramatik bir ortama dönüşüyor. Birçok tarihi yemek salonu zemin seviyesinde tek parçalı ve iç mekanı karanlık olarak tasarlanmasına rağmen; yeni yemekhane salonu, güney yönünü kucaklayan açık, davetkar ve aydınlık bir iç mekan yaratan şekilde tasarlanmış. 336 kişilik yemekhane salonu; öğrenciler, personel ve ziyaretçiler için günlük yemeklerin yanı sıra yıl boyunca resmi davetlere ve anma yemeklerine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca salonda bulunan kantin, günlük kullanımlar için bir kafe olarak hizmet veriyor ve tasarlanan balkon yapısı ile sosyalleşmek ve sessiz çalışmak için öğrencilere alternatif bir ortam sağlıyor.

Yapıdaki renk ve doku seçimi, kolejin var olan yapısına uygun olacak ve onu tamamlayacak şekilde seçilmiş. Cephede kullanılan 3.200 fayans, üst kotlara çıkıldıkça daha ince bir doku oluşturarak geceleri binaya arsadan bakıldığında parlak bir cephe yaratmış. Yapının tasarımı, mimaride süsleme ve zanaatin bir ürünü olarak seçilen malzemeler ve işçilikle bütünlüklü şekilde düşünülmüş. Aynı zamanda fayans cepheyi geliştirmek için parametrik modellemenin kullanılması ile geçmiş yapım teknikleri ile birlikte günümüzün yeni inşaat ve mühendislik teknolojileri de kullanılmış. Yapı, büyük salon aksındaki kolej giriş ve toplanma alanı olarak hizmet eden yemekhane salonuna kantinden girilebilen kamusal giriş ile başlıca iki giriş ile kullanıcıları karşılıyor. Salon, ahşap bir çerçeve ve kelebek kafes çatı ile, daha tipik eğimli formu vadi şeklindeki bir çatı formu yaratarak geleneksel kolej salonlarını yansıtıyor.