Aytaç Architects tarafından tasarlanan ve Haliç’in iki yakasındaki simge yapıları birbirine bağlayan bir araç olmayı hedefleyen Haliç Kütüphanesi, 2021 Architizer A+ Awards ödül programının “Institutional – Unbuilt” kategorisinde ödüle layık görüldü.

Haliç’in suları üzerinden Tarihi Yarımada’ya bakan Haliç Kütüphanesi, İstanbul’un yedi tepesine hakim bir konumda bulunuyor. Bu yedi tepe, tarihi surlarla çevrili eski Konstantinopolis’in tarihini temsil ediyor. Yedi tepenin dans eden kubbelerinin ve ikonik Galata Kulesi’nin manzarası, Haliç üzerinden şehrin bir siluetini oluşturuyor.

Kültür ve bağlamla örülmüş bir “uçan Türk halısı” olarak nitelendirilen kütüphane, Haliç’in iki yakasındaki simge yapıları birbirine bağlayan bir araç olmayı hedefliyor. Yedi tepe-Galata Kulesi aksları çatının formunu şekillendirmiş. Net görsel teması olan üç tepe, tüm kütüphane ve öğrenim merkezi işlevlerini barındıran çatının manzarasını tanımlıyor. Kalan tepelerin daha uzakta ve daha az görsel temasının olması, içerisi ile dışarısı arasında bir ara kamusal alan görevi gören ve adeta bir kaide gibi işleyen peyzaj ile yapının yumuşak bir geçiş yapmasına yardımcı olmuş.

Mimar Sinan’ın Azapkapı Sokullu Camii’de uyguladığı, yoğun şehir gürültüsü sebebiyle ibadethaneyi yukarıda konumlama stratejisi, kütüphaneyi gürültüden yalıtmak için tekrarlanmış. Zemin kat,  daha yoğun ve gürültülü etkinliklere ev sahipliği yapan oditoryum, sarmal bir çocuk kütüphanesi ve bir restoranı barındırıyor.

Haliç Kütüphanesi tasarımı, 2021 Architizer A+ Awards ödül programının “Institutional – Unbuilt” kategorisinde ödüle layık görüldü.