Haldun Taner Sahnesi
Künye
Özgün Proje
Umberto Ferrari
Mimari Proje
Cafer Bozkurt Mimarlık
Proje Ekibi
Cafer Bozkurt, Hasan Yirmibeşoğlu, Defne Bozkurt, Sibel Özkars, Vedat Kaya
İşveren
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Ana Yüklenici
Bimtaş
Statik Proje
Balkar Mühendislik
Mekanik Proje
Özbaş Mühendislik
Elektrik Proje
3A Mühendislik
Akustik Proje
Talayman Akustik Tasarım
Sahne Tasarımı
Elektro-Akustik
Aydınlatma Tasarımı
DEDA Sahne Sistemleri
Tiyatro Danışmanı
Arek Nişanyan
Toplam Arsa Alanı
2.000 m²
Toplam Proje Alanı
6.800 m²
Cafer Bozkurt Mimarlık’ın Haldun Taner Sahnesi projesi; mimari, statik, mekanik ve elektrik projeleri kadar sahne, ışık ve akustik tasarımı gibi özel uzmanlık projelerinin de bütüncül olarak ele alındığı, çok boyutlu bir restorasyon çalışması.
“Haldun Taner Sahnesi Restorasyon ve Yeni Kullanım Projesi”, 1927 yılında İtalyan Mimar Umberto Ferrari tarafından inşa edilen, günümüzde İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve İstanbul Şehir Tiyatroları Haldun Taner Sahnesi olarak kullanılan eski Kadıköy Hal Binası’nı çağdaş bir restorasyon anlayışı ve güncel ihtiyaçlar çerçevesinde, diğer fonksiyonlardan arındırıp tamamen bir tiyatro yapısı olarak yeniden işlevlendiriyor. Yeni proje koruma yasalarına uygun bir şekilde, yapının özgün kontur gabarisi ve aynı zamanda arsa sınırı olan zemin kat planı içinde, yapının kalan özgün dış cephe duvarlarını ve çatının özgün geometrisini koruyarak tasarlanmış. Yeni sahne ve teknolojisi de bu limitlerin elverdiği ölçüde yapılmış.
Yaklaşık 90 yıllık tarihinde sebze-meyve hali, itfaiye garajı, hurda araç deposu, kömür deposu ve belediye müdürlükleri için ofis, konservatuvar ve tiyatro salonu olmak üzere pek çok farklı amaçla kullanılan yapı, çeşitli zamanlarda uzun süre boş ve bakımsız bırakılmış. Bugüne kadar farklı kurumlar tarafından yapılan müdahaleler ne yazık ki bütüncül ve koordineli bir planlama anlayışından çok uzak. Hal binası bu süreçte yıpranmaya uğrasa da en büyük bozulma 80’li yıllarda meydana gelmiş. Dalan Dönemi’nde binanın konservatuvara çevrilmesi için restorasyon adı altında yapılan kapsamlı değişiklikler yapının plan kurgusuna, çatı şekline, cephe düzenine ve taşıyıcı strüktürüne büyük zarar vermiş. Daha sonra her kullanıcı, yine plansız bir şekilde, sadece kendi ihtiyacı çerçevesinde keyfi eklemeler yapmaya devam etmiş.
286 koltuklu mevcut Haldun Taner Sahnesi, konumu itibari ile Kadıköy’ün gözde ve en yoğun kullanılan tiyatro salonlarından biri olsa da, son derece zor ve kısıtlı imkanlar içinde işletiliyor. Özellikle sahne teknolojisi, fuaye alanları, sanatçı odaları ve diğer teknik mekanlar oldukça yetersiz ve eskimiş durumda. Yeni projede, mümkün olan en iyi imkanlara sahip, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda Şehir Tiyatroları için sembol olacak bir sahne sanatları yapısı yaratılması bekleniyor. Seyirci sayısının, fuaye ve sirkülasyon alanlarının, sanatçılar ve idareye ait mekanların sayısının artırılması, çok daha ileri bir sahne yapısının tesis edilmesi isteniyor. Çağdaş bir kültür yapısının gerekliliklerini ve yeni ihtiyaç programını, binayı tekrar aşırı derecede doldurmadan ve özgün mekansal özelliklerini koruyarak sağlamak amacı ile büyük bir alan kaplayan depolar, teknik hacimler ve sanatçı soyunma odaları için yapının altına bir bodrum kat önerilmiş. Bu sayede yeni Haldun Taner Sahnesi Projesi’nde 460 kişilik bir Ana Tiyatro Salonu, yüksek tavanlı geniş bir fuaye, prova salonları, ofisler ve yeterli sirkülasyon alanı yaratılması mümkün olmuş. Ayrıca yeni salon için istenen orkestra çukuru, haraketli sahne mekanizması ve alt sahne alanı için de yer elde edilmiş. Bunlara ek olarak zemin katta 80 kişilik ikinci bir küçük salon daha oluşturularak çocuk tiyatrosu imkanı sağlanmış.
Yeni Haldun Taner Sahnesi Projesi; mimari, statik, mekanik ve elektrik projeleri kadar sahne, ışık ve akustik tasarımı gibi özel uzmanlık projelerinin de bütüncül olarak ele alındığı, çok boyutlu bir restorasyon çalışması. Eski yapının korunması için uygulanacak restorasyon ilkeleri ile modern ekte ortaya konulacak yeniden işlevlendirme yaklaşımının uyumlu bir şekilde bir araya gelmesi, projenin en önemli tasarım ilkelerinden birini teşkil ediyor.