Public Architecture + Design imzalı Fulmer Family Centre for Childhood Studies, orman peyzajına açılan lineer kütlesi ve merkezde konumlanan Strada ile öğrenme ve bakım ortamlarını tek bir bütünsel mekansal kurgu altında topluyor.

North Shore Dağları’nın eteklerinde yer alan Fulmer Family Centre for Childhood Studies, çocukların öğrenme süreçlerini mekansal deneyim üzerinden kurmayı hedefleyen pedagojik yaklaşımıyla şekillenmiş bir yapı. Public Architecture + Communication tarafından tasarlanan merkez, çocuğu öğrenme yolculuğunun aktif katılımcısı olarak gören Reggio Emilia yaklaşımını mimariye dönüştürüyor. Işığa, geçirgenliğe ve keşfe açık kurgusu, çocukların merak duygusunu besleyen bir ortam oluşturuyor.

Merkez, dört farklı çocuk bakım kohortunu ve erken çocukluk eğitimi (ECCE) programını aynı çatı altında bir araya getiriyor. Çocuk bakım alanlarıyla eğitim alanları arasında kesintisiz bir ilişki kurulmuş; böylece bakım ve öğrenmenin ayrışmadığı bütüncül bir program geliştirilmiş. Yapının kalbinde yer alan Strada, tüm kohortların buluştuğu, sanat etkinliklerinin gerçekleştiği ve gün içindeki akışın organize edildiği ortak bir mekan olarak düzenlenmiş. Çift yükseklikli bu alan, üst kattaki ECCE stüdyolarıyla görsel ve işitsel ilişki kurarak öğrenciler ile küçük çocukların etkileşim halinde olmasını sağlıyor.

Ormanla ilişkisi projenin yönlendirici ilkelerinden birini oluşturuyor. Yapı, bir yanda kampüsün yaya aksına, diğer yanda ikinci büyüme ormanına açılan bir konumda yer alıyor. Tüm çocuk bakım mekanları ormana bakacak şekilde planlanmış; zeminden tavana kadar uzanan cam yüzeyler iç ve dış mekan arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor. Doğadan elde edilen malzemelerle oluşturulan oyun yapıları, dış mekanı öğrenme programının doğal bir uzantısına dönüştürüyor. Üst kattaki ECCE alanları da orman manzarasını izleyen sürekli bir ışık bandıyla desteklenmiş.

Sürdürülebilirlik stratejileri merkezin kimliğinin ayrılmaz bir parçası. LEED Gold hedefi ve BC Energy Step Code 4 uyumuna sahip yapı, tamamen elektrikli bir sistemle çalışıyor ve büyük ölçüde hidroelektrik enerji kullanıyor. Enerji modellemesi, merkezin standart binalara göre yaklaşık %40 daha az enerji tükettiğini ve aynı oranda daha düşük sera gazı emisyonu ürettiğini gösteriyor. Su tüketimi de azaltılmış; mekanik sistemler ve yapı zarfı bu hedefi destekleyecek şekilde tasarlanmış.

İç mekanlarda sıcaklık ve dokunsallık ön planda tutulmuş. Masif ahşap kolonlar ağaç gövdelerini andıracak biçimde dallanarak çatı seviyesine yükseliyor ve pencereler aracılığıyla ağaç tepelerine yönelen bir ışık atmosferi yaratıyor. Çocukların kullandığı alanlarda dayanıklı, sıcak ve sanat çalışmalarının sergilenmesine olanak tanıyan yüzeyler tercih edilmiş. Kömür grisi tonlarında seçilen sedir kaplama, çocukların kömürle çizim pratiğinden ilham alan bir malzeme anlatısı sunuyor.

Strada, binanın pedagojik felsefesini mekânda görünür kılan merkezi eleman olarak öne çıkıyor. Çocuklar, ECCE öğrencileri ve akademik kadro arasında karşılaşmalara izin veren bu çok katmanlı mekan, hikaye anlatımı, performans, sanat üretimi ve ortak oyun gibi etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Eğitim stüdyoları, Strada’ya açılan esnek planlarıyla öğrenmenin yalnızca sınıf içinde değil, tüm yapı boyunca gerçekleşmesine olanak tanıyor.

Fulmer Family Centre for Childhood Studies, mimarlık ve pedagojiyi aynı potada eriten bir öğrenme ekosistemi olarak tasarlanmış. Ormanla kurduğu fiziksel ve duyusal bağ, esnek ve açık plan düzeni, çocuk merkezli yaklaşımı ve sürdürülebilir performansı ile mekanın eğitimin ayrılmaz bir bileşeni olduğu fikrini somutlaştırıyor.