Hassell tasarımı First Building, modüler ve sökülebilir yapı sistemi, peyzajla bütünleşen açık plan kurgusu ve kentsel çevre ile kurduğu ilişki üzerinden, rejeneratif tasarım ilkelerinin kamusal bir üretim yapısına dönüşmesine örnek oluşturuyor.

Avustralya’da son yüzyıl içinde inşa edilen ilk yeni şehir olan Bradfield City Centre’ın tamamlanan ilk yapısı, Hassell tarafından tasarlanan First Building oldu. Batı Sidney’de, Dharug Country olarak bilinen bölgede konumlanan First Building, yeni bir kentsel merkez için inşa edilmiş olmanın yanı sıra, rejeneratif, uyarlanabilir ve kültürel olarak yerle ilişkili bir mimarlık anlayışı için de başlangıç noktası olarak ele alınmış.

Yapı, Advanced Manufacturing Readiness Facility (AMRF)’nin ilk aşamasına ev sahipliği yapıyor. Araştırma, prototipleme ve ileri üretim faaliyetlerini destekleyen bu merkez, Bradfield City Centre’ın inovasyon ve ileri teknoloji odaklı gelişim vizyonunun mekansal karşılığını oluşturuyor. Aynı zamanda, Avustralya’nın sürdürülebilir ve bağlantılı yeni kentinin gelişimini gerçek zamanlı olarak görünür kılan bir çalışma ortamı sunuyor.

First Building’in tasarımı, döngüsellik, uyarlanabilirlik ve Country ile ilişki kavramları etrafında şekilleniyor. Yapı, modüler bir “kit-of-parts” sistemiyle kurgulanmış; bu sayede sökülebilir, genişletilebilir ya da gelecekte başka bir yere taşınabilir nitelikte tasarlanmış. Bu yaklaşım, yapının yalnızca bugünün ihtiyaçlarına değil, Bradfield City Centre’ın zaman içinde değişecek programlarına da yanıt verebilmesini sağlıyor.

Yapının mekansal kurgusu, Cumberland Plain peyzajı ve bölgenin doğal su yollarından esinleniyor. Açık, geçirgen ve davetkar bir plan düzeniyle tasarlanan yapı, çevresindeki yeşil alanlarla bütünleşerek kullanıcılar, çalışanlar ve ziyaretçiler için ortak buluşma alanları oluşturuyor. Kullanılan malzemeler ve renk paleti, yapının araziye “hafifçe oturmasını” hedefleyen bir anlayışla seçilmiş; yapay ve doğal olan arasındaki sınır bilinçli biçimde belirsizleştirilmiş.

Sürdürülebilirlik yaklaşımı, yalnızca enerji performansıyla sınırlı kalmıyor. Sıkıştırılmış toprak, geri dönüştürülmüş seramikler ve uzun ömürlü yapı bileşenleri gibi doğal ve döngüsel malzemeler, atığı azaltmaya ve kaynakların yaşam döngüsünü uzatmaya yönelik sistemlerle birlikte kullanılmış. Bu bütüncül yaklaşım, yapıyı klasik “az zarar veren” bir yapıdan öteye taşıyarak çevresine aktif olarak katkı sağlayan rejeneratif bir mimari örneğe dönüştürüyor.

Tasarım süreci, First Nations kültürel araştırma ve tasarım ajansı Djinjama ile yürütülen çalışmalarla desteklenmiş. Bu iş birliği sayesinde yapı, Cumberland Plain üzerindeki konumunu fiziksel boyutun ötesinde, kültürel ve tarihsel bir bağlam içinde de ele alıyor. Yapılı çevre ile doğal peyzaj arasında kurulan bu denge, First Building’i bulunduğu toprağın belleğine duyarlı bir mimari katman haline getiriyor.

First Building, Bradfield City Centre’ın uzun vadeli vizyonu içinde, ileri üretim, bilgi paylaşımı ve iş birliği için bir katalizör olarak tasarlanmış. Yüksek katma değerli istihdamı, sektörler arası ortaklıkları ve akademi–endüstri ilişkilerini destekleyen bu yapı, mimarlığın sürdürülebilirlik, kültür ve üretim süreçlerini aynı mekansal çatı altında bir araya getirebileceğini gösteren güçlü bir örnek sunuyor.