Wood Marsh, Esplanade Brighton projesinde Melbourne’un kıyısal dokusuna saygılı yaklaşımı, çağdaş tasarımı ve sürdürülebilir detaylarıyla orta yoğunluklu konut yaşamını yeniden tanımlıyor.

Esplanade Brighton, Melbourne’daki orta yoğunluklu kıyı konut anlayışını düşünceli tasarım ve bağlama duyarlılıkla yeniden tanımlıyor. İki aşamada hayata geçirilen proje, cesur çağdaş mimariyi, arazinin kendine özgü Bayside konumuna ve çevresindeki kentsel dokuya derin bir saygıyla dengeliyor.

Proje, boş bir sanayi arazisini dört farklı binaya yayılmış 24 sıra ev ve 11 daireden oluşan bir yerleşimle değiştiriyor; yapıların etrafı zengin bir şekilde düzenlenmiş yerli bitki bahçesiyle çevreleniyor. Arazi üç yanından apartmanlar, savaş sonrası döneme ait konutlar, tren hatları, Brighton Beach Hotel ve otopark tarafından sıkıca sınırlandırılmış durumda. Masterplan, Greenpoint Parkı, plaj ve Port Phillip Körfezi’ne doğru batıya bakan manzaraları en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor.
Arazinin tamamen doldurulması yerine, yeni bir kıyı bahçesi içinde özenle yerleştirilmiş bir dizi heykelsi pavyon tasarlanmış. Arazinin yarısından fazlası peyzaj düzenlemesine ayrılarak, arka kısımdaki sıra evler ile ön taraftaki iki farklı apartman bloğu arasında yemyeşil bir omurga oluşturulmuş. Bu omurga, Green Point anıtına hizalanıyor.

Sıra evler, ağaçlarla çevrili ortak bir geçiş yolu boyunca uzanarak komşuluk ilişkilerini ve sosyalleşmeyi teşvik ediyor. Dalgalı cepheleri, yumuşak oluklu ahşap paneller ve çıkmalı teraslarla ince ölçekli bir konut cephesi oluşturuyor; bu sayede manzaralar ve mahremiyet özenle kontrol ediliyor. Bu geçiş, sokak dokusunu kıyı bahçe atmosferine taşırken daha büyük heykelsi apartman bloklarına kesintisiz bir şekilde bağlanıyor. Masterplan genelinde, dayanıklı ve uzun ömürlü ahşap, sıva kaplı duvarlar ve çinko gibi malzemeler kullanılarak sıcaklık, doku ve sağlamlık sağlanıyor. Bu malzemeler, binaların dikkatle tasarlanmış formlarıyla birleşerek hem kıyı bağlamına uyum sağlıyor hem de her pavyona kendine özgü bir karakter kazandırıyor. Plajdan bakıldığında, apartman blokları mevcut kentsel dokuya uyum sağlıyor; kuzeyden güneye yükseklikleri kademeli olarak azalıyor. Dairelerin içinde, yeşil omurga sayesinde hem plaja hem bahçeye bakan çok cepheli planlar, çapraz havalandırma ve pasif serinleme sağlanıyor. İç mekanlar, doğal malzemeler ve dökme bronz kapı kolları, özel marangoz işleri ve banyo donanımları gibi özenle tasarlanmış detaylarla, ince bir işçilikle şekillendiriliyor.

Önce yapı mantığı yaklaşımıyla tüm dış duvarlarda yüksek yalıtım sağlanmış; tamamen yalıtımlı çift ahşap karkas duvarlar ve sıvalı duvarlar kuzey cephelerinde ek ısı kütlesi sağlıyor. Isı köprüsüz yüksek performanslı enerji verimli camlar sayesinde apartman blokları ortalama 7,8 yıldızlık bir enerji verimliliği puanına ulaşıyor. Proje genelinde üstün akustik yalıtım elde edilmiş. Ayrıca bahçelerin sulaması, sahada toplanan yağmur suyu ile sağlanıyor. Bu gelişim, Melbourne’un kentsel, kıyısal ve konut bağlamına örnek bir yanıt sunarak yenilikle duyarlılığı harmanlıyor ve bütüncül, canlı bir topluluk yaratıyor.